Bizimle iletişime geçin

GENEL

İstanbul Teknik: Yenilikçi Çözümler ve Global Hedefler

Yayınlandı

-

1998 yılında Macit Tanyol’un liderliğinde kurulan İstanbul Teknik, geosentetik ürün ve çözümler alanında başladığı yolculuğunu bugün Türkiye’nin ve dünyanın saygın bir markası olarak sürdürüyor. Başlangıçta geotekstil, geomembran ve bitümlü membran ürünlerinin satış ve uygulamasına odaklanan şirket, üretim hattını genişleterek Çorlu’da geogrid üretimine, Bolu’da ise 30.000 metrekarelik fabrikasında kapsamlı bir üretime başladı.

  1. Öncelikle, markanızın/firmanızın genel yapılanması hakkında bilgi verir misiniz? Hem global ölçekte hem de bölgesel olarak markanızın/firmanızın genel değerlendirmenizi alabilir miyiz? Markanızın sektörünüzdeki konumu hakkında neler söylemek istersiniz?

İstanbul Teknik, Genel Müdürümüz Macit Tanyol’un geosentetik ürün ve çözümler alanındaki birikimiyle, 1998 yılında kuruldu. Başlangıçta geotekstil, geomembran ve bitümlü membran ürünlerinin satış ve uygulama planıyla yola çıkıldı; sonrasında Çorlu’da kurduğumuz üretim tesisiyle geogrid üretimine başladık. Yoğun çalışma ve emek sonucunda bugün, Bolu’da 30.000 metrekare alan üzerine kurulu fabrikamızda üretimini gerçekleştirdiğimiz geniş ürün yelpazemizle birçok alanda çözüm geliştiren bir yapıya ulaştık. 

Sektörümüze özgün, katma değeri yüksek, ülke sınırlarını aşan yeni ürün gruplarını kazandırmak ve ülkenin dışa bağımlılığını azaltmak misyonumuzla kurduğumuz Ar-Ge merkezi ise faaliyet gösterdiğimiz geosentetik, yalıtım ve asfalt alanlarında T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından onaylanan, Türkiye’nin ilk Ar-Ge Merkezi olmayı başardı. 

Ülkemizde sektörün öncü firmalarından biri olarak geosentetik, yalıtım ürünleri ve asfalt katkıları alanlarındaki liderliğimizle yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler sunuyoruz. Türkiye ile birlikte Azerbaycan, Bosna Hersek ve Romanya’da açtığımız şirketlerle küresel şirket olma hedefimize emin adımlarla yürüyoruz. İstanbul Teknik olarak seksenden fazla ülkede ürünlerimiz güvenle kullanılıyor. Dünya çapında altyapı, üstyapı ve çevre projelerinde güvenilir bir tedarikçi ve çözüm ortağı olarak tanınmaktayız.

2. Sürdürülebilir bir geleceğin sağlanmasında, üretim süreçlerinin ve ilgili hammadde/tedarik zinciri operasyonlarının tüm dünya ile koordineli bir şekilde yönetilmesi günümüzde çok daha önem arz eden bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla, Sürdürülebilirlik konusunda firmanızın Evrensel Yaklaşımını ve Kurumsal Stratejilerini bizimle paylaşabilir misiniz? Sürdürülebilir Dünya kapsamında özellikle odaklandığınız/hayata geçirdiğiniz Sosyal Sorumluluk Projeniz var mıdır, detaylarını öğrenebilir miyiz?

Açıkca söylemek gerekirse bu konuda iddialı cümleler kurmak istemiyorum. Sürdürülebilirlik konusu popülerleştikçe, bazen içinin de biraz boşaltıldığını görüyorum. Sürdürülebilirlik her zaman önemliydi ama biz önemini yeni yeni fark ediyoruz. Tabii ki ilginin artması değerli, ancak altını da doldurmamız lazım.  Bu konuda ülke olarak, toplum olarak ve pek tabii şirket olarak almamız gereken çok mesafe var. Ama başarılı olmak istiyorsak, farkındalık oluşturmak ve topyekûn gayret göstermemiz gerekli. Bu manada geçen hafta COP29 toplantısında sunulan ülkemizin Uzun Vadeli İklim Strateji Belgesi ve yol haritasının sektörümüz için getireceklerini önemsiyoruz. 

