Bizimle iletişime geçin

GENEL

ODE Yalıtım ile Güvenli Yapılar, Dayanıklı Şehirler

Yayınlandı

-

ODE Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan

ODE Yalıtım, Epikon serisi bitümlü su yalıtım membranları ve yangına karşı güvenlik sağlayan Evomineral ürünüyle, yapıların dayanıklılığını artırarak güvenli ve sürdürülebilir kentler inşa edilmesine katkı sağlıyor. Deprem ve su yalıtımına yönelik geliştirdiği yüksek performanslı ürünlerle sektörde fark yaratan marka, yapıların uzun ömürlü olmasını sağlayarak geleceğin güvenli şehirlerine yön veriyor.


Depreme Dayanıklı Yapıların inşası kapsamında “Güvenilir ve Sağlam Yapılarla Yaşanabilir Kentlere” ulaşılabilmesi hedefiyle, son dönemde geliştirmiş olduğunuz yenilikçi teknolojileriniz ile Deprem Güvenliği konusunda nasıl bir fark oluşturmaktasınız? 

Deprem kuşağında yer alan ülkemizin en büyük ihtiyacı sürdürülebilir kentler ve yapılar. Binanın ömrünü uzatan teknolojilerden en önemlisi de yapıyı her türlü su ve nem tehdidinden koruyan ve korozyonu önleyen su yalıtım malzemeleri. Temel üretim gamımızda olan bitümlü su yalıtım membranları, suyun binalara yönelik olumsuz etkilerine karşı üst düzeyde koruma sağlayarak temel, bahçe, çatı, bodrum ve teraslarda su sızıntısı yaşanması riskini ortadan kaldırıyor. Bitümlü membran örtüleri alanındaki Epikon serimiz, eksi 30 derece soğukta bükülme dayanımlarıyla Türkiye’de ilk ve tek olmasıyla fark yaratıyor.


Kentsel Dönüşüm için yüksek performanslı ürünlerinizle projelere sağladığınız katma değerler kapsamında ve müşteri memnuniyeti odağında en çok rağbet görenler / en çok tercih edilen ürünleriniz ve hizmetleriniz hangileridir? 

ODE Yalıtım olarak doğru ürün, hizmet ve işçilik konusunda üzerimize düşenleri yerine getirmek için çalışıyor, bu doğrultuda yenilikçi ürün ve hizmetler geliştirmeye odaklanıyoruz.  Güvenli binanın en önemli unsurlarından biri su yalıtımı ve deprem karşısında binanın dayanıklılığını artıracak en uygun ve güvenilir su yalıtım malzemesi de bitümlü membran örtüleri. Biz de 2019 yılında piyasaya sunduğumuz Epikon serimiz ile Türkiye’de bir ilke imza atarak, eksi 30 derece soğukta bükülme dayanımına sahip bitümlü su yalıtımı örtüleri üretiyoruz.  Bu ürünler yapıların uzun yıllar boyunca sudan korunmasına olanak sağlayan yapıya ve performansa sahip. Epikon serisinde ürettiğimiz proof membranlarımız da temel ve perdelerde sonradan olabilecek su kaçaklarının beton yüzeyi boyunca ilerleyip tüm taşıyıcı sistemi sarmasını ve zayıflatmasını engelleyerek, yapının taşıyıcı gücünü koruyor. Yine yoğun su çıkışının olduğu zeminler veya deprem etkisi beklediğimiz hareketli zeminlerde sağlam kalabilecek esneklik ve yapışma kalitesine sahip Epikon Aflame ve Epikon Stick-it ürünlerimizle ve çatılar için her türlü zorlu iklim koşulunda önerdiğimiz Epikon Eternal gibi performans ürünlerimizle her türlü ihtiyaca çözüm sunuyoruz.  Yeni nesil ürünlerimize bir başka örnek de deprem esnasında ilk etapta göz ardı edilen ancak felaketin içinde başka bir felaket yaşanmasına neden olabilen yangınlara yönelik ürünümüz Evomineral. 

