Bizimle iletişime geçin

GENEL

Rüknettin Küçükçalı: Mekanik Tesisatın Duayeni ve Gelecek Nesillerin İlham Kaynağı

Yayınlandı

-

Elazığ’da başlayan bir hayat, İTÜ’de mühendislik eğitimi ve Isısan’ın kuruluşuyla sektörde devrim yaratan bir yolculuğa dönüştü. Rüknettin Küçükçalı, gençlere ilham veren eğitmenliği, iş dünyasındaki yenilikçi adımları ve mekanik tesisat sektörüne yaptığı katkılarla hem bir lider hem de bir vizyoner olarak hatırlanıyor.

  • Rüknettin Küçükçalı’nın çocukluk ve gençlik yıllarından bahseder misiniz? Hangi değerler ve ilkelerle yetişti?

Babam 2 Eylül 1950 yılında Elazığ’da dünyaya gelmiş ve çocukluğunun çoğunu Malatya’da geçirmiştir. Malatya’dan her zaman övgüyle bahsederdi. Derdi ki: “Bütün çocuklar tembihliydi. Sular dağlardan gelir, bir kanal ile bütün evlerin önünden geçerdi. “Bu su asla kirlenmeyecek!”  “Neden?” “Çünkü komşuya gidiyor!” 

Babam lise yıllarında hep ya okul birincisi ya da ikincisi olurmuş. Çok çalışkanmış ve boş durmayı hiç sevmezmiş. Yaz gelip de okullar kapandığında Sular İdaresi gibi bir kurumun yaptığı arazi ölçümleme işinde çalışırmış. Varlıklı bir aileden gelmesine rağmen bu çalıştığı dönemlerde üniversite için kurs parası biriktirirmiş. 

Yani daha on altı, on yedi yaşlarındayken bile kendi ayaklarının üzerinde durmak isteyen, kafasına koyduğunu yapan, çalışmayı ve para kazanmayı, yani çalışarak para kazanmayı seven bir insanmış. 

  • Küçükçalı’nın İTÜ Makine Fakültesi’nde okuduğu yıllardan bahseder misiniz? 

Babam 1967 yılında İTÜ Makine Fakültesi’nde eğitim hayatına başlamış. İstanbul Teknik Üniversitesi’nin futbol sahası hafta içi öğrencilerin oynaması dışında özellikle cumartesi ve pazarları, hele tatillerde boş kalıyormuş. Babam orada ticari bir potansiyel görmüş ve okulun spor kulübünün yöneticileriyle görüşüp, çevredeki mahalleler arasında bir futbol turnuvası düzenleyeceğini, her takımdan da turnuvaya belirli bir katkı payı alacağını, bunun bir bölümünü okulun spor kulübüne vereceğini söylemiş. İdareciler de kabul edince, babam, Gümüşsuyu sahasında ‘Yaz Turnuvası’ adı altında bir turnuva düzenlemiş. Yani babam hem Teknik Üniversiteye yeni bir imkân sağlamış hem de  Teknik Üniversite dışındaki insanların da spor yapmalarını sağlamış.

Babamın spor alışkanlığının tüm hayatı boyunca devam ettiğini görüyoruz. Onun için spor haftanın en az 5 günü yapılması gereken bir faaliyetti. İş hayatı boyunca güçlü bir takım ruhunun nasıl başarıya götürebileceğinin çok iyi bir örneğini gösterdiğine inanıyorum. Çalışanlarla futbol oynayarak, o takım ruhunu güçlendirecek ortamı yaratmış, şirketinin başarısında futbolu bir etken olarak değerlendirmiştir. İşe yeni bir eleman alırken onun spor yapıp yapmadığı, bir takım oyunu oynayıp oynamadığı gibi faktörleri de göz önünde tutmuştur. Babamın sporla ilgili bir sözünü paylaşmak isterim: “Yöneticiler spor yapsınlar. Fizik kondisyonunu, moral kondisyonunu da geliştirir. Psikoterapidir. Herkesin içinde biraz heyecan ve serserilik de olmalıdır” 

  • 1975 yılında Isısan’ı kurarken hangi zorluklarla karşılaştı ve bu zorlukları nasıl aştı?

Babam, Isısan’ı kurarken ve özellikle şirketin ilk yıllarında, bazı stratejik hatalar yapmış ve neticesinde de alınan bazı dersler olmuştur. 1975 yılında verilen bir genel vekaletnamenin, sonrasında O’na çok büyük problemler çıkarmasının ardından, alınan ilk ders: “Asla Genel Vekaletname verme”  olmuştur. Bu olaydan sonra verilen tüm vekaletnamelerin mutlaka bir süresi (1 yıl) ve yapılacak işin detaylı tam tanımı olmuştur.  (Şu adresteki sadece şu gayrimenkulün şu kişiye satışı için gibi…) Babamin “Tecrübe, yenilen kazıkların toplamıdır” diyerek, bana anlattığı hayat prensiplerinin birkaç tanesini paylaşmak isterim:  “İmzaladığın her sayfayı oku.”  İmzalanan her sayfa, nüshalar da dahil,  dikkatle okunmalı ve asla boş yada tam doldurulmamış hiçbir kağıt imzalanmamalıydı.”  Ve “Hiçbir şeyi çok isteme.”  Eğer bir şeyi çok istersen, değerinden fazlasını ödemeye razı olmuşsun demektir” gibi birçok prensibi hala her zaman aklımdadır. 

  • Isısan firmasında çalıştığı yıllarda sektöre yaptığı en önemli katkılar nelerdir?

Bence babamın yaptığı işleri dört ana başlık altında toplayabiliriz. TTMD’nin kurulması, Isısan toplantıları ve  kitaplar. Ama bence en önemlisi gençleri yetiştirmesiydi. Isısan bir okul gibiydi. Lise, üniversite eğitimleri, yabancı dil hepsi geleceğimiz için bir amaç, ama iş hayatı iş yaptıkça öğreniliyor. Bu yüzden de çalışmaya başladığınız yerin çok önemli olduğuna inaniyorum. Isısan’da çalışırken bir proje geldiğinde hepimizi çevresinde toplardı ve dakikalarca, saatlerce anlatırdı. Rakiplerinin bile saygı duyduğu bir özelliği de bilgisini paylaşmaktaki cömertliğiydi. Yani Isısan’da her gün, ders günüydü. 

Ögretim sadece işle ilgili değildi, hayatla da ilgiliydi. İyi bilmediğin bir konuda bilirmiş gibi görünüp konuşmamak gerektiğinin dersini sık sık alırdık ve babam bunu hepimize  çok güzel öğretti.  Ayrıca yalanı, laf cambazlığını da hiç sevmezdi. Yanlış da yapsan, en kısa ve en dürüst bir şekilde söylemeliydin. O’nun gibi bir eğitmen var mıdır bu zamanda bilemem, ama Isısanda çalışmış olan herkesin şu anki yaşantısındaki disiplinini ve düzenini O’na borçlu olduğunu söyleyebilirim. 

Babam bize hep yaptığımızdan çok daha iyisini yapabilecek kapasiteye sahip olduğumuzu söyler ve sürekli daha ileriye doğru iterdi… O dönem arkadaşlarımızın hepsi şimdi genel müdür, müdür, üst düzey yönetici veya şirket sahibi… Hepsi de çok başarılı. Konulara çok yönlü bakabilmemizi sağladı. Bir şeyin sadece önünü değil arkasındakileri de görebiliyoruz. Belki de babamın öğretmen yönünü en güzel eski Isısan çalışanı Güler Demirkan’ın şu sözleri özetliyor: “İlkokul mezunuyum, ama Rüknettin Bey’den çok şey öğrendim, O benim okulum oldu.” 

  • Rüknettin Küçükçalı’nın Türk Tesisat Mühendisleri Derneği’nin kuruluşunda nasıl bir rolü vardı?

Prof.Dr Ahmet Arısoy’un anlattığına göre babam özel bir ‘Problem gecesi’ başlatmış ve konusunda iyi olan birkaç kişinin de katılımıyla, sektörle ilgili konular tartışılmaya başlanmıştır. O zamanlar insanlar sahip oldukları bilgiyi saklarmış, dolayısıyla bilgiyi doğru kaynaklardan toplamak çok zor olurmuş. Ama babamın  bir araya getirdiği bu küçük grup birbirini kıskanmayan, bildiklerini paylaşan kişilerden oluşturulmuş.  Böylece bu toplantılarda hem çok iyi ilişkiler kurulmuş hem de toplantıya katılan herkes  çok ciddi oranda bilgi sahibi olmuş. Sonrasında bu toplantılar Isısan çatısının altına taşınmış ve boyutu büyümüş. Ayda bir kez, hafta sonu Isısan’ın Koşuyolu’ndaki binasında kalabalık bir katılımla yapılmaya başlanmış. Babam, TTMD’nin kurucularından biri olarak,  TTMD’nin faaliyetleri belli bir noktaya gelince bu bilgi açısından faydalı toplantıları, TTMD toplantılarına dönüştürmüş. Daha sonrasında bu toplantılar İTÜ Makine Fakültesinde yapılmaya başlanmış. 

  • Balmumcu Isısan binasında düzenlenen Cumartesi Buluşmaları hakkında neler söyleyebilirsiniz? Bu buluşmaların sektöre etkisi ne oldu?

Babam eskiden insanların bilgiyi saklaması ile ilgili hep şu sözü söylerdi. “Eski pehlivanlar üç biliyorsa, ikisini öğretir birini saklarmış”. Balmumcu merkez binasındaki konferans salonunda  Isısan toplantıları olarak yeni bir seminer konsepti yaratmış. Ben bu toplantıların sektöre çok büyük yararı olduğuna inanıyorum. “Bilgi paylaştıkça çoğalır” sloganı ile bilgiler paylaşılmış ve babam da dahil herkes çok şey öğrenmiştir. Bu toplantıların bir başka faydası ise, sosyalleşme olmuştur. İnsanlar birbiriyle bu toplantılarda tanışmaya ve kaynaşmaya başlamışlardır. Bence bu toplantılar bu sektörün kenetlenmesine yol açmıştır. Babam her zaman “Bilgi çok çabuk eskiyor. Bilgiyi paylaşıp, hemen kullanmak, yaşama geçirmek gerekiyor” derdi.  

  • Isısan kitaplarından bahseder misiniz?

Kitaplarla ilgili konular önce seminerler dizisi olarak gerçekleştirildi. Babam konuları güncel gelişmelere göre özenle seçerdi. Bununla ilgili seminerler yapardı. Ayrıca, sektör ile ilgili yeni konuları sürekli araştırır, sektör dergilerinde yayımlanan makalelerini Isısan çalışmaları diye dosyalardı. Isısan çalışmalarının sayısı belli bir sayıya ulaşınca kitap haline getirilirdi. Takım çalışması prensibinde teorik ve pratik bilgilerin olduğu, sürekli güncelleştirilen bu kitaplar, Tesisat Mühendislerinin proje ve uygulama konularında yararlandıkları ulaşılabilir bilgi kaynakları olmustur. Bununla birlikte birçok üniversite öğrencisi okul yıllarında da bu kitaplardan yararlanmıştır. Böylelikle 18 yılda Mekanik Tesisat Mühendisleri ve Mimarlar için 32 adet ‘Isısan yayınları” başlığı altında kitap yayımlanmıştır. 

Babamın, buhar tesisatı kitabı (İlk Isısan yayınları)  önsözünde yazdığı gibi “Isısan, kitap ve yayınlarla bilgiyi paylaşarak, Türkiye’de on kişinin bir basamak atlaması yerine, tesisat ile ilgili herkesin bir basamak atlamasına katkıda bulunmayı hedeflemiştir.”

  • Küçükçalı’nın firmasında tüketicilerle yakından ilgilenmesiyle ilgili ne anlatabilirsiniz? 

Isısan’da inanılmaz bir servis hizmet anlayışı vardı. Aslında şimdilerde ‘Love Brand’ dediğimiz o sadakatı babam otuz yıl önce kafasında çözmüştü. Kendisine yıllardan bağımsız bir müşteri garantisi yaratmıştı. Yani siz on yıl önce iş yapmış olun, on yıl sonra arasanız bile mutlaka ilk günkü gibi sizinle ilgilenirdi. Babam için birçok yerde ‘Çok iyi mühendis’ denir ve bence  bu çok da doğrudur fakat bir o kadar da çok iyi bir pazarlama ve satış dehası olduğuna inanıyorum. 

Babamın hala sözleri aklımdadır: 

“Müşteriye karşı saygılı ve terbiyeli, dürüst ve samimi, ilgili ve bilgili olmak uzun vadede kaliteli bir ortam yaratır ve başarıyı getirir.”

“Bir iş yapılmaya değerse, en iyi şekilde yapılmalıdır.”

“Müşteri aradığında hangi üslupla, kendini nasıl ifade ederse etsin, ‘Bize başvurmuşsa, size ihtiyacım var demek istiyor. Derhal yardımcı olmalıyız’ 

“Müşterilerinize ürün ve hizmetlerinizin olumlu yönlerini anlatın, ama olumsuz bir yönü varsa, bunu saklamayın. İnsanlar hangi durumda ne ile karşılaşabilir, bilmeliler. Kimseyi kandırmayın, müşterilerinizi hiç kandırmayın.”  

“Müşteriyi kandırma lüksümüz yok, müşterisini kandıran, kendini kandırır” 

  • Onun en büyük hayali veya gerçekleştirmek istediği bir proje var mıydı?

Doğaya olan sevgisinden dolayı kullanılmadan atılan enerji miktarının en aza indirilmesi gerektiğine inanmış ve binaların enerji performansı, kimlik belgesi olması gerektiğini, sıfır enerjili binaların inşaa edilmesinin önemini ve  Termik santrallerin atık ısısından yararlanmamız gerektiğini defalarca dile getirmiştir. 2010 yılındaki konuşmalarında Ambarlı Enerji Santralinin atık enerjisinin yılda 600 milyon USD olduğunu ve bu rakamın yılda 2 milyar USD’ı bulduğunu vurgulamıştır. . 

Eski bayimiz ve yakın arkadaşı Ahmet Özaktaç ile birlikte Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından randevu alınmış, o zamanın bakanıyla tanışılmış ve Ambarlı’da doğal gaz çevrim santrallerindeki atık sudaki ısının geri kazanımı ve değerlendirilmesiyle ilgili bir proje sunulmuştur. Üstelik de bu projede Isısan’ın ticari açıdan hiçbir kazanımı söz konusu olmadan. Bunun gibi farklı konularda 50’ye yakın bakanla görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Ve ilginçtir, şimdilerde Ambarlı’nın sıcak atık suyu Esenyurt’ta çevrim santraline geliyor ve Esenyurt’ta bir mahalle sadece oradaki sıcak suyla ısınıyor. Babamın da dedigi gibi: “Türkiye’nin daha iyiye gitmesi için, herkesin yaptığı işi daha iyi yapma çabasında olması gerekir.” 

  • Onun en gurur duyduğu başarı hangisiydi?

Sıfır sermaye ile iş kurmak, bir işi yapmak, o işi de severek hakkıyla yapmak, hiç durmadan kendini geliştirmek ve öğrendiklerini mütemadiyen etrafındakilerle paylaşmak. Bence babamın iş hayatındaki tanımı buydu. Tