Bizimle iletişime geçin

RÖPORTAJ

Borusan Cat: Sürdürülebilir Geleceğin ve Eşitliğin Öncüsü

Yayınlandı

-

30 yıllık tecrübesiyle Borusan Cat, sıfır atık projeleri, güneş enerjisi yatırımları ve döngüsel ekonomi modelleriyle karbon emisyonlarını azaltıyor. Kadın istihdamını artıran projeleriyle sektörde eşitlik bayrağını taşıyan marka, ‘İş’te Eşit Kadın Sertifikası’ ile fark yaratıyor.

  1. Öncelikle, markanızın/firmanızın genel yapılanması hakkında bilgi verir misiniz? Hem global ölçekte hem de bölgesel olarak markanızın/firmanızın genel değerlendirmenizi 

alabilir miyiz? Markanızın sektörünüzdeki konumu hakkında neler söylemek istersiniz?

  • Borusan Cat olarak “Daha İyi Bir Dünya İçin Çözüm Üretiriz” şirket amacıyla 1994 yılında çıktığımız yolculuğumuzda bugün 3.000 çalışma arkadaşıyla inşaat, madencilik, enerji ve ulaşım endüstrilerinde faaliyet gösteriyoruz. Türkiye merkezli bir şirket olarak Kafkasya ve Orta Asya’da da operasyonlarını yürüten büyük bir organizasyonuz. Caterpillar ürünlerinin yanı sıra dünyanın önde gelen jeneratör markalarından FG Wilson’un da distribütörlüğünü üstleniyoruz.

30 yıllık tecrübemizle sektörümüzde kendimizi yalnızca bir distribütör olarak değil, proaktif ve interaktif iş modelleriyle fark yaratan bir çözüm ortağı olarak konumlandırıyoruz. Teknoloji ve inovasyon odaklı yaklaşımımız, bizi hem bölgesel hem de global ölçekte ön plana çıkarıyor. Sürdürülebilirlik, inovasyon, müşteri memnuniyeti ve güvenilirlik konularında sektörümüzde öncü bir konuma sahibiz. İş yapış biçimimizle müşterilerimize ve faaliyet gösterdiğimiz coğrafyalara değer katmayı hedefliyoruz.

  1.  Sürdürülebilir bir geleceğin sağlanmasında, üretim süreçlerinin ve ilgili hammadde/tedarik zinciri operasyonlarının tüm dünya ile koordineli bir şekilde yönetilmesi günümüzde çok daha önem arz eden bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla, Sürdürülebilirlik konusunda firmanızın Evrensel Yaklaşımını ve Kurumsal Stratejilerini bizimle paylaşabilir misiniz? Sürdürülebilir Dünya kapsamında özellikle odaklandığınız/hayata geçirdiğiniz Sosyal Sorumluluk Projeniz var mıdır, detaylarını öğrenebilir miyiz?

Borusan Cat olarak, sürdürülebilirliğin çevresel bir konu olmanın ötesinde, dünya için bir zorunluluk olduğuna inanıyoruz. Bu, sürdürülebilirliğe ve küresel sorunlara karşı sorumluluğumuzun temelini oluşturuyor. Sürdürülebilirlik çalışmalarımızı ise Borusan Grubu’nun iklim, insan ve inovasyon başlıklarını temel alan i³ stratejisi ile şekillendiriyoruz. Birçok farklı proje ve çalışma ile bu stratejiye katkı sağlıyoruz. Borusan Grubu çatısı altında, 2006’dan beri UN Global Compact’in bir parçasıyız.

İklim başlığı altında, doğal kaynakların verimli kullanılması ve karbon emisyonlarının azaltılması yönünde adımlar atıyoruz. Sıfır Atık sertifikasına sahip tesislerimiz ve Revizyon Merkezlerimiz yalnızca çevresel etkiyi azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda döngüsel ekonomi modeline olan katkımızı da artırıyor. Örneğin, Borusan Cat’in CRC Revizyon Merkezleri’nde, ömrünü tamamlamış makineler ve parçalar yenileniyor, böylece doğaya atık olacak ürünler yeniden kullanılabilir hale geliyor. Bu yaklaşım, yalnızca çevreyi korumakla kalmıyor, aynı zamanda kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlayarak operasyonel verimliliği de artırıyor. Ayrıca, iklim değişikliği ile mücadele kapsamında, güneş enerjisi projelerine yatırım yapıyoruz. Adana bölge binamızda kurduğumuz güneş enerjisi sistemi ile enerji ihtiyacımızın büyük bir kısmını yenilenebilir kaynaklardan karşılıyoruz. Bu ve bunlar gibi projelerimizle yıllık karbon emisyonumuzu ciddi şekilde azaltıyoruz. Karbonsuzlaşma yol haritamızı oluşturduk ve somut adımlarla bu hedefimize doğru ilerliyoruz. 

İnsan odağında, toplumsal sorumluluklarımızı büyük bir ciddiyetle ele alıyoruz. Borusan Cat olarak sadece müşterilerimize değil, çalışma arkadaşlarımıza ve topluma da değer katmayı önemsiyoruz. Bu doğrultuda, fırsat eşitliğini odağına alan ve kadınların sektörümüzde iş gücüne katılımını artırmak için çeşitli projeler geliştirdik. Özellikle, kadın iş makinesi operatörlerinin sektöre katılımını teşvik eden projelerimizle, sektördeki cinsiyet eşitliği anlayışını dönüştürmeyi hedefliyoruz. Kadınların iş gücündeki varlığını artırmak, sadece toplumsal cinsiyet eşitliği adına bir adım atmak değil, aynı zamanda iş dünyasında daha verimli ve yaratıcı bir ortam yaratmak için önemli bir fırsat sunuyor.

Borusan Cat olarak, toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlayan çalışmalarımızla, Sürdürülebilirlik Akademisi ve İngiliz denetim şirketi Intertek iş birliğiyle yapılan bağımsız bir denetim sonucunda, ülkemizin bu alandaki en kıymetli sertifikalarından birine layık görüldük. İş hayatında kadınlara eşit haklar ve fırsatlar sunan kurumları belgelendiren İş’te Eşit Kadın Sertifikası’nı alarak sektörümüzde bir ilki gerçekleştirdik. Toplumsal cinsiyet ve fırsat eşitliği taahhütlerimizi eyleme geçirmiş olmaktan ve bu alandaki dönüşüme öncülük etmekten mutluluk duyuyoruz.

Ayrıca, çalışma arkadaşlarımızın gelişimini desteklemek amacıyla Global Öğrenim ve Gelişim Departmanımız aracılığıyla yeni nesil öğrenme çözümleri sunarak lokasyon, zaman ya da dil gibi bariyerleri kolayca aşabiliyoruz. Teknolojik gelişmelerle paralel olarak, yapay zeka ve dijitalleşme alanında da eğitim programları sunarak arkadaşlarımızı geleceğe hazırlıyoruz. İş ve yaşam dengesini sağlamayı da önemsiyoruz. Robotik Süreç Otomasyonu (RPA) gibi teknolojilerle, çalışma arkadaşlarımızın günlük tekrar eden iş yükünü hafifleterek daha yaratıcı ve stratejik işlere odaklanmalarını sağlıyoruz.

İnovasyon başlığı ise bizim için sürdürülebilirliğin olmazsa olmazı ve sektörümüzde bizi belki de herkesten en çok ayıran özelliğimiz. Dijitalleşme, sürdürülebilir bir gelecek için en önemli araçlardan biri. Bu noktada, Borusan Cat olarak dijitalleşmeyi iş süreçlerimizde bir dönüştürücü güç olarak kullanıyoruz. 

Sektöründe bir ilk olan Boom360 uygulaması, müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını dijital ortamda karşılamalarına olanak sağlıyor. Bu uygulama üzerinden müşterilerimiz, makinelerinin durumunu izleyebiliyor, kampanyaları takip edebiliyor ve yapay zeka destekli çözümlerle filolarını ve günlük iş süreçlerini yönetebiliyor. Boom360 içerisinde yer alan ve 30 saniyeden kısa sürede sesten arıza tespit eden yapay zeka uygulamamız sayesinde hem müşteri sahasında zaman ve maliyet kaybını önlüyor, hem de sahayı fiziki ziyaret etmeden potansiyel sorunu çözerek karbon ayak izimizi azaltıyoruz. 

