Bizimle iletişime geçin

GENEL

İnşaat Projelerinde Kullanılan Yeni Teknolojiler ve Yazılımlar

Yayınlandı

-

İnşaat sektörü, son yıllarda dijital dönüşüm ve teknolojik gelişmelerin etkisiyle büyük bir değişim yaşıyor. Bu değişim, projelerin planlanmasından tasarımına, yapımından bakımına kadar her aşamayı kapsamaktadır. Dijital araçlar ve yazılımlar, projelerin daha verimli, maliyet etkin ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesine olanak tanır.

İnşaat Sektöründe Yeni Teknolojiler

  1. Yapı Bilgi Modellemesi (BIM – Building Information Modeling): BIM, yapıların dijital modellerinin oluşturulmasını ve yönetilmesini sağlayan bir süreçtir. Tasarım, inşaat ve operasyon aşamalarında tüm paydaşların aynı verilerle çalışmasını mümkün kılar. BIM, projenin 3D modellemesinin yanı sıra, zaman (4D), maliyet (5D), sürdürülebilirlik (6D) ve bakım (7D) boyutlarını da kapsar.
    • Avantajları:
      • Hata ve uyumsuzlukları erken aşamada tespit ederek maliyetleri azaltır.
      • İşbirliği ve iletişimi geliştirir.
      • Proje sürecinin daha şeffaf ve kontrol edilebilir olmasını sağlar.
  2. Dronlar (İnsansız Hava Araçları):Dronlar, inşaat sahalarının izlenmesi, haritalama, arazi ölçümü ve kalite kontrol gibi çeşitli görevlerde kullanılır. Hızlı veri toplama yetenekleri sayesinde proje ilerleyişinin ve güvenlik kontrollerinin yapılmasına yardımcı olurlar.
    • Avantajları:
      • Geleneksel yöntemlere göre daha hızlı ve düşük maliyetli veri toplama.
      • Tehlikeli alanlarda insan müdahalesi ihtiyacını azaltarak güvenliği artırır.
      • Yüksek çözünürlüklü görüntü ve videolarla detaylı analiz imkanı sağlar.
  3. 3D Baskı Teknolojisi:3D baskı, yapı malzemelerinin ve bileşenlerinin üretiminde devrim yaratmaktadır. İnşaat sektöründe beton, çelik ve plastik gibi malzemelerle yapı elemanları ve hatta tam yapılar inşa edilebilmektedir. Bu teknoloji, özellikle prefabrik yapı elemanlarının üretiminde kullanılır.
    • Avantajları:
      • Yapım süresini ve maliyetlerini önemli ölçüde azaltır.
      • Atık miktarını en aza indirir ve sürdürülebilirliği destekler.
      • Özelleştirilmiş tasarımların üretimini kolaylaştırır.
  4. Yapay Zeka (AI) ve Makine Öğrenimi:AI ve makine öğrenimi, inşaat projelerinde büyük veri analizini ve karar verme süreçlerini optimize etmek için kullanılır. Proje yönetiminde zaman çizelgesi tahminleri, risk yönetimi, maliyet tahminleri ve iş gücü planlaması gibi alanlarda yapay zeka uygulamaları giderek yaygınlaşmaktadır.
    • Avantajları:
      • Hataları ve gecikmeleri tahmin ederek projelerin zamanında ve bütçe dahilinde tamamlanmasını sağlar.
      • İş gücü ve kaynak yönetimini optimize eder.
      • Güvenlik ve kalite kontrol süreçlerini iyileştirir.
  5. Artırılmış Gerçeklik (AR) ve Sanal Gerçeklik (VR):AR ve VR teknolojileri, inşaat projelerinin tasarım ve eğitim süreçlerinde büyük bir etkiye sahiptir. Proje ekipleri, tasarım hatalarını önceden görmek ve çözmek için sanal modeller üzerinde işbirliği yapabilirler.
    • Avantajları:
      • Tasarım ve planlama süreçlerinde daha iyi görselleştirme sağlar.
      • Eğitim ve güvenlik simülasyonları için kullanılır.
      • Müşterilere projelerin bitmiş halini görme ve onaylama fırsatı sunar.
  6. Nesnelerin İnterneti (IoT – Internet of Things):IoT cihazları, inşaat sahalarında çeşitli sensörler ve cihazlar aracılığıyla veri toplar. Bu veriler, ekipman izleme, enerji yönetimi, güvenlik kontrolü ve bakım ihtiyaçlarının belirlenmesi gibi birçok farklı amaç için kullanılır.
    • Avantajları:
      • Gerçek zamanlı veri toplama ve analiz imkanı sunar.
      • Ekipman ve araçların verimliliğini artırır, bakım maliyetlerini düşürür.
      • İş güvenliğini ve çalışma koşullarını iyileştirir.

