GENEL
ODE Yalıtım: 40 Yılın Ardında Güçlü Bir Sektör Lideri

Yayınlandı
4 ay önce-
Yazar:
yapiinsaatdergisi
1985 yılında kurulan ODE Yalıtım, yalıtım sektöründe 40 yılı geride bırakmaya hazırlanırken, %100 yerli sermaye ile global pazarda önemli bir oyuncu haline geldi. Yenilikçi ürünleri ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımıyla sektördeki liderliğini pekiştiren ODE Yalıtım, Avrupa’daki etkinliğini artırarak enerji verimliliği ve çevresel sürdürülebilirlik alanında örnek bir model oluşturuyor.
Öncelikle, markanızın/firmanızın genel yapılanması hakkında bilgi verir misiniz? Hem global ölçekte hem de bölgesel olarak markanızın/firmanızın genel değerlendirmenizi alabilir miyiz?
1985 yılında kurulan ODE Yalıtım olarak, 1988 yılında yalıtım sektörüne odaklanma kararı aldık ve 1996 yılında ise üretici kimliğine kavuşarak yapı ve teknik yalıtım olmak üzere iki ana kategoride üretim yapmaya başladık. Bugün %100 yerli sermaye ile Ode yalıtım sektörde öne çıkıyor. Modern üretim tesislerimiz, 4 binden fazla ürün çeşidimiz ve 400 kişiden fazla çalışma arkadaşımız ile sektörünün önde gelen üreticileri arasında yer alıyoruz. Ürünlerimizi 6 kıtada ve 75’in üzerinde ülkeye ihraç ediyoruz. İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) tarafından verilen İhracatın Liderleri Ödül Töreni’nde “Yalıtım Malzemeleri İhracatı” kategorisinde 2022 ve 2023 yıllarında birincilik ödülüne layık görüldük. 2024 yılının da en güçlü adayları arasındayız.
Eskişehir ve Çorlu’daki modern üretim tesislerimizde, yapı yalıtımı ve teknik yalıtım olmak üzere iki ana kategoride üretim yapıyoruz. Yapı yalıtımı alanında geliştirdiğimiz ürünlerle bir binanın temelinden çatısına kadar farklı detaylarda ısı, su, ses ve yangın yalıtımı çözümleri üretiyoruz. Binaların tesisat yalıtımı, sanayi ve endüstriyel tesislerin yalıtımını kapsayan teknik yalıtımda ise kauçuk köpüğü, cam yünü ve taş yünü olmak üzere üç ürün grubunu da üreten ilk firmayız. 4 binden fazla ürün çeşidimizle yalıtım sektörünün en büyük üreticilerindeniz.
İhracat pazarlarında rekabet gün geçtikçe sertleşiyor ancak biz müşterilerimizle daha yakın olmayı ve iş birliği içinde hareket etmeyi hedefliyoruz. İhracat pazarlarının katma değerli ürün taleplerine cevap verebilecek şekilde çalışıyoruz. Bunun için güçlü bir ürün geliştirme yapılanmamız var. Çok kısa sürede o pazarın ihtiyacına göre ürün geliştirebiliyoruz. Bu nedenle mevcut pazarlarımızda genişleme ve yeni pazar arayışlarını devam ettiriyoruz. Bulunduğumuz ihracat pazarlarında daha da derinleşebilmek, müşterilerimize daha yakın olmak için Ülke Müdürlükleri oluşturuyoruz. İngiltere/İrlanda ülke müdürlüğünü 2023 yılında kurduk. Orta Avrupa için de hazırlıklarımızı tamamladık.
Markanızın sektörünüzdeki konumu hakkında neler söylemek istersiniz?
Türkiye’nin yüzde 100 yerli sermayeli en büyük yalıtım şirketiyiz. 2025 yılında sektördeki 40’ıncı yılımızı kutlayacağız. Yurt içinde ve yurt dışında istikrarlı büyümemize devam ediyoruz. Özellikle Avrupa’da yeni iş birlikleri kurarak global pazarda etkimizi önemli ölçüde artırdık. Avrupa pazarında gerçekleştirdiğimiz özel çalışmalar ve ürün iyileştirmeleri sayesinde kalite standartlarımızı daha da yükseltip, ürünlerimizi Avrupa’nın talep ve ihtiyaçlarına daha uygun hale getirerek sektördeki liderliğimizi günbegün pekiştiriyoruz.
Sürdürülebilirlik konusunda firmanızın Evrensel Yaklaşımını ve Kurumsal Stratejilerini bizimle paylaşabilir misiniz?
Yalıtım sektörü, dünya genelinde enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik konularının ön planda olduğu bu dönemde kritik bir rol oynuyor. Çünkü yalıtım, hem enerji verimliliği hedeflerinin hayata geçirilmesinde hem de karbon ayak izinin azaltılmasında ilk adımlardan biri. Biz de bu vizyonla, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda Enerji Verimliliği, Sorumlu Üretim ve Tüketim, Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar, Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı gibi alanlarda odaklanarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. “Yeşil Dünya Hedefimiz” ve “Sıfır Karbon Misyonumuz” çerçevesinde belirlediğimiz hedefler doğrultusunda; ekolojik çeşitliliği korumak, enerji tüketimini azaltmak, geri dönüşüm malzemelerini kullanmak ve paydaşlarımızı çevresel yönetim ve enerji verimliliği konularında bilinçlendirmek amacıyla çeşitli projeler yürütüyoruz. Üretim süreçlerimizde, ham madde kaynağından başlayarak doğanın gereksinimlerini gözetiyor, karbon emisyonlarını atmosferden uzaklaştırmak için doğa bazlı çözümler geliştiriyoruz. Bu yaklaşımla, sektörde sürdürülebilir ve yenilikçi bir iş yapısını desteklemeyi amaçlıyoruz.