Kurumsal sürdürülebilirlik stratejimizin odağında inşaat sektöründe çevre dostu malzemelerin kullanımını artırmayı ve doğru ürünün doğru projede kullanılmasını sağlamak yer alıyor. Aslında biz ürettiğimiz malzemeler itibariyle kendimizi şanslı kabul ediyoruz. Her ne kadar ürünlerimizin plastik ve kimyasal hammaddelerden mamül olması sebebiyle dışarıdan bakınca çevreye zararlı ön yargısı oluşsa da; aksine kullanıldıkları projelerde alternatif çözümlere göre çok daha çevreci ürünlerdir. Bir projenin yapılıp yapılmama gerekliliği ayrı bir değerlendirme konusu. Bir projenin yapılması gerçekten gerekli ise o noktada ürünlerimiz, projelerin imalat aşamasında veya yaşam döngüsünde karbon ayak izini alternatif çözümlere göre düşüren ürünlerdir. Örneğin geosentetik ürünlerimiz çevre hassasiyetleri arttıkça dünyada kullanımı günden güne artan ürünlerdir. Geosentetikler, altyapıların hizmet ömrünü uzatmakta, projelerde taş ocaklarından çıkarılan aggrega ihtiyacını azaltmakta, erozyon kontrolünde, su kaynaklarını korumada ve benzeri birçok kullanım alanıyla alternatiflerine göre daha çevreci çözümler sunuyor. Bu çözümler doğaya daha saygılı bir inşaat sektörüne olan inancımızı pekiştiriyor.

Bizim şirket sloganımız olan doğru ürün, doğru çözüm de aslında önemli bir sürdürülebilirlik hedefidir. Ben buna bir de uygulamayı ekliyorum, doğru ürün, doğru çözüm ve doğru uygulama inşaat sektörü için çok önemli. Bir ürün tekil olarak çevreci olabilir, ancak doğru ürün, doğru çözüm, doğru uygulama olmazsa orada ya verim alınamaz ya tamir gerekir, bakım maliyetleri olması gerekenden yüksek olur, ya da daha kötüsü yıkılıp baştan yapılması gerekir. Bir ürün yapının hizmet ömrü süresince fonksiyonlarını yerine getirmelidir. Yapılan işin tekrar tekrar yapılması, tasarım ömrü dolmadan değiştirilen bir ürünün veya yeniden yapılan bir yapının çevreye ve ekonomiye olumsuz etkisi hepimizce malum ama bu konudaki çabamızı sektördeki bütün paydaşlar olarak arttırmamız gerektiğini düşünüyorum. 

3. Üretimde Sürdürülebilir Stratejiye sahip bir firma olarak, markanıza sağladığı katma değerler neler oldu? Sürdürülebilir marka olarak ürünleriniz müşteri tercihlerinde farkındalık oluşturdu mu? Müşteri tercihlerindeki değişimleri bizlerle paylaşır mısınız?

Özellikle üretim ile ilişkili bölümlerde çalışanlarımızın çevre duyarlılığını artırmak için çeşitli eğitimler ve farkındalık çalışmaları yaparak, ekibimizin her bir üyesinin sürdürülebilirlik konusuna katkı sunmasını arzu ediyoruz. Sürdürülebilir üretim stratejilerimiz, tedarik zincirindeki verimlilik hedeflerimiz ile ürünlerimizin karbon ayak izlerini azaltmayı amaçlıyoruz. 

Benzer işlevselliği alternatif veya rakip ürünlere göre karbon ayak izi daha düşük olan ürünler ile sağlayabilmek markamıza değer katarken, müşteri tercihlerini de olumlu yönde etkiliyor.  Özellikle Avrupa pazarında hem ürünlerin karbon ayak izleri, hem de toplam proje yatırım maliyeti ile birlikte projelerin toplam karbon ayak izi önem kazanıyor. Projelerde tasarım hesaplarında alternatif projelerin maliyetleri hesaplanır gibi, alternatif projelerin toplam karbon ayak izi karşılaştırmaları yapılıyor.  Daha düşük karbon ayak izi olan alternatif projeler yeri geliyor maliyeti yüksek olmasına rağmen tercih ediliyor. Bu da müşteri tercihlerinin sürdürülebilir ürünlere kaymasını sağladı. 

Sürdürülebilirlik hedeflerinin birçok ülke için sadece çevre politikasının bir parçası değil, aynı zamanda ekonomik büyüme modellerini dönüştürmeyi amaçlayan ve biraz da gelişmiş ülkelerin pazarlarını korumayı amaçladıkları bir stratejinin parçası olduğunu düşünüyorum.  

4. Sektörünüzün gelişimi için büyük bütçeler ayırdığınızı takip ediyoruz. Emek yoğun AR-GE çalışmalarınızda sürdürebilirlik odaklı neler yaptığınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Bu doğrultuda, yeni yatırımlarınız ve sürdürülebilir yeni ürünleriniz/yeni markalarınız olacak mıdır?

İnşaat sektöründe Ar-Ge çalışmaları, yazılım, bilişim-iletişim, ilaç sektörü, biyoteknoloji sektörleri kadar ne yazık ki ön planda değil. Ancak özellikle devletlerin ve kurumların sürdürülebilirlik hedeflerinin artması, inşaat malzemeleri sektöründe de yenilikçi ürünleri ve inovasyonu desteklemeye başladı. Çevreci malzemeler üzerine çalışmalar ve yatırımlar artıyor. 