Ayrıca, Müneccim adını verdiğimiz yapay zeka uygulamamız sayesinde, iş makinelerinden toplanan veriler ile potansiyel arızaları önceden tespit edebiliyoruz. Bu yenilikçi yaklaşım, hem işletmelerin kesintisiz bir şekilde çalışmasını sağlıyor hem de çevresel etkileri azaltıyor. Yenilikçi ürünler ve hizmetlerle, yalnızca sektörümüzdeki yerimizi güçlendirmiyor, aynı zamanda çevreye duyarlı, akıllı ve sürdürülebilir çözümler sunuyoruz.

Sürdürülebilirlik anlayışımız, Borusan Cat için yalnızca çevreye duyarlı olmanın ötesinde, tüm iş süreçlerimizi dönüştüren, iş dünyasında daha verimli, daha eşitlikçi ve daha inovatif bir yaklaşımı benimsememizi sağlayan bir iş modeli. Bu vizyon doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz projeler ve stratejiler, sürdürülebilirliğin bizim için sadece bir hedef olmadığını, aynı zamanda bir değerler bütünü oluşturduğumuzu gösteriyor.

  1. Üretimde Sürdürülebilir Stratejiye sahip bir firma olarak, markanıza sağladığı katma değerler neler oldu? Sürdürülebilir marka olarak ürünleriniz müşteri tercihlerinde farkındalık oluşturdu mu? Müşteri tercihlerindeki değişimleri bizlerle paylaşır mısınız?

Elbette, sürdürülebilirlik odaklı stratejilerimizin toplumsal fayda sağlıyor ve müşterilerimizde farkındalık oluşturduğuna inanıyoruz. Ancak burada önemli bir noktayı vurgulamak gerekiyor: Sürdürülebilirlik sorumluluğu müşterilerde değil, biz firmalarda da olmalıdır. Çünkü müşterilerin bilinçli tercihlerde bulunmasını beklemek kadar, firmaların da bu süreci doğru şekilde yönlendirmesi büyük önem taşıyor.

Örneğin, biz Borusan Cat olarak sektörde hala yaygın olarak kullanılan “Reaktif” iş yapış biçiminden, arıza ortaya çıkmadan çözüm üretmeyi hedefleyen ‘‘Proaktif’’ iş yapış şekline geçtik ve nihayetinde müşterimizin de süreçte aktif rol oynadığı ‘‘İnteraktif’’ iş modelimizle ilerliyoruz. Artık sahada makinelerde arıza çıkmadan devreye girmeye çalışıyoruz. Müşterilerimiz de sürece dahil ediyoruz. Makinelerinin sesini uygulamamıza dinleterek arıza tespiti yapabiliyorlar. Böylece müşterilerimizin saha operasyonlarının kesintiye uğramamasını sağlıyoruz. Bu sayede müşterilerimize değer katarken, iş akışlarını durdurmadığımız gibi çevreye de katkıda bulunuyoruz. 

Ayrıca, Borusan Cat olarak, revizyon merkezlerimizde ömrünü tamamlamış komponentleri yeniden hayata döndürerek müşterilerimizi büyük bir masraftan kurtarıyor, aynı zamanda büyük bir atık oluşumunun önüne geçiyoruz. Bu da sürdürülebilir bir çözüm sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda müşteri tercihlerinin değişmesine ve çevre dostu ürünlere olan talebin artmasına zemin hazırlıyor.

Müşterilerimize sadece bilinçli seçimler yapmalarını sağlamak değil, aynı zamanda onlara çevreye duyarlı, verimli ve faydalı çözümler sunmak, iş modelimizin en önemli parçası olmalıdır. Bu yaklaşımla, iş süreçlerimizi daha sürdürülebilir hale getiriyor, topluma ve doğaya saygılı bir iş modeli oluşturuyoruz ve müşteri tercihlerini de bu anlamda yönlendirebiliyoruz.

  1. Sektörünüzün gelişimi için büyük bütçeler ayırdığınızı takip ediyoruz. Emek yoğun AR-GE çalışmalarınızda sürdürebilirlik odaklı neler yaptığınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Bu doğrultuda, yeni yatırımlarınız ve sürdürülebilir yeni ürünleriniz/yeni markalarınız olacak mıdır?

Sektörümüzde sürdürülebilirliğin gelişimi için teknolojik çözümlere büyük yatırımlar yapmayı bir öncelik olarak kabul ediyoruz. Borusan Cat olarak, Ar-Ge çalışmalarımızda da bu stratejiyi benimseyerek hem çevresel hem de toplumsal sorumluluklarımızı yerine getirmeye odaklanıyoruz. Emek yoğun AR-GE süreçlerimizde, sürdürülebilirliği temel bir hedef haline getirdik. Bu doğrultuda, hem mevcut ürünlerimizi daha verimli ve çevre dostu hale getirmek için sürekli iyileştirme çalışmaları yürütüyor hem de yeni ürünler geliştirme aşamasında çevresel etkilerini minimize etmeye özen gösteriyoruz.

İş yapış biçimimizin dönüşümünü başlattığımız 2017’den bugüne geldiğimizde, sektörümüze ve müşterilerimize değer katan, yapay zeka, yazılım robotu, nesnelerin interneti gibi teknolojilerle ürettiğimiz çözümlerle ülkemizde ve dünyada farklı bir noktada bulunuyoruz. Üretken bir Ar-Ge merkezine sahibiz. Yeni teknolojiler yaratmanın yanında veri madenciliği ve süreç madenciliği de yapıyoruz. 

Yapay zeka ve robotik teknolojilere yatırımı önümüzdeki dönemde de artıracağız. Örneğin şu anda Robotik Süreç Otomasyonu (RPA) ile iş süreçlerimizi kusursuzlaştırmak için muhasebeden satışa farklı departmanlarımızda 300’e yakın yapay zeka robotu kullanıyoruz. İnsan kaynağımızı bu sayede en etkili şekilde kullanmış oluyoruz. Yeni yatırımlarımız da bu vizyon doğrultusunda şekilleniyor. İş yapış süreçlerimizi sürdürülebilirlik odaklı geliştirme konusunda çalışmalarımız hızla devam ediyor. Bunun yanı sıra, atık yönetimi ve geri dönüşüm çözümlerinde de yenilikçi projeler üzerinde çalışıyoruz.

Geçmiş yıllarda, komponent revizyon merkezlerimizde önemli CAPEX yatırımları gerçekleştirdik. Gelecek dönemde de bu yatırımlarımızı sürdürmeyi hedefliyoruz. Ayrıca; AR-GE, inovasyon ve dijital altyapıyı geliştirme konularında yatırımlarımızı arttırmayı planlıyoruz. Stratejik hedeflerimiz doğrultusunda, sürdürülebilir büyümeyi destekleyecek yatırımları gerçekleştirmeye devam edeceğiz.

  1. Sürdürülebilir Çevre Politikaları ve Yaşanabilir Çevre Stratejileri adına uygulanan Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ve Avrupa Birliği İklim Hedefleri bir takım değişiklikleri de beraberinde getirmiştir. Bu kapsamda, 2030 yılına kadar Sera Gazı Emisyon Oranlarının çok ciddi oranda azaltılması ve 2050 yılında da net sıfırlanması hedeflemektedir. Geliştirdiğiniz ürünlerinizin üretim ve dağıtım süreçleri doğrultusunda çevresel etkileri de düşünüldüğünde, “Kurumsal Karbon Ayak İzi” konularında neler söylemek istersiniz?

