Bizimle iletişime geçin

GENEL

İZODER TESİSAT YALITIMININ ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKİYOR

Yayınlandı

-

Enerji kayıplarını önleyen tesisat yalıtımı sanayinin rekabet gücünü artırıyor

Enerji maliyetlerinin azaltılmasında tesisat yalıtımının önemli rol oynadığını biliyor muydunuz? Yalıtım, yaygın olarak dış cephelerde uygulansa da binalardaki tesisatlara da yalıtım yapılması ısıtma ve soğutma için harcanan enerjiden önemli oranda tasarruf edilmesini sağlıyor. Konu hakkında bir açıklama yapan İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, “Tesisat yalıtımı ekonomik avantajları kadar sürdürülebilirlik açısından da kritik önem taşıyor” dedi.

Tesisat yalıtımı; içinden akışkan geçen borular, vanalar, havalandırma amaçlı kullanılan kanallar, tanklar, kazanlar, vb. tesisat elemanlarına ve kazan daireleri gibi tesisat elemanlarının bulunduğu mekanik odalarda ısı, ses ve yangın yalıtımı yapılması anlamına geliyor. Endüstriyel proseslerde ve binalarda ısıtma veya soğutma için harcanan enerjiden tasarruf edilmesinde büyük rol oynayan tesisat yalıtımı sayesinde enerji tüketimi ile birlikte atmosfere yayılan sera gazı miktarı da azalıyor. Bu noktada küresel ısınma ve iklim değişikliği ile mücadelede de tesisat yalıtımı önemli bir araç rolü üstleniyor.

Tesisat yalıtımı, endüstriyel tesislerin sürdürülebilirliğinde önemli bir adım

Tesisat yalıtımının ekonomik avantajları kadar sürdürülebilirlik açısından da dikkate değer katkılar sunduğunu dile getiren İZODER-Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, “Ülkemizde nihai enerji tüketiminin sektörel dağılımı incelendiğinde yüzde 33 ile sanayi sektörünün binalar ile birlikte başı çektiği görülüyor. Sanayide enerji tüketiminin ağırlıklı kısmı proses ve alan ısıtması veya soğutmasında kullanılıyor. Endüstriyel proseslerde yapılacak olan ısı yalıtımı uygulamaları, sağlamış oldukları enerji verimliliği ile kendini çok kısa sürede geri ödüyor. Öte yandan Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM), uluslararası ticaret arenasında rekabetçi olmak isteyen tüm sanayi tesislerinin enerji verimliliği projelerini hayata geçirmeye ve karbon ayak izlerini azaltmaya teşvik ediyor. Dolayısıyla endüstriyel tesislerde yapılacak tesisat yalıtımı uygulamaları sağladıkları enerji verimliliği ve sera gazı salımlarındaki azalma ile sürdürülebilirlik anlamında öne çıkıyor. Hayata geçirilecek olan tesisat yalıtımı uygulamaları; üretim maliyetlerindeki enerji yükünü azaltırken uluslararası pazarlarda daha rekabetçi çözümler sunulması ile mali sürdürülebilirliğe de önemli kazanımlar getirebiliyor. Yalıtım uygulamaları ile düşük karbonlu ve enerji verimli üretime geçmemiz coğrafi yakınlık avantajı ile ülkemizin AB ülkelerine olan ihracatının artmasına da olanak sağlayabilir” dedi.