Biz de yenilikçi çözümler sunarak kaynak tüketimini azaltan, döngüsel ekonomiyi destekleyebilecek, karbon ayak izini düşürebilecek ve enerji verimliliğini artıran çevre dostu malzemelerin geliştirilmesine odaklanıyoruz. Ar-Ge çalışmalarımızın hepsini sayamam tabii ki ancak birkaç örnek vermem gerekirse binalarda enerji verimliliğini arttırmayı amaçlayan faz değiştiren malzemeler, geri dönüşüm hammaddelerin mühendislik özelliklerinin iyileştirilmesi, kullanım alanı sınırlı olan atık malzemelerden yapı sektöründe kullanılabilecek ürünler, ömrünü tamamlamış asfaltın yeniden kullanılması gibi farklı konular üzerine çalışıyoruz. 

Sonuç olarak dünyamızın ve ülkemizin kaynakları sınırlı. İnovatif ürünler daha az kaynakla ve çevresel etki ile ihtiyacımız olan projelerin yapılmasına olanak sağlayacaktır. Sürdürülebilir ürün yelpazemizi genişletmek için Ar-Ge çalışmalarımız ve yatırımlarımız sürekli devam ediyor.

5. Sürdürülebilir Çevre Politikaları ve Yaşanabilir Çevre Stratejileri adına uygulanan Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ve Avrupa Birliği İklim Hedefleri bir takım değişiklikleri de beraberinde getirmiştir. Bu kapsamda, 2030 yılına kadar Sera Gazı Emisyon Oranlarının çok ciddi oranda azaltılması ve 2050 yılında da net sıfırlanması hedeflemektedir. Geliştirdiğiniz ürünlerinizin üretim ve dağıtım süreçleri doğrultusunda çevresel etkileri de düşünüldüğünde, “Kurumsal Karbon Ayak İzi” konularında neler söylemek istersiniz?

Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı aslında bizim için büyük bir fırsat.  Ürünlerimizin büyük bir bölümü döngüsel ekonomiye katkı sunan, geri dönüşüm malzeme kullanımına destek olan, yapıların yaşam döngü süresini uzatan, yapıların yaşam döngü süresi boyunca çevresel etkilerini azaltan ürünler. Türkiye gibi AB ile ticaretin çok önemli olduğu bir ülkede bu düzenleme, karbon emisyonlarını azaltmak ve sürdürülebilir üretim süreçlerine geçiş yapmak adına sektörümüz açısından da büyük bir fırsat. 

Bu sene fabrikamızın güncel ve 2021 yılına kadar giden geçmiş faaliyetlerinden kaynaklı karbon ayak izini belirleme çalışmalarını tamamladık. ISO 14064-1 standardına uygun olarak 2023 takvim yılı kurumsal karbon ayak izi doğrulamamızı TUV – Avusturya’nın denetiminde yaptık. Çevresel performansımızı arttırmak için nerelere odaklanmamız, neleri iyi yaptığımızı, neleri geliştirmemiz gerektiğini daha iyi anladık, stratejilerimizi güncelledik. Bu kapsamda, yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı ve enerji verimliliği artırıcı uygulamalara geçiş yapıyoruz.

6. Sürdürülebilir Gelecek odaklı bir firma olarak geleceğe yönelik sürdürülebilirlik hedefleriniz, hedefleriniz doğrultusunda oluşturduğunuz yol haritanız hakkında da bilgi alabilir miyiz?

Gelecek için öncelikli hedeflerimiz arasında döngüsel ekonomi prensiplerini şirket genelinde uygulayarak hem kurum karbon ayak izimizi hem de ürünlerimizin ürün karbon ayak izlerini azaltmak yer alıyor. 

Üretim süreçlerimizde verimliliği arttırmayı, atıklarımızı azaltmayı, sürdürülebilir tedarik zinciri uygulamalarını ve karbon ayak izimizi azaltma hedeflerimizi destekleyen tedarikçi iş birliklerini önemsiyoruz. Özellikle fabrika yakınımızda iş birliği yaptığımız geri dönüşüm plastik hammadde tedarikçileri ile hem bölgemizde döngüsel ekonomiyi desteklemeyi hem de ihtiyacımız olan hammaddeleri daha yakın bölgelerden tedarik edebilmeyi amaçlıyoruz. Bu gibi ortaklıklar, karbon ayak izimizi azaltma hedeflerimize daha hızlı ulaşmamıza olanak tanıyor.

Enerji kaynaklı karbon ayak izimizi azaltmaya yönelik olarak şu anda güneş enerjisi santrali yatırımımıza başladık. İlk aşamada 2025 yılı ikinci yarı yılı itibari ile elektrik ihtiyacımızın yaklaşık yüzde otuzunu güneş enerjisi ile sağlayacağız. 2027 yılına kadar elektrik ihtiyacımızın tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamayı hedefliyoruz. Ayrıca enerji verimliliğini arttırıcı projeler geliştiriyoruz.

