Bizimle iletişime geçin

GENEL

HANNOVER MESSE 2025 Yapay Zeka ile Otomasyonda Yeni Bir Çağ Başlatıyor

Yayınlandı

-

HANNOVER MESSE 2025 Fuarında 15 salonda, dünyanın dört bir yanından gelen şirketler, en son teknolojilerin, bileşenlerin, entegre Endüstri 4.0 çözümlerinin ve yapay zekanın, küresel rekabette avantaj sağlamak için üretim süreçlerini nasıl daha etkili ve sürdürülebilir hale getirdiğini sergileyecek. HANNOVER MESSE’deki Akıllı Üretim sergi alanı tamamen akıllı ve sürdürülebilir üretimle ilgili olacak. Fuar 31 Mart – 4 Nisan 2025 tarihleri arasında 78. kez düzenlenecek. Dünyanın önde gelen endüstri fuarı bu yıl 4.000’den fazla katılımcı firmayı bir araya getirecek. İTO’nun milli katılım organizasyonuyla şu ana kadar 64 firma ile birlikte Türkiye’den yaklaşık 134 firma fuara katılım sağlayacak.

Basın toplantısında konuşan Hannover Fairs Turkey Genel Müdür Yardımcısı Belkıs Ertaşkın, endüstride inovasyon, sürdürülebilirlik ve dijital dönüşümün öncüsü HANNOVER MESSE Fuarı’nın 31 Mart – 4 Nisan 2025 tarihleri arasında 78. kez dünya çapında sanayi liderlerini, teknoloji üreticilerini ve yenilikçi çözümleri Almanya’nın Hannover kentinde buluşturacağını belirtti. Hannover Fairs Turkey olarak, 1996 yılından bu yana Türkiye’de fuarları planlayıp, organize edip hayata geçirdiklerini ifade eden Ertaşkın, “Kuruluşumuzdan bu yana etkili ticaret platformları oluşturarak şirketlere yeni iş bağlantıları kurmanın ve büyüyen pazarlara ulaşmanın en uygun yolunu sunmaktayız. Son 29 yılda, Türk ihracatçıları, üreticileri ve yabancı yatırımcıları bir çatı altında bir araya getiren sayısız başarılı etkinlik düzenledik. Ve Türk ekonomisine önemli katkılar sağladık” dedi.

Almanya merkezli, dünyanın en büyük fuar organizatörlerinden biri olan Deutsche Messe AG’nin uluslararası işlerine de katkıda bulunduklarını bildiren Ertaşkın, “Bir yandan Türkiye’de, ağırlıklı olarak imalat sanayine odaklanan 10 ticaret fuarını iş ortaklarımızla birlikte organize ederken, diğer yandan Deutsche Messe’nin dünyanın farklı ülkelerinde düzenlediği fuarlarda Türkiye’den katılımlar organize ediyoruz. Dünyanın en büyük 10 fuar şirketi arasında yer alan Deutsche Messe, bugüne kadar 10.000’den fazla uluslararası fuarda milyarlarca euroluk ticarete aracılık etmiştir. Türkiye, Çin, ABD, Meksika, Singapur, İtalya ve Almanya gibi dünyanın birçok yerinde sektörlere özel ticaret fuarları düzenleyen Deutsche Messe’nin lider fuarları her yıl binlerce profesyoneli bir araya getiriyor” diye konuştu.

Hannover Messe’nin bu yılki partner ülkesinin Kanada olduğuna dikkat çeken Ertaşkın, İTO’nun milli katılım organizasyonuyla şu ana kadar 64 firma ile birlikte Türkiye’den yaklaşık 134 firma ile fuara katılım sağlayacağını açıkladı. 2025 yılında, Türk sanayisinin gücünün ve inovasyon kapasitesinin bir kez daha HANNOVER MESSE’de temsil edileceğini vurgulayan Ertaşkın, “Bu firmaların geliştirdikleri çözümlerle sadece endüstrilere değil sürdürülebilir kalkınmaya sağladıkları katkıyı ortaya koyacağız” dedi.

Develioğlu: Geleceği Teknolojiyle Biçimlendirmek için yola çıkıyoruz!

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Develioğlu, Hannover Messe’yi yeni buluş ve teknolojilerin sergilendiği, dünyanın önde gelen ekonomik aktörlerinin bir araya geldiği bir platform olarak gördüklerini söyledi. Fuarda gerek katılımcı gerekse de ziyaretçi olmanın son derece yararlı, ufuk açıcı, iş birliklerini geliştirici olduğuna inandıklarının altını çizen Develioğlu, “Bu yıl, 64 Türk firması münferiden iştirak etmesi ön görülüyor. Ayrıca bir farkımız var. Future Hub salonuna Türkiye’nin en büyük girişimcilik merkezi olan Bilgiyi Ticarileştirme Merkezimiz ve ülkemizin gururu Teknopark İstanbul’umuzun güzide start-uplarıyla birlikte biz de katılacağız. Bir anlamda bizim ‘geleceği biçimlendirecek’ fikirlere sahip start-uplarımız, ‘Geleceği Teknolojiyle Biçimlendirmek’ mottosuyla yola çıkan fuara Türk girişimciliğini taşıyacaklar. Ben tüm katılımcı firmalarımıza bu vesileyle başarılar diliyorum” dedi. Hannover’i sadece bir şehir olarak görmediklerini Hannover’in Alman ekonomisinin ve küresel ekonominin buluşma ve biçimlenme yeri olduğunu düşündüklerinin altını çizen Develioğlu, gelecek dönemlerde Hannover Messe iştirakiyle çok daha büyük iş birliklerine imza atmak için çalışacaklarını belirtti.

Toplantıda konuşan Kanada İstanbul Başkonsolosu Tara Scheurwater ise; Hannover Messe 2025 Fuarı’nın partner ülkesi olmaktan büyük memnuniyet duyduklarını belirterek, fuara ülkenin en yenilikçi uygulamalarını temsil etmek üzere 200’ün üzerinde firmanın katılım sağlayacağını açıkladı. Hannover Messe Fuarı’nın özellikle üretim süreçlerindeki döngüsel ekonomi için çok önemli bir platform olduğuna dikkat çeken Tara Scheurwater, “Bu başlık altında Kanada’da geliştirilen teknolojilerimizi de yine fuarda sergileyeceğiz. Küresel yatırımcılar ile Kanadalı firmalarımızı fuarda buluşturacağız” dedi. Kanada’nın son yıllarda oldukça fazla yatırımcı çeken bir ülke olduğunu belirten Tara Scheurwater, “Nitelikli iş gücüne sahibiz. OECD’ye göre en yüksek eğitimli iş gücü Kanada’da bulunuyor. G7’de hızlı büyüyen bir ekonomiyiz. Türk firmalar için ülkemizde fırsatlar var. Türk şirketler ile Kanadalı firmalar birlikte çok güzel işler yapabilirler. Kanada birçok ülke için ortak yatırım destinasyonu. Küresel şirketler Kanadalı şirketler ile ortaklık kurabilirler” dedi.

Hannover, Almanya. Deutsche Messe HANNOVER MESSE Ticaret Fuarı ve Ürün Yönetimi Küresel Direktörü Hubertus von Monschaw, “Yapay zeka, üretim şirketlerinin tüm değer zincirinde devrim yaratacak ve böylece rekabet güçlerini önemli ölçüde artıracak. HANNOVER MESSE 2025 ziyaretçileri, pazardaki mevcut ve gelecek uygulamalar hakkında bilgi sahibi olacaklar” dedi.

Fuarda, katılımcılar uluslararası şirketlerden KOBİ’lere ve startup’lara kadar dünyanın dört bir yanından gelen lider şirketlerden oluşuyor. Bunlar arasında Aignep, Beckhoff, Bosch Rexroth, Cantoni, Delta Electronics, Emerson, Festo, Flender, Harting, HAWE, ifm electronic, I.M.M. Hydraulics, Lapp, Pepperl+Fuchs, Pilz, Phoenix Contact, Rittal, Schaeffler, Schneider Electric, SEW-EURODRIVE, Siemens ve Turck yer alıyor.

Endüstriyel sensörler, elektrikli sürücüler ve kontroller, yapay zeka destekli mühendislik veya çeşitli endüstri uygulamaları için komple çözümler konusunda HANNOVER MESSE ziyaretçileri, verimlilik ve sürdürülebilirlik açısından artan talepleri karşılamak için üretimlerini nasıl optimize edebileceklerini ilk elden öğrenecekler.

Fuara katılacak olan Alman ve uluslararası şirketler, HANNOVER MESSE’deki Uygulama Parkı’nda robotik uygulamalarını tanıtacaklar. Örneğin, Yapay zeka destekli robotlar, görevleri nasıl öğrendiklerini ve değişen üretim ortamlarına dinamik olarak nasıl uyum sağladıklarını gösteren uygulamalarla sergilenecek. Bu robotların katılımı, özellikle özel üretim veya küçük parti üretimlerinde, üretimi daha verimli hale getiriyor.