Sürdürülebilir Dünya kapsamında özellikle odaklandığınız/hayata geçirdiğiniz Sosyal Sorumluluk Projeniz var mıdır, detaylarını öğrenebilir miyiz?
Türkiye’de yalıtım sektöründeki ilk Kurumsal Sosyal Sorumluluk Raporu’nu hazırlayan şirketiz. Sürdürülebilir mimariye yönelik projelerimiz bulunuyor. Örneğin yeşil çatı çalışmaları yapıyoruz. Yeşil çatılar, toplu yaşam alanlarını şehre geri kazandırıp, kentlerin yaşam kalitesi ve estetiğini artıran temel bir görevi yerine getiriyor. Biz de “Epigreen Yeşil Çatı Sistemi”mizle bitkilendirilmiş teras çatılara, üstün kaliteli ürünler sunuyoruz. Bu sistem sayesinde su yalıtımı zarar görmeden bitkilerin ihtiyaç duyduğu suyu depolamasını, fazlasını ise tahliye etmesini sağlıyoruz. Teras çatı, otopark üstü teraslar ve yer altı yapıları üstünde tasarlanan bitkilendirilmiş çatılar için farklı teknik özellikte ürünlerle ihtiyaca yönelik sistem çözümü sunuyoruz. Bu sistem için ürettiğimiz Epikon Antiroot Kök Önleyici membran, sahip olduğu kök dayanımı özelliği ile bitki köklerinin ilerleyerek membranı delmesine izin vermiyor. Soğukta esneklik seviyesine göre Ataktik Polipropilen (APP) modifiye veya Stiren-Butadien-Stiren (SBS) modifiye bitümün özellikleriyle farklı tipte kök önleyici membran üretimleri yapabiliyoruz.
Kurulduğumuz günden beri hem ülkemize hem de sektörümüze değer katma vizyonuyla hareket ediyoruz. ODE Yalıtım olarak, su yalıtımı konusunda bilinç artırıcı çalışmalar yapmak üzere çalışıyoruz. Ne yazık ki Türkiye, dünyanın en etkin deprem kuşaklarından birinde yer alıyor. 17 Ağustos ve 6 Şubat gibi tarihte birçok büyük depreme şahitlik etmiş ülkemizde bu gerçeği değiştirmek mümkün olmasa da depremle yaşamayı öğrenmek ve buna uygun güvenli kentler inşa etmek gerekiyor. Güvenli kentlerin yolu sağlam binalardan, sağlam binaların yolu ise sadece sağlam temellerden değil, dayanıklı yalıtım sistemlerinden geçiyor. Bina sağlamlığı ve su yalıtımı arasında ise doğrudan bir ilişki bulunuyor. Eğer bir binada su yalıtımı yoksa ya da standartlara uygun bir şekilde yapılmadıysa binanın demir donatılarının taşıma kapasitesi 10 yılda yüzde 66 oranında azalıyorken deniz kenarlarında yüzde 70’e kadar çıkıyor. Bu çok ciddi bir oran ve maalesef örneklerini yıkılan binalarda görüyoruz. Kolon içinde demir kalmaması da sadece bina hasarına değil, can kayıplarına yol açıyor. Dolayısıyla su yalıtımı alanındaki bilinci mutlaka artırmamız gerekiyor.
Bu konudaki bilinci ölçümlemek ve farkındalığı artırmak amacıyla 2023 yılında “Su Yalıtımı ve Binaların Deprem Güvenliği Algı Araştırması” gerçekleştirdik. Araştırma sonuçları oldukça çarpıcıydı. Araştırmamıza 26 ilden toplam bin 67 kişi katıldı. Aldığımız yanıtlar maalesef bu konuda bilinç düzeyinin çok düşük olduğunu gösterdi. Katılımcılara su yalıtımı, ev seçimindeki kriterler ve deprem başlıklarında sorular yönelttik. Katılımcıların sadece yüzde 2,2’sinin binanın depreme karşı dayanıklılığında su yalıtımının öneminin farkında olduğunu gördük. 100 katılımcıdan 45’i oturduğu binada su yalıtımı olup olmadığını bilmiyor. Katılımcıların yüzde 34,2’si binasında su yalıtımı olmadığını belirtirken, yalnızca yüzde 20,4’ü su yalıtımı bulunduğunu söyledi.
Bu sonuçların ardından binaların depreme karşı dayanıklılığında su yalıtımının öneminin farkındalığı için harekete geçtik. İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nil Türkeri’nin rehberliğinde, Y. Mimar Canan Baş ve Y. Mimar Sürhan Artuğ’un katkılarıyla akademik referans kitabımız “Binalarda Su Yalıtımı”nı hazırladık.
Bu kitap dördüncü akademik referans kitabımızdı. 1999 yılında ‘Binalarda ve Tesisatta Isı Yalıtımı’ ve 2011 yılında ‘Isı Yalıtımı’ kitaplarını yayınlayarak sektöre değer katma yolunda önemli bir adım atmıştık. 2021 yılında tamamen yenilediğimiz ‘Uygulamalı ve Örnekli Isı Yalıtımı’ kitabıyla bu vizyonu bir adım ileriye taşıdık. 2024 yılında ise ‘Binalarda Su Yalıtımı’nı hazırladık ve kamuoyu ile buluşturduk. Önümüzdeki süreçte de ısı ve su yalıtımının enerji verimliliğine sağladığı katkıları toplumla paylaşarak, bu önemli verimlilik hareketine katkı sağlamaya devam edeceğiz.
