Bizimle iletişime geçin

RÖPORTAJ

Koramic Yapı Kimyasalları: 2025’te Büyüme ve Sürdürülebilirlik Hedefleriyle Yola Devam

Yayınlandı

-

Koramic Yapı Kimyasalları, sektördeki güçlü konumunu koruyarak 2024’ü zorlu koşullara rağmen hedeflerine yakın tamamladı. 2025’te ise yeni ürün grupları, ihracat pazarlarında genişleme ve sürdürülebilirlik yatırımlarıyla büyümeye devam etmeyi hedefliyor.

KORAMIC YAPI KİMYASALLARI YÖNETİM KURULU BAŞKANI CENGİZ ATALAY

  1. Global ölçekte ve bölgesel olarak markanızın/firmanızın genel değerlendirmenizi alabilir miyiz? Sektördeki konumunuz ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Koramic Yapı Kimyasalları olarak, 1998’den beri Türkiye’de faaliyet gösteriyoruz. Yapıştırma harçları, derz dolgular, su yalıtım malzemeleri, tamir harçları, astarlar, harç katkıları, tesviye şapları, epoksi-poliüretan zemin kaplamaları, ısı yalıtım harçları, yardımcı malzemeler ve deprem güçlendirme sistemlerini içeren çok geniş bir ürün portföyüne sahibiz. Sürekli gelişim vizyonumuzla, son 5 yıl içinde 50’ye yakın ürünü portföyümüze kattık. Bozüyük ve Mersin’de toplam 250 bin ton kapasiteye sahip 2 üretim tesisimiz bulunmaktadır. Koramic Türkiye olarak, seramik yapıştırma harcı ve derz dolgu pazarında ilk 5 firma içindeyiz. Ciromuzun yaklaşık % 20’sini ihracat oluşturuyor. Doğrudan yurt dışı satışlarımızda 20’ye yakın ülkeye ihracat yapıyoruz. Özellikle yakın coğrafyadaki pazarlarda daha etkiliyiz. En büyük hedeflerimiz; teknik yapı kimyasallarında akla gelen ilk markalardan biri olmak ve ihracat pazarlarındaki etkinliğimizi artırmak. 

  1. 2024 yılı için, sektörümüzdeki en belirgin trendler ve firmanız özelinde en belirgin değişimler neler oldu? 2024 yılı nasıl geçti, kısa bir bilgilendirme alabilir miyiz? 

2024 hedeflerimizi, geçtiğimiz zorlu dönemi göz önünde tutarak, bir önceki yıla paralel şekilde belirlemiştik. Özellikle 2024’ün ikinci yarısı sektörümüz açısından sıkıntılı geçti. Enflasyonist ortam, yüksek kredi faizleri ve sıkı ekonomi politikaları, satın alma gücünün düşmesi, döviz kurlarındaki baskılama ve ihracat pazarlarındaki daralma bunun başlıca sebepleriydi. Tüm bu olumsuzluklara rağmen, 2024 yılını, hem yurtiçi, hem ihracat hedeflerimize çok yakın şekilde başarıyla kapattık.  

  1. 2025 yılı sektörel ön görünüz doğrultusunda, başlıklarınız ve belirlediğiniz hedefleriniz neler olacaktır? 2025 yılında sektörümüzdeki gelişmeler ve markanızdaki/ürünlerinizdeki yenilikler neler olacak? Kısaca, 2025 nasıl geçecek, beklentinizi öğrenebilir miyiz? 

Genel olarak beklentimiz, 2024’e benzer bir yıl geçireceğimiz yönünde. 2025’in son çeyreğinden itibaren yurtiçi ve ihracat pazarlarının olumlu trende girmesini bekliyoruz.  Hedef ve planlamalarımızı buna göre oluşturduk. 

İş ortaklarımızla beraber, marka bilinilirliği ve penetrasyon artırma çalışmalarımıza bu yıl da hız kesmeden devam edeceğiz.

2024’ün son çeyreğinde Bina Güçlendirme ve Proof membran ürünlerini, yeni teknik ürünler markamız Petrichor çatısı altında pazara sunduk. 2025 için, bu ürün gruplarındaki etkinliğimizi artırma adına özel aksiyonlar planladık. Yine Petrichor markamızın çatısı altında, Avrupa DIY pazarına yönelik tamir ve yapıştırma kitlerini portföyümüze ekleyeceğiz. Sürdürülebilirlik ve çevre kavramlarını esas alan, yeni hammadde, ambalaj ve ürün konuları da sürekli gündemimizde.

Son olarak, sürdürülebilirlik konusunda attığımız en büyük adımlardan birisi olan GES projemizi de 2024 yılı sonunda tamamlamış olarak, 2025 yılında tüm enerji ihtiyacımızı YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAĞINDAN elde etmenin haklı gururunu yaşıyor olacağız.

  1. 2024 yılı ihracatınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Belirlenmiş olan yeni bölgelerdeki ilgili pazarlarda gerçekleştirdiğiniz yıllık ihracatınız ile ilgili neler söylemek istersiniz? 

İhracat rakamlarımız miktar ve döviz bazında 2024 yılında da artış göstermiştir. Sektörümüz, seramik kaplama malzemeleri ile birbirini tamamlayan ürünlerden oluştuğu için seramik ihracatı ile doğrudan ilişkilidir. Geçen yıl seramik sektöründe yaşanan daralma, az da olsa seramik yapıştırıcı ve derz dolgu ihracatımızı da olumsuz etkilemiştir. Buna karşın, Koramic olarak su yalıtımı ve zemin ürünleri gruplarında mevcut müşteri portföyümüz için daha fazla farkındalık yaratarak, katma değeri yüksek teknik ürün grubu satışlarımızı artırdık. Yurt dışı bayilerimizle uzun yıllardır istikrarlı bir şekilde yürüttüğümüz iş birliğimizi geliştirdik. Orta Asya ve Afrika bölgelerinde yeni dağıtım noktaları oluşturduk. Böylece, pazar çeşitlendirmesiyle var olan riskleri minimize ederek şirketimizin nakit akışına katkıda bulunduk.