Tesisat yalıtımı bazı iş kazalarının minimize edilmesini sağlayabilir

Tesisat yalıtımının bazı iş kazalarından korunmada da etkin rol oynadığını söyleyen İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, açıklamalarına şöyle devam etti; “Endüstriyel proseslerde tesisat elemanlarında farklı sıcaklıklarda sıcak veya soğuk su, kızgın buhar, kızgın yağ, süt vb. birçok akışkan taşınabiliyor. Sıcak su, kızgın buhar veya kızgın yağ taşınan hatlarda yüzey sıcaklıkları çok yüksek oluyor. Çalışanların istemsiz veya kazara söz konusu tesisat elemanlarına temas etmeleri durumunda meydana gelecek iş kazalarına karşı tesisat yalıtımı yapılıp, yüzeyin makul sıcaklıklara getirilmesi işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından şart. Ayrıca düşük sıcaklıklarda akışkanların taşındığı hatlarda da yalıtım yaparak yoğuşmanın ve tesisatın ömrünün korozyonla azalmasının önlenmesi mümkün. Bu noktada tüm tesisat elemanlarına mutlaka yalıtım yapılması gerekiyor.”

Isı, su, ses, tesisat ve yangın yalıtımının tek tek ya da birlikte ele alındığında, binanın ve tesisatın ömrüne de önemli katkılar sunduğuna değinen Emrullah Eruslu, açıklamalarını şu sözlerle bitirdi: “Tesisatlarımız vücudumuzdaki damarlar gibi binalarda tüm alanlara dağılıyor. Bu yolla yaşamımız ve konforumuz için gerekli temiz ve şartlandırılmış hava, ısı gibi tüm unsurların taşınması sağlanıyor. Bu çerçevede gürültü ve yangının zararlı etkilerinin tesisatlar vasıtasıyla yayılmaması için yalıtım tedbirlerinin alınması gerekiyor. Bir binada tesisata ısı yalıtımı ile birlikte ses yalıtımı da yaptırılırsa binalarda gürültü azalır ve böylece konfor artmış olur. Tesisat boruları, havalandırma kanalları, elektrik kablolarının şaftları gibi olası bir yangın durumunda en riskli noktaları oluşturan yerlerde yangın yalıtımı yapılması ise can ve mal kaybını ciddi oranda azaltarak daha güvenli binalara kavuşmamızı sağlar. Yeni yapılacak binalarda tesisat yalıtımına da diğer yalıtım uygulamaları kadar öncelik verilmesini ve yapı inşasının vazgeçilmez bir ögesi olarak kabul edilmesini önemli buluyoruz. Enerji verimli, güvenli ve konforlu yapılar için tüm yalıtım uygulamalarını kaliteli malzemeler ile doğru olarak uygulanması gerekiyor.”

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

RUSAL alüminyum üretiminde bir devrime imza attı: İnert anot teknolojisi sayesinde alüminyum redüksiyon hücresi üretiminde karbon yerine artık oksijen salınımı yapılıyor

Yayınlandı

-

 
Dünyanın en büyük alüminyum üreticilerinden RUSAL, ilk kez inert anotlar kullanarak bir alüminyum indirgeme hücresinin ön ısıtma ve başlatma işlemini gerçekleştirdi ve bu alanda tarihi bir başarıya imza attı. Devrim niteliğindeki bu alüminyum elektroliz teknolojisi, atmosfere sera gazı yerine oksijen salınımı yapıyor.  RUSAL, şimdiye kadar bu teknolojinin endüstriyel testleri sırasında ön ısıtma ve başlatma için geleneksel karbon anotları kullanıyordu.
 
RUSAL, inert anot teknolojisini ölçeklendirme konusunda önemli bir başarıya imza attığını duyurdu. Küresel çapta lider alüminyum üreticisi şirket, tamamen inert anotlarla donatılmış bir redüksiyon hücresinin ilk kez ön ısıtma ve endüstriyel başlatma işlemini gerçekleştirdi. Bu devrimsel yenilik öncesinde, inert anotların hasar görmesi potansiyeline yönelik kaygılar doğrultusunda redüksiyon hücrelerinin ön ısıtma ve başlatma süreçleri, yerini zamanla inert anotlara bırakan geleneksel karbon anotlarla yapılıyordu.  Bu işlem, redüksiyon hücrelerinin ilk çalışması sırasında sera gazı emisyonlarına neden oluyor ve inert anot teknolojisinin stabilizasyon süresini uzatıyordu. İnert anot işlemi ise geleneksel yöntemin tam aksine, atmosfere CO2 yerine saf oksijen salınımı yapıyor.
 