Müşteri tercihlerindeki değişimleri bizlerle paylaşır mısınız?
Yalıtım sektöründe müşteri tercihlerinde belirgin değişimler gözlemleniyor. Özellikle bilinçlenen tüketici profili, sektör dinamiklerini dönüştürüyor. Tüketiciler artık enerji maliyetlerini azaltmak ve çevreye duyarlı çözümleri tercih etmek istiyor. Bu da enerji tasarrufu sağlayan yalıtım ürünlerine olan talebi artırıyor. Sürdürülebilir malzemeler ve çevre dostu yalıtım çözümleri daha fazla tercih edilmeye başlandı.
Yalıtım, kullanım amacı açısından enerji tasarrufu sağlarken, üretim tekniği ve hammadde kullanımı açısından da döngüsel ekonomiye oldukça pozitif katkısı olan bir sektör. Günümüzde tüm dünyada büyük önem taşıyan konuların başında geliyor.
Özellikle Avrupa ve Amerika gibi gelişmiş bölgelerde, yalıtımın enerji tasarrufuna katkıları geniş çapta kabul ediliyor ve bu konuda önemli adımlar atılıyor. Avrupa Parlamentosu ve Konseyi, Binalarda Enerji Performansı Direktifi (EPBD) ile enerji performansını artırmak için yalıtım standartları belirliyor. Türkiye’nin de bu alanda adımlar atması ve enerji verimliliği ile sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için yalıtım uygulamalarını yaygınlaştırması gerekiyor. Kentsel dönüşüm projeleri ve yeni binalarda yalıtım standartlarının artırılması hem ekonomik hem de çevresel açıdan büyük faydalar sağlayacaktır.
Sektörünüzün gelişimi için büyük bütçeler ayırdığınızı takip ediyoruz. AR-GE çalışmalarınızda sürdürebilirlik odaklı neler yaptığınız hakkında bilgi alabilir miyiz?
Ürün geliştirirken hem ihracat yaptığımız ülkelerin ihtiyaç ve taleplerini göz önünde bulundurmak hem de sürdürülebilirliği esas almak üzere 2021’de Greentech Ar-Ge adında bir inovasyon merkezi kurduk. Üretimde sürdürülebilirlik ve karbon salımını azaltıcı yeni üretim teknolojilerine odaklanıyoruz. Öncesinde de Ar-Ge birimimizde çok sayıda yenilikçi ürün geliştirmiştik. Örneğin özel bir üretim teknolojisi kullanarak geliştirdiğimiz ara bölme levhası Evomineral, sahip olduğu EUCEB belgesiyle (EUCEB-Mineral Yünler İçin Avrupa Sertifikasyon Kurulu) insan sağlığına olumsuz etkileri olan kimyasalları içermeyen elyaflardan üretildiğini kanıtlıyor. Doğal içeriği, tozumayan ve kaşındırmayan yapısıyla da uygulayıcı dostu olarak tanımlanıyor. Evomineral’in yanı sıra tüm ürünlerimiz için aldığımız EPD belgesiyle ürünlerimizin tüm çevresel etkilerini ve karbon ayak izini şeffaflıkla beyan ediyoruz. Kasım ayında Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) tarafından düzenlenen Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi’nde yapılan törende de “Ürünlerine En Çok EPD Belgesi Alan Çevre Dostu Şirket” ödülünün sahibi olduk.
Sürdürülebilir Çevre Politikaları ve Yaşanabilir Çevre Stratejileri adına uygulanan Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ve Avrupa Birliği İklim Hedefleri birtakım değişiklikleri de beraberinde getirmiştir. Bu kapsamda, 2030 yılına kadar Sera Gazı Emisyon Oranlarının çok ciddi oranda azaltılması ve 2050 yılında da net sıfırlanması hedeflemektedir. Geliştirdiğiniz ürünlerinizin üretim ve dağıtım süreçleri doğrultusunda çevresel etkileri de düşünüldüğünde, “Kurumsal Karbon Ayak İzi” konularında neler söylemek istersiniz?
‘Sıfır Karbon Misyonu’ hedefimiz doğrultusunda, yenilenebilir enerji kaynaklarına ve diğer çevreci yatırımlara öncelik veriyoruz. 2023 yılında Eskişehir fabrikamızın çatısına güneş enerjisi sistemleri (GES) yatırımını tamamlamıştık. 20 bin metrekarelik bu tesisimizin çatısı tamamen güneş panelleriyle kaplı. 2 bin 403 kWp kurulu güce sahip güneş enerjisi sistemi sayesinde, yıllık 3,2 milyon kWh enerji üretiyoruz. Bu, hem üretim sürecimizin çevresel sürdürülebilirliğini artırıyor hem de yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını destekliyoruz. Tesisin yıllık enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 60’ını bu yatırımla karşılamaya devam ediyoruz. 2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefimizi belirledik ve bu amaca ulaşmak için yenilenebilir enerji yatırımlarımızı artırıyoruz. Ham madde kaynağından başlayarak, ihtiyaç duyulan tüm üretim proseslerimizde doğanın ihtiyaç duyduğu özeni karşılamaya çalışıyor, karbon emisyonlarını atmosferden uzaklaştırmak için doğa bazlı çözümlere odaklanıyoruz. İklim krizsiz bir gelecek için dünya standartlarında yüksek kaliteli yalıtım çözümlerimizle enerji tasarrufu sağlıyoruz. Camyünü ürünümüzde yüzde 80’in üzerinde geri dönüştürülmüş ham maddeler kullanılıyor. Geri dönüştürülmüş malzemeleri ürünlerimizin içinde daha fazla kullanarak, döngüsel ekonomiye daha fazla katkı sağlamayı hedefliyoruz. Bu adımlarımızla sürdürülebilirlik odaklı ve yenilikçi bir iş yapısını desteklemeyi amaçlıyoruz.