  1. 2025 yılı için ihracat hedeflediğiniz yeni bölgelerdeki yeni ihracat stratejilerinizi öğrenebilir miyiz? Bu kapsamda ihracat odaklı yeni üretim / yeni ürün yatırımlarınız ile ilgili bilgi almak, kısaca 2025 yılı için ihracat beklentinizi de öğrenebilir miyiz? 

Bölgesel iyileşme adımlarını da düşünerek özellikle yılın ikinci yarısında pazardaki büyüme hedefleri için sağlam adımlar atmak önceliğimiz. Katılmayı planladığımız sektörel yurt dışı fuarlar ve bayilerimiz için organize edeceğimiz ürün eğitim seminerleri ile hedeflerimiz doğrultusunda 2025 yılında ihracatımızı artırmayı amaçlıyoruz. Katma değeri yüksek teknik ürünlerin penetrasyonu konusunda ciddi adımlar atmayı hedefliyoruz. Temelden çatıya kadar geniş ürün portföyümüz, yüksek marka gücümüz ve deneyimli kadromuzla şirketimizin ihracatını farklı bölgelerde geliştireceğiz.

  1. Sürdürülebilir Çevre Politikaları ve Yaşanabilir Çevre Stratejileri doğrultusunda, 2024 yılında gerçekleştirdiğiniz çalışmalarınız ile Sosyal Sorumluluk Projeleriniz hakkında neler söylemek istersiniz? 2025 yılı Sürdürülebilir Vizyonunuz hakkında ve planladığınız Sosyal Sorumluluk Projeleriniz ile ilgili de bilgi almak isteriz.

Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ve iklim hedefleri, yapı kimyasalları sektöründe yenilikçi çözümler geliştirmek için önemli fırsatlar sunmaktadır. Bu doğrultuda çevre dostu ürünlere ve sürdürülebilir üretim süreçlerine odaklanırken, lojistikte karbon salınımını azaltmak amacıyla taşımacılığı optimize etmeyi planlıyoruz. 2030’a kadar karbon emisyon değerlerimizin önemli ölçüde düşürülmesi ve 2050’de net sıfır emisyona ulaşılması uzun vadeli çevresel planlarımız arasında. Bu çerçevede, ürünlere ait etiket ve sertifikasyonların yapılması, kullanılan ambalajların ve hammaddelerin belirlenen kriterlere göre seçilmesi gibi kritik konu başlıkları var. Mutabakat hedefleri 2030-2050’ye yönelik olsa da, özellikle ihracat pazarlarında rekabet avantajı yakalamak adına üretim, tedarik zinciri alanlarında yatırımlarımızı şimdiden planlıyoruz

2024 sonunda tamamladığımız GES projemiz sayesinde Bozüyük üretim tesisimizdeki enerji ihtiyacımızı yenilenebilir kaynaklardan karşılamaya başlayacağız.  Elektrikli forkliftlere geçiş, enerji verimliliği yüksek üretim düzenlemeleri ve çevresel etkisi düşük kraft ambalaj kullanımı bu hedef doğrultusundaki adımlarımız arasında yer alıyor. 

Son olarak, sosyal sorumluluk duygumuzun bir sonucu, gelecek kuşaklara yaşanılabilir bir dünya bırakmak için, 2020 yılı sonunda başlattığımız Koramic Ormanı projesi kapsamında 10.000 ağaç hedefimize ulaşmak için çalışmalarımıza tüm paydaşlarımızla birlikte keyifle devam ediyoruz.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

ODE Yalıtım ile Güvenli Yapılar, Dayanıklı Şehirler

Yayınlandı

-

ODE Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan

ODE Yalıtım, Epikon serisi bitümlü su yalıtım membranları ve yangına karşı güvenlik sağlayan Evomineral ürünüyle, yapıların dayanıklılığını artırarak güvenli ve sürdürülebilir kentler inşa edilmesine katkı sağlıyor. Deprem ve su yalıtımına yönelik geliştirdiği yüksek performanslı ürünlerle sektörde fark yaratan marka, yapıların uzun ömürlü olmasını sağlayarak geleceğin güvenli şehirlerine yön veriyor.


Depreme Dayanıklı Yapıların inşası kapsamında “Güvenilir ve Sağlam Yapılarla Yaşanabilir Kentlere” ulaşılabilmesi hedefiyle, son dönemde geliştirmiş olduğunuz yenilikçi teknolojileriniz ile Deprem Güvenliği konusunda nasıl bir fark oluşturmaktasınız? 

Deprem kuşağında yer alan ülkemizin en büyük ihtiyacı sürdürülebilir kentler ve yapılar. Binanın ömrünü uzatan teknolojilerden en önemlisi de yapıyı her türlü su ve nem tehdidinden koruyan ve korozyonu önleyen su yalıtım malzemeleri. Temel üretim gamımızda olan bitümlü su yalıtım membranları, suyun binalara yönelik olumsuz etkilerine karşı üst düzeyde koruma sağlayarak temel, bahçe, çatı, bodrum ve teraslarda su sızıntısı yaşanması riskini ortadan kaldırıyor. Bitümlü membran örtüleri alanındaki Epikon serimiz, eksi 30 derece soğukta bükülme dayanımlarıyla Türkiye’de ilk ve tek olmasıyla fark yaratıyor.