Kurumsal sürdürülebilirlik hedeflerimizi kurum içi ve dışı olarak da ayırıyoruz.  Kurumsal sürdürülebilirlik stratejimiz kapsamında çevre dostu malzemelerin kullanımını artırmayı da hedefliyoruz. Ürünlerimizim sunduğu çevresel faydaları daha iyi ve kapsamlı anlatarak çevresel farkındalığı arttırmamızın da ürün tedarik ettiğimiz veya edemediğimiz projelerin karbon ayak izleri açısından önem arz ettiğinizi düşünüyoruz. Ülkemizin ve sektörümüzün uzun vadeli iklim stratejisine elimizden geldiğince katkı sunmak ve destek olmak istiyoruz.

7. Röportajımızın sonuna eklemek istediğiniz mesajlar ve duyurular var mıdır?

Sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlama yolunda hepimizin birey, aile, şirket olarak sorumluluğu var. Sektörümüzde sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşabilmek için inşaat sektörünün tüm paydaşlarıyla el birliğiyle hareket etmek bizim için büyük bir öneme sahip. Çevreye, topluma ve geleceğe değer katan her adımımızdan mutluluk ve gurur duyuyoruz.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Isı Kaybını ve Terlemeyi Önleyen İç Cephe Boyası: Bi’Boya Comfort Isıtutan

Yayınlandı

-

Bi’Boya, iç cephelerde ısı kaybını ve terlemeyi önleyen Comfort Isıtutan ile yaşam alanlarına yenilikçi bir soluk getiriyor. 

Kalekim güvencesiyle geliştirilen Bi’Boya Comfort Isıtutan, diğer iç cephe boyalarına göre 4 kat daha düşük ısı geçirgenlik katsayısı ve mikro cam kürecikler içeren formülüyle çift cam etkisi yaratarak ısı yalıtımı sağlıyor.

Çift cam etkisiyle konforlu bir yaşam

Mikro cam kürecikler sayesinde ısı iletkenliğini düşürerek duvarlarda ısı kaybını önleyen Bi’Boya Comfort Isıtutan, akrilik emülsiyon esaslı formülüyle rutubet, küf ve mantar oluşumuna karşı üstün koruma sağlıyor. Özellikle kuzey cephelere bakan duvarlarda etkili olan ürün, yoğuşmayı önleyerek rutubetin olumsuz etkilerini minimize ediyor. Isı yalıtım etkisi sayesinde ortam ısısını dengeleyerek, iç mekanlarda daha konforlu bir ortam yaratıyor. 

Çevre ve insan sağlığına saygılı

Solvent içermeyen ve suyla seyreltilebilen Bi’Boya Comfort Isıtutan, kokusuz kullanımıyla çevre ve insan sağlığına zarar vermiyor. Düşük ısı iletkenliği sayesinde duvarlardaki ısı transferini azaltarak nemlenmeyi önlemeye yardımcı oluyor. Aynı zamanda, içeride oluşan nemi dışarı atma özelliği ile yapıların “nefes almasını” sağlıyor ve iç mekan hava kalitesini artırıyor.

Rutubete karşı etkili çözüm

Rutubet, yaşam alanlarında ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecek bir problem. Dış cephe yalıtımının yetersiz olması, mekanların yeterince havalandırılmaması, kapalı alanlarda çamaşır kurutulması ve mobilyaların nemli duvarlara dayalı olması gibi faktörler rutubetin başlıca nedenleri arasında yer alır. Bi’Boya Comfort Isıtutan, bu sorunların çözümüne yönelik güçlü bir destek sunuyor.

Kadifemsi dokunuşla estetik ve pratik

Bi’Boya Comfort Isıtutan, kadifemsi mat dokusuyla duvarlara yumuşak ve pürüzsüz bir görünüm kazandırıyor. Rulo izi bırakmayan ve rötuş belli etmeyen yapısıyla üstün örtme gücüne sahip olan ürün, iç mekanlarda estetik ve pratik bir çözüm sunuyor.

Uygulama kolaylığı ve geniş kullanım alanı

Bi’Boya Comfort Isıtutan, iç cephede uygun şekilde hazırlanmış kara sıva, beton, çimento levha, alçı panel gibi mineral yeni yüzeylere, eski boyalı yüzeylere ve macun üzerine kolaylıkla uygulanabiliyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