İnşaat Projelerinde Kullanılan Yazılımlar

  1. Proje Yönetim Yazılımları (Procore, PlanGrid, Autodesk Construction Cloud):Proje yönetim yazılımları, iş takibi, görev atama, belge yönetimi ve iletişim gibi süreçleri yönetmek için kullanılır. Bu yazılımlar, inşaat projelerinin daha verimli bir şekilde yönetilmesini sağlar.
    • Avantajları:
      • Tüm proje ekiplerinin merkezi bir platformda işbirliği yapmasına olanak tanır.
      • Süreçlerin şeffaflığını artırır ve hata oranını düşürür.
      • Projelerin zamanında ve bütçe dahilinde tamamlanmasını destekler.
  2. Tasarıma Yönelik Yazılımlar (AutoCAD, Revit, SketchUp):Tasarım yazılımları, mimarların, mühendislerin ve tasarımcıların projeleri 2D ve 3D formatlarda modellemesini sağlar. Bu yazılımlar, projelerin detaylı tasarım ve analizini yaparak, hataları minimize eder.
    • Avantajları:
      • Yüksek kaliteli ve detaylı görselleştirme imkanı sunar.
      • Değişikliklerin hızlı ve kolay bir şekilde yapılmasına olanak tanır.
      • İşbirliğini ve iletişimi geliştirir.
  3. Yapı Bilgi Modellemesi Yazılımları (BIM 360, ArchiCAD, Navisworks):BIM yazılımları, inşaat projelerinin tüm yaşam döngüsünü planlama ve yönetme imkanı sunar. Bu yazılımlar, farklı disiplinler arasındaki işbirliğini artırır ve proje yönetim süreçlerini optimize eder.
    • Avantajları:
      • Tüm paydaşlar için gerçek zamanlı veri paylaşımı ve entegrasyon sağlar.
      • Proje maliyetlerini ve sürelerini optimize eder.
      • Yapım sürecinde ortaya çıkabilecek olası sorunları önceden belirler.
  4. Güvenlik ve Uyum Yazılımları (eCompliance, SiteDocs):Bu yazılımlar, iş güvenliği ve mevzuat uyumluluğunu sağlamak için kullanılır. Çalışanların eğitimleri, saha denetimleri ve güvenlik protokollerinin takip edilmesi gibi süreçleri yönetir.
    • Avantajları:
      • İş kazalarının ve güvenlik risklerinin azalmasını sağlar.
      • Uyumluluk süreçlerini hızlandırır.
      • Güvenlik standartlarının sürekli güncel ve takip edilir olmasını sağlar.

İnşaat projelerinde kullanılan yeni teknolojiler ve yazılımlar, sektörde verimlilik, maliyet kontrolü ve güvenlik gibi önemli avantajlar sağlar. Bu teknolojiler, inşaat süreçlerinin daha sürdürülebilir, şeffaf ve verimli olmasına katkıda bulunur. Dijitalleşme ve inovasyonun inşaat sektöründeki rolü giderek artarken, bu teknolojilerin benimsenmesi ve entegrasyonu, rekabet avantajı sağlamak için kritik öneme sahiptir.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Yalıtım, iç ortamda oluşan nem ve rutubet risklerini minimuma indiriyor

Yayınlandı

-

Günümüzde birçok ev sahibi ve kiracı, evlerindeki rutubet sorunuyla mücadele ediyor. Rutubet, sadece duvarlarda kötü görüntülere ve kötü kokuya neden olmuyor; aynı zamanda insan sağlığı üzerinde ciddi etkiler yaratıyor. Bu sorunla başa çıkmanın en etkili yollarından biri ise doğru yalıtım uygulamalarından geçiyor.

Yetersiz havalandırma, su sızıntıları, yüksek nem oranı ve dış cephe yalıtım eksikliği gibi nedenlerle ortaya çıkan rutubet; uzun vadede küf ve mantar oluşumuna yol açarak solunum yolları hastalıkları, astım ve alerji gibi sağlık sorunlarına sebep olabiliyor. Ayrıca, cilt problemlerine ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açabiliyor. Özellikle yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalar için sağlığa olumsuz etkileri daha belirgin görülüyor. Doğru yalıtım uygulamaları ise rutubeti önlemede kilit bir rol oynuyor. Isı yalıtımı, binaların iç sıcaklığını koruyarak yoğuşmayı önlüyor ve nem dengesini sağlıyor. Dış cephe mantolama, su yalıtımı ve çift cam sistemleri gibi çözümler, evlerin nemden korunmasına yardımcı oluyor.