Kentsel Dönüşüm için yüksek performanslı ürünlerinizle projelere sağladığınız katma değerler kapsamında ve müşteri memnuniyeti odağında en çok rağbet görenler / en çok tercih edilen ürünleriniz ve hizmetleriniz hangileridir? 

ODE Yalıtım olarak doğru ürün, hizmet ve işçilik konusunda üzerimize düşenleri yerine getirmek için çalışıyor, bu doğrultuda yenilikçi ürün ve hizmetler geliştirmeye odaklanıyoruz.  Güvenli binanın en önemli unsurlarından biri su yalıtımı ve deprem karşısında binanın dayanıklılığını artıracak en uygun ve güvenilir su yalıtım malzemesi de bitümlü membran örtüleri. Biz de 2019 yılında piyasaya sunduğumuz Epikon serimiz ile Türkiye’de bir ilke imza atarak, eksi 30 derece soğukta bükülme dayanımına sahip bitümlü su yalıtımı örtüleri üretiyoruz.  Bu ürünler yapıların uzun yıllar boyunca sudan korunmasına olanak sağlayan yapıya ve performansa sahip. Epikon serisinde ürettiğimiz proof membranlarımız da temel ve perdelerde sonradan olabilecek su kaçaklarının beton yüzeyi boyunca ilerleyip tüm taşıyıcı sistemi sarmasını ve zayıflatmasını engelleyerek, yapının taşıyıcı gücünü koruyor. Yine yoğun su çıkışının olduğu zeminler veya deprem etkisi beklediğimiz hareketli zeminlerde sağlam kalabilecek esneklik ve yapışma kalitesine sahip Epikon Aflame ve Epikon Stick-it ürünlerimizle ve çatılar için her türlü zorlu iklim koşulunda önerdiğimiz Epikon Eternal gibi performans ürünlerimizle her türlü ihtiyaca çözüm sunuyoruz.  Yeni nesil ürünlerimize bir başka örnek de deprem esnasında ilk etapta göz ardı edilen ancak felaketin içinde başka bir felaket yaşanmasına neden olabilen yangınlara yönelik ürünümüz Evomineral. 

Bilindiği üzere deprem anında bina ayakta kalsa dahi patlayan borular, sızıntı ve kaçaklar ile devrilmeler sonucu yangın çıkabiliyor.  ODE Yalıtım olarak özel bir üretim teknolojisi kullanarak geliştirdiğimiz ara bölme levhası Evomineral de A1 sınıfı yanmaz özelliği ile alevlerin ilerlemesini engelleyerek duman salımını da azaltıyor. Ürünümüz aynı zamanda ses ve ısı yalıtımı da sağlıyor. 

Sektörümüzün gelişimi için büyük bütçeler ayırdığınızı takip ediyoruz. Yeni Yatırım planlarınız ile emek yoğun AR-GE çalışmalarınız ile ilgili neler söylemek istersiniz? 

Isı, ses ve yangın yalıtımı konusunda daha yüksek performans sergileyen ürünler geliştirmek en önemli önceliğimiz. Bu doğrultuda, tasarımcıların ve uygulayıcıların işlerini kolaylaştıracak, uygulama hızını artıracak ve hata risklerini ortadan kaldıracak yalıtım sistemleri üzerinde çalışıyoruz. Farklı müşteri talepleri ve ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Greentech Ar-Ge adını verdiğimiz bir inovasyon merkezimiz mevcut. Bu merkezde, faaliyet gösterdiğimiz farklı ülkelerdeki özel ihtiyaçları dikkate alarak ürünlerimizi geliştiriyoruz. Ciromuzun yüzde 3’ünü Ar-Ge ve dijitalleşmeye ayırıyoruz. Altı kıtada 75 ülkeye ihracat yapıyoruz ve her pazarın kendine özgü talepleri bulunuyor. Bu durumda, her pazara özel yeni ürünler geliştirme ihtiyacı doğuyor.   Ayrıca, üretimde sürdürülebilirliği sağlamak ve karbon salınımını azaltmak için yeni üretim teknolojilerine odaklanıyoruz. 

ODE bünyesinde dört farklı ana ürün grubunda altı işletmemiz var. Farklı üretim tesisleri için Amerika ve Avrupa’nın önde gelen ülkelerinden temin edilen makinelerimiz ve üretim hatlarımız mevcut. En son 2022’de Eskişehir Rflex (Kauçuk Köpüğü) Tesisimizi sıfırdan yatırımla devreye aldık. Bu yeni yatırımın ek sağladığı kapasite bizi Türkiye’nin en büyük kapasitesine sahip markası yaptı. Bunun yanında 2024’te bir tesisimizin komple otomasyon sistemini değiştirdik. Tamamen yeni endüstri 4.0 uyumlu ekipmanlar kullanıldı. Tabii ki bu yatırımlarla amacımız, önce kalite ve üretim hızını artırmak. Bunun yanında operatör dostu makine haline getirmeyi planladık. Daha kolay operasyon yapılabilen, diyagnostiğin kolaylaştığı ve historik eğilimlerin kaydedildiği bir yapı kurduk. 

Önümüzdeki dönemde özellikle konuşacağımız yeni ürünlerinizle ya da yeni hizmet modellerinizle ilgili de kısaca bilgi alabilir miyiz? 