Yeni bir redüksiyon hücresinin ön ısıtma ve başlatma işlemleri, alüminyum üretimindeki en karmaşık ve kritik süreçleri arasında yer alıyor. Bu sürece inert anotların eklenmesi, kapsamlı Ar-Ge faaliyetleri sonucunda mümkün hale gelmiş bulunuyor.  RUSAL, devrim niteliğindeki bu buluşla, inert anot teknolojisi karbon anotlara olan ihtiyacı tamamen ortadan kaldırırken, alüminyum elektroliz sürecini bütünüyle karbonsuz ve mümkün olduğunca çevre dostu hale getiriyor.
 
RUSAL ITC bünyesinde “İnert Anot Redüksiyon Hücresi” projesinin direktörlüğünü yürüten Alexander Gusev, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “RUSAL olarak elde ettiğimiz bu başarıyla mümkün olan en ‘yeşil’ alüminyumun sürdürülebilir üretimine ve endüstrinin karbondan arındırılmasına yönelik çok önemli bir adım attık. Bu çığır açan teknolojiyi uygulamaya devam edecek, metalurji endüstrisi için yeni standartlar belirleyeceğiz.”
 
RUSAL, inert anot teknolojisinin endüstriyel olarak yaygınlaşması ile birlikte “çevreci” üretimdeki liderliğini sürdürmeyi ve uluslararası pazarda düşük karbonlu birincil alüminyumun lider üreticisi konumunu güçlendirmeyi hedefliyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Wilo, Yeni Nesil Pompa Sistemleri ile Çevre Dostu Teknolojiler Geliştiriyor

Yayınlandı

-

Wilo, çevre dostu ve yüksek verimlilik sağlayan yenilikçi teknolojileriyle su yönetiminde sürdürülebilirliği yeniden tanımlıyor. IE5 motorlarla donatılmış yeni nesil pompa sistemleri ile enerji tüketimini optimize ederek karbon ayak izini azaltıyor. Geleneksel sistemlerle karşılaştırıldığında, bu teknolojiler enerji verimliliğini artırırken operasyonel maliyetleri düşürüyor. Wilo’nun akıllı sistemleri, su tasarrufunu teşvik ederken dayanıklılığı artırıyor. Wilo çözümleri bina otomasyonuna entegrasyonuyla kullanıcıların tüm süreçleri güvenilir ve etkili bir şekilde yönetmesini sağlıyor.

Türkiye’de 30 yılı aşkın süredir geleceğin su teknolojilerini geliştiren Wilo, büyük projelerde karbon ayak izini azaltmaya katkıda bulunuyor. Wilo’nun yeni nesil pompa çözümleri, gelişmiş motor teknolojisi ve pompa seçim programları ile su tasarrufu ve dayanıklılığı ön plana çıkararak enerji tüketimini düşürüyor. Dijital pompa seçim aracı Wilo-Select 5 ile pompa seçiminde hız, doğruluk ve kullanım kolaylığını bir araya getiriyor. Bu platform, hidrolik hızlı tasarım özelliği sayesinde, kullanıcıların projelerine en uygun pompa serisini otomatik olarak öneriyor ve böylece tasarım sürecinde büyük bir zaman kazancı sağlıyor. Entegre pompa karşılaştırma ve eski pompa verilerine erişim gibi işlevlerle, kullanıcılar mevcut sistemlerini optimize ederken yeni seçenekleri detaylıca değerlendirebiliyor. Bu sayede, projelerde enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik açısından en ideal pompa seçimini yapmak mümkün hale geliyor.

