Bizimle iletişime geçin

GENEL

ÇCSİB Başkan Yardımcısı Akçay: “Kur seviyesi doğru belirlenirse tedarik fırsatlarını avantaja çevirebiliriz”

Yayınlandı

-

Uluslararası çimento endüstrisinin buluşma noktası olan INTERCEM’in İstanbul’da düzenlenen konferansının açılışını gerçekleştiren Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği (ÇCSİB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Abdulhamit Akçay, “Kızıldeniz’deki gemi geçişlerinin savaş nedeniyle Ümit Burnu’na kayması, süre ve maliyeti artırdı. Türkiye bu noktada güvenli ve öngörülebilir bir tedarikçi olarak küresel çimento sektörü için büyük bir avantaj sağlıyor. Ancak kur seviyesinin doğru belirlenememesi nedeniyle rekabet ettiğimiz ülkelerin agresif fiyat politikaları karşısında zorluk yaşıyoruz” dedi.

Dünyanın en büyük çimento endüstrisi konferanslarından biri olan INTERCEM, dokuzuncu kez İstanbul’da düzenleniyor. Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği’nin (ÇCSİB) iş birliğiyle 11-12 Eylül tarihlerinde yapılan etkinliğin açılışını gerçekleştiren ÇCSİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Abdulhamit Akçay, dünyadaki jeopolitik ve ekonomik gelişmelerin sektöre etkisi ile Türkiye’nin küresel çimento sektöründeki stratejik rolüne dikkat çekti.

“Güvenlik sorunları geçiş sürelerini ve maliyetleri artırıyor”
Avrupa’da ve Orta Doğu’da devam eden savaşın dünya ticaretine etkilerine değinen Akçay, “Avrupa’da yeniden artan gerilim, enerji piyasalarında ve lojistikte bir süredir görülen rahatlamanın pek de sürdürülebilir olmadığını gösteriyor. Orta Doğu’da yaşanan savaş ise küresel ticaretin can damarlarını tehdit etmeye devam ediyor. Özellikle küresel deniz ticaretinin yüzde 15’inin gerçekleştiği Süveyş Kanalı gibi son derece kritik olan bir su yolunda oluşan güvenlik sorunları, uluslararası ticaretin akışını ciddi anlamda sekteye uğrattı. Öyle ki geçtiğimiz yıl Aralık ayı itibarıyla artan saldırılar neticesinde Süveyş Kanalı’ndaki gemi trafiği yüzde 50 azaldı. Aynı dönemde seyahat sürelerinin 10 ila 15 gün daha uzun, maliyetlerin yaklaşık 1 milyon dolar daha fazla olduğu Ümit Burnu’ndaki ticari gemi geçişlerinde ise yüzde 125 artış yaşandı” dedi.

“Türkiye lojistik kabiliyeti ve kapasitesiyle öne çıkıyor”
Lojistikte yaşanan sorunların güvenli ve öngörülebilir bir tedarikçi olan Türkiye için avantaj sağladığına dikkat çeken Akçay şöyle devam etti; “Süveyş Kanalı’nın savaş, Panama Kanalı’nın ise iklim değişikliğinden olumsuz etkilendiği bu dönemde, yakından ve güvenli tedarik sağlayabilen Türkiye’nin stratejik önemi daha iyi anlaşıldı. Çünkü Türkiye’den ABD’nin doğu yakasına yapılan taşımacılık 17 ila 22 gün arasında değişirken Uzak Doğu’dan yapılan taşımacılıkta bu süre 45 güne kadar çıkabiliyor. Aslında Akdeniz havzasında Türkiye ile benzer özelliklere sahip başka ülkeler de var ama gerek kapasite gerekse lojistik kabiliyet açısından ülkemiz öne çıkıyor. Transit sürelerimizin Kızıldeniz’deki gibi riskli, Ümit Burnu’ndaki gibi uzun olmaması, lojistik altyapımızın güçlü ve esnek yapısı, müşterilerimizin planlamalarını daha sağlıklı yapmalarına ve tedarik zincirlerinin kesintisiz işlemesine olanak tanıyor.”