Avrupa Yeşil Mutabakatı, Borusan Cat ve genel olarak sektörümüz için büyük bir dönüşüm fırsatı sunuyor. Bu fırsatı, çevresel etkilerimizi azaltarak daha sürdürülebilir bir iş modeli oluşturmak için kullanıyoruz. Karbon ayak izimizi küçültmek amacıyla üretim süreçlerimizde enerji verimliliği sağlıyor, atıkları minimize ediyor ve geri dönüşüm uygulamalarını güçlendiriyoruz. Ayrıca, dijital çözümlerimiz ve yapay zeka tabanlı teknolojilerimizle hem kendi insan kaynağımızın hem de doğal kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlıyoruz. Gelecekte, yenilenebilir enerji yatırımları ve sürdürülebilir malzeme kullanımı gibi adımlarla daha yeşil bir dünya için katkılarımızı artırmayı hedefliyoruz. AB’nin karbon emisyonlarını azaltma hedefleri doğrultusunda, Borusan Cat olarak, çevre dostu iş yapış biçimleri ve sürdürülebilirlik odaklı projelerle karbon ayak izimizi minimize etmeye büyük önem veriyoruz. Gelecekte, dijitalleşme ve yenilenebilir enerji yatırımlarıyla daha sürdürülebilir iş modelleri geliştirmeyi sürdüreceğiz.

  1. Sürdürülebilir Gelecek odaklı bir firma olarak geleceğe yönelik sürdürülebilirlik hedefleriniz, hedefleriniz doğrultusunda oluşturduğunuz yol haritanız hakkında da bilgi alabilir miyiz?

Geleceğe yönelik sürdürülebilirlik hedeflerimiz, çevresel, sosyal ve ekonomik dengeyi gözeten bir iş modeli oluşturmaya dayalı. Yol haritamızda, enerji verimliliği, sıfır atık hedefi ve karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik somut adımlar yer alıyor. 2030 yılına kadar karbon ayak izimizi önemli ölçüde küçültmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda, dijitalleşme ve yenilikçi teknolojilerle üretim süreçlerimizi optimize ederken, aynı zamanda tedarik zincirimizin de sürdürülebilirliğini sağlamak için yerel ve küresel iş birliklerini güçlendiriyoruz. 

Ayrıca, toplum yararına sosyal sorumluluk projelerine daha fazla yatırım yaparak, sürdürülebilirlik anlayışımızı toplumsal düzeyde de yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz. Bu yol haritasıyla, sadece iş süreçlerimizde değil, tüm değer zincirimizde çevre dostu bir dönüşüm gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

RÖPORTAJ

Baumit’ten Geleceğe Dönüşüm: Sürdürülebilirlik ve Çocuklara Yönelik Sosyal Sorumluluk Projesi

Yayınlandı

-

Avusturya merkezli Baumit, Türkiye’deki sürdürülebilir yapı çözümleri ile dikkat çekerken, “Geleceğimizi Mantoluyoruz” projesi ile çocuklara enerji verimliliği ve çevre bilincini aşılıyor. Şirket, sağlıklı yaşam alanları yaratmak için dünya çapında karbon tasarrufu sağlamaya devam ediyor.

1.Öncelikle, markanızın/firmanızın genel yapılanması hakkında bilgi verir misiniz? Hem global ölçekte hem de bölgesel olarak markanızın/firmanızın genel değerlendirmenizi alabilir miyiz? Markanızın sektörünüzdeki konumu hakkında neler söylemek istersiniz?

Kökleri 200 yıl öncesine dayanan Avusturya merkezli Schmid Industrie Holding’in çatısı altındaki en büyük firma olan Baumit, 1988 yılında iki yapı malzemesi firmasının iş birliği ile kuruldu. Avrupa’nın mantolama devi olarak konumlanan şirketimiz, Türkiye’de 2007 yılından beri aktif olarak bu vizyon ile faaliyet gösteriyor. Gebze’de 2008 yılında açılan üretim tesisimiz, yıllık 300 bin ton üretim kapasitesine ve likit üretim yeteneğine sahip. Türkiye’de müşterilerimize yüksek kaliteli, dayanıklı ve uzun ömürlü yapı malzemeleri sunarak onların beklentilerini fazlasıyla karşılamak hedefiyle çalışıyoruz. Tüm çalışmalarımızda da şirketimizin misyonu olan sürdürülebilir geleceğe sadık kalıyoruz. Bu kapsamda yapı malzemeleri sektöründe birçok yeniliğe imza atmanın yanı sıra sürdürülebilirliği çalışmalarımızın merkezine koyuyoruz. Dış cephe ısı yalıtım sistemlerinde uzman bir marka olmamızın sorumluluğu ışığında farklı ihtiyaçlara yönelik sistem ve ürün çeşitliliğimizle daha dayanıklı cepheler yaratılmasına imkan sağlıyoruz. Sunduğumuz inovatif çözümlerle enerji ihtiyacını kalıcı olarak azaltmaya yönelik çalışmalar yürütüyoruz.

2.Sürdürülebilir bir geleceğin sağlanmasında, üretim süreçlerinin ve ilgili hammadde/tedarik zinciri operasyonlarının tüm dünya ile koordineli bir şekilde yönetilmesi günümüzde çok daha önem arz eden bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla, Sürdürülebilirlik konusunda firmanızın Evrensel Yaklaşımını ve Kurumsal Stratejilerini bizimle paylaşabilir misiniz? Sürdürülebilir Dünya kapsamında özellikle odaklandığınız/hayata geçirdiğiniz Sosyal Sorumluluk Projeniz var mıdır, detaylarını öğrenebilir miyiz?

Gelecek için attığımız en önemli adımların başında sağlıklı yaşam alanları üzerine çalışmalarımızı genişletmek için kurduğumuz Baumit Viva Park geliyor. Avrupa’nın en büyük karşılaştırmalı Ar-Ge merkezi olarak faaliyet gösteren Baumit Viva Park’ta bulunan model evlerin her birinde ortalama kullanıcı davranışlarını simüle ederek her yıl 1,5 milyondan fazla veri topluyor, duvarların sesi oluyoruz. Ayrıca yine her yıl 45 milyon metrekare alanın mantolanmasını sağlayacak ürün üretiyor ve böylece bir milyon ton karbon azaltımı sağlıyoruz. Kuruluşumuzdan bugüne 800 milyon ton karbon tasarrufu sağladık. Bu rakam, 10 milyon otomobilin atmosfere yaydığı karbon miktarına ya da 300 bin kez aya gidip gelmeye denk geliyor. Sürdürülebilir olmak, karbon ayak izini azaltmak bizim önceliğimiz. Bunların dışında gelecek nesillere enerji verimliliği bilincini kazandırmayı ve mantolamanın dünya için önemini anlatmayı hedefliyoruz. Bu hedefimiz doğrultusunda 2019 yılında ‘Geleceğimizi Mantoluyoruz’ kurumsal sosyal sorumluluk projemizi hayata geçirdik. Projemiz çerçevesinde çocukları küresel ısınma, iklim değişikliği, enerji tasarrufu ve ısı yalıtımı konusunda bilinçlendiriyor, sosyal yardımlarda bulunuyoruz. Projemizin ilk yılında zor kış şartlarında yaşayan binlerce çocuğu geniş bayi ağımızın yardımıyla montlarla sıcacık sardık. 2020 yılına geldiğimizde AHBAP Derneği iş birliği ile bu kapsamı genişlettik ve toplamda 25 bin çocuğun kışı daha sıcak geçirmesine yardımcı olduk. İçinde çocuklarımızın anlayabileceği dilde enerji verimliliği ve binalarda ısı yalıtımının öneminin anlatıldığı bir defter de hediye ettik. gelecegimizimantoluyoruz.com web sitemizle çocuklara küresel ısınma ve enerji verimliliği ile ilgili kolayca anlayabilecekleri içerikler sunduk.  

Daha fazla çocuğa ulaşabilmek ve çocukların sürdürülebilir bir gelecek konusundaki bakış açısını zenginleştirmek hedefiyle 2023 yılı itibarıyla projemizi bir adım daha yukarı taşıdık ve Çocuklar Ülkesi KidZania’ya sponsor olduk. KidZania İstanbul’da çocukların küresel iklim değişikliği ve enerji verimli yapıların önemi konularını eğlenceli ve eğitici aktivitelerle öğrenecekleri Baumit inşaat ve mantolama deneyim alanını oluşturduk. Ayrıca minik kaşiflerin küresel ısınma, enerji verimliliği ve mantolamanın önemini daha iyi anlamaları ve farkındalıklarının artması için keyifli ve öğretici bir animasyon filmi hazırladık. Son olarak da uzman pedagoglarla birlikte hazırladığımız ‘Bumi ile Enerjim Verimli, Geleceğim Güvenli’ çocuk kitabımızı yayınladık. Bu kitabımızın lansmanını değerli tiyatro oyuncumuz Sevinç Erbulak ile gerçekleştirdik ve çocuklarımızdan çok güzel geri dönüşler almanın keyfini yaşadık. 