Deutsche Messe HANNOVER MESSE Ticaret Fuarı ve Ürün Yönetimi Küresel Direktörü Hubertus von Monschaw, “HANNOVER MESSE ile tüm katılımcılara, Alman ve uluslararası şirketlerin genel mühendislik, elektrik ve dijital endüstrilerden, enerji sektörüne kadar, günümüzde ve gelecekte endüstriyel değer yaratımı için verimli ve sürdürülebilir çözümler sunduğu benzersiz bir endüstriyel yenilik ekosistemine entegre olma fırsatı sunuyoruz. Araştırma, iş dünyası, startup’lar ve politik konuların bu karışımı, dünya çapında üst düzey karar vericiler, teknoloji uzmanları ve medya temsilcileriyle bağlantı kurmak için eşsiz bir fırsat sağlayacak,” şeklinde konuştu.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

E.C.A., YENİ DÖNEMDE DE ÇAĞRI MERKEZİ EĞİTİMLERİ’NE DEVAM EDİYOR

Yayınlandı

-

15-16 Ocak tarihlerinde Şişli’deki Emar A.Ş. Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirilen Çağrı Merkezi Eğitimi’nde 2. seviye teknik destek bilgi seviyesini artırmaya yönelik adımlar atıldı.

“Hizmette Mükemmellik” ve “Müşteri Memnuniyeti” temel değerlerinden yola çıkarak, satış sonrası müşteri hizmeti veren Emar A.Ş.’nin Teknik ve Eğitim Bölümü tarafından düzenlenen eğitimler, Çağrı Merkezi ekibine yüksek kalitede hizmet sunmayı amaçlıyor. 2024 yılı boyunca Çağrı Merkezi, Elginkan – Uzem İletişim Seminer Programları, kombi, kazan, klima, yeni ürün tanıtımlarının yanı sıra servis saha ziyaretleriyle programlanan eğitimlerde, 2025 yılında da enerji verimliliği ve çevre dostu monoblok ısı pompası, yoğuşmalı kombi, duvar tipi yoğuşmalı kazan ve split/multi sistem klima ürünleri hakkında derinlemesine bilgiler verilerek cihaz simülasyonlarıyla desteklendi. 

Emar A.Ş. Yıl İçerisinde Eğitimlerine Devam Edecek

Uzmanlık alanlarında önemli bir adım atılmasını ve teknik yetkinliklerini geliştirmeye katkı sağlayan eğitimlerin ilk programı çağrı merkezi ekibinin aktif katılımıyla tamamlandı. Kapsayıcı ve dinamik içerikleriyle çalışmalar hazırlayan Emar A.Ş., 2025 yılı boyunca planladığı uzaktan ve yüz yüze eğitimlerin devamlılığını hedefliyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

BOSTIK’İN BAŞARISI TAÇLANDIRILDI

Yayınlandı

-

Block X740 Cementech Extra, en başarılı su yalıtımı kategorisinde “Yılın Ödülü”ne layık görüldü

Bostik Block X740 Cementech Extra, Yalıtım Sektörü Başarı Ödüllerindesu yalıtımı kategorisinde en başarılı ürün seçildi. Yenilikçi çözümleri ve üstün kalite anlayışıyla inşaat sektöründe fark yaratan Bostik, su yalıtımı konusundaki uzmanlığını Block X740 Cementech Extra ile bir adım daha ileri taşıdı.

Bostik Block X740 Cementech Extra, çift bileşenli yapısı ve akrilik dispersiyonlu formülü sayesinde, 1,5 mm’ye kadar çatlakları köprüleyebiliyor. Bu kabiliyeti ile sektördeki diğer su yalıtım harçlarından ayrışarak uzun ömürlü bir korumayı garanti ediyor. Su depoları ve havuz uygulamalarında basınçlı suya karşı dayanıklılığıyla öne çıkıyor. Benzersiz hijyenik formülü sayesinde içme suyu depolarında dahi güvenle kullanılabiliyor. Block X740 Cementech Extra fırça veya püskürtme yöntemiyle hızlıca uygulanabiliyor. Onu rakiplerinden ayıran bu en önemli özellik sayesinde işçilik süresini kısaltarak maliyeti düşürüyor.