“Rahatlama 2026’yı bulacak”
Global ekonomik gelişmelere de değinen Akçay, “Çin ekonomisinde devam eden yavaşlama ve bu ülkenin ekonomisindeki ana dinamiklerden biri olan gayrimenkul sektöründeki kriz, küresel talep dinamiklerini olumsuz yönde etkiliyor. Önemli bir ithalatçı olan Çin’in büyüme beklentilerinin sürekli olarak düşmesi, sadece bulunduğu bölgeye değil, küresel ekonomiye de etki ediyor. Diğer taraftan ABD’de FED’in faiz politikalarına dair belirsizlikler ve yaklaşan seçimlerin yarattığı siyasi atmosfer, ekonomik öngörüleri zorlaştırıyor. Avrupa’da ise faiz indirimine gidilmesi ekonomik aktivitenin canlanması adına olumlu bir adım olsa da küresel ölçekteki belirsizlikler nedeniyle etkileri ilk etapta sınırlı kalabilir. Piyasalarda yaşanan karamsarlığın 2025 itibarıyla yavaş yavaş sona ereceğini, 2026 itibarıyla ise rahatlamaya evrileceğini öngörüyorum. Tabii bu tablo, jeopolitik sorunların daha da derinleşmemesi kaydıyla oluşacaktır” diye konuştu.

“En büyük sorunumuz kur seviyesinin doğru belirlenememesi”
Akçay, Akdeniz bölgesinden yapılan çimento ihracatının yarısından fazlasını, dünya genelindeki çimento ihracatının ise yüzde 13’ünü tek başına gerçekleştiren Türk çimento sektörünün küresel ekonomik gelişmelerden nasıl etkilendiğini ise şu sözlerle anlattı; “Çin’deki yavaşlamadan dolayı o bölgedeki tedarikçilerin hedef pazarlarımıza kaymaya başlaması, savaş veya politik gerilimlerden dolayı bazı pazarlarımıza yönelik ihracatın tamamen durması veya azalması performansımızı olumsuz etkiledi. Her ne kadar geçtiğimiz yıllara göre enerji fiyatları daha makul seviyelere gelmiş olsa da enerjideki dışa bağımlılığımız nedeniyle de birtakım zorluklar yaşamaktayız. En büyük sorunumuz ise Türk lirasının çok güçlü olması yani kur seviyesinin doğru belirlenememesi. Rekabet ettiğimiz ülkelerin agresif fiyat politikaları karşısında zorluk yaşıyoruz. Küresel gelişmelerden kaynaklı olarak ihracatta yaşanan durgunluğun etkisini ve üretim fazlasını da göz önünde bulundurduğumuzda bu yılı yaklaşık 1,2 milyar dolarlık ihracatla kapatacağımızı öngörüyoruz. Gerekli düzenlemeler yapılmadığı takdirde önümüzdeki yıl için de ancak benzer bir rakama ulaşabiliriz. Miktar bazında ise önümüzdeki yıl yüzde 10’luk bir artış yaşanabilir.”

İç piyasa hakkında da bilgi veren Akçay, özellikle deprem bölgesindeki yeniden yapılanma ve riskli bölgelerdeki kentsel dönüşüm süreci dolayısıyla güçlü bir talep olduğunu ancak artan faizler ve sıkı para politikası nedeniyle imalatta düşüş, talepte ise bir miktar soğuma beklediklerini ifade etti.

Sektörün gündemindeki tüm konular ele alınacak
Akçay, açılış konuşmasının ardından ‘Türk Çimento Sektörüne Genel Bakış’ başlıklı bir sunum da yaptı. ÇCSİB’in yurt içi ve yurt dışı faaliyetlerini sürdürdüğü Turkish Cement markasıyla yer aldığı etkinlikte bu yıl, ‘deniz taşımacılığı’, ‘ithalat ve ihracat pazarları’, ‘alternatif yakıtlar ve çevre dostu uygulamalar’, ‘dijital dönüşüm’, ‘sürdürülebilir çimento üretimi’, ‘enerji verimliliği ve karbon ayak izini azaltma’ ile ‘iklim değişikliğiyle mücadelede çimento endüstrisinin rolü’ konuları ele alınıyor.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Elite World Sapanca ve Elite World Residence Sapanca’nın Tanıtıldığı Lansmandayız

Yayınlandı

-

Elite World Hotels & Resorts, turizm sektöründeki 50 yıllık deneyimini bir adım ileriye taşıyarak, turizm trendlerine paralel geliştirdiği yeni markalarıyla büyümeye devam ediyor.

Zincir, Sapanca’da hayata geçirdiği yeni projesinde, hem otel hem de residence konseptini barındıran bir tesisle misafirlerine eşsiz bir deneyim sunmaya hazırlanıyor.

Lansman töreninde Elite World Hotels & Resorts’un, Palmer Group ortaklığıyla hayata geçirdiği Elite World Sapanca ve Elite World Residence Sapanca tanıtıldı.

Okumaya Devam Et

GENEL

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği Basın Bilgilendirme Toplantısındayız

Yayınlandı

-

Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) yapı kimyasalları sektörünün önde gelen 14 üretici firmasıyla imzaladığı protokol çerçevesinde piyasaya sürülen ürünlerin mevzuata uygunluğunu sağlamak amacıyla hayata geçirdiği “İMKTS – İnşaat Malzemeleri Kalite Takip Sistemi’nin” detaylarını basın mensuplarıyla paylaşıyor.