Her yıl üzerine koyarak ilerlediğimiz ‘Geleceğimizi Mantoluyoruz’ projemizle daha fazla çocuğa erişerek enerji verimliliği, sürdürülebilirlik, ısı yalıtımının önemini anlatmaya ve onların bu alandaki farkındalıklarını güçlendirme devam edeceğiz 

3.Üretimde Sürdürülebilir Stratejiye sahip bir firma olarak, markanıza sağladığı katma değerler neler oldu? Sürdürülebilir marka olarak ürünleriniz müşteri tercihlerinde farkındalık oluşturdu mu? Müşteri tercihlerindeki değişimleri bizlerle paylaşır mısınız?

Değişen sosyal ve ekonomik trendler elbette müşterilerin satın alma taleplerini de etkiliyor. Her sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de artık hız, sürdürülebilirlik ve inovasyon yüksek bir sesle konuşuluyor. Baumit olarak değişen müşteri beklentilerini hızla gelişen teknolojilerle birleştirerek; daha hızlı, daha kolay, daha uzun ömürlü ve daha sürdürülebilir mantolama sistemleri üretmek için durmaksızın çalışıyoruz. Ürünlerimizi üretirken inovasyon merkezimizden aldığımız verilerin yanı sıra iş ortaklarımız ve saha ekiplerimizin geri bildirimleri de bize rehber oluyor. Bu noktada imza attığımız iki ürünümüz hakkında da bilgi vermek isterim. Bunlardan ilki, kullanıcılarımızın hayatını kolaylaştırmak ve şantiyelerdeki atık miktarını azaltmak amacıyla bir ilke imza atarak geliştirdiğimiz kuru yapı harçları için çözünen torba teknolojisi. Baumit’in bu yenilikçi ürünüyle artık betonun çimento, kum ve agrega gibi bileşenleriyle uğraşmaya gerek kalmıyor. Baumit ALL IN Beton torbasına yalnızca su ekleyerek ambalajıyla birlikte karıştırmak yeterli oluyor, bu sayede beton kolaylıkla kullanıma hazır hale geliyor. Ar-Ge çalışmalarımız ve iş ortaklarımızla yürüttüğümüz yakın bilgi alışverişi sonucunda ürettiğimiz bir diğer inovasyonumuz olan Baumit Jel teknolojisini de inşaat sektörüyle tanıştırdık. Bu yenilikçi teknolojiyle tasarladığımız Baumit Contact ürünleriyle inşaat sahalarındaki hız, pratiklik ve sürdürülebilirlik ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Çevreye duyarlılığımızı bir adım öteye taşıyan bu seri, karbon emisyonlarını yüzde 41 oranında azaltarak ekolojik olarak da fark yaratıyor. 

4.Sektörünüzün gelişimi için büyük bütçeler ayırdığınızı takip ediyoruz. Emek yoğun AR-GE çalışmalarınızda sürdürebilirlik odaklı neler yaptığınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Bu doğrultuda, yeni yatırımlarınız ve sürdürülebilir yeni ürünleriniz/yeni markalarınız olacak mıdır?

Mantolamada yeniliğin öncüsü olan şirketimiz, Ar-Ge ve inovasyona kesintisiz yatırım yaparak sektörü sürekli yenilikçi ürünlerle besliyor. Bu çabanın en parlak örneklerinden biri de kullanıma hazır ilk mineral son kat kaplama olarak inovasyon merkezimizde geliştirdiğimiz yeni Baumit CrystalSet. Baumit CrystalEffect ile birlikte son kat kaplamalardaki termoplastik bağlayıcıları benzersiz doğal kristal bağlayıcılar ile yeniledik. Bu doğal bağlayıcılar, mükemmel kir direncine ve yüksek nefes alma kabiliyetine sahip, kristal sertliğinde son derece dayanıklı bir yüzey oluşturuyor.  Böylece kir ve toz parçacıkları cepheye nüfuz edemiyor, rüzgâr veya yağmurla birlikte cephenin yüzeyinden uzaklaşıyor.  

Yakın geleceğe baktığımızda güvenli, kaliteli, sağlıklı ve konforlu yapılar için sürdürülebilirliği odağına alan çevre dostu inovatif ürünlere, doğru uygulamalara ve çözüm odaklı yaklaşımlara duyulan ihtiyacın arttığını görüyoruz. Bu doğrultuda sektörümüzün tüm paydaşlarıyla birlikte ülkemizde sürdürülebilir konutların inşasına yüksek katma değer sunmak en önemli hedefimiz. Baumit olarak, bu hedefe ulaşmak için ürün çeşitliliğimizi ve hizmet kalitemizi artırmayı önceliklerimiz arasına alıyoruz. Bu amaçla Ar-Ge yatırımlarımıza odaklanarak yeni ürün ve teknolojiler geliştirmeye ve enerji verimliliği konularında öncü rol oynamaya devam edeceğiz.  

5.Sürdürülebilir Çevre Politikaları ve Yaşanabilir Çevre Stratejileri adına uygulanan Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ve Avrupa Birliği İklim Hedefleri birtakım değişiklikleri de beraberinde getirmiştir. Bu kapsamda, 2030 yılına kadar Sera Gazı Emisyon Oranlarının çok ciddi oranda azaltılması ve 2050 yılında da net sıfırlanması hedeflemektedir. Geliştirdiğiniz ürünlerinizin üretim ve dağıtım süreçleri doğrultusunda çevresel etkileri de düşünüldüğünde, “Kurumsal Karbon Ayak İzi” konularında neler söylemek istersiniz?

Baumit olarak, ‘En temiz enerji, henüz hiç tüketilmemiş olandır’ felsefemiz ışığında Go2morrow projemizi başlattık. Proje kapsamında işe ana uzmanlık alanımız olan ısı yalıtım harçlarının reçetelerini daha çevreci bir hale getirmekle başladık. İlk etapta ısı yalıtım harçlarımızın karbon emisyonlarını yüzde 41 oranında azalttık. 2030 yılına kadar da dünyamız için çok daha fazlasını başarmak istiyoruz. Go2morrow hareketimiz çerçevesinde, en öncelikli hedefimiz global olarak karbon emisyonlarımızı ton başına yüzde 20 oranında azaltmak. Yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanma misyonumuz doğrultusunda her bir ton ürünümüzde yüzde 10 daha az enerji tüketmeyi ve ‘üret-kullan-at’ anlayışından ‘dönüşüm ve yeniden dönüşüm’ anlayışına geçmeyi hedefliyoruz. Ayrıca, döngüsel ekonominin etkin bir şekilde işlemesi için yaşam döngüsü uzun ve çok fonksiyonlu ürünler üretiyoruz. 

6.Sürdürülebilir Gelecek odaklı bir firma olarak geleceğe yönelik sürdürülebilirlik hedefleriniz, hedefleriniz doğrultusunda oluşturduğunuz yol haritanız hakkında da bilgi alabilir miyiz?

Küresel ısınma, doğal kaynakların tükenmesi ve iklim değişikliği gibi sorunlara neden olan faktörler arasında hızla artan şehirleşmeyi de görüyoruz. Bu noktada sürdürülebilir bir gelecek için yapı sektörünün ödevine iyi çalışarak bu etkileri minimuma indirecek ürün ve üretim teknikleri geliştirmesi gittikçe daha da önem kazanıyor. Biz de Baumit olarak yalıtım ürün gamımızda yer alan çözümlerimizle çevreye duyarlı binaların inşasına katkıda bulunuyoruz. Yalıtımın yapılara sağladığı temel katkılar arasında; enerji tüketimini önemli ölçüde azaltması, yaşam konforunu artırması ve uzun vadede ekonomik tasarruf sağlamasını sıralayabiliriz.  