Sürdürülebilir Gelecek odaklı bir firma olarak geleceğe yönelik sürdürülebilirlik hedefleriniz, hedefleriniz doğrultusunda oluşturduğunuz yol haritanız hakkında da bilgi alabilir miyiz?
Sürdürülebilirlik bilinciyle, karbon emisyonlarını azaltmak için doğal çözümlere yöneliyoruz ve bu alanda yeni adımlar atmaya devam edeceğiz. Ürünlerimiz, yalnızca enerji tasarrufunu teşvik etmekle kalmıyor, aynı zamanda iklim kriziyle mücadeleye de önemli katkılarda bulunuyor. Sürdürülebilir bir gelecek inşa etme amacıyla dünya standartlarında yüksek kalitede yalıtım çözümleri sunmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Bunları da Beğenebilirsin
GENEL
Isı Kaybını ve Terlemeyi Önleyen İç Cephe Boyası: Bi’Boya Comfort Isıtutan

Yayınlandı
2 gün önce-
Nisan 7, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Bi’Boya, iç cephelerde ısı kaybını ve terlemeyi önleyen Comfort Isıtutan ile yaşam alanlarına yenilikçi bir soluk getiriyor.
Kalekim güvencesiyle geliştirilen Bi’Boya Comfort Isıtutan, diğer iç cephe boyalarına göre 4 kat daha düşük ısı geçirgenlik katsayısı ve mikro cam kürecikler içeren formülüyle çift cam etkisi yaratarak ısı yalıtımı sağlıyor.
Çift cam etkisiyle konforlu bir yaşam
Mikro cam kürecikler sayesinde ısı iletkenliğini düşürerek duvarlarda ısı kaybını önleyen Bi’Boya Comfort Isıtutan, akrilik emülsiyon esaslı formülüyle rutubet, küf ve mantar oluşumuna karşı üstün koruma sağlıyor. Özellikle kuzey cephelere bakan duvarlarda etkili olan ürün, yoğuşmayı önleyerek rutubetin olumsuz etkilerini minimize ediyor. Isı yalıtım etkisi sayesinde ortam ısısını dengeleyerek, iç mekanlarda daha konforlu bir ortam yaratıyor.
Çevre ve insan sağlığına saygılı
Solvent içermeyen ve suyla seyreltilebilen Bi’Boya Comfort Isıtutan, kokusuz kullanımıyla çevre ve insan sağlığına zarar vermiyor. Düşük ısı iletkenliği sayesinde duvarlardaki ısı transferini azaltarak nemlenmeyi önlemeye yardımcı oluyor. Aynı zamanda, içeride oluşan nemi dışarı atma özelliği ile yapıların “nefes almasını” sağlıyor ve iç mekan hava kalitesini artırıyor.
Rutubete karşı etkili çözüm
Rutubet, yaşam alanlarında ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecek bir problem. Dış cephe yalıtımının yetersiz olması, mekanların yeterince havalandırılmaması, kapalı alanlarda çamaşır kurutulması ve mobilyaların nemli duvarlara dayalı olması gibi faktörler rutubetin başlıca nedenleri arasında yer alır. Bi’Boya Comfort Isıtutan, bu sorunların çözümüne yönelik güçlü bir destek sunuyor.
Kadifemsi dokunuşla estetik ve pratik
Bi’Boya Comfort Isıtutan, kadifemsi mat dokusuyla duvarlara yumuşak ve pürüzsüz bir görünüm kazandırıyor. Rulo izi bırakmayan ve rötuş belli etmeyen yapısıyla üstün örtme gücüne sahip olan ürün, iç mekanlarda estetik ve pratik bir çözüm sunuyor.
Uygulama kolaylığı ve geniş kullanım alanı
Bi’Boya Comfort Isıtutan, iç cephede uygun şekilde hazırlanmış kara sıva, beton, çimento levha, alçı panel gibi mineral yeni yüzeylere, eski boyalı yüzeylere ve macun üzerine kolaylıkla uygulanabiliyor.
GENEL
ZERAY GYO CEO’SU FURKAN BOZAN SEKTÖRÜ DEĞERLENDİRDİ

Yayınlandı
2 gün önce-
Nisan 7, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Nitelikli iş gücü, Gayrimenkul sektörünün global ve yerel her olaydan etkilenmesi, Yabancı kaynağa erişim maliyeti ve tüm göstergelerin bütününde inşaat kalite maliyetlerinin enflasyondan ötede seyretmesi gibi faktörler nedeniyle iş modellerini sürekli çevik yönetim mekanizmaları ile sürdürmeye çalıştığını vurgulayan Bozan “Bu zorlu süreçlerde ancak; öngörü kabiliyetlerini geliştirici faaliyetlerde bulunan, bağlı dış çevrelerin nabzını tutan %5’i temsil eden kurumsal firmalar ayakta durabilmekte. Sağlam adımlar atarak ilerleyebilenler görülmek istenir ise yatırımcılarına kazandırmayı önceliğine sıralamış, geçmiş tecrübeleri doğrultusunda eriştiği güvenli marka değerine yatırım yapan bizim gibi firmalar izlenebilir. Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları gayrimenkul sektörünün durağandan çıkıp yükselişe geçtiği dönemlerde daha yakından izlenmelidir. Halka Arzımızı panoramik bakış açısı ile başta piyasa göstergelerine göre kurguluyoruz. Dönüşümümüzle evrildiğimiz yeni süreçte 2025 yılının 2. Yarısını potansiyel dönem olarak görüyoruz. Halka Arzımız ile birlikte başta faaliyet alanlarımızı genişleteceğiz ve yani yatırım sorumlulukları alarak borsa performans hedeflerimizi gerçekleştirmeyi ana amaçlarımızdan göreceğiz.” dedi.
BÜYÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ
Bozan, “Dünyada ve bölgemizde yaşanan gelişmeleri akılcı bir yaklaşımla analiz ediyoruz. Planlarımızı ve stratejilerimizi makroekonomik değişkenler ile sektör dinamiklerini göz önünde bulundurarak oluşturuyoruz. Stratejik planlamalarımızın temelinde; kalite odağımızı kaybetmeden güçlü finansman yapımızı korumak ve etkin risk yönetimi ile yatırımcılarımıza güven içerisinde fırsatlar sunmak bulunuyor. Firmamız; tek ortağı bulunan fakat kurumsal ilkelerle hareket etmek üzere GYO’ya dönüşen, profesyonellikle disiplini, koruyucu mekanizmalar olarak görüp, başardığı işlerle anılmak isteyen, özgürlüğünü de özgünlüğüne de korumak üzere insan kaynağına yatırım yapan bir boyutta hareket ediyor. Borsada işlem görmemizle marka değerimiz daha geniş kitlelerin göz önünde parlayacaktır. Üsteleneceğimiz bu yeni rollerde ülkemizde istisnai bir konumda yer alacağımıza inanıyoruz.
6 potansiyel, geliştirilecek projemizin net nakit akışımıza katkısı 2 Milyar 100 Milyon TL değerinde iken projelerin geliştirilmesi akabinde 6 Milyar 900 Milyon TL değere erişecektir. Bu firmamızın karlılık göstergelerinin en önemlilerinden biridir.
Ayrıca 7 aktif projemizin birleşimi ile Toplam 13 Proje ile son dönemlerin en büyük halka arzlarından birine hazırlanıyoruz.
Bugün her koşulda gerçekleştirdiğimiz konut satışları ile canlı likidite içerisinde hareket kabiliyetimizi geliştirebiliyoruz. Geçirdiğimiz süreçler daha zorluydu diyebilirim. 2025 yılı gayrimenkul sektörü için karlılığa bağımlı bir yıl olacaktır. Faiz oranlarının düşmesi başta olmak üzere yatırıma teşvik her olayda karlılığa üşüşen bilinçler baş gösterecektir.
Bizler ise bugünden güçlü yapımız doğrultusunda yatırımcılarımıza yüksek potansiyelli fırsat çeşitlilikleri sunuyoruz. 2025 yılında sektördeki lider konumumuzu pekiştirmeyi hedefliyoruz. Özellikle bulunduğumuz bölgelerde kalite algısında yer etmiş lüks konsept projelerimiz ve eşsiz mimari yapımızla zamansız nitelikte projeler üretmeye devam edeceğiz. Bu anlayışımız en büyük farkımız ve değerimiz. 2025 yılı, büyüme yolculuğumuzda kritik bir dönüm noktası olacak. Tüm yatırımcılarımız ve paydaşlarımız kazan kazan ilişkimizle unutulmaz başarılar yazdıran tükenmez kalemlerimiz. Referans nasıl bir önem bilmek lazım. Sürdürülebilirliğimizi baştan aşağı tasarlıyoruz ve bunu koruma altına almak adına güncellenmeyi artık süreklilikte bir gereklilik olarak görüyoruz.” dedi.
BENZERSİZ ALIM MODELLERİ SUNUYORUZ
Yatırımcılara müjdeli haber veren Bozan, “2025 yılında konut fiyatlarındaki artış trendinin devam etmesi öngörülüyor. İnşaat maliyetlerindeki yükseliş ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar konut fiyatlarını doğrudan etkileyebilir. Bu durum, nitelikli konuta erişimi daha da zorlaştırıyor. Biz de ZERAY GYO olarak müşterilerimize esnek ve avantajlı ödeme seçenekleri sunarak bu süreçte onların yanında olmayı sürdüreceğiz.
ZERAY GYO, yenilikçi proje anlayışı ve sektöre kazandırdığı benzersiz değerlerle, baharın gelişini müjdeleyen görkemli bir kampanya ile öne çıkıyor. Müşteri beklenti ve taleplerini en üst seviyede karşılamayı amaçlayan şirketimiz, gayrimenkul sektöründe fark yaratmaya devam ediyor.
Bahar kampanyamız kapsamında, tüm projelerimizde %35’e varan indirim fırsatı sunuyoruz. Bunun yanı sıra, şirket bünyesinde hazırladığımız kişiye özel vade farksız veya 72 aya varan ödeme seçenekleri ile müşterilerimize güvenli ve esnek finansman imkânı sağlıyoruz. Hem yatırımcılarımız hem de konut sahibi olmak isteyen müşterilerimiz için sunduğumuz bu avantajlı koşullar, ZERAY GYO’nun müşteri odaklı yaklaşımının bir göstergesidir.
ZERAY GYO’nun bahar kampanyası, yatırımcılar için kaliteli yaşam, yenilikçi projeler ve güvenilir finansal çözümlerle dolu eşsiz bir fırsat niteliği taşıyor. ZERAY GYO, müşterilerimizin kazancını ortak kazanım olarak gören bir felsefeyle hareket ederek, finansal avantajları ve ödeme kolaylıklarını ön planda tutuyor. Özel kampanyamız sayesinde, ikinci konut sahibi olmayı hedefleyenler de kredi kısıtlamalarının getirdiği zorlukları aşarak, özgün projelere yatırım yapma fırsatını yakalıyor.” dedi.