Bilindiği üzere deprem anında bina ayakta kalsa dahi patlayan borular, sızıntı ve kaçaklar ile devrilmeler sonucu yangın çıkabiliyor.  ODE Yalıtım olarak özel bir üretim teknolojisi kullanarak geliştirdiğimiz ara bölme levhası Evomineral de A1 sınıfı yanmaz özelliği ile alevlerin ilerlemesini engelleyerek duman salımını da azaltıyor. Ürünümüz aynı zamanda ses ve ısı yalıtımı da sağlıyor. 

Sektörümüzün gelişimi için büyük bütçeler ayırdığınızı takip ediyoruz. Yeni Yatırım planlarınız ile emek yoğun AR-GE çalışmalarınız ile ilgili neler söylemek istersiniz? 

Isı, ses ve yangın yalıtımı konusunda daha yüksek performans sergileyen ürünler geliştirmek en önemli önceliğimiz. Bu doğrultuda, tasarımcıların ve uygulayıcıların işlerini kolaylaştıracak, uygulama hızını artıracak ve hata risklerini ortadan kaldıracak yalıtım sistemleri üzerinde çalışıyoruz. Farklı müşteri talepleri ve ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Greentech Ar-Ge adını verdiğimiz bir inovasyon merkezimiz mevcut. Bu merkezde, faaliyet gösterdiğimiz farklı ülkelerdeki özel ihtiyaçları dikkate alarak ürünlerimizi geliştiriyoruz. Ciromuzun yüzde 3’ünü Ar-Ge ve dijitalleşmeye ayırıyoruz. Altı kıtada 75 ülkeye ihracat yapıyoruz ve her pazarın kendine özgü talepleri bulunuyor. Bu durumda, her pazara özel yeni ürünler geliştirme ihtiyacı doğuyor.   Ayrıca, üretimde sürdürülebilirliği sağlamak ve karbon salınımını azaltmak için yeni üretim teknolojilerine odaklanıyoruz. 

ODE bünyesinde dört farklı ana ürün grubunda altı işletmemiz var. Farklı üretim tesisleri için Amerika ve Avrupa’nın önde gelen ülkelerinden temin edilen makinelerimiz ve üretim hatlarımız mevcut. En son 2022’de Eskişehir Rflex (Kauçuk Köpüğü) Tesisimizi sıfırdan yatırımla devreye aldık. Bu yeni yatırımın ek sağladığı kapasite bizi Türkiye’nin en büyük kapasitesine sahip markası yaptı. Bunun yanında 2024’te bir tesisimizin komple otomasyon sistemini değiştirdik. Tamamen yeni endüstri 4.0 uyumlu ekipmanlar kullanıldı. Tabii ki bu yatırımlarla amacımız, önce kalite ve üretim hızını artırmak. Bunun yanında operatör dostu makine haline getirmeyi planladık. Daha kolay operasyon yapılabilen, diyagnostiğin kolaylaştığı ve historik eğilimlerin kaydedildiği bir yapı kurduk. 

Önümüzdeki dönemde özellikle konuşacağımız yeni ürünlerinizle ya da yeni hizmet modellerinizle ilgili de kısaca bilgi alabilir miyiz? 

Uzun vadeli hedeflerimiz olan 2030 yılına yönelik stratejik planlarımızı 2024 yılında netleştirdik. Gelecekteki büyümemizin temel odak noktaları ‘sürdürülebilirlik’, ‘insan kaynağı’ ve ‘dijitalleşme’ olacak. Bu üç alanda yapacağımız yatırımlar hem sektörün geleceğine yön verecek hem de ODE Yalıtım’ın gelecekteki büyüme stratejisinin temellerini atacak. Bu sayede, şirketimizi daha sürdürülebilir, dijitalleşmiş ve verimli bir yapıya kavuşturmayı hedefliyoruz.

Ayrıca 2025 yılında emek yoğun işlerde, mesela paketleme hatları en öncelikli, robotlar ve / veya robotize ekipmanlara yatırımlar yapmayı planlıyoruz.  

Ürettiğiniz ürünlerinizin lojistik operasyonlarından başlayarak üretim ve depolama süreçleri de düşünüldüğünde, çevresel etkileri minimize etmek dolayısıyla sürdürülebilirliği sağlamak için neler yaptığınızı öğrenebilir miyiz? 