ZERAY GYO CEO’SU FURKAN BOZAN SEKTÖRÜ DEĞERLENDİRDİ

Yayınlandı

-

Nitelikli iş gücü, Gayrimenkul sektörünün global ve yerel her olaydan etkilenmesi, Yabancı kaynağa erişim maliyeti ve tüm göstergelerin bütününde inşaat kalite maliyetlerinin enflasyondan ötede seyretmesi gibi faktörler nedeniyle iş modellerini sürekli çevik yönetim mekanizmaları ile sürdürmeye çalıştığını vurgulayan Bozan “Bu zorlu süreçlerde ancak; öngörü kabiliyetlerini geliştirici faaliyetlerde bulunan, bağlı dış çevrelerin nabzını tutan %5’i temsil eden kurumsal firmalar ayakta durabilmekte. Sağlam adımlar atarak ilerleyebilenler görülmek istenir ise yatırımcılarına kazandırmayı önceliğine sıralamış, geçmiş tecrübeleri doğrultusunda eriştiği güvenli marka değerine yatırım yapan bizim gibi firmalar izlenebilir. Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları gayrimenkul sektörünün durağandan çıkıp yükselişe geçtiği dönemlerde daha yakından izlenmelidir. Halka Arzımızı panoramik bakış açısı ile başta piyasa göstergelerine göre kurguluyoruz. Dönüşümümüzle evrildiğimiz yeni süreçte 2025 yılının 2. Yarısını potansiyel dönem olarak görüyoruz. Halka Arzımız ile birlikte başta faaliyet alanlarımızı genişleteceğiz ve yani yatırım sorumlulukları alarak borsa performans hedeflerimizi gerçekleştirmeyi ana amaçlarımızdan göreceğiz.” dedi.

BÜYÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Bozan, “Dünyada ve bölgemizde yaşanan gelişmeleri akılcı bir yaklaşımla analiz ediyoruz. Planlarımızı ve stratejilerimizi makroekonomik değişkenler ile sektör dinamiklerini göz önünde bulundurarak oluşturuyoruz. Stratejik planlamalarımızın temelinde; kalite odağımızı kaybetmeden güçlü finansman yapımızı korumak ve etkin risk yönetimi ile yatırımcılarımıza güven içerisinde fırsatlar sunmak bulunuyor. Firmamız; tek ortağı bulunan fakat kurumsal ilkelerle hareket etmek üzere GYO’ya dönüşen, profesyonellikle disiplini, koruyucu mekanizmalar olarak görüp, başardığı işlerle anılmak isteyen, özgürlüğünü de özgünlüğüne de korumak üzere insan kaynağına yatırım yapan bir boyutta hareket ediyor. Borsada işlem görmemizle marka değerimiz daha geniş kitlelerin göz önünde parlayacaktır. Üsteleneceğimiz bu yeni rollerde ülkemizde istisnai bir konumda yer alacağımıza inanıyoruz. 

6 potansiyel, geliştirilecek projemizin net nakit akışımıza katkısı 2 Milyar 100 Milyon TL değerinde iken projelerin geliştirilmesi akabinde 6 Milyar 900 Milyon TL değere erişecektir. Bu firmamızın karlılık göstergelerinin en önemlilerinden biridir. 

Ayrıca 7 aktif projemizin birleşimi ile Toplam 13 Proje ile son dönemlerin en büyük halka arzlarından birine hazırlanıyoruz. 

Bugün her koşulda gerçekleştirdiğimiz konut satışları ile canlı likidite içerisinde hareket kabiliyetimizi geliştirebiliyoruz. Geçirdiğimiz süreçler daha zorluydu diyebilirim. 2025 yılı gayrimenkul sektörü için karlılığa bağımlı bir yıl olacaktır. Faiz oranlarının düşmesi başta olmak üzere yatırıma teşvik her olayda karlılığa üşüşen bilinçler baş gösterecektir. 

Bizler ise bugünden güçlü yapımız doğrultusunda yatırımcılarımıza yüksek potansiyelli fırsat çeşitlilikleri sunuyoruz. 2025 yılında sektördeki lider konumumuzu pekiştirmeyi hedefliyoruz. Özellikle bulunduğumuz bölgelerde kalite algısında yer etmiş lüks konsept projelerimiz ve eşsiz mimari yapımızla zamansız nitelikte projeler üretmeye devam edeceğiz. Bu anlayışımız en büyük farkımız ve değerimiz. 2025 yılı, büyüme yolculuğumuzda kritik bir dönüm noktası olacak. Tüm yatırımcılarımız ve paydaşlarımız kazan kazan ilişkimizle unutulmaz başarılar yazdıran tükenmez kalemlerimiz. Referans nasıl bir önem bilmek lazım. Sürdürülebilirliğimizi baştan aşağı tasarlıyoruz ve bunu koruma altına almak adına güncellenmeyi artık süreklilikte bir gereklilik olarak görüyoruz.” dedi.

BENZERSİZ ALIM MODELLERİ SUNUYORUZ

Yatırımcılara müjdeli haber veren Bozan, “2025 yılında konut fiyatlarındaki artış trendinin devam etmesi öngörülüyor. İnşaat maliyetlerindeki yükseliş ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar konut fiyatlarını doğrudan etkileyebilir. Bu durum, nitelikli konuta erişimi daha da zorlaştırıyor. Biz de ZERAY GYO olarak müşterilerimize esnek ve avantajlı ödeme seçenekleri sunarak bu süreçte onların yanında olmayı sürdüreceğiz.