GENEL
Doka Kalıp, Bauma 2025 Fuarı’nda sektöre yenilikçi çözümler sunacak

Yayınlandı
3 gün önce-
Nisan 6, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Öncü teknolojiler ve dijitalleşmeyle inşaatta verimliliği zirveye taşımayı hedefleyen Doka, Münih’te gerçekleştirilecek fuarda 40’tan fazla ürün ve çözümünü inşaat sektörüyle buluşturacak.
Umdasch Group ve Doka, 7 Nisan’da başlayacak Uluslararası İnşaat, Madencilik Makinaları ve Malzemeleri Fuarı – BAUMA Munich’te, 40’tan fazla öncü, yenilikçi çözümünü sektörün her alanından ziyaretçilere tanıtacak.
Doka, fuardaki 5 bin 300 metrekarelik alanda, FN.420 – FN.423 no’lu standlarında kalıp, iskele ve yapı elemanları alanında çözümlerini sunacak. Ziyaretçiler, beton inşaatını geleceğe uygun hale getirmek, şantiyede verimliliği ve üretkenliği artırmak için tasarlanmış yeni teknolojileri, ürünleri ve malzemeleri deneyimleyebilecek.
Doka CEO’su Robert Hauser: “Yeni teknolojilerle gerçek değer yaratmaya kararlıyız“
McKinsey 2024 araştırmasına göre, inşaat verimliliği, uzun yıllardır diğer sektörlerin gerisinde seyretti. İmalatta verimlilik 2000-2022 yılları arasında yüzde 90 ve genel ekonomide yüzde 50 artarken, inşaatta yılda sadece yüzde 0,4’e denk gelen yüzde 10’luk bir iyileşme görüldü.
Geleceğin dünün yöntemleriyle inşa edilemeyeceğini vurgulayan Doka CEO’su Robert Hauser, konuya ilişkin şunları söyledi:
“İnşaat sektörü muazzam zorluklarla karşı karşıya. Her şeyden önce üretkenlikteki durgunluğun üstesinden gelmesi gerekiyor. Biz büyük resmin sadece bir parçası olsak da, alanımızda gerçek değer yaratmaya kararlıyız. Yeni teknolojiler ve en önemlisi tüm kalıp sürecinin tutarlı bir şekilde dijitalleştirilmesi yoluyla bunu gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Müşterilerimiz için bunu mümkün kılmak bizim tutkumuz olmalı, daha azı değil.”
Dünyanın en fazla sera gazı salan sektörlerinden biri olarak inşaat sektörünün artık dönüşmesi gerektiğini belirten Hauser, “CO₂ azaltılmış beton, değişimin temel faktörlerinden biridir ve 2040 yılına kadar net sıfıra ulaşma yönündeki iddialı hedefimiz doğrultusunda daha düşük karbonlu bir inşaat geleceğini desteklemeye kararlıyız. Bu kapsamda akıllı kalıp prototipimizi de böylesine önemli bir fuarda sunmaktan heyecan duyuyoruz” diye konuştu.
Fuarda inşaatın yeni çağına yönelik hedeflerini açıklayacak
Doka’nın büyüyen ürün ve hizmet portföyü, modası geçmiş inşaat uygulamalarını güncelleyerek sektörü geleceğe hazırlıyor. Bauma 2025’te müşterilerinin üretkenliklerini artırmalarına yardımcı olmak üzere tasarlanmış yenilikçi ürün ve çözümlerini sunacak olan Doka, inşaatın bir sonraki çağına yönelik hedeflerini daha da vurgulamak için tamamen dijitalleştirilmiş kalıp süreci vizyonunu açıklayacak.
Doka’nın bu konudaki odak noktası, her zaman ve her yerde tüm kalıplama süreci üzerinde benzersiz şeffaflık ve tam kontrol sağlamak için bağlantılı bir platform aracılığıyla kusursuz süreç entegrasyonu sağlamak şeklinde.
Akıllı Şantiye: İnşaat otomasyonu, robot teknolojileri ve daha fazlası
Yarı otomatik bir kalıp robotu, tamamı dijital olarak kontrol edilen ürünler, beton duvar yapımı için yeni bir çalışma yöntemi ve daha birçok açıdan önem taşıyor. Doka standındaki buna yönelik yeni “akıllı inşaat” bölümü, dış mekan alanında ziyaretçileri bekliyor olacak.
Doka’nın fuarda sunacağı yeni çözümlerinden biri, beton perdelerin inşası için yeni bir yöntem sunan Doka’nın bu amaçlı ürünü LeanForm olacak. Bu ürünü, tıpkı bir montaj hattı gibi, komple kalıp ünitelerinin bir vinç tarafından yerine kaldırılmadan önce güvenli, kontrollü bir iş istasyonunda monte edilmesini sağlayan merkezi bir ön montaj platformu LeanForm, depolama ve çalışma alanları arasındaki mesafenin kısalması, nakliye ihtiyacının en aza indirilmesi, sahada araştırma ve bekleme sürelerinin kısalması gibi pek çok avantaj getiriyor. Doka ayrıca, bir robotun çeşitli bileşenleri mobilize edip ön montaj platformuna yerleştireceği geleceğe bir bakış da sunuyor.