Maksimum Performans ve Çevre Dostu Teknoloji

IE5 motor teknolojisiyle donatılmış yeni nesil Wilo pompaları, özellikle büyük binalardaki soğutma, ısıtma ve su taşıma uygulamalarında enerji verimliliği sağlama konusunda fark yaratıyor. IE5 motorlar, ultra-premium verimlilik seviyesine ulaşarak enerji kayıplarını yüzde 20 oranında azaltıyor ve bu sayede işletmelerin enerji maliyetlerini düşürüyor. Aynı zamanda daha düşük çalışma sıcaklıkları sayesinde, bu motorlar daha uzun ömürlü olup bakım gereksinimlerini de azaltıyor. Wilo-Helix VE 2.0, Wilo-Stratos GIGA2.0-I ve Wilo-Yonos GIGA2.0-I gibi yüksek performanslı ürünler, IE5 motor teknolojisiyle suyun verimli şekilde taşınmasını sağlarken karbon ayak izini de minimize ederek çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunuyor. Wilo-Helix VE 2.0, soğutulmuş su uygulamaları için mükemmel bir çözüm sunarken, Stratos GIGA2.0-I büyük su miktarlarını yüksek basma yükseklikleriyle taşıyabiliyor. Wilo Yonos GIGA2.0-I ise Inline kuru rotorlu yapısı sayesinde ısıtma ve soğutma sistemlerinde optimum enerji tüketimi sağlıyor. Bu pompalar, enerji tasarrufu açısından sektördeki çıtayı yükseltiyor.

Yeni Nesil Pompa Çözümleriyle Akıllı ve Verimli Su Yönetimi

Akıllı sistem entegrasyonu sayesinde, Wilo’nun bu ürünleri bina otomasyon sistemlerine kolayca entegre edilebiliyor. Yeşil düğme teknolojisi ile donatılmış ve kullanıcı dostu arayüzlere sahip olan Wilo-Helix VE 2.0, Wilo Stratos GIGA2.0-I ve Wilo Yonos GIGA2.0-I, uzaktan izleme ve yönetim imkanları sunarak kullanıcıların tüm sistem süreçlerini anlık olarak kontrol edebilmesini sağlıyor. Wilo’nun bu yeni nesil pompa çözümleri, dijital ekranlar ve sezgisel menü seçenekleri ile kolay kullanım imkanı sunarken, bina içindeki tüm su yönetimi uygulamalarında yüksek enerji verimliliğini sürdürülebilirlik hedefleriyle buluşturuyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

SEKTÖR PROFESYONELLERİNİ DESTEKLEYEN ‘BAYMAK AKADEMİ’DEN BÜYÜME HAMLESİ

Yayınlandı

-

Baymak Akademi, iklimlendirme sektöründeki profesyonellerin donanımlarının artması ve güncel teknolojik gelişmelere uyum sağlamasını hedeflerken, bölge akademileri ile büyümeye odaklandı. Geçtiğimiz günlerde açılan Ankara şubesinin ardından Erzurum, Gaziantep ve İzmir’de de akademiler açacaklarını söyleyen Baymak Genel Müdürü Ülkü Özcan, “Hedefimiz, sektör çalışanına, öğrencilere ve ilgili kurumlara ücretsiz eğitimler vererek hem sektörü hem de ülke genelinde sektör profesyonellerinin gelişimini desteklemek” dedi.

İklimlendirme sektörünün köklü kuruluşlarından Baymak hem çalışanlarına hem de sektördeki profesyonellere sunduğu eğitim fırsatları ile sektördeki gelişmeleri takip etmenin ve rekabetçi avantaj elde etmenin önemini vurguluyor. Bu misyonla 2018 yılında kurulan Baymak Akademi hem bireysel hem de kurumsal anlamda nitelikli eğitim programları sunarak, sektördeki kalifiye eleman ihtiyacına çözüm sunuyor. 