Uzun vadeli hedeflerimiz olan 2030 yılına yönelik stratejik planlarımızı 2024 yılında netleştirdik. Gelecekteki büyümemizin temel odak noktaları ‘sürdürülebilirlik’, ‘insan kaynağı’ ve ‘dijitalleşme’ olacak. Bu üç alanda yapacağımız yatırımlar hem sektörün geleceğine yön verecek hem de ODE Yalıtım’ın gelecekteki büyüme stratejisinin temellerini atacak. Bu sayede, şirketimizi daha sürdürülebilir, dijitalleşmiş ve verimli bir yapıya kavuşturmayı hedefliyoruz.

Ayrıca 2025 yılında emek yoğun işlerde, mesela paketleme hatları en öncelikli, robotlar ve / veya robotize ekipmanlara yatırımlar yapmayı planlıyoruz.  

Ürettiğiniz ürünlerinizin lojistik operasyonlarından başlayarak üretim ve depolama süreçleri de düşünüldüğünde, çevresel etkileri minimize etmek dolayısıyla sürdürülebilirliği sağlamak için neler yaptığınızı öğrenebilir miyiz? 

Yalıtım sektörü, özellikle dünyanın en önemli gündem maddelerinden biri olan enerji verimliliğiyle ilgili bu dönemde büyük bir öneme sahip. Enerji verimliliği ve karbon ayak izinin azaltılması konularında kritik bir rol oynuyor. Bu bağlamda, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine odaklanarak “Enerji Verimliliği”, “Sorumlu Üretim ve Tüketim”, “Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar” ve “Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı” gibi alanlarda çalışmalar yapıyoruz. “Yeşil Dünya Hedefimiz” ve “Sıfır Karbon Misyonumuz” çerçevesinde belirlediğimiz hedefler doğrultusunda, ekolojik çeşitliliği koruma, enerji tüketimini azaltma, geri dönüşümlü malzeme kullanma gibi adımlar atıyoruz. Bu kapsamda, ekolojik çeşitliliği korumaktan enerji tüketimini azaltmaya, geri dönüştürülebilir malzeme kullanımından paydaşlarımıza çevresel yönetim ve enerji verimliliği konularında bilgilendirmeye kadar birçok farklı alanda çalışmalar yürütüyoruz. 

Röportajımızın sonuna eklemek istediğiniz mesajlar ve duyurular var mıdır? 

Bu yıl, ODE Yalıtım için son derece özel bir yıl; çünkü 40’ıncı yılımızı kutluyoruz. Bu nedenle, yılın başından itibaren oldukça yoğun ve heyecan verici bir döneme adım attık. 40 yıl boyunca kazandığımız tecrübelerle, faaliyet gösterdiğimiz pazarlarda büyümeye devam etmeyi hedefliyoruz. Özellikle İngiltere pazarındaki faaliyetlerimizi önemli ölçüde büyütmeyi planlıyoruz. İngiltere, bizim için stratejik açıdan büyük bir öneme sahip ve burada daha fazla projeye imza atmayı amaçlıyoruz. Bununla birlikte, Avrupa’daki varlığımızı daha da güçlendirebilmek için, yeni iş birlikleri kurma çalışmalarına hız verdik. Avrupa’nın farklı bölgelerinde, özellikle Orta Avrupa’da kurmayı planladığımız ikinci ülke müdürlüğüyle bu pazarda derinleşmeyi ve etkili bir varlık oluşturarak daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşmayı hedefliyoruz.   

Okumaya Devam Et

GENEL

Flokser Kimya ile Depreme Dayanıklı ve Yaşanabilir Kentler: Yenilikçi Çözümlerle Güvenli Yapılar

Yayınlandı

-


Flokser Kimya, depreme dayanıklı yapıların inşasında sunduğu yenilikçi poliüretan ve yalıtım teknolojileriyle yapıların güvenliğini ve ömrünü artırıyor. Kentsel dönüşüm projelerinde yüksek performanslı çözümleriyle enerji tasarrufu ve su yalıtımı sağlayarak müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarıyor.

  1. Depreme Dayanıklı Yapıların inşası kapsamında “Güvenilir ve Sağlam Yapılarla Yaşanabilir Kentlere” ulaşılabilmesi hedefiyle, son dönemde geliştirmiş olduğunuz yenilikçi teknolojileriniz ile Deprem Güvenliği konusunda nasıl bir fark oluşturmaktasınız? 

Flokser Kimya olarak depreme dayanıklı yapıların inşasında “Güvenilir ve Sağlam Yapılarla Yaşanabilir Kentler” hedefine ulaşmak için geliştirdiğimiz yenilikçi ürün ve teknolojilerle deprem güvenliği konusunda önemli katkılar sağlıyoruz. Yapıların dayanıklılığını artırmak ve enerji verimliliğini sağlamak amacıyla poliüretan yapı ve izolasyon ürünleri ile çözümler sunuyoruz. Çatı, cephe, soğuk oda panellerin, sprey poliüretan köpüklerin yüksek ısı yalıtım özellikleri sayesinde yapılarda enerji verimliliği sağlarken; aynı zamanda poliüretan likit membranlar ve poliürea sprey kaplamalar, su yalıtımı sağlayarak yapıların ömrünü uzatıyor. Ayrıca, zemin enjeksiyon ürün çeşitliliğimiz sayesinde bina, metro ve tünel gibi yapılarda su sızıntılarını önleyerek, çatlakları doldurarak güçlendirme ve su yalıtımı çözümleri sunuyoruz. 