Toplantıda, ülkemizde bir sektörün bu kapsamda kendini regüle etmesinin tek örneği olan İMKTS Sisteminin işleyişi, sektöre sağlayacağı katkılar ve yapı kimyasalları sektöründeki firmaların ürün test süreçleriyle kalite arttırma yöntemleri hakkında bilgiler paylaşıldı.

Okumaya Devam Et

GENEL

İhracat gelirleri yüzde 15 büyüdü

Yayınlandı

-

Orta Asya’daki yükseliş elektrik sektörü ticaretine de yansıyacak

2023 yılına göre ihracat gelirlerinde yüzde 15 büyüme gerçekleştiren Günsan Elektrik, Orta Asya ve AB ülkelerinde pazar payını artırmayı hedefliyor. Orta Asya ve Avrupa’da ciddi ihracat geliri artışlarına imza atan firma, yeni dönemde Baltık ülkelerinde de sektörün önemli oyuncularından biri olmaya hazırlanıyor.  

Anahtar ve priz sektörüne getirdiği yenilikçi ve özgün yaklaşımıyla 35’ten fazla ülkeyi ürünleri ile buluşturan Günsan Elektrik, ihracat başarılarını sürdürmeye devam ediyor. 2023 yılına oranla bu yıl yüzde 15 büyümeye imza attı. Özbekistan, Ukrayna, Bulgaristan, Gürcistan ve Romanya pazarlarına öncelik veren Günsan Elektrik’in ihracatta en öne çıkan ürünlerini anahtar ve priz grupları oluşturuyor. 

’Baltık ülkelerinde ihracatımızı artırmayı amaçlıyoruz’’

Gelecek döneme ilişkin hedeflerini paylaşan Günsan Elektrik Satış Direktörü Ali Çetindal, ‘’2025 yılında mevcut ihracat ciromuz üzerinden yüzde 25 büyüme hedefliyoruz. 3 yıllık büyüme planı üzerinde de çalışma yürütüyoruz. Önümüzdeki dönemde Baltık ülkelerinde ihracatımızı artırmayı amaçlıyoruz. Burası yüksek kaliteli ve uygun fiyatlı ürünlerimiz ile tam bir fiyat performans seçeneği sunarak, mevcut satış ciromuzu artırabileceğimizden emin olduğumuz bir bölgedir. Yapı marketlere hitap eden ürünlerimizi pazara sunacağız. Çevre dostu ambalajlama ile ürünlerimize gösterilen ilginin de artacağını düşünüyoruz’’ diye konuştu.

‘’Türk ürünlerine karşı yüksek sempati var’’

Azerbaycan’dan elde ettikleri ihracat cirosunda ciddi bir artış olduğunu belirten Çetindal, ‘’Türk ürünlerine karşı yüksek sempati olduğunu gözlemliyoruz. Uluslararası markaların hâkim olduğu bir piyasada sigorta ve şalt ürünlerinin Türk firması tarafından tedarik edilmesi, Türkiye Azerbaycan arasında elektrik sektöründe yapılan ticaret rakamlarının artışını sağlayacaktır. Azerbaycan’ın belli bölgelerinde yeni yapı ve inşaat projelerinde ciddi artış görülüyor. Toplu konut projelerine yüksek kaliteli ürün sunarak gelecek yıllarda marka bilinirliğimizin ve son kullanıcı taleplerinin daha da artacağına inanıyoruz’’ dedi. 

‘’Satış hacmimizde ciddi bir artış bekliyoruz’’

Yeni Geo serilerinin AB piyasasında yer almasına ilişkin Çetindal, ‘’Modern tasarımı ile monoblok üretilen çevre dostu Geo serimiz, kolay kullanıma sahip ve uygun fiyatlı bir ürünümüzdür. Yapı marketler ve son kullanıcıları da memnun edeceğini düşünüyoruz. Çeşitli ülkelerdeki satış hacmimizde ciddi bir artış bekliyoruz’’ ifadelerini kullandı.

‘’Almanya’da bayi sayımızı artırdık’’

AB içindeki en büyük ihracat pazarının Almanya olduğuna dikkat çeken Çetindal, ‘’Bayi sayımızı arttırarak farklı satış kanallarında (B2B, B2C) ciddi bir ilerleme sağladık. Bayilerimizin proje satışı kanallarını destekleyerek, tecrübe ve bilgi akış sağlayarak büyümemizin devamlı olacağını düşünüyoruz’’ dedi.

Okumaya Devam Et

Trendler

Kitap


Kapanma Süresi 20Saniye