Doğru ısı yalıtımıyla rutubetin önlenebileceğini söyleyen ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, “Nemli ortamlar, küf ve mantar oluşumunu destekler. Isı yalıtımı ise duvarlarda yoğuşmayı engelleyerek küf ve mantar oluşumunun önüne geçer. Böylece, solunum problemlerine neden olabilecek zararlı partiküllerin oluşumu engellenir. Isı yalıtımı sayesinde hem evinizdeki konforu artırabilir hem de daha sağlıklı bir yaşam alanı oluşturabilirsiniz” diyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Creavit Türkiye, Responsible® Programına Kabul Edildi! 

Yayınlandı

-

Creavit Türkiye, Ticaret Bakanlığı’nın 30 Temmuz’da duyurduğu Responsible®-Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Destek Programı’na kabul edilerek sürdürülebilirlik yolunda önemli bir adım attı.

Creavit, sürdürülebilirlik vizyonunu daha da ileriye taşımaya olanak verecek önemli bir dönüm noktasını paylaşmaktan gurur duyuyor. Firma, Ticaret Bakanlığı’nın 30 Temmuz’da duyurduğu Responsible® – Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Destek Programı’na kabul edilerek sürdürülebilirlik hedeflerine bir adım daha yaklaştı. Creavit, danışman firması KPMG ile birlikte programın ilk toplantısını gerçekleştirerek bu önemli sürecin başlangıcını yaptı. Responsible® Programı kapsamında, “Mevcut Durum Analizi ve Sürdürülebilirlik Yol Haritası” çalışmalarına başlandı ve sürdürülebilir üretim hedeflerine bir adım daha yaklaşıldı. Bu sürecin, Creavit ve Creavit Ar-Ge Merkezi’nin Avrupa Yeşil Mutabakatı hedeflerine ulaşmasında büyük katkı sağlaması bekleniyor.

Creavit Genel Müdürü Ahmet Sağlam konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Creavit olarak 2050 yılına kadar net sıfıra ulaşmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda, 2030’a kadar karbon emisyonlarımızı %50 azaltmayı planlıyoruz. Yenilenebilir enerji kullanımı, enerji verimliliği yatırımları ve döngüsel ekonomi uygulamalarımız bu hedefin temel taşlarını oluşturuyor” dedi.

Sürdürülebilirliği, ekolojik ve ekonomik açıdan bütüncül bir yaklaşımla ele alan Creavit üretim süreçlerinde yenilenebilir enerji kullanıyor, su ve enerji tasarrufu sağlayan sistemler geliştiriyor. Aynı zamanda, karbon ve su ayak izini minimize etmek için ileri dönüşüm teknikleri uyguluyor. Üretimde sıfır atık hedefiyle ilerleyerek atık çamur, sır ve kırık seramikleri tekrar üretim sürecine dahil eden firma, güneş enerjisi santralinde yıllık 4 milyon kWh yeşil enerji üretiyor, atık ısı geri kazanım sistemleriyle enerji kayıplarını önlüyor.

“Üretim tesislerimizde uluslararası yenilenebilir enerji sertifikaları ile tükettiğimiz elektriğin karbon emisyonunu sıfırlıyoruz. Mevcut güneş enerji sistemimizle 1476 haneye yetecek kadar elektrik üretirken, karbon salınımını yıllık 2.104.900 kg azaltıyoruz. Ayrıca, atık ısı geri kazanım sistemlerimizle yılda 1,5 milyon kg karbon salınımını önlüyoruz” diyen Ahmet Sağlam, Creavit olarak üretimde sıfır atık hedefiyle ilerlediklerini şu sözlerle dile getiriyor: “Arıtma çamuru ve atık sır gibi malzemeleri yeniden kullanarak yılda 250 ton malzemeyi geri kazandırıyoruz. Seramik kırıklarını üretimde tekrar değerlendirerek hammadde israfını önlüyoruz. Su geri kazanımı sayesinde de günlük 350 ton temiz deşarj suyunu üretim ve temizlik faaliyetlerinde kullanmayı hedefliyoruz. Üretim sahamızda bulunan hayvan rehabilitasyon merkezi ile doğaya ve canlılara olan sorumluluğumuzu da yerine getiriyoruz.”

2025 itibarıyla enerji ihtiyacının %50’sini yenilenebilir kaynaklardan karşılamayı ve karbon emisyonunu minimize etmeyi planlayan Creavit, kolay temizlenebilir yüzeye sahip ürünler geliştirerek su ve kimyasal kullanımını azaltmaya, Ultra Clean Hijyen sır ile hijyen standartlarını en üst seviyeye çıkartmaya, biyoçeşitliliğe katkıda bulunmak amacıyla üretim sahasında çevresel projeler yürütmeye devam ediyor. Creavit Türkiye, çevre dostu üretim yöntemleri ve sürdürülebilirlik anlayışıyla geleceğe daha yeşil adımlar atıyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri, “Değişimin Yüzü Sensin” mottosuyla iş ortaklarıyla buluştu