Baumit olarak, sürdürülebilir bir gelecek adına sağlıklı, enerji verimli ve güzel evler inşa etmeleri için iş ortaklarımıza güç veriyoruz. Bu vizyonumuz kuşkusuz sürdürülebilirlik yaklaşımımızı da destekliyor. Sürdürülebilirlik ajandamızı şekillendiren GO2morrow hareketi, şirketimizin kurumsal bakış açısını net bir şekilde yansıtıyor. Nesillerin ötesine uzanan bir vizyonla geleceği olumlu yönde şekillendirmeyi hedefliyoruz. Bu hedefimiz çerçevesinde üretimde kullanılan ham maddelerin sorumlu bir şekilde tedarik edilmesinden enerji tasarruflu üretim tesislerine kadar her adımda çevre dostu uygulamaları benimsemeye özen gösteriyoruz. Ayrıca Ar-Ge çalışmalarımızla yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler geliştirerek sektörde öncü bir rol üstleniyoruz. 

Okumaya Devam Et

RÖPORTAJ

Flokser Kimya ile Geleceği Şekillendiren Sürdürülebilir Adımlar

Yayınlandı

-

1982’den bugüne yenilikçi yaklaşımlarıyla dikkat çeken Flokser Kimya, sürdürülebilirlik vizyonuyla hem çevreye hem de topluma fayda sağlamayı hedefliyor. AR-GE liderliği, sosyal sorumluluk projeleri ve inovatif ürünleriyle geleceği şekillendiriyor.

  1. Öncelikle, markanızın/firmanızın genel yapılanması hakkında bilgi verir misiniz? Hem global ölçekte hem de bölgesel olarak markanızın/firmanızın genel değerlendirmenizi alabilir miyiz? Markanızın sektörünüzdeki konumu hakkında neler söylemek istersiniz?

Flokser, 1982 yılında Tükek ailesi tarafından İstanbul’da kurulan bir aile şirketidir. İlk üretimimize 450 metrekarelik bir atölyede, duvar kâğıdı üreticiliği ile başladık. Daha sonra Flokser Tekstil olarak floklu kumaş ve suni deri üretimi ile yatırımlarımıza devam ettik. Flokser Kimya ise Türkiye ve komşu ülkelerin ihtiyaç duyduğu poliüretan ham madde talebini karşılamayı amaç edinerek 2006’da üretime başladı ve 2021’den beri ayrı bir tüzel kişilikle yoluna devam etmekte. Bugün, üretmekte olduğumuz çeşitli ürün grupları ile birçok alanda faaliyet göstermeye devam ediyoruz. İnşaat, terlik ve taban, mobilya, otomotiv, yapıştırıcı, beyaz eşya, izolasyon sektörlerinde poliüretan, poliüre, polyester ürünleri sunuyoruz. Hedef kitlemizi, ayakkabı terlik imalatçıları, buzdolabı imalatçıları, otomotiv ve ofis mobilyası üreticileri, panel üreticileri, araç hava filtresi üreticileri, yapı ve inşaat sektöründe ısı, ses ve su yalıtımı amaçlı uygulama yapan firmalar ve savunma sanayii olarak tanımlayabiliriz. Poliüretan sektörünün ilk devlet destekli ARGE Merkezini kurarak kendi alanımızda her zaman öncü olduk. ARGE 250 listesinde de her sene en çok ARGE bütçesi olan firmalar listesinde bulunuyoruz.

  1. Sürdürülebilir bir geleceğin sağlanmasında, üretim süreçlerinin ve ilgili hammadde/tedarik zinciri operasyonlarının tüm dünya ile koordineli bir şekilde yönetilmesi günümüzde çok daha önem arz eden bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla, Sürdürülebilirlik konusunda firmanızın Evrensel Yaklaşımını ve Kurumsal Stratejilerini bizimle paylaşabilir misiniz? Sürdürülebilir Dünya kapsamında özellikle odaklandığınız/hayata geçirdiğiniz Sosyal Sorumluluk Projeniz var mıdır, detaylarını öğrenebilir miyiz?

Flokser Kimya olarak kurum kültürümüzün temelini sürdürülebilirlik oluşturuyor. Temel amacımız; gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmaların merkezine insanı koyarak, bu bağlamda çevreye duyarlı ürünler üretirken aynı zamanda gelecek nesiller için inovatif ve sürdürülebilir bir dünya tasarlamayı hedefliyoruz. Bunları yaparken içinde bulunduğumuz topluma da sosyal sorumluluk projelerimizle fayda sağlamaya özen gösteriyoruz. Flokser’in kuruluşundan beri devam eden burs programını Toplum Gönüllüleri Vakfı ile Flokser Kimya Eğitim Fonuna dönüştürdük. Her yıl çalışma arkadaşlarımızın çocuklarına ve belirli bölümlerde okuyan lise ve üniversite öğrencilerine burs veriyoruz. Çıkardığımız sürdürülebilirlik temalı çocuk kitaplarını dezavantajlı bölgelerdeki köy okullarına göndererek küçük yaşlarda çocuklarımızda farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. 

Şirketimizde sürdürülebilirliğin önemini daha iyi göstermek ve hedeflerimize daha fazla odaklanabilmek için sürdürebilirlik departmanını kurduk. Burada Birleşmiş Milletler Sürdürülebilirlik Hedefleri doğrultusunda şirket hedeflerimizi ve yol haritalarımızı belirledik. Şirket mottomuz olan “Birlikte Geleceğe”de aslında geleceğimizi düşünerek hareket etmek ve misyonumuz doğrultusunda varlığımızı sürdürmek bulunuyor. 

  1. Üretimde Sürdürülebilir Stratejiye sahip bir firma olarak, markanıza sağladığı katma değerler neler oldu? Sürdürülebilir marka olarak ürünleriniz müşteri tercihlerinde farkındalık oluşturdu mu? Müşteri tercihlerindeki değişimleri bizlerle paylaşır mısınız?

Uzun bir zaman çoğu tüketici için sürdürülebilirlik, satın aldıkları markalarda “olması güzel” bir özellik olarak değerlendirildi. Öte yandan bu kavram tüketiciler için nadiren temel bir özellik olarak kabul edildi. Günümüzde ise bu durumun değişmek üzere olduğunu görüyoruz. Zira artık gündemimizi sürdürülebilirlik, küresel ısınma, karbon ayak izi gibi konular oluşturuyor. Hayatımıza giren bu kavramların da tüketicilerin beklentilerini etkilemesi de kaçınılmaz. 

Son dönemlerde yapılan pek çok araştırma, tüketim kalıplarında büyük bir değişimin eşiğinde olduğumuzu ve gerçekten sürdürülebilir markaların zayıf iddialarda bulunan veya sürdürülebilirliğe yeterince yatırım yapmayan markalardan avantaj elde edeceğini gösteriyor. 

Örneğin Deloitte’un sürdürülebilirlik ve sürdürülebilir davranışlara yönelik tüketici tutumları üzerine gerçekleştirdiği bir ankete göre tüketicilerin en çok değer verdiği sürdürülebilir veya etik uygulamalar şunlar: Sürdürülebilir ambalaj ve ürünler üretmek, üretim süreçlerinde atıkların azaltılması, etik çalışma uygulamalarına bağlılık, insan haklarına saygı ve karbon ayak izinin azaltılması…

Görüldüğü üzere sürdürülebilirliğin satın alma için temel bir gereklilik olarak kabul edileceği bu dönüm noktasına hızla yaklaşıyoruz ve şirketlerin bu duruma şimdiden hazır olması gerekiyor. Biz de Flokser Kimya olarak tüm uygulamalarımızı bu değişen şartlar çerçevesinde hayata geçiriyoruz. Kendi paydaşlarımızla bu farkındalık üzerinden projeler geliştiriyoruz. ARGE Merkezimizin odaklandığı projeler de sürdürülebilirlik üzerine yoğunlaşıyor.