  1. Kentsel Dönüşüm için yüksek performanslı ürünlerinizle projelere sağladığınız katma değerler kapsamında ve müşteri memnuniyeti odağında en çok rağbet görenler / en çok tercih edilen ürünleriniz ve hizmetleriniz hangileridir? 

Flokser Kimya olarak kentsel dönüşüm projelerinde yüksek performanslı ürünlerimizle hem yapıların dayanıklılığını artırıyor hem de müşteri memnuniyeti odaklı çözümler sunuyoruz. Bu kapsamda projelere yüksek katma değer sağlayan pek çok ürünümüz bulunuyor. 

Poliüretan Isı ve Su Yalıtım Ürünleri

Sprey Poliüretan Köpükler: Yüksek ısı yalıtım performansı ile enerji tasarrufu sağlayarak yapıların sürdürülebilirliğini artırıyor.

Poliüretan Likit Membranlar: Çatılarda ve temellerde su geçirmezlik sağlayarak yapı ömrünü uzatıyor.

Poliürea Sprey Kaplamalar: Yüksek elastikiyet ve kimyasal dayanım sunarak binaların su ve darbe direncini artırıyor.

Zemin Güçlendirme ve Enjeksiyon Sistemleri

Tünel, metro ve bina temellerinde zemin stabilizasyonu ve su yalıtımı sağlayan, su sızıntılarını hızla durduran ve çatlakları doldurarak yapı güvenliğini artıran bu ürünler, kentsel dönüşüm projelerinde binaların enerji verimliliğini artırarak, uzun ömürlü ve sürdürülebilir yapılar oluşturulmasına katkı sağlıyor. 

  1. Sektörümüzün gelişimi için büyük bütçeler ayırdığınızı takip ediyoruz. Yeni yatırım planlarınız ile emek yoğun AR-GE çalışmalarınız ile ilgili neler söylemek istersiniz? Önümüzdeki dönemde özellikle konuşacağımız yeni ürünlerinizle ya da yeni hizmet modellerinizle ilgili de kısaca bilgi alabilir miyiz? 

Flokser Kimya olarak sektörde yenilikçi çözümler sunma vizyonumuz doğrultusunda, büyük bütçeler ayırarak Ar-Ge ve yatırım faaliyetlerimizi sürekli geliştiriyoruz. Yüksek performanslı, çevre dostu ve sürdürülebilir ürünler geliştirmek amacıyla ileri malzeme teknolojileri ve inovatif üretim teknikleri üzerine yoğunlaşıyoruz. 

Yeşil binalara yönelik düşük karbon ayak izine sahip poliüretan sistemler, geri dönüştürülebilir izolasyon çözümleri ve VOC (uçucu organik bileşen) emisyonu düşük sürdürülebilir ve çevre dostu ürünler geliştiriyoruz. Önümüzdeki dönemde, yangına dayanıklı poliüretan sistemler ve uzun ömürlü su izolasyon malzemeleri ile yapı güvenliğini ve dayanıklılığını artıran yenilikçi çözümler sunacağız.

Gelecekte daha sürdürülebilir, daha dayanıklı ve daha akıllı yapılar için geliştirdiğimiz ürünlerimizle sektörde fark yaratmaya devam edeceğiz.

  1. Ürettiğiniz ürünlerinizin lojistik operasyonlarından başlayarak üretim ve depolama süreçleri de düşünüldüğünde, çevresel etkileri minimize etmek dolayısıyla sürdürülebilirliği sağlamak için neler yaptığınızı öğrenebilir miyiz? 

Flokser Kimya olarak lojistikten üretime ve depolamaya kadar tüm süreçlerimizde çevresel etkileri en aza indirerek sürdürülebilirliği sağlamaya yönelik kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz. 

Yeşil Lojistik Uygulamalarımız: Karbon ayak izini azaltmak için optimum rota planlaması, düşük emisyonlu taşıma araçları ve geri dönüştürülebilir ambalajlar kullanıyoruz.

Çevre Dostu Üretim Teknolojilerimiz: Düşük VOC (uçucu organik bileşen) emisyonuna sahip üretim süreçleri, enerji verimli makineler ve su tüketimini minimize eden sistemler ile çevre dostu üretimi destekliyoruz.

Sürdürülebilir Hammaddelerimiz: Biyo-bazlı ve geri dönüştürülebilir hammaddeler ile doğaya duyarlı ürünler geliştiriyoruz.

Tüm bu çalışmalarımızla hem çevre dostu üretimi teşvik ediyor hem de sürdürülebilir bir gelecek için sorumluluk bilinciyle hareket ediyoruz.

  1. Eklemek istedikleriniz…

Flokser Kimya olarak, sürdürülebilir ve yenilikçi çözümlerimizle yapı sektörüne değer katmaya devam ediyoruz. Deprem güvenliği, enerji verimliliği ve çevre dostu üretim konularında geliştirdiğimiz yüksek performanslı ürünlerimizle daha güvenli, dayanıklı ve yaşanabilir kentler oluşturmayı hedefliyoruz.

Önümüzdeki dönemde yeni nesil izolasyon, zemin güçlendirme ve yangın dayanımlı kaplama çözümlerimizle sektöre katkı sağlamaya devam edeceğiz.

Okumaya Devam Et

RÖPORTAJ

Aluform Pekintaş: 30 Yıllık Deneyimle Sürdürülebilir Geleceğe Yatırım

Yayınlandı

-

Derya Kaya – Genel Müdür Yardımcısı


Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarından Pekintaş Grup’un bir üyesi olan ALUFORM PEKİNTAŞ, yüksek kaliteli sandwich panel üretimiyle sektörde 30 yılı geride bıraktı. Sürdürülebilir üretim anlayışı ve toplumsal sorumluluk projeleriyle geleceğe değer katmaya devam eden firma, yenilenebilir enerji yatırımları ve eğitim projeleriyle sektörde fark yaratıyor.