Bostik Türkiye ve Merkez Asya Yapı Tüketici Departmanı İş Birimi Direktörü Bilgehan Türkkan, aldıkları ödül ile gurur duyduklarını ifade etti. Türkkan, “Bostik Block X740 Cementech Extra, Yalıtım dergisi tarafından bu yıl 20. si gerçekleştirilen Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri’nde kendi kategorisinde yılın ödülüne layık görüldü. Block X740 Cementech Extra, hem performans hem de güvenilirlik açısından en yüksek standartları karşılayarak sektöre ilham veriyor. Ülkemizin son yıllarda içinde bulunduğu enflasyonist ortama rağmen teknoloji yatırımlarımızda hız kesmedik, reçetelerimizde kalitemizden ödün vermedik. Bu yüzden bu ödülü almak bizim için çok değerli.” dedi. 

Okumaya Devam Et

GENEL

Binalarda yangın sistemi nasıl olmalı, yangınlara nasıl müdahale edilmeli!

Yayınlandı

-

Uzmanı yangına karşı alınması gereken önlemleri anlattı!

Kaçış yollarını gösteren ışıklar 1 saniye bile kapanmamalı!

Yangına karşı nasıl önlem alınması gerektiğini anlatan İSG Uzmanı Dr. Rüştü Uçan, 4 katlı veya daha yüksek binalarda yangın tüplerinin, her 25 metrede bir yerleştirilmesi, bu tüplerin yerden 30-40 cm yukarıda, duvara asılı bir şekilde bulunması gerektiğini kaydetti. 

Yangın söndürme tüplerinden kaçış yollarına kadar birçok kritik detaya dikkat çeken Uçan, “Her binada en az iki yangın merdiveni bulunması gereklidir. Katlarda kat planı yer almalı. Bu plan, her kattaki kişilerin nasıl tahliye olacağını ve hangi yollardan kurtulacaklarını göstermeli.” diye konuştu. 

4 katlı ve üzeri binalarda yangın önlemlerin zorunlu olduğunu ifade eden Dr. Uçan, “Yangın anında tüm bu sistemlerin eksiksiz çalışması şart.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, yangına karşı nasıl önlem alınması gerektiğini anlattı.

Koridor uzunluğu 25 metreyi geçiyorsa, 2 veya 3 tüp yerleştirilebilir

Bir binada yangına karşı nasıl önlem alınması gerektiğine işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Öncelikle, 4 katlı veya daha yüksek binalarda alınması gereken yangın önlemlerine bir örnek üzerinden bakalım. İlk olarak, binalarda yangın tüplerinin bulunması gerekiyor. Yangın tüpleri, her 25 metrede bir yerleştirilmelidir. Bu tüpler, yerden 30-40 cm yukarıda, duvara asılı bir şekilde bulunmalıdır ve düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir. Eğer koridor uzunluğu 25 metreyi geçiyorsa, 2 veya 3 tüp yerleştirilebilir. Bu durum, binanın büyüklüğüne ve yapısına bağlı olarak değişiklik gösterebilir.” dedi.

Her binada en az iki yangın merdiveni bulunması gerekli

Yangın merdivenlerinin önemine dikkat çeken Uçan, “Her binada en az iki yangın merdiveni bulunması gereklidir. Binanın büyüklüğüne bağlı olarak bu sayı artabilir; örneğin, bazı binalarda üç yangın merdiveni bulunabilir. Katlarda kat planı yer almalı. Bu plan, her kattaki kişilerin nasıl tahliye olacağını ve hangi yollardan kurtulacaklarını göstermeli. Bir binaya, otele ya da hastaneye gittiğimizde bu tür bilgilendirmeleri mutlaka incelemeliyiz. Bu bilgiler, yangın anında nasıl hareket edeceğimizi bilmemiz açısından oldukça önemlidir.” diye konuştu.

Acil yardım butonu ve yangın dolabı bulunmalı!

Acil durum butonuna da dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, şöyle devam etti:

“Bu buton kırılarak yangın başladığına dair uyarı verilmeli. Bu uyarı, yüksek sesle duyulabilir ve böylece hızlı bir şekilde harekete geçilmiş olur. Türkiye’deki en büyük sorunlardan biri de olay anında, özellikle karanlıkta, bu tür talimatları okumanın mümkün olmaması. Acil çıkış ışığı olmalı ve elektrikler kesildiği anda akü, jeneratör, batarya…gibi sistemlerle beslenerek çıkış yönünü göstermeli. Binalarda yangın dolabı bulunmalı. Yangın dolabının içinde genellikle 25 metre uzunluğunda bir alana erişim sağlayan hortum olmalı.”