  1. Sektörünüzün gelişimi için büyük bütçeler ayırdığınızı takip ediyoruz. Emek yoğun AR-GE çalışmalarınızda sürdürebilirlik odaklı neler yaptığınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Bu doğrultuda, yeni yatırımlarınız ve sürdürülebilir yeni ürünleriniz/yeni markalarınız olacak mıdır?

Ürünlerimizi yenilikçi ve sürdürülebilir çözümlerle geliştiriyoruz. AR-GE çalışmalarımız da bu doğrultuda şekilleniyor. Özellikle Türkiye’de buzdolabından izolasyona kadar bizim “sert köpük” diye tabir ettiğimiz ürünlerin üretimi sırasında ciddi bir atık ortaya çıkıyor. Hem geri dönüşümden kaynaklı hem üretimden kaynaklı. Bunların da bir şekilde bertaraf edilmesi gerekiyor. Bu yan ürünlerin ürüne dönüştürülmesi noktasında başka firmalarla gerçekleştirdiğimiz projeler hali hazırda mevcut. Burada geri dönüşüm atıklarının bir dolgu maddesi veya katkı maddesi olarak yeniden üretilmesine odaklanmıyor aksine kimyasal bir yolla tekrar ham maddeye dönüştürüyoruz. Benzer projeleri ayakkabı sektörü için de yapıyoruz.

Bununla beraber AR-GE merkezimizde geliştirdiğimiz bio içerikli poliüretan sistemler ile karbon ayak izini iyileştiriyor ve çevre kirliliğinin azaltılmasında önemli bir rol oynuyoruz. Dünyanın sınırlı fosil bazlı kaynaklarına olan bağımlılığı azaltarak, yenilenebilir hammadde kaynaklarını ürünlerimize taşıyoruz.

  1. Sürdürülebilir Çevre Politikaları ve Yaşanabilir Çevre Stratejileri adına uygulanan Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ve Avrupa Birliği İklim Hedefleri bir takım değişiklikleri de beraberinde getirmiştir. Bu kapsamda, 2030 yılına kadar Sera Gazı Emisyon Oranlarının çok ciddi oranda azaltılması ve 2050 yılında da net sıfırlanması hedeflemektedir. Geliştirdiğiniz ürünlerinizin üretim ve dağıtım süreçleri doğrultusunda çevresel etkileri de düşünüldüğünde, “Kurumsal Karbon Ayak İzi” konularında neler söylemek istersiniz?

Çağın en önemli problemi olan küresel ısınma gibi evrensel sorunları gündemimize alıyoruz. Bu yüzden öncelikli hedefimiz ve projelerimiz düşük karbon ayak izi değerine sahip ürünler üretmek ve 2050’de net karbon ayak izimizi sıfırlamak. Bu konuyla ilgili, emisyon değerlerimizi arıtacak sistemler, enerji tasarrufu sağlayacak ve yenilenebilir enerjiye döneceğimiz projelerimiz bulunuyor.

Aynı zamanda sürdürülebilirlik alanında dijital adımlar da atmaya çalışıyoruz. Bu kapsamda bordro süreçlerimizi dijitale taşıdık. Bordro süreçlerimizde artık kağıt kullanımı tamamen ortadan kalktı. Tüm çalışanlarımız, maaş bordrolarına hızlı ve güvenli bir şekilde dijital ortamdan erişebiliyor. Bu sayede kağıt kullanımını minimuma indirerek, doğaya olan karbon ayak izimizi küçültüyoruz. Raporlar ve onay süreçlerimizin de hepsini dijital ortamlarda takip ediyoruz. Sürdürülebilir ve çevre süreçlerimiz için çalışmalarımız devam ediyor. Burada “Sıfır Atık Belgesi” aldık. 

  1. Sürdürülebilir Gelecek odaklı bir firma olarak geleceğe yönelik sürdürülebilirlik hedefleriniz, hedefleriniz doğrultusunda oluşturduğunuz yol haritanız hakkında da bilgi alabilir miyiz?

Flokser olarak kuruluşumuzdan bu yana ihracatta göstermiş olduğumuz finansal başarılar ile ülke ekonomisine sağladığımız kalkınmanın yanı sıra, toplumsal ve çevresel hayatın gelişiminde de öncü olduk. Kurumsal sosyal sorumluluk politikamız, bütünsel değerler çerçevesinde ve sürdürülebilirlik stratejisine dayalıdır. 

Tüm insanlığın ortak paydası olan kaynakların etkin ve verimli kullanımında gelecek nesillere karşı sorumluluk bilinciyle hareket ediyoruz. Bu nedenle enerji, su, ısı tasarrufu sağlayan ürünler ve bio bazlı ürünler üzerine özel projeler yapıyoruz. İnovatif ürünlerimizi hayata geçirirken trendleri belirliyor ve müşterilerimize özel ürünler üretiyoruz. Sürekli gelişim ve inovasyon ilkesi, yenilikçi bakış açısı ve sektöre öncülük etme misyonu doğrultusunda gerçekleştiriyoruz. Bugün sektörde kolay temizlenebilen ve insan sağlığına zararsız bio bazlı kaplama poliüretanlarını Türkiye’de ilk üreten firmayız.

Flokser Kimya olarak toplumsal ilerlemeye katkıda bulunmak için, farklı sektörlere sunduğumuz çözümlerle yaşamları iyileştirmek, tüketicilerimizin hayatlarını kolaylaştırmak, kalitesi ve inovatif ürünleri ile bir dünya markası olmak kurumsal hedeflerimiz arasında yer alıyor. Toplumun yararı için kalıcı, sürdürülebilir, şeffaf bir işleyişle çalışıyoruz. Kurumsal vatandaş olarak da bulunduğumuz topluma ve çevreye fayda sağlamak için sosyal sorumluluk projeleri üretmeye devam ediyoruz.

Okumaya Devam Et

RÖPORTAJ

Form Endüstri Tesisleri: İklimlendirme Sektöründe Yenilikçi ve Sürdürülebilir Çözümler

Yayınlandı

-

Form Endüstri Tesisleri, 1965 yılından bu yana enerji verimliliği odaklı çözümlerle iklimlendirme sektöründe öncü bir rol üstleniyor. Türkiye’nin en büyük üretim kapasitesine sahip tesislerinden birine sahip olan şirket, yenilikçi üretim teknikleri ve sürdürülebilirlik projeleriyle sektördeki liderliğini pekiştiriyor.

  1. Öncelikle, markanızın/firmanızın genel yapılanması hakkında bilgi verir misiniz? Hem global ölçekte hem de bölgesel olarak markanızın/firmanızın genel değerlendirmenizi alabilir miyiz? Markanızın sektörünüzdeki konumu hakkında neler söylemek istersiniz? 

Form Endüstri Tesisleri, 1965 yılından bu yana Form Şirketler Grubu’nun bir parçası olarak iklimlendirme sektöründe faaliyet gösteren köklü bir firmadır. İzmir Pancar Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan, 20.000 m²’lik modern üretim tesisimiz, Türkiye’nin en büyük üretim kapasitelerinden birine sahiptir. Bu tesiste, enerji verimliliğini ön planda tutarak duman tahliye, doğal havalandırma, gün ışığı aydınlatma ve evaporatif soğutma gibi endüstriyel çözümler üretiyoruz. Bunun yanı sıra, grup firmalarımız aracılığıyla paket klimalar, klima santralleri, su kaynaklı ısı pompaları, ısı geri kazanım cihazları ve fancoil gibi geniş bir ürün yelpazesini kapsayan OEM üretim hizmetleri sunuyoruz.

Sektördeki öncülüğümüzü kanıtlayan en önemli başarılarımızdan biri, Türkiye’de EN 12101-2 standartlarına uygun CE belgeli duman ve ısı tahliye kapağı (TROKE) üreten ilk ve tek yerli firma olmamızdır. Ayrıca, Lennox lisansı ile üretim yapma hakkına sahip global çapta tek firma olarak, uluslararası arenada da sektöre değer katıyoruz. Bu başarılar, Ar-Ge’ye yaptığımız sürekli yatırımlar ve yenilikçi teknolojiler geliştirme konusundaki kararlılığımız sayesinde mümkün oldu.