Yalıtım sektörü, özellikle dünyanın en önemli gündem maddelerinden biri olan enerji verimliliğiyle ilgili bu dönemde büyük bir öneme sahip. Enerji verimliliği ve karbon ayak izinin azaltılması konularında kritik bir rol oynuyor. Bu bağlamda, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine odaklanarak “Enerji Verimliliği”, “Sorumlu Üretim ve Tüketim”, “Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar” ve “Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı” gibi alanlarda çalışmalar yapıyoruz. “Yeşil Dünya Hedefimiz” ve “Sıfır Karbon Misyonumuz” çerçevesinde belirlediğimiz hedefler doğrultusunda, ekolojik çeşitliliği koruma, enerji tüketimini azaltma, geri dönüşümlü malzeme kullanma gibi adımlar atıyoruz. Bu kapsamda, ekolojik çeşitliliği korumaktan enerji tüketimini azaltmaya, geri dönüştürülebilir malzeme kullanımından paydaşlarımıza çevresel yönetim ve enerji verimliliği konularında bilgilendirmeye kadar birçok farklı alanda çalışmalar yürütüyoruz. 

Röportajımızın sonuna eklemek istediğiniz mesajlar ve duyurular var mıdır? 

Bu yıl, ODE Yalıtım için son derece özel bir yıl; çünkü 40’ıncı yılımızı kutluyoruz. Bu nedenle, yılın başından itibaren oldukça yoğun ve heyecan verici bir döneme adım attık. 40 yıl boyunca kazandığımız tecrübelerle, faaliyet gösterdiğimiz pazarlarda büyümeye devam etmeyi hedefliyoruz. Özellikle İngiltere pazarındaki faaliyetlerimizi önemli ölçüde büyütmeyi planlıyoruz. İngiltere, bizim için stratejik açıdan büyük bir öneme sahip ve burada daha fazla projeye imza atmayı amaçlıyoruz. Bununla birlikte, Avrupa’daki varlığımızı daha da güçlendirebilmek için, yeni iş birlikleri kurma çalışmalarına hız verdik. Avrupa’nın farklı bölgelerinde, özellikle Orta Avrupa’da kurmayı planladığımız ikinci ülke müdürlüğüyle bu pazarda derinleşmeyi ve etkili bir varlık oluşturarak daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşmayı hedefliyoruz.   

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Akçansa, 2024 Entegre Faaliyet Raporu’nu Yayınladı

Yayınlandı

-

 

Sabancı Holding ve Heidelberg Materials ortak kuruluşu Akçansa 2024 Entegre Faaliyet Raporu’nu yayınladı. 

Şirket, 2024 yılını değerlendirdiği raporunda, faaliyetlerinin detaylarını, gelecek stratejilerini ve sürdürülebilirlik yaklaşımını bütünsel bir bakış açısıyla paylaşıyor. Rapor ayrıca, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS S1 – S2), GRI ve Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’na tam uyumlu olarak hazırlandı. 

Rapor, çimento sektörünün ilk ISSB/TSRS uyumlu raporu olarak öne çıkıyor. 

2010 yılından bu yana sürdürülebilirlik performansını tüm paydaşlarıyla uluslararası standartlarda paylaşan Akçansa, 2024 entegre faaliyet raporunu yayınladı.

Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS S1 – S2), GRI ve Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’na tam uyumlu hazırlanan rapor, çifte önemlilik yaklaşımıyla belirlenen öncelikli konuları da detaylı olarak aktarıyor. Rapor aynı zamanda sürdürülebilirlik odaklı paylaşılan tüm verilerin doğrulanmış olması sebebiyle şeffaflık açısından da öncü konumuyla farklılaşıyor. 

Akçansa 2024 Entegre Faaliyet Raporu, Türkiye’de TSRS uyumlu yayınlanan sanayi sektöründe ikinci, çimento sektöründe ise ilk ISSB/TSRS uyumlu rapor oldu.

Akçansa’nın 2024 yılı entegre faaliyet raporuna buradan ulaşılabilir. 