Enerji verimliliği, iklimlendirme sistemleri, HVAC (Isıtma, Havalandırma ve İklimlendirme) teknolojileri ve benzeri konularda uzmanlaşmış eğitimler veren Baymak Akademi, sektördeki profesyonellerin güncel bilgilerle donanmasını ve teknolojik gelişmelere ayak uydurmasını sağlamayı amaçlıyor. Aynı zamanda, çalışanlarının sürekli gelişimini destekleyerek şirket içindeki bilgi seviyesini de yükseltmeyi ilke ediniyor.

Sektörde Hizmet Kalitesinin Artmasına Katkı Sağlıyor

BDR Thermea Group bünyesindeki Baymak, bugün İstanbul Tuzla’daki iki üretim tesisinde çevre dostu iklimlendirme cihazları üretiyor. 600’ün üzerinde bayisi, 2100’den fazla satış ve 300’ün üzerinde yetkili servis noktasıyla 65 farklı ülkeye ihracat gerçekleştiren şirket, yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler geliştirmeyi öncelikli hedefi olarak kabul ediyor. Bu doğrultuda iklimlendirme sektörünün gelişimine katkı sağlamak adına her geçen gün daha büyük adımlar attıklarını belirten Baymak Genel Müdürü Ülkü Özcan, “Baymak Akademi de bu adımlarımızdan biri. Akademimiz ile sektörümüzdeki vasıflı iş gücü eksikliğine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Bu yılın ilk on ayında, 4478 sektör profesyoneli, toplamda 496 saatlik eğitim alarak bilgi ve becerilerini geliştirirken, sektördeki hizmet kalitesinin artmasına büyük katkı sağladılar” diyor.

Akademi’nin Ankara Şubesi Açıldı 

Baymak Akademi, sektördeki tüm profesyonellere ulaşabilmek ve gelişimlerine katkı sağlamak için, Türkiye genelindeki stratejik noktalarda da Baymak Bölge Akademileri açmaya başladı. Bunun ilk adımı ise Ankara’da atıldı. Baymak Satış ve Pazarlama Direktörü Pınar Canlı’nın açılışını yaptığı Ankara Baymak Akademi faaliyetine başladı. Sonraki dönemde ise Erzurum, Gaziantep ve İzmir gibi şehirlerde de yeni akademi şubeleri hayata geçirilecek. Akademinin eğitim programları, katılımcıların iş dünyasında karşılaştıkları zorluklara daha etkili çözümler geliştirebilmelerini sağlamak üzere tasarlanmış durumda. Öne çıkan eğitim konuları arasında; ısıtma ve soğutma sistemleri yönetimi, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik çözümleri, iklimlendirme teknolojileri, ürün ve servis eğitimleri ile yenilikçi teknolojiler ve dijital dönüşüm gibi başlıklar ye alıyor.

Geniş Bir Kitleye Hitap Ediyor

Baymak Akademi’nin sunduğu eğitimlerin, yalnızca Baymak çalışanlarına değil, aynı zamanda sektördeki profesyonellere ve bu alanda kariyer yapmak isteyen bireylere de açık olduğunu vurgulayan Özcan, şunları ekledi: “Eğitimler, teknik ekiplerden yöneticilere kadar geniş bir katılımcı kitlesine hitap ediyor. Ankara’nın ardından diğer şehirlerde de açacağımız akademilerle yeni bir yapılanmaya gidiyoruz. Akademilerimizle, sektördeki eğitim ihtiyacını daha geniş bir kitleye ulaştıracak ve sektöre dair her türlü eğitim programını, meslek lisesi ve üniversite öğrencilerine de sunacağız. Hedefimiz, ulaşabildiğimiz sektör çalışanına, öğrencilere ve ilgili kurumlara ücretsiz eğitimler vererek hem sektörü hem de ülke genelinde profesyonel gelişimini güçlendirmek.”

Okumaya Devam Et

Son Yazılar

Trendler

Kitap


Kapanma Süresi 20Saniye