  • Soru: Aluform Pekintaş olarak sektördeki 30 yıllık tecrübenizi nasıl tanımlarsınız? Bugüne kadar elde ettiğiniz başarılar hakkında neler söylemek istersiniz?

Cevap: ALUFORM PEKİNTAŞ, 1996 yılında Alman sanayi devi VIAG ile birlikte kurulan ve 1998 yılından itibaren %100 Türk sermayesiyle faaliyet gösteren bir firmadır. Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarından Pekintaş Grup’un bir üyesi olarak, yüksek kaliteli poliüretan ve taş yünü dolgulu sandwich panellerin üretimini gerçekleştirmektedir. Ürünlerimiz, başta inşaat sektörü olmak üzere, hem yerel hem uluslararası pazarda sanayi yapıları, soğuk hava depoları, alışveriş merkezleri ve spor salonları gibi geniş çaplı binalarda kullanılmaktadır. ISO 9000:2000 kalite yönetim sistemi ile üretilen ürünlerimiz, yangın, hijyen ve izolasyon sertifikalarına sahiptir. Ulusal ve uluslararası pazarlarda sağlam ve uzun vadeli ilişkiler kurarak, 30 yıllık tecrübemizle birlikte sektördeki konumumuzu güçlendirmeye devam etmekteyiz.

  • Soru: Sürdürülebilir bir geleceğin sağlanmasında, üretim süreçlerinin ve ilgili hammadde/tedarik zinciri operasyonlarının tüm dünya ile koordineli bir şekilde yönetilmesi günümüzde çok daha önem arz eden bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla, Sürdürülebilirlik konusunda firmanızın Evrensel Yaklaşımını ve Kurumsal Stratejilerini bizimle paylaşabilir misiniz? Sürdürülebilir Dünya kapsamında özellikle odaklandığınız/hayata geçirdiğiniz Sosyal Sorumluluk Projeniz var mıdır, detaylarını öğrenebilir miyiz?

Cevap: ALUFORM PEKİNTAŞ, sürdürülebilir bir gelecek hedefiyle, üretim süreçlerini çevre dostu teknolojilerle şekillendirmeye ve enerji verimliliğini artırmaya öncelik vermektedir. Üretim hatlarımızda enerji verimliliği, atık yönetimi ve kaynakların etkin kullanımı gibi çevresel faktörlere büyük önem gösteriyoruz. Bu doğrultuda, grup şirketlerimizden SCHMID PEKİNTAŞ’ın fotovoltaik güneş paneli üretimi ve yenilenebilir enerji yatırımlarımız, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik alanındaki stratejilerimizin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Bu entegre yaklaşım, yalnızca üretim süreçlerimizi geliştirmekle kalmayıp, çevresel etkilerimizi de minimize ederek sektördeki sorumlu duruşumuzu güçlendirmektedir.

Sürdürülebilirlik vizyonumuz doğrultusunda, çevresel etkilerimizi azaltırken toplumsal sorumluluk projelerine de değer veriyoruz. Bu kapsamda sosyal sorumluluk projelerimizden biri olan; Düzce’de inşaatına başladığımız 24 derslikli Esin Olcay Anadolu Lisesi ve Spor Salonu projesiyle modern bir eğitim tesisi ve spor alanını ilimize kazandırmayı amaçlıyoruz. Gençlerimize daha donanımlı bir eğitim ortamı sunarken, “Dünya İnsanı Yetiştirme” ilkesiyle yola çıktık. Bu projeyle, ALUFORM PEKİNTAŞ olarak sadece bugünün değil, geleceğin de sürdürülebilirliğine katkı sağlamayı hedefliyoruz.

  • Soru: Aluform Pekintaş Test Laboratuvarı’nın TÜRKAK tarafından TS EN ISO/IEC 17025:2017 standardına akredite edilmesi ne anlama geliyor? Bu akreditasyonun önemi nedir?

Cevap: TÜRKAK tarafından verilen TS EN ISO/IEC 17025:2017 akreditasyonu, Aluform Pekintaş Test Laboratuvarı’nın uluslararası geçerliliğe sahip, yüksek kalite standartlarına uygun şekilde test ve kalibrasyon faaliyetleri yürüttüğünü gösterir. Bu akreditasyon, laboratuvarın doğru ve güvenilir test sonuçları verdiğini ve uluslararası test standartlarına uygun çalıştığını belgeleyen önemli bir sertifikadır. Bu akreditasyonun önemi, Aluform’un üretim süreçlerinde yüksek kalite kontrolünü sağlayarak müşteri memnuniyetini artırması ve ihracat pazarlarındaki güvenilirliğini pekiştirmesidir. Ayrıca, bu sertifika sayesinde şirket, uluslararası pazarlarda daha rekabetçi olma ve farklı sertifika gereksinimlerini karşılama konusunda avantaj sağlar.

  • Soru: Bu akreditasyon süreci nasıl gerçekleşti? Zorluklar ve süreçte elde edilen kazanımlar hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Cevap: Akreditasyon süreci, genellikle laboratuvarın mevcut altyapısının ve süreçlerinin detaylı bir şekilde incelenmesini içerir. Aluform’un bu süreci başarıyla tamamlaması için laboratuvarın çalışma prosedürlerinin, test ekipmanlarının ve personelinin uluslararası standartlara uygun hale getirilmesi gerekmiştir. Süreç, titiz bir hazırlık, eğitim ve her sene denetim aşamalarını kapsar.