Okumaya Devam Et

GENEL

Üsküdar Amerikan Lisesi Otis Made to Move Communities™ Yarışmasında EMEA Birincisi Oldu

Yayınlandı

-

 

Öğrenci grubu Üsküdar Amerikan Akademisi için 20.000 $ STEM bursu kazandı; kentsel hareketliliği iyileştirmek için yapay zeka kullanan fikirler sunmak üzere küresel yarışmaya ilerliyor

Üsküdar Amerikan Lisesi öğrencilerinden oluşan bir ekip, öğrencilerin gerçek dünyadaki kentsel hareketlilik sorunlarına çözümler önermek için STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) ilkelerini uyguladıkları bir yarışma olan Otis Made to Move Communities öğrenci yarışmasında EMEA bölgesinde birinci oldu. Otis (NYSE: OTIS) dünyanın lider asansör ve yürüyen merdiven üretim, montaj ve servis şirketidir.

Son birkaç ay boyunca öğrenciler, Otis gönüllü mentorlarının rehberliğinde, kendi toplumlarında daha kapsayıcı hareketlilik sağlamak için yapay zeka teknolojisinden yararlanan konseptler tasarladılar ve fikirlerini EMEA bölgesinden Otis jürisine sundular. 

Fikirleri, işitme engellilere yardımcı olmak ve yapay zeka kullanarak durumsal farkındalığı artırmak için tasarlanan SoundAid uygulaması, EMEA bölgesinde birinci oldu ve Üsküdar Amerikan Akademisi’ne STEM programını geliştirmek için 20.000 $ hibe kazandırdı.

Şimdi, küresel bir şampiyon belirlemek için final turunda diğer üç Otis bölgesinden kazanan okul ekipleriyle yarışacaklar. Bu, Otis’in küresel bir kazananı taçlandıracağı yarışmadaki ilk yıl. Öğrenci ekipleri, yerel zorluklara yönelik çözümlerinin küresel olarak nasıl ölçeklendirilebileceğini paylaşacak ve Otis üst düzey yöneticilerinden oluşan bir jüri heyetine sunum yapacak. Küresel şampiyon olma onuruna ek olarak, kazanan takımın okulu, okulları için ek 15.000 $ STEM hibesi alacak. Küresel şampiyon Mayıs ayı başında açıklanacak.

Otis EMEA Başkanı Enrique Minarro Viseras, “Üsküdar Amerikan Lisesi’ndeki öğrencilerin çözümlerini geliştirirken ve sunarken gösterdikleri yaratıcılık ve beceriden ilham aldık” dedi. “Bu öğrencilerin olağanüstü fikirlerini geliştirmelerini ve genişletmelerini dört gözle bekliyor ve onlara küresel şampiyonada başarılar diliyoruz. En önemlisi, bu deneyimin onlara ve programa katılan diğer öğrencilere STEM alanlarını keşfetmeye devam etmeleri ve belki de gelecek nesil liderlere ve yenilikçilere katılmaları için ilham vermesini umuyoruz.”

Made to Move Communities yarışması hakkında

2020 yılında başlatılan Made to Move Communities yarışması, genç beyinleri gerçek dünyadaki kentleşme zorluklarını keşfetmeye ve herkes için hareketliliği iyileştirme potansiyeline sahip yenilikçi çözümler geliştirmeye teşvik ediyor. Bu girişim, yeni nesil yeteneklerin oluşturulmasına yardımcı olmak, gelecekteki işgücünün hazır olmasını sağlamak ve yeniliği sürdürmek için STEM ve liderlik becerilerini geliştirmek amacıyla öğrencileri, eğitimcileri ve Otis meslektaşlarını mentor olarak bir araya getiriyor.

Program her yıl sürdürülebilirlik, erişilebilirlik, kentleşme veya gelişen teknoloji gibi küresel önceliklerle uyumlu farklı bir temaya odaklanıyor. Bu yılın teması, yapay zekayı kapsayıcı mobilite çözümlerine dahil etmekti. Öğrenciler, hareketlilikle ilgili sorunları ele almak için STEM ilkelerini uygulayarak eleştirel ve yaratıcı düşünmeye teşvik ediliyor. Atölye çalışmaları, mentorluk ve işbirliği yoluyla katılımcılar, toplum üzerinde olumlu bir etki yaratırken kendilerini gelecekteki kariyerlerine hazırlayan değerli içgörüler ve beceriler kazanıyor. Katılımcı her okul, programın sonunda devam eden STEM eğitimini desteklemek için bir hibe almaktadır.

Bu yıl onlarca okuldan 250’den fazla öğrenci yarışmaya katıldı. Made to Move Communities programı bugüne kadar dünya çapında 1.000’den fazla öğrenciye, 950’den fazla Otis gönüllü mentoruna ulaştı ve katılımcı okullarda devam eden STEM eğitimini desteklemek için toplamda 1 milyon doların üzerinde yaklaşık 100 hibe sağladı.  

Okumaya Devam Et

GENEL

QUA’dan 10,2 Milyon Dolarlık GES Yatırımı

Yayınlandı

-

 

QUA, sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda yenilenebilir enerji yatırımlarını hız kesmeden sürdürüyor. 2025 yılı içerisinde tamamlanması planlanan proje ile QUA’nın, yapılacak ilk yatırım tutarı 10.2 milyon dolar olan Aydın Söke’deki fabrikasında kuracağı Güneş Enerji Santrali (GES) projesi yılda 20,4 MWp’lik elektrik üretimi hedefliyor.

QUA, sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda yenilenebilir enerji kaynakları yatırımlarına devam ediyor. T2D Yenilenebilir Enerji Sistemleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. iş birliğinde hayata geçireceği GES projesi ile karbon ayak izini azaltmak ve sürdürülebilir çevrenin korunmasına katkıda bulunmak hedefiyle enerji ihtiyaçlarının bir kısmını yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılayacak.

İklim değişikliğiyle mücadeleyi, ekonomik – sosyal kalkınmayı ve çevresel sürdürülebilirliği temel sorumluluğu olarak kabul eden QUA, Aydın Söke’deki fabrikasının 150.000 metrekarelik çatısında hayata geçireceği 20,4 MWp kapasiteye sahip Güneş Enerji Santrali (GES) projesiyle sürdürülebilir enerji çözümlerinde yatırımlarına devam ediyor. 10.2 milyon dolarlık bir yatırım ile başlayan ve 2025 yılı içerisinde tamamlanması planlanan GES projesi, QUA’nın sürdürülebilir enerji vizyonunun somut bir göstergesi olarak öne çıkacak.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan QUA Genel Müdürü Ali Küçük, “QUA olarak çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirliği sadece bir strateji değil, temel bir değer olarak kabul ediyoruz. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını odağımıza alarak üretim, istihdam, insan kaynakları gibi birçok farklı alandaki uygulamalarımızla sadece iş süreçlerimizi değil, aynı zamanda geleceğe olan sorumluluğumuzu da şekillendiriyoruz. Bu anlamda, karbon ayak izini azaltma, enerji verimliliğini artırma ve atık yönetimi konularında belirlediğimiz somut hedeflerle, sürdürülebilirlik yolculuğumuzda kararlılıkla ilerliyoruz. Yenilenebilir enerji yatırımlarımız da bu sürecin önemli bir parçası. Aydın Söke’deki fabrikamızda hayata geçireceğimiz 20,4 MWp kapasiteli GES projesi, yalnızca enerji ihtiyacımızı karşılamakla kalmayacak, aynı zamanda çevresel etkilerimizi azaltarak daha yeşil bir geleceğe katkı sağlama amacımıza hizmet edecek. QUA olarak, sürdürülebilir üretim süreçleri ve çevresel etkileri minimize eden stratejilerimizle, sektörümüze öncülük etmeye devam edeceğiz” dedi.

QUA’nın yeni GES projesi ile 35.478 adet yeni nesil Topcon – Ntype güneş paneliyle yılda 20,4 MWp’lik elektrik üretilmesi hedefleniyor. Bu sayede 365.200 ağacın kesilmesi önlenirken, karbon salınımı yaklaşık 140.000 ton azaltılacak.

Okumaya Devam Et

Trendler