ZERAY GYO, yenilikçi proje anlayışı ve sektöre kazandırdığı benzersiz değerlerle, baharın gelişini müjdeleyen görkemli bir kampanya ile öne çıkıyor. Müşteri beklenti ve taleplerini en üst seviyede karşılamayı amaçlayan şirketimiz, gayrimenkul sektöründe fark yaratmaya devam ediyor.

Bahar kampanyamız kapsamında, tüm projelerimizde %35’e varan indirim fırsatı sunuyoruz. Bunun yanı sıra, şirket bünyesinde hazırladığımız kişiye özel vade farksız veya 72 aya varan ödeme seçenekleri ile müşterilerimize güvenli ve esnek finansman imkânı sağlıyoruz. Hem yatırımcılarımız hem de konut sahibi olmak isteyen müşterilerimiz için sunduğumuz bu avantajlı koşullar, ZERAY GYO’nun müşteri odaklı yaklaşımının bir göstergesidir.

ZERAY GYO’nun bahar kampanyası, yatırımcılar için kaliteli yaşam, yenilikçi projeler ve güvenilir finansal çözümlerle dolu eşsiz bir fırsat niteliği taşıyor. ZERAY GYO, müşterilerimizin kazancını ortak kazanım olarak gören bir felsefeyle hareket ederek, finansal avantajları ve ödeme kolaylıklarını ön planda tutuyor. Özel kampanyamız sayesinde, ikinci konut sahibi olmayı hedefleyenler de kredi kısıtlamalarının getirdiği zorlukları aşarak, özgün projelere yatırım yapma fırsatını yakalıyor.” dedi.

Okumaya Devam Et

GENEL

Doka Kalıp, Bauma 2025 Fuarı’nda sektöre yenilikçi çözümler sunacak

Yayınlandı

-

Öncü teknolojiler ve dijitalleşmeyle inşaatta verimliliği zirveye taşımayı hedefleyen Doka, Münih’te gerçekleştirilecek fuarda 40’tan fazla ürün ve çözümünü inşaat sektörüyle buluşturacak.

Umdasch Group ve Doka, 7 Nisan’da başlayacak Uluslararası İnşaat, Madencilik Makinaları ve Malzemeleri Fuarı – BAUMA Munich’te, 40’tan fazla öncü, yenilikçi çözümünü sektörün her alanından ziyaretçilere tanıtacak.

Doka, fuardaki 5 bin 300 metrekarelik alanda, FN.420 – FN.423 no’lu standlarında kalıp, iskele ve yapı elemanları alanında çözümlerini sunacak. Ziyaretçiler, beton inşaatını geleceğe uygun hale getirmek, şantiyede verimliliği ve üretkenliği artırmak için tasarlanmış yeni teknolojileri, ürünleri ve malzemeleri deneyimleyebilecek.  

Doka CEO’su Robert Hauser: “Yeni teknolojilerle gerçek değer yaratmaya kararlıyız“

McKinsey 2024 araştırmasına göre, inşaat verimliliği, uzun yıllardır diğer sektörlerin gerisinde seyretti. İmalatta verimlilik 2000-2022 yılları arasında yüzde 90 ve genel ekonomide yüzde 50 artarken, inşaatta yılda sadece yüzde 0,4’e denk gelen yüzde 10’luk bir iyileşme görüldü.

Geleceğin dünün yöntemleriyle inşa edilemeyeceğini vurgulayan Doka CEO’su Robert Hauser, konuya ilişkin şunları söyledi:

“İnşaat sektörü muazzam zorluklarla karşı karşıya. Her şeyden önce üretkenlikteki durgunluğun üstesinden gelmesi gerekiyor. Biz büyük resmin sadece bir parçası olsak da, alanımızda gerçek değer yaratmaya kararlıyız. Yeni teknolojiler ve en önemlisi tüm kalıp sürecinin tutarlı bir şekilde dijitalleştirilmesi yoluyla bunu gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Müşterilerimiz için bunu mümkün kılmak bizim tutkumuz olmalı, daha azı değil.” 

Dünyanın en fazla sera gazı salan sektörlerinden biri olarak inşaat sektörünün artık dönüşmesi gerektiğini belirten Hauser, “CO₂ azaltılmış beton, değişimin temel faktörlerinden biridir ve 2040 yılına kadar net sıfıra ulaşma yönündeki iddialı hedefimiz doğrultusunda daha düşük karbonlu bir inşaat geleceğini desteklemeye kararlıyız. Bu kapsamda akıllı kalıp prototipimizi de böylesine önemli bir fuarda sunmaktan heyecan duyuyoruz” diye konuştu.

Fuarda inşaatın yeni çağına yönelik hedeflerini açıklayacak

Doka’nın büyüyen ürün ve hizmet portföyü, modası geçmiş inşaat uygulamalarını güncelleyerek sektörü geleceğe hazırlıyor. Bauma 2025’te müşterilerinin üretkenliklerini artırmalarına yardımcı olmak üzere tasarlanmış yenilikçi ürün ve çözümlerini sunacak olan Doka, inşaatın bir sonraki çağına yönelik hedeflerini daha da vurgulamak için tamamen dijitalleştirilmiş kalıp süreci vizyonunu açıklayacak.