Zorluklar arasında, özellikle yeni standartlara uygun ekipmanların temin edilmesi ve çalışanların belirli test prosedürleri konusunda eğitilmesi yer alabilir. Ancak, bu süreçte elde edilen en büyük kazanım, laboratuvarın test süreçlerinin doğruluğunu ve güvenilirliğini uluslararası düzeyde onaylatmış olmasıdır. Ayrıca, bu akreditasyon sayesinde Aluform, dünya çapındaki pazarlarda kalite güvencesi sunarak rekabet avantajı elde etmiştir.

  • Soru: Türkiye’nin en donanımlı sandviç panel test laboratuvarı olarak hangi teknolojilere sahipsiniz? Laboratuvarınızda hangi tür testler yapılıyor?

Cevap: Aluform Pekintaş Test Laboratuvarı, Türkiye’deki en donanımlı sandviç panel test laboratuvarlarından biridir ve en ileri teknolojiye sahip test ekipmanlarına sahiptir. Bu ekipmanlar, sandviç panellerin dayanıklılığını, izolasyon özelliklerini, yangın güvenliğini ve diğer performans kriterlerini detaylı bir şekilde test etmeye olanak tanır.

Laboratuvarda yapılan başlıca testler şunlardır:

  • Yangın testleri: Sandviç panellerin yangına karşı dayanım sınıfları ölçülür.
  • Mekanik dayanım testleri: Panelin yapısal performansını değerlendirmek amacıyla basınç, çekme, eğilme ve kayma dayanımı testleri uygulanır; bu testlerle panelin taşıyıcı özellikleri ve deformasyona karşı direnci belirlenir.
  • Yoğunluk testi: Panel çekirdek malzemesinin birim hacim başına düşen kütlesi ölçülerek, homojenlik ve üretim tutarlılığı kontrol edilir.
  • Su emme testi: Panelin kapalı hücre yapısına sahip çekirdek malzemesinin su absorpsiyon oranı belirlenerek, nem ve suya karşı dayanımı ölçülür.
  • Renk tonu testi: Panellerin tek tipte ve tutarlı renk tonuna sahip olup olmadığı kontrol edilir.
  • Boyutsal testler: Panelin kalınlığı, genişliği ve uzunluğu gibi ölçüsel doğruluklar kontrol edilir.
  • Metal testleri: Yüzey saclarının kalite kontrolü kapsamında; Çekme testi ile mekanik dayanım, Parlaklık ölçümü ile yüzeyin yansıtma özellikleri, Boya kalınlığı ölçümü ile kaplama tutarlılığı, T-bend testi ile esneklik ve çatlama direnci, Darbe testi ile darbe dayanımı, Çökertme testi ile lokal deformasyon direnci belirlenir. Çözücülere direnç testi ile boya kaplamasının çözücülere karşı kimyasal direnci değerlendirilir.
  • Soru: Bu testlerin ve laboratuvarın, üretim süreçlerinize nasıl bir katkı sağladığını anlatabilir misiniz?

Cevap: Laboratuvarın yaptığı testler, Aluform’un üretim süreçlerini optimize etmeye ve ürün kalitesini sürekli iyileştirmeye katkı sağlar. Testler sayesinde, üretim esnasında kullanılan malzemelerin ve panellerin performansları önceden belirlenebilir. Bu da ürünlerin kalite kontrolünü sağlar ve olası hataların üretim aşamasında tespit edilmesini sağlar.

Ayrıca, laboratuvarın yüksek kaliteli test süreçleri, Ar-Ge faaliyetlerinin temelini oluşturur. Aluform, bu testlerle ürünlerini sürekli geliştirme imkânı bulur. Yeni ürün geliştirme aşamasında, test sonuçları, müşteri ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunmayı mümkün kılarak, pazar taleplerine hızlı bir şekilde cevap verme yeteneği kazandırır.

Bu testler aynı zamanda, şirketin uluslararası sertifikasyon gereksinimlerini yerine getirmesine, global pazarlarda kaliteyi garanti etmesine ve sektördeki liderliğini sürdürmesine katkı sağlamaktadır.

  • Soru: Bu testlerin ve laboratuvarın, üretim süreçlerinize nasıl bir katkı sağladığını anlatabilir misiniz?

Cevap: Aluform Pekintaş Test Laboratuvarı, üretim süreçlerine büyük katkı sağlamaktadır. Laboratuvarın gerçekleştirdiği testler, ürünlerin kalite kontrolünü ve performansını en üst düzeye çıkarmak için kritik öneme sahiptir. İşte bu testlerin ve laboratuvarın üretim süreçlerine sağladığı katkılar:

  1. Kalite Kontrol ve Güvence: Laboratuvarda yapılan yangın, izolasyon, mekanik dayanıklılık gibi testler, üretilen sandviç panellerin her türlü dış etkene karşı dayanıklı ve kaliteli olduğunu garanti eder. Bu, üretim sırasında hataların tespit edilmesine ve düzeltici önlemlerin alınmasına olanak sağlar. Kaliteyi her aşamada izlemek, nihai ürüne güven duyulmasını sağlar.
  2. Sürekli İyileştirme: Test sonuçları, üretim süreçlerinde iyileştirilmesi gereken alanları ortaya koyar. Örneğin, izolasyon özelliklerinde bir zayıflık tespit edilirse, üretim aşamasında kullanılan malzemeler ya da yöntemler gözden geçirilir ve iyileştirilir. Bu sayede ürünler sürekli olarak geliştirilir ve müşteri taleplerine daha iyi uyum sağlanır.
  3. Hızlı Prototip Geliştirme ve Uygulama: Yeni ürünlerin tasarım aşamasında, laboratuvarın test sonuçları, üretim ekiplerine ürünün nasıl davranacağına dair kritik bilgiler sunar. Bu sayede, daha hızlı bir prototip geliştirilmesi sağlanır ve pazara daha hızlı bir şekilde yeni ürün sunulabilir.
  4. Rekabet Avantajı: Uluslararası standartlarda yapılan testler, Aluform’a global pazarlarda rekabet avantajı sağlar. Bu testler sayesinde, ürünler uluslararası sertifikasyonları ve standartları karşılar, bu da şirketin yurtdışındaki müşteri kitlesine güven verir. Ayrıca, testler sayesinde şirket, ürünlerinin kalitesini sürekli olarak denetleyip iyileştirebilir, bu da daha güçlü bir marka imajı yaratır.
  5. Ar-Ge ve Yenilikçilik: Laboratuvarın test süreçleri, Ar-Ge çalışmalarına büyük katkı sağlar. Yeni malzeme ve teknolojilerin test edilmesi, Aluform’un yenilikçi çözümler geliştirmesine olanak tanır. Ürünlerin performansını iyileştirecek yenilikçi tasarımlar, bu testlerle doğrulanır ve uygulanabilir hale gelir.
  • Soru: • Türkiye’deki yerli üretim ve sanayiye katkılarınız hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Cevap: Aluform Pekintaş, Türkiye’nin köklü sanayi kuruluşlarından biri olarak, yerli üretim ve sanayiye önemli katkılarda bulunmaktadır. Şirketin Türkiye’deki sanayiye sağladığı katkılar şu şekilde sıralanabilir:

  1. Yerli Üretimi Destekleme: Aluform, 1996 yılında kurulmuş olup, 1998’den itibaren tamamen Türk sermayesi ile büyümesini sürdürmektedir. Bu durum, yerli üretimi destekleyen bir yaklaşımı simgeler. Şirket, sandviç panel gibi yüksek kaliteli inşaat malzemelerini yerli olarak üretmekte ve Türkiye’nin iç pazarındaki ihtiyaçları karşılamaktadır. Yabancı üreticilere olan bağımlılığı azaltarak, Türkiye’nin sanayi altyapısının güçlenmesine katkı sağlar.
  2. İstihdam Yaratma: Aluform, Düzce’deki modern üretim tesislerinde yüksek teknolojiye sahip makinelerle üretim yapmaktadır. Bu tesis, sadece yerli malzeme üretimine değil, aynı zamanda yerel ekonomiye de katkı sağlayarak, çok sayıda kişiye istihdam sağlamaktadır. Fabrikada çalışan mühendisler, teknikerler ve üretim personeli, yerli sanayinin büyümesine katkıda bulunan önemli aktörlerdir.
  3. Yüksek Teknoloji ve İnovasyon: Aluform, Türkiye’nin en modern ve hızlı üretim hattına sahip fabrikalarından birine sahip olup, üretim süreçlerinde ileri teknoloji kullanmaktadır. Bu teknoloji yatırımları, sadece Aluform’u değil, aynı zamanda Türk sanayisinin rekabet gücünü artıran bir etkiye sahiptir. Ayrıca, yenilikçi ürünler ve Ar-Ge faaliyetleri ile Türkiye’nin inşaat sektöründe daha ileri seviyelere ulaşmasına yardımcı olmaktadır.
  4. İhracat ve Döviz Kazancı: Aluform, yalnızca Türkiye pazarına değil, dünya çapındaki pazarlara da ürünlerini ihraç etmektedir. Avrupa başta olmak üzere, birçok ülkeye yapılan ihracatlar, Türkiye’nin döviz gelirlerini artırır. Bu durum, Türk sanayisinin küresel pazarda daha güçlü bir konumda olmasına katkı sağlamakta ve Türkiye’nin dış ticaret dengesine olumlu yansımaktadır.
  5. Yerli Malzeme İhtiyacını Karşılama: Aluform, Türkiye’deki inşaat sektörüne kaliteli yerli malzeme temin etmektedir. Sandviç panel üretimi, ülke genelinde birçok projede kullanılan bir malzeme haline gelmiş olup, yerli üretim sayesinde maliyetler düşürülmüş ve Türk inşaat sektörünün daha rekabetçi hale gelmesi sağlanmıştır. Bu da yerli üreticilerin daha düşük maliyetlerle kaliteli ürünler sunabilmesine olanak tanır.
  6. Sürdürülebilirlik ve Çevre Dostu Üretim: Aluform, çevre dostu üretim süreçlerine ve enerji verimliliği sağlanmasına büyük önem vermektedir. Bu yaklaşım, yalnızca şirketin kendi operasyonlarına değil, aynı zamanda Türkiye’nin sürdürülebilir sanayi hedeflerine de katkıda bulunmaktadır. Aluform’un yenilikçi ve çevreye duyarlı üretim anlayışı, sanayinin daha sürdürülebilir bir şekilde büyümesine yardımcı olmaktadır.

Sonuç olarak, Aluform Pekintaş, Türkiye’nin yerli üretimini destekleyen, inovasyona ve kaliteye odaklanan, yüksek teknolojiye sahip bir şirket olarak Türk sanayisine büyük katkılar sağlamaktadır. Yerli üretim, istihdam yaratma, ihracat ve çevre dostu uygulamaları ile Türkiye’nin sanayi sektörüne değerli bir katkı sunmaktadır.

Okumaya Devam Et

Trendler