Yayınlandı

-

Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri, iş ortaklarıyla olan bağlarını pekiştirmek ve gelecek stratejilerini paylaşmak amacıyla Kıbrıs’ta özel bir toplantı düzenledi. Mitsubishi Electric Türkiye yöneticileri ve 200’ü aşkın iş ortağının katıldığı toplantıda, mevcut faaliyetlerin değerlendirilmesi yapılırken, dijitalleşme ve müşteri deneyimi odaklı dönüşüm vizyonuna dair önemli bilgiler paylaşıldı. Toplantının ana teması, Mitsubishi Electric Türkiye’nin dijitalleşme ve müşteri deneyimi odaklı dönüşüm vizyonunu yansıtan “Değişimin Yüzü Sensin” mottosu oldu.

Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri’nin iş ortaklarına yönelik düzenlendiği toplantı, Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki 200’ü aşkın iş ortağınınkatılımıyla Kıbrıs’ta gerçekleşti. İki gün süren etkinlikte, şirketin iklimlendirme sektöründeki güncel konumuna, sürdürülebilirlik yaklaşımına, teknolojik yeniliklerine ve 2025 yılı hedeflerine dair detaylı sunumlar gerçekleştirildi. Etkinliğe Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Şevket Saraçoğlu ve Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri Genel Müdürü Zeki Kalaycılar da katılım sağladı.

Toplantının ana teması, Mitsubishi Electric Türkiye’nin dijitalleşme ve müşteri deneyimi odaklı dönüşüm vizyonunu yansıtan “Değişimin Yüzü Sensin” mottosu oldu. Bu mottoyla şirket, iş ortaklarını sürecin bir parçası olmanın yanı sıra değişimin öncüsü olarak konumlandırıyor.

Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri, farklı bölgelerde düzenlediği iletişim toplantılarında, iş ortaklarından gelen geri bildirim ve önerileri değerlendirerek çeşitli aksiyonlar aldı. Kıbrıs’ta yoğun katılımla gerçekleşen ve önümüzdeki döneme dair stratejik planların paylaşıldığı toplantıda, Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri’nin birlik ve beraberlik içinde hareket ettiği, müşteri odaklı yaklaşımıyla iş ortaklarının ihtiyaç ve beklentilerini karşılamayı hedeflediği vurgulandı.

“Müşteri deneyimini en üst seviyeye taşımak için iş süreçlerini yalınlaştıracak ve hız kazandıracak dijital çözümlere odaklanıyoruz”

Toplantının açılış konuşmasını yapan Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri Genel Müdürü Zeki Kalaycılar, 2025 yılına yönelik sektör öngörülerine dikkat çekerek iş ortaklarıyla paylaştığı “Şeffaflık”, “Güvenilirlik”, “Dijitalleşme ve Verimlilik”, “Müşteri Odaklılık” ve “Sahadaki Ayak İzini Artırmak” gibi temel ilkeler doğrultusunda, karşılıklı güvene dayalı, interaktif ve güçlü bir iş birliği ortamı oluşturmaya devam ettiklerini ifade etti.

Zeki Kalaycılar, “Değişimin ancak sahadaki güçlü paydaşlarımızla mümkün olacağına inanıyoruz. Değerli iş ortaklarımızı bu dönüşüm yolculuğunun en önemli temsilcileri olarak konumlandırıyoruz. Toplantımızın mottosu olan “Değişimin Yüzü Sensin” ifadesi de bu yaklaşımımızın altını çiziyor” dedi.

Kalaycılar, tüm paydaşlar nezdinde temel önceliklerinin, müşteri deneyimini en üst seviyeye taşımak olduğuna vurgu yaparak, “İş süreçlerimizi yalınlaştıracak ve hız kazandıracak dijital çözümlere odaklanıyoruz. Dijitalleşme yaklaşımımızı desteklemek amacıyla bu yıl, gelişmiş teknolojilerle donatılmış yeni çağrı merkezi sistemine geçerek iletişim kanalımızı güçlendiren önemli bir adım daha attık. Ayrıca müşterilerimiz ve iş ortaklarımız için birçok avantaj sunacak olan Sadakat Kulübü’nü bu yıl devreye almak üzere çalışmalarımıza başladık. Bunun gibi süreçlerimizi iyileştirecek çok yönlü aksiyonlarla, değişime öncülük eden değerli iş ortaklarımızla bağımızı daha da güçlendirmeyi ve uzun vadeli iş birlikleri kurmayı hedefliyoruz. Müşteri memnuniyeti ve sürdürülebilir büyümeyi odağa alarak, iklimlendirme sektöründeki güçlü konumumuzu hep birlikte daha da ileri taşımayı amaçlıyoruz” dedi.

Okumaya Devam Et

Trendler