Doka’nın bu konudaki odak noktası, her zaman ve her yerde tüm kalıplama süreci üzerinde benzersiz şeffaflık ve tam kontrol sağlamak için bağlantılı bir platform aracılığıyla kusursuz süreç entegrasyonu sağlamak şeklinde.

Akıllı Şantiye: İnşaat otomasyonu, robot teknolojileri ve daha fazlası

Yarı otomatik bir kalıp robotu, tamamı dijital olarak kontrol edilen ürünler, beton duvar yapımı için yeni bir çalışma yöntemi ve daha birçok açıdan önem taşıyor. Doka standındaki buna yönelik yeni “akıllı inşaat” bölümü, dış mekan alanında ziyaretçileri bekliyor olacak.

Doka’nın fuarda sunacağı yeni çözümlerinden biri, beton perdelerin inşası için yeni bir yöntem sunan Doka’nın bu amaçlı ürünü LeanForm olacak. Bu ürünü, tıpkı bir montaj hattı gibi, komple kalıp ünitelerinin bir vinç tarafından yerine kaldırılmadan önce güvenli, kontrollü bir iş istasyonunda monte edilmesini sağlayan merkezi bir ön montaj platformu LeanForm, depolama ve çalışma alanları arasındaki mesafenin kısalması, nakliye ihtiyacının en aza indirilmesi, sahada araştırma ve bekleme sürelerinin kısalması gibi pek çok avantaj getiriyor. Doka ayrıca, bir robotun çeşitli bileşenleri mobilize edip ön montaj platformuna yerleştireceği geleceğe bir bakış da sunuyor. 

Geçen fuarda prototip olarak ilk kez görücüye çıkan DokaXbot Lift ise BAUMA 2025 için tamamen yeniden tasarlandı. Sezgisel zemin seviyesinde kullanım, otomatik ince ayarlar ve zemin düzensizliğini telafi etme özelliklerine sahip olan DokaXbot Lift, artık 5,7 metre yüksekliğe kadar kalıp elemanlarının hassas bir şekilde konumlandırılmasını sağlayarak baş üstü çalışmaları daha güvenli ve verimli hale getiriyor. DokaXbot Lift, açık alanda ve ana salondaki canlı gösterilerin bir parçası olarak sergilenecek.

Kalıp çözümlerinin otomasyonunda yeni endüstri standartlarını belirleyen Doka, yeni nesil hareket sistemi FormDrive ile de, yüksek katlı ve altyapı inşaatlarında otomatik kalıp çözümlerinin temelini oluşturuyor. Yüksek katlı sergideki bu yeni sistemin kalbi, tırmanma sistemini kaldırmak ve perde kalıbının tüm hareketlerini yönlendirmek için kullanılan mobil bir kontrol ünitesi. Bu, manuel iş yükünü azaltırken aynı zamanda güvenlik ve üretkenliği de artırıyor.

Akıllı ısıtmalı kalıp prototipi geliştirdi

Doka, yeni ve daha iklim dostu beton karışımlarının yaygınlaşmasını desteklemek için akıllı bir ısıtmalı kalıp prototipi de geliştirdi. Prototip, hedeflenen ısıtma sayesinde CO₂ azaltılmış betonun gecikmeli mukavemet gelişimini hızlandırarak sahada güvenli ve verimli bir şekilde kullanılmasını sağlıyor. Entegre dijital sensörler, sahadaki performansı daha da optimize etmek için gerçek zamanlı beton izlemeye olanak tanıyor. Prototip, araştırma projeleri ve canlı şantiyelerdeki başarılı denemelerin ardından uluslararası fuarda görücüye çıkacak. 

Bu teknolojiyle Doka, kalıbın sadece bir destek yapısından daha fazlası olduğunu kanıtlıyor. Bu, düşük karbonlu betona geçişte ve şantiyelerin karbonsuzlaştırılmasında önemli bir etken.

Doka, döngüsel ekonomi ilkelerini entegre ederek sürdürülebilirlik ve ekonomik verimliliğin bir arada yürüdüğünü de kanıtlıyor. Xlife üst tabaka, tamamen geri dönüştürülmüş plastikten yapılmış bir çekirdeğe sahip ilk Doka kalıp tabakası. Özellikle yüksek dayanıklılık ve çoklu yeniden kullanım döngüleri için tasarlanan bu ürün, malzeme tüketimini ve bakım maliyetlerini azaltarak hem finansal hem de çevresel avantajlar sağlıyor. Kullanım ömrünün sonunda, levha tekrar kullanıma sokulmak üzere kapalı döngü sistemine geri gönderiliyor ve burada yeni levha çekirdeklerine dönüştürülüyor.

DokaXdek, Safeflex ve XT20 kiriş 

Fuarda yer alacak Doka’nın diğer ürünleri arasında DokaXdek, Safeflex ve XT20 kiriş geliyor.