Global ve bölgesel ölçekte güçlü bir konuma sahibiz. Örneğin, Lennox ve Alman GAL gibi stratejik ortaklıklarımız hem üretim kalitemizi artırmamıza hem de ürünlerimizin dünya çapında tanınmasına katkı sağladı. Türkiye’de ise enerji verimliliği odaklı ürünlerimiz ve sürdürülebilirlik projelerimizle sektörde fark yaratıyoruz. Dijital dönüşüme öncülük ederek, müşterilerimize yüksek kaliteli ve yenilikçi çözümler sunmayı sürdürüyoruz.

Sektördeki konumumuzu güçlendiren temel unsurlarımız, yenilikçi üretim tekniklerimiz, sürdürülebilirlik odaklı stratejilerimiz ve sanayide karbon ayak izini azaltmaya yönelik projelerimizdir. İklimlendirme sektöründe enerji verimliliğini artıran teknolojiler geliştirme hedefimiz, yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası pazarda da adımızı duyurmamızı sağlıyor. Dijitalleşme ve sanayiye katma değer sağlayan projelerimizle müşterilerimizin beklentilerini en üst düzeyde karşılıyor ve sektöre öncülük etmeye devam ediyoruz.

  1. Sürdürülebilir bir geleceğin sağlanmasında, üretim süreçlerinin ve ilgili ham madde/tedarik zinciri operasyonlarının tüm dünya ile koordineli bir şekilde yönetilmesi günümüzde çok daha önem arz eden bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla, Sürdürülebilirlik konusunda firmanızın Evrensel Yaklaşımını ve Kurumsal Stratejilerini bizimle paylaşabilir misiniz? Sürdürülebilir Dünya kapsamında özellikle odaklandığınız/hayata geçirdiğiniz sosyal sorumluluk projeniz var mıdır, detaylarını öğrenebilir miyiz? 

Form Endüstri Tesisleri olarak, sürdürülebilirliği tüm operasyonel süreçlerimizin merkezine koyuyoruz. Üretimden tedarik zinciri yönetimine kadar tüm aşamalarda, çevresel sorumluluk bilinciyle hareket ediyor ve bu yaklaşımı global standartlara uygun bir şekilde uyguluyoruz. Enerji tüketimimizi minimize etmek için dijital sistemleri ve akıllı teknolojileri etkin bir şekilde kullanıyoruz. Bunun yanı sıra, karbon ayak izimizi azaltmak amacıyla çevre dostu yatırımlar gerçekleştiriyor, sürdürülebilir enerji çözümlerine öncelik veriyoruz.

Ar-Ge çalışmalarımızda enerji verimliliği sağlayan yenilikçi ürünler geliştiriyor, Altı Sigma ve Yalın Yönetim gibi modern üretim yöntemlerini kullanarak kaynakları en verimli şekilde yönetiyoruz. Bu stratejilerimiz, çevresel sürdürülebilirliğin yanı sıra ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliği de kapsıyor. Böylece, sektörümüzde yalnızca üretim teknolojileriyle değil, sürdürülebilirlik konusundaki öncü duruşumuzla da fark yaratıyoruz.

Sürdürülebilir bir dünya hedefiyle çeşitli sosyal sorumluluk projeleri yürütüyoruz. Örneğin:

  • Enerji Tasarrufu Kampanyaları: İşletmelerde ve bireysel kullanıcılarda enerji tasarrufu bilincini artırmak için farkındalık çalışmaları düzenliyoruz.
  • Eğitim Programları: Okullarda, genç nesillere enerji verimliliği ve çevre bilincini aşılamak amacıyla eğitimler veriyoruz.
  • Yenilenebilir Enerji Projeleri: Üretim süreçlerimizi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla desteklemek için yatırımlar yapıyoruz.

Kurumsal stratejilerimiz kapsamında, 2030 yılına kadar karbon ayak izimizi sıfırlama hedefi belirledik. Bu doğrultuda, fabrikamızda yenilenebilir enerji sistemleri kurmak, atık yönetimi süreçlerini optimize etmek ve enerji tüketimini azaltmaya yönelik projeler geliştirmek gibi adımlar atıyoruz.

Sosyal sorumluluk projelerimizdeki temel amacımız, sadece çevreyi korumak değil, aynı zamanda toplumsal farkındalık yaratarak gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmaktır. 

Bu hedef doğrultusunda, inovasyonu ve sürdürülebilirlik odaklı iş modellerini benimseyerek sektörde öncü olmaya devam ediyoruz.

  1. Üretimde Sürdürülebilir Stratejiye sahip bir firma olarak, markanıza sağladığı katma değerler neler oldu? Sürdürülebilir marka olarak ürünleriniz müşteri tercihlerinde farkındalık oluşturdu mu? Müşteri tercihlerindeki değişimleri bizlerle paylaşır mısınız? 

Sürdürülebilirlik, Form Endüstri Tesisleri’nin marka kimliğinin temel taşıdır ve şirketimize hem ticari hem de itibari anlamda büyük katma değerler sağlamaktadır. Bu strateji, çevresel sorumluluklarımızı yerine getirirken aynı zamanda müşterilerimizle aramızdaki güven bağını güçlendirmektedir. Özellikle enerji verimliliği odaklı çözümlerimiz, müşterilerimizin artan çevre bilincine hitap etmekte ve markamızın tercih edilme oranını yükseltmektedir.

Enerji tasarrufu sağlayan ürünlerimiz, müşteri memnuniyetini artırmış ve çevre dostu bir marka olarak algımızı güçlendirmiştir. Örneğin:

  • Doğal Havalandırma ve Aydınlatma Sistemlerimiz, hem enerji maliyetlerini düşürmek isteyen müşterilere hem de karbon ayak izini azaltmayı hedefleyen işletmelere büyük avantajlar sunmaktadır.
  • CE Belgeli Duman ve Isı Tahliye Kapakları (TROKE) gibi yenilikçi ürünlerimiz, yalnızca işlevsellikleriyle değil, çevre dostu tasarımlarıyla da dikkat çekmektedir.

Ayrıca, fabrikamızın elektrik enerjisini güneş enerji sistemi ile karşılayarak sürdürülebilirlik hedeflerimize katkı sağlıyoruz. Bu yatırımla, enerji tüketimimizi azaltıyor ve operasyonlarımızın çevresel etkisini minimum seviyeye indiriyoruz.

Sürdürülebilirlik yaklaşımımız yalnızca üretim süreçlerimizle sınırlı değil, aynı zamanda tedarik zinciri operasyonlarımızı da kapsamaktadır. Tedarikçi seçimlerimizde çevreye duyarlılık ve sürdürülebilirlik kriterlerini öncelikli olarak değerlendiriyoruz. Bu kriterler doğrultusunda, yalnızca çevreye duyarlı ve sürdürülebilirlik ilkelerine uygun hareket eden tedarikçilerle çalışmayı tercih ediyoruz.

Günümüzde müşterilerin satın alma kararlarında çevreye duyarlılık ve sürdürülebilirlik önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle enerji verimliliği ve düşük karbon salınımı konuları, müşteri beklentilerinde belirleyici bir faktör haline gelmiştir. Biz de bu taleplere yanıt verebilmek için sürekli olarak yenilikçi çözümler geliştiriyoruz.

Sürdürülebilirlik odaklı ürünlerimiz, müşterilerimizin çevresel sorumluluklarını yerine getirmelerine yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda işletmelerinin enerji maliyetlerini 

düşürerek uzun vadede ekonomik fayda sağlıyor. Bu durum, müşterilerimizle uzun vadeli bir iş birliği kurmamızı sağlarken, pazardaki konumumuzu da güçlendirmiştir.

Marka olarak sürdürülebilirlik konusundaki duruşumuz, yalnızca ticari başarılarımızı değil, aynı zamanda sektörümüzde öncü bir kimlik kazanmamızı da sağlamıştır. Bu stratejiyle, çevre dostu bir marka olarak müşterilerimizin gözünde kalıcı bir farkındalık yaratmaya ve sürdürülebilir bir gelecek için değer katmaya devam ediyoruz.