Yangın merdivenlerinin bulunduğu alanlara eşya konulmamalı

Yangın merdivenlerinin kapısının kilitli olmamasının önemine vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Yangın merdivenleri binanın dışında çelikten yapılmış olabilir ya da içeride konumlandırılmış olabilir. Bu merdivenler, acil durumlarda insanların tahliye edilmesi için çok önemlidir. Ancak ne yazık ki apartmanlarda yangın merdivenlerinin bulunduğu alanlara eşya koyuluyor. Bu kesinlikle yapılmamalıdır. Yangın planının uygulandığı bu alanlar tamamen boş bırakılmalıdır, çünkü kaçış anında bu eşyalar ciddi engeller oluşturabilir. Ayrıca her katta, o katın kaçıncı kat olduğunu belirten bir işaret bulunmalıdır.” dedi.

Fıskiye sistemleri ve duman dedektörleri erken müdahale için kritik!

Normal apartmanlarda sprink (fıskiye) sistemlerinin gerekmeyebileceğini ancak birçok kişinin bulunduğu binalarda sprinklerin de olması gerektiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Yangın anında alarm devreye girdiğinde ya da duman algılandığında bu sistemler otomatik olarak çalışır. İçlerindeki cam bir güvenlik mekanizmasıyla kırılır ve su püskürterek yangını bastırır. Bu sayede yangının yayılması önlenmiş olur. Bu sistemler, yangın güvenliği açısından oldukça önemlidir. Duman dedektörü de olmalıdır. Bu dedektörler, dumanı algıladığı anda alarm veriyor ve sistem devreye giriyor. Bu da yangın anında erken müdahale için kritik bir role sahip.” şeklinde konuştu.

Düzenli kontrol ve bakım şart!

Yangın pompasının aylık olarak test edilmesi ve yılda bir kez kapsamlı bakımdan geçirilmesi, yangın algılama sisitemlerinde duman ve ısı sensörlerinin 6 ayda bir kontrol edilmesi ve gerektiğinde kalibrasyon yapılması, yangın alarm panosunun da aylık olarak kontrol edilerek sistemin çalışır durumda olduğunun raporlanması gerektiğini de kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, sprink sistemlerinin yılda bir kez uzman ekiplerce kontrol edilerek test edilmesi gerektiğini ve kaçış yolları ile merdivenlerin de haftalık olarak denetlenmesi, kapıların açık ve engellerden arındırılmış olduğundan emin olunmasının önemini vurguladı.

Jeneratör devreye girerek yangın pompaları hemen çalışmalı!

Yangına müdahalede yangın pompalarının çok önemli olduğunu vurgulayan Uçan, “Yangın söndürme ve elektrik kesintisi durumunda hızlıca jeneratör devreye giriyor. Pompa fıskiyelerden yangın alanına su püskürtüyor. Elektriğin kesilmesiyle sistemin çalışmaması söz konusu olmamalı. Elektrikli jeneratörü yedekleyen dizel yakıtlı sistemler olmalı. Zaten yangın anında güvenlik protokolleri gereği elektrikler otomatik olarak kesiliyor. Elektrik kesildiği anda jeneratör devreye giriyor ve yangın pompaları hemen çalışmaya başlıyor. Büyük binalarda çok büyük su depoları bulunuyor. Bu depolarda yangın durumunda kullanılmak üzere özel bir alan var. Depolardaki su tamamen bitse bile, yangına özel ayrılan su miktarı bu durumu telafi ediyor. Bu sistemler, suyun kesintisiz bir şekilde kullanılmasını sağlıyor. Sprink sistemi çalışmaya başladığında, yangını bastırmak için su püskürtüyor. Ayrıca itfaiye ekipleri geldiğinde bu sistemler, itfaiyeye de destek sağlıyor.” dedi.

Tatbikatlar önemli!

Dr. Uçan belirli periyotlarda tatbikatların da çok önemli olduğunu söyledi ve sistem denetim periyotlarını şu şekilde ifade etti:

Sprink Sistemleri:

Sprink sistemleri yılda bir kez uzman ekiplerce kontrol edilmeli ve test edilmelidir.

Yangın Pompa Grubu:

Yangın pompaları aylık olarak test edilmeli, yılda bir kez kapsamlı bakımdan geçirilmeli.

Yangın Algılama Sistemi:

Duman ve ısı sensörleri 6 ayda 1 kontrol edilmeli ve gerektiğinde kalibrasyon yapılmalı. Yangın alarm panosu, aylık olarak kontrol edilmeli, sistemin çalışır durumda olduğu raporlanmalı.

Kaçış Yolları ve Merdivenleri:

Haftalık olarak denetlenmeli, kapıların açık ve engellerden arındırılmış olduğundan emin olunmalıdır. Doi numarası: https://doi.org/10.32739/uha.id.58243

Okumaya Devam Et

Trendler