Geçen fuarda prototip olarak ilk kez görücüye çıkan DokaXbot Lift ise BAUMA 2025 için tamamen yeniden tasarlandı. Sezgisel zemin seviyesinde kullanım, otomatik ince ayarlar ve zemin düzensizliğini telafi etme özelliklerine sahip olan DokaXbot Lift, artık 5,7 metre yüksekliğe kadar kalıp elemanlarının hassas bir şekilde konumlandırılmasını sağlayarak baş üstü çalışmaları daha güvenli ve verimli hale getiriyor. DokaXbot Lift, açık alanda ve ana salondaki canlı gösterilerin bir parçası olarak sergilenecek.
Kalıp çözümlerinin otomasyonunda yeni endüstri standartlarını belirleyen Doka, yeni nesil hareket sistemi FormDrive ile de, yüksek katlı ve altyapı inşaatlarında otomatik kalıp çözümlerinin temelini oluşturuyor. Yüksek katlı sergideki bu yeni sistemin kalbi, tırmanma sistemini kaldırmak ve perde kalıbının tüm hareketlerini yönlendirmek için kullanılan mobil bir kontrol ünitesi. Bu, manuel iş yükünü azaltırken aynı zamanda güvenlik ve üretkenliği de artırıyor.
Akıllı ısıtmalı kalıp prototipi geliştirdi
Doka, yeni ve daha iklim dostu beton karışımlarının yaygınlaşmasını desteklemek için akıllı bir ısıtmalı kalıp prototipi de geliştirdi. Prototip, hedeflenen ısıtma sayesinde CO₂ azaltılmış betonun gecikmeli mukavemet gelişimini hızlandırarak sahada güvenli ve verimli bir şekilde kullanılmasını sağlıyor. Entegre dijital sensörler, sahadaki performansı daha da optimize etmek için gerçek zamanlı beton izlemeye olanak tanıyor. Prototip, araştırma projeleri ve canlı şantiyelerdeki başarılı denemelerin ardından uluslararası fuarda görücüye çıkacak.
Bu teknolojiyle Doka, kalıbın sadece bir destek yapısından daha fazlası olduğunu kanıtlıyor. Bu, düşük karbonlu betona geçişte ve şantiyelerin karbonsuzlaştırılmasında önemli bir etken.
Doka, döngüsel ekonomi ilkelerini entegre ederek sürdürülebilirlik ve ekonomik verimliliğin bir arada yürüdüğünü de kanıtlıyor. Xlife üst tabaka, tamamen geri dönüştürülmüş plastikten yapılmış bir çekirdeğe sahip ilk Doka kalıp tabakası. Özellikle yüksek dayanıklılık ve çoklu yeniden kullanım döngüleri için tasarlanan bu ürün, malzeme tüketimini ve bakım maliyetlerini azaltarak hem finansal hem de çevresel avantajlar sağlıyor. Kullanım ömrünün sonunda, levha tekrar kullanıma sokulmak üzere kapalı döngü sistemine geri gönderiliyor ve burada yeni levha çekirdeklerine dönüştürülüyor.
DokaXdek, Safeflex ve XT20 kiriş
Fuarda yer alacak Doka’nın diğer ürünleri arasında DokaXdek, Safeflex ve XT20 kiriş geliyor.
Döşeme kalıbı alanında DokaXdek masa, DokaXdek panel ve DokaXde frame’den oluşan DokaXdek sistem ailesi fuarda en son yeniliklerle sunulacak. Safeflex, hareketli güvenlik ağı ve Safeflex sistemi ile kiriş döşeme kalıbı için yeni bir güvenlik yükseltmesi, hem prekast hem de yerinde beton uygulamalarında stabilite ve güvenlikte yeni standartlar belirliyor.
Doka ayrıca, verimliliği artırmak için ürün portföyüne yeni bileşenler ekledi. Bunların başında, yüzde 50 daha yüksek yük kapasitesi sunarak yüzde 15’e varan malzeme ve maliyet tasarrufu sağlayan yenilikçi XT20 kiriş geliyor. Yeni özelliklere sahip olmasına rağmen ekstra sağlam XT20, uyumluluktan ödün vermeden bilinen H20 boyutları içinde kalıyor. Ayrıca, yeni Doka Eurex 20 temel zemin desteği, daha yüksek yük taşıma kapasitesini daha düşük ağırlıkla birleştirerek tüm döşeme sistemlerinde daha kolay kullanım ve daha düşük maliyet avantajı sağlıyor.
Doka’nın ürün portföyüne önemli bir ekleme daha yapılıyor. Doka, 2024 yılında monolitik alüminyum kalıp alanında pazar lideri olan Malezya merkezli MFE’yi satın aldı. Şimdi, BAUMA 2025’te Doka, monolitik kalıp teknolojisini ilk kez fuara getiriyor ve modern, yüksek hızlı inşaat üzerindeki etkisini gösteriyor.
İskelede standartları yükseltiyor
Doka, grubun özel iskele markası AT-PAC ile birlikte, hem inşaat hem de endüstriyel müşteriler için verimliliği ve güvenliği artırmak üzere tasarlanmış yeni iskele çözümlerini sergileyecek. Yeni iskele ürün serilerine ayrılmış bir alanda, inşaat projeleri için Ringlock iskelenin çok yönlülüğünü artıran cephe iskelesi, erişim sistemleri ve genişletilmiş taşıma uygulamalarındaki gelişmeler yer alacak. Bu yeni ürün serileri, ziyaretçilere Bauma fuar alanının nefes kesici panoramik manzarasını sunan standın öne çıkan özelliklerinden biri olan entegre izleme platformuna sahip 30 metrelik etkileyici bir iskele kulesi ile birlikte sergilenecek.