Döşeme kalıbı alanında DokaXdek masa, DokaXdek panel ve DokaXde frame’den oluşan DokaXdek sistem ailesi fuarda en son yeniliklerle sunulacak. Safeflex, hareketli güvenlik ağı ve Safeflex sistemi ile kiriş döşeme kalıbı için yeni bir güvenlik yükseltmesi, hem prekast hem de yerinde beton uygulamalarında stabilite ve güvenlikte yeni standartlar belirliyor.  

Doka ayrıca, verimliliği artırmak için ürün portföyüne yeni bileşenler ekledi. Bunların başında, yüzde 50 daha yüksek yük kapasitesi sunarak yüzde 15’e varan malzeme ve maliyet tasarrufu sağlayan yenilikçi XT20 kiriş geliyor. Yeni özelliklere sahip olmasına rağmen ekstra sağlam XT20, uyumluluktan ödün vermeden bilinen H20 boyutları içinde kalıyor. Ayrıca, yeni Doka Eurex 20 temel zemin desteği, daha yüksek yük taşıma kapasitesini daha düşük ağırlıkla birleştirerek tüm döşeme sistemlerinde daha kolay kullanım ve daha düşük maliyet avantajı sağlıyor.

Doka’nın ürün portföyüne önemli bir ekleme daha yapılıyor. Doka, 2024 yılında monolitik alüminyum kalıp alanında pazar lideri olan Malezya merkezli MFE’yi satın aldı. Şimdi, BAUMA 2025’te Doka, monolitik kalıp teknolojisini ilk kez fuara getiriyor ve modern, yüksek hızlı inşaat üzerindeki etkisini gösteriyor.  

İskelede standartları yükseltiyor

Doka, grubun özel iskele markası AT-PAC ile birlikte, hem inşaat hem de endüstriyel müşteriler için verimliliği ve güvenliği artırmak üzere tasarlanmış yeni iskele çözümlerini sergileyecek. Yeni iskele ürün serilerine ayrılmış bir alanda, inşaat projeleri için Ringlock iskelenin çok yönlülüğünü artıran cephe iskelesi, erişim sistemleri ve genişletilmiş taşıma uygulamalarındaki gelişmeler yer alacak. Bu yeni ürün serileri, ziyaretçilere Bauma fuar alanının nefes kesici panoramik manzarasını sunan standın öne çıkan özelliklerinden biri olan entegre izleme platformuna sahip 30 metrelik etkileyici bir iskele kulesi ile birlikte sergilenecek.

Daha hafif ve çok yönlü taşıma çözümleri

Doka, fuarda en yüksek endüstri standartlarını karşılamak üzere tasarlanan yeni nesil taşıma sistemlerini de sunacak. Dünya çapında görücüye çıkan yeni DokaXshore, 100 kN ayak yükü kapasitesi ile maksimum verimlilik için tasarlanmış hafif, aletsiz bir taşıma sistemi. Bu yenilikçi sistem, montaj hızı, kullanım kolaylığı ve yüksek güvenlik gerektiren projeler için üretildi.

Doka Unikit Ağır Yük İskele Sistemi yüksek yapılar, köprü, tünel, enerji santrali ve endüstriyel şantiyelerde kendini kanıtladı. UniKit, fuarda Doka’nın temel bileşenlerini sergileyeceği iskele kulesi sergisinde ve ürün salonunda sergilenecek. Yakında bu üniversal mühendislik kitinin çok yönlülüğünü artıracak iki büyük yenilik açıklanacak. Yerden çok kısa mesafelerde bile 400 kN’a kadar aktarım yapabilen duvara monte bir destek ve her yükseklikte güvenli erişim ve güvenli bir çalışma alanı sağlayan UniKit Ağır Yük İskele Sistemi’nin Ringlock iskele ile tam entegrasyonu.

Dinamik kapalı sergi aracılığıyla akıllı inşaat

Ziyaretçiler Doka standında ana şirket Umdasch Group ile birlikte paylaşılan dinamik bir kapalı sergi aracılığıyla sürükleyici bir yolculuğa çıkacaklar. Akıllı inşaata adanmış heyecan verici bir açık alan ve çarpıcı Ringlock iskele kulesi de sergide görülebilecek. 7-13 Nisan tarihleri arasında Münih’te gerçekleştirilecek olan etkinlik boyunca 100’den fazla canlı gösteri ‘We Make It Work’ temasını hayata geçirecek. Umdasch Group, fuarda her zamankinden daha güçlü bir şekilde yer alacak. Grup, önde gelen markaları ve uzmanlığı bir araya getirerek yenileme, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme gibi ana temaları tek bir çatı altında birleştiriyor. Ziyaretçiler, bir yapı nesnesinin yaşam döngüsü boyunca entegre çözümler sunan bu bütünsel yaklaşımın inşaatın geleceğini nasıl şekillendirdiğini ilk elden deneyimleyecekler.

Okumaya Devam Et

Trendler