  1. Sektörünüzün gelişimi için büyük bütçeler ayırdığınızı takip ediyoruz. Emek yoğun AR-GE çalışmalarınızda sürdürebilirlik odaklı neler yaptığınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Bu doğrultuda, yeni yatırımlarınız ve sürdürülebilir yeni ürünleriniz/yeni markalarınız olacak mıdır? 

Form Endüstri Tesisleri olarak, sürdürülebilirlik ve yenilikçiliği Ar-Ge çalışmalarımızın merkezine koyuyoruz. İzmir tesisimize yaptığımız 2M€ yatırım, üretim kapasitemizi %50 artırmanın yanı sıra enerji verimliliği yüksek yeni teknolojileri uygulamaya almamızı sağladı. Bu yatırımlar sayesinde yalnızca çevresel etkilerimizi azaltmakla kalmadık, aynı zamanda dijitalleşme süreçlerimizi hızlandırarak kaynak kullanımını optimize ettik ve müşteri taleplerine daha hızlı ve etkin çözümler sunmaya başladık.

Ar-Ge çalışmalarımızda, sürdürülebilirlik odaklı ürün geliştirme her zaman öncelikli hedeflerimizden biri olmuştur. İzmir tesisimizde kurduğumuz tam teşekküllü Ar-Ge merkeziyle, enerji verimliliği ve çevre dostu özelliklere sahip yenilikçi ürünler geliştirme kapasitemizi daha da ileriye taşıdık. Bu merkez, hem yerel hem de global pazarda sürdürülebilir üretim anlayışına öncülük eden bir üs haline geldi.

Önümüzdeki dönemde, dijital dönüşüm ve Ar-Ge odaklı yatırımlar çerçevesinde yeni enerji verimli ürünler piyasaya sunmayı hedefliyoruz. OEM ürünlerimizde enerji tüketimini azaltan yenilikçi çözümlerle müşterilerimize daha çevre dostu ve maliyet avantajı sağlayan seçenekler sunmaya hazırlanıyoruz. Ayrıca, doğal havalandırma ve aydınlatma sistemlerimiz gibi çevresel etkileri minimize eden çözümlerle sektörde fark yaratmayı sürdüreceğiz.

Bu yatırımlar, markamızın yenilikçi ve sürdürülebilirlik odaklı kimliğini daha da güçlendirirken, global pazarda rekabet gücümüzü artıracak. Sürdürülebilirlik stratejilerimizi büyüyen pazar talepleri ve çevresel sorumluluklarımızla uyumlu bir şekilde şekillendirmeye devam edeceğiz.

  1. Sürdürülebilir Çevre Politikaları ve Yaşanabilir Çevre Stratejileri adına uygulanan Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ve Avrupa Birliği İklim Hedefleri birtakım değişiklikleri de beraberinde getirmiştir. Bu kapsamda, 2030 yılına kadar Sera Gazı Emisyon Oranlarının çok ciddi oranda azaltılması ve 2050 yılında da net sıfırlanması hedeflemektedir. Geliştirdiğiniz ürünlerinizin üretim ve dağıtım süreçleri doğrultusunda çevresel etkileri de düşünüldüğünde, “Kurumsal Karbon Ayak İzi” konularında neler söylemek istersiniz? 

Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat hedefleri doğrultusunda, Form Endüstri Tesisleri olarak karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz. İzmir tesisimizde kurulu olan güneş enerjisi sistemi, yıllık enerji ihtiyacımızı fazlasıyla karşılamamıza olanak tanırken, aynı zamanda çevresel etkilerimizi minimize ediyor. Bu girişim sayesinde her yıl yaklaşık 285 ton karbon emisyonunu önlüyor ve 2030 yılına kadar karbon ayak izimizi sıfırlama hedefimize adım adım yaklaşıyoruz.

Üretim ve lojistik süreçlerimizi daha sürdürülebilir hale getirmek için modern teknolojileri ve enerji tasarrufu odaklı üretim yöntemlerini kullanıyoruz. Dijitalleşme ve kaynak optimizasyonu çalışmalarımızla, çevre üzerindeki olumsuz etkilerimizi en aza indirirken, aynı zamanda operasyonel verimliliğimizi artırıyoruz.

Ayrıca, tedarik zincirimizde sürdürülebilirlik kriterlerini temel alıyoruz. Çevreye duyarlı ve karbon ayak izi düşük tedarikçileri tercih ederek, kurumsal sorumluluğumuzu bir adım öteye taşıyoruz. Bu yaklaşım, yalnızca iç operasyonlarımızda değil, tüm değer zincirimizde sürdürülebilirlik etkisi yaratmamıza olanak tanıyor.

Çevre dostu üretim süreçlerimiz, Yeşil Mutabakat’ın iklim hedeflerine uyum sağlamak adına önemli bir rol oynarken, markamızı global pazarda çevreye duyarlı ve inovatif bir firma olarak konumlandırıyor. Bu stratejilerle, sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmaya ve sektörümüzde öncü olmaya devam ediyoruz.

  1. Sürdürülebilir Gelecek odaklı bir firma olarak geleceğe yönelik sürdürülebilirlik hedefleriniz, hedefleriniz doğrultusunda oluşturduğunuz yol haritanız hakkında da bilgi alabilir miyiz?

Geleceğe yönelik sürdürülebilirlik hedeflerimizi, sadece çevresel etkilerimizi azaltmak değil, aynı zamanda sektörde dönüştürücü bir rol üstlenmek üzerine inşa ediyoruz. Önümüzdeki 

yıllarda, karbon ayak izimizi sıfırlama hedefimiz doğrultusunda enerji yönetimi ve üretim süreçlerimizde yenilikçi adımlar atmayı sürdüreceğiz.

Gelecekteki projelerimiz, yalnızca sürdürülebilir ürünler geliştirmekle kalmayıp, üretimden dağıtıma kadar tüm süreçlerde çevreye duyarlı teknolojileri daha etkin bir şekilde kullanmayı içeriyor. İzmir’deki Ar-Ge merkezimiz, bu çabaların odak noktası olacak. Burada, enerji tüketimini azaltan ve doğal kaynak kullanımını optimize eden ürünler geliştirecek; aynı zamanda çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlayan projelere öncülük edeceğiz.

Yol haritamız, teknolojik dönüşüm, çevresel duyarlılık ve sosyal sorumluluk projeleri ile destekleniyor. Özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarından elde ettiğimiz enerjiyi daha verimli kullanmayı ve sürdürülebilir üretim modellerini tüm operasyonlarımıza entegre etmeyi hedefliyoruz. Bunun yanı sıra, tedarik zincirimizde de sürdürülebilirlik standartlarını artırarak, daha çevre dostu bir ekosistem oluşturuyoruz.

Hedeflerimiz, yalnızca iş süreçlerimizi değil, sektörümüzün genel dinamiklerini de değiştirebilecek potansiyele sahip. Bu doğrultuda, sürdürülebilirlik vizyonumuzu tüm paydaşlarımızla paylaşarak ortak bir farkındalık yaratmayı önemsiyoruz.

  1. Röportajımızın sonuna eklemek istediğiniz mesajlar ve duyurular var mıdır?

Form Endüstri Tesisleri olarak, sadece bugünü değil, yarını da düşünerek hareket ediyoruz. Sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarımızla sektöre yön verirken, aynı zamanda daha yaşanabilir bir dünya için üzerimize düşen sorumluluğun bilincindeyiz. Her yeni proje, sadece bir iş başarısı değil, daha iyi bir gelecek inşa etmek için atılmış bir adımdır.

Gelecek hedeflerimize ulaşırken, yenilikçi çözümler üretmeyi, çevresel etkileri en aza indirmeyi ve iş ortaklarımızla birlikte değer yaratmayı sürdüreceğiz. Ayrıca genç nesillere ilham olmak ve sürdürülebilirlik bilincini yaygınlaştırmak adına toplumsal projelere yatırım yapmaya devam edeceğiz.

Son olarak, tüm paydaşlarımıza ve geleceğe inanarak sürdürülebilir bir dünya için çalışan herkese şunu söylemek isterim: “Sürdürülebilirlik sadece bir hedef değil, daha güçlü bir geleceği inşa etmenin anahtarıdır.”

Okumaya Devam Et

Son Yazılar

Trendler