Daha hafif ve çok yönlü taşıma çözümleri
Doka, fuarda en yüksek endüstri standartlarını karşılamak üzere tasarlanan yeni nesil taşıma sistemlerini de sunacak. Dünya çapında görücüye çıkan yeni DokaXshore, 100 kN ayak yükü kapasitesi ile maksimum verimlilik için tasarlanmış hafif, aletsiz bir taşıma sistemi. Bu yenilikçi sistem, montaj hızı, kullanım kolaylığı ve yüksek güvenlik gerektiren projeler için üretildi.
Doka Unikit Ağır Yük İskele Sistemi yüksek yapılar, köprü, tünel, enerji santrali ve endüstriyel şantiyelerde kendini kanıtladı. UniKit, fuarda Doka’nın temel bileşenlerini sergileyeceği iskele kulesi sergisinde ve ürün salonunda sergilenecek. Yakında bu üniversal mühendislik kitinin çok yönlülüğünü artıracak iki büyük yenilik açıklanacak. Yerden çok kısa mesafelerde bile 400 kN’a kadar aktarım yapabilen duvara monte bir destek ve her yükseklikte güvenli erişim ve güvenli bir çalışma alanı sağlayan UniKit Ağır Yük İskele Sistemi’nin Ringlock iskele ile tam entegrasyonu.
Dinamik kapalı sergi aracılığıyla akıllı inşaat
Ziyaretçiler Doka standında ana şirket Umdasch Group ile birlikte paylaşılan dinamik bir kapalı sergi aracılığıyla sürükleyici bir yolculuğa çıkacaklar. Akıllı inşaata adanmış heyecan verici bir açık alan ve çarpıcı Ringlock iskele kulesi de sergide görülebilecek. 7-13 Nisan tarihleri arasında Münih’te gerçekleştirilecek olan etkinlik boyunca 100’den fazla canlı gösteri ‘We Make It Work’ temasını hayata geçirecek. Umdasch Group, fuarda her zamankinden daha güçlü bir şekilde yer alacak. Grup, önde gelen markaları ve uzmanlığı bir araya getirerek yenileme, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme gibi ana temaları tek bir çatı altında birleştiriyor. Ziyaretçiler, bir yapı nesnesinin yaşam döngüsü boyunca entegre çözümler sunan bu bütünsel yaklaşımın inşaatın geleceğini nasıl şekillendirdiğini ilk elden deneyimleyecekler.
Son Yazılar
- Isı Kaybını ve Terlemeyi Önleyen İç Cephe Boyası: Bi’Boya Comfort Isıtutan Nisan 7, 2025
- ZERAY GYO CEO’SU FURKAN BOZAN SEKTÖRÜ DEĞERLENDİRDİ Nisan 7, 2025
- Doka Kalıp, Bauma 2025 Fuarı’nda sektöre yenilikçi çözümler sunacak Nisan 6, 2025
- Yangına Geçit Vermeyen Güçlü Koruma: Bostik FP402 FireSeal Silicone Nisan 3, 2025
- Polisan’ın doğa ve insandan ilham alan 4 yeni renk paletiyle mekânlar ruh kazanacak! Nisan 3, 2025
- IQ CamOda, cam balkonda Deceuninck güvencesini sunuyor Nisan 3, 2025
- Yalıtımda kaliteli malzeme seçimi tasarruflu ve uzun ömürlü yapıların anahtarı Nisan 3, 2025
- Yapı Fuarı-Turkeybuild İstanbul, Zengin Programıyla Sektöre Yön Vermeye Hazırlanıyor Mart 28, 2025
- Avrupa’nın patent şampiyonu Siemens Mart 28, 2025
- GYODER Başkanlığına yeniden Neşecan Çekici seçildi Mart 28, 2025
- Sanat Akımlarının Ev Dekorasyonuna Etkisi: VarioClic ile Sanatın İzlerini Taşıyın Mart 28, 2025
- E.C.A., iklimlendirme bayileri ile iftar sofralarında buluştu Mart 27, 2025
- TS 825:2024 BİNALARDA ISI YALITIMI KURALLARI STANDARDI İLE İLGİLİ YENİLİKLER Mart 27, 2025
- Türkiye seramik sektöründe marka ülke haline geldi Mart 27, 2025
- ODE Yalıtım ile ısı ve su yalıtımında doğru bilinen yanlışlar Mart 27, 2025
Trendler
- RÖPORTAJ10 ay önce
“İklimlendirme Sektöründe Kullanıcıların Daha İyi Bir Yaşam Sürmelerine Yardımcı Olacak Yeniliklere Öncülük Etmeyi Sürdüreceğiz”
- GENEL11 ay önce
Alarko Carrier, 11 Yıldır İhracatta Zirvenin Sahibi!
- GENEL12 ay önce
Sika Yapı Kimyasalları, Deprem ile İlgili Bilinçlendirme Projesine devam ediyor
- GENEL12 ay önce
Enerji verimliliğinin yolu ısı yalıtımından geçiyor
- SEKTÖREL12 ay önce
Doka Türkiye, 17-20 Nisan 2024 tarihleri arasında bu yılın merakla beklenen TurkeyBuild Fuarı’na katılım sağlayacak
- GENEL8 ay önce
Irak Kalkınma Yolu ile yıllık 5 milyar dolarlık potansiyel
- GENEL8 ay önce
İzocam’dan evinizin ısısını yaz-kış dengede tutan yalıtım çözümleri!
- GENEL8 ay önce
Bosch, Johnson Controls ve Hitachi’den konut ve hafif ticari iklimlendirme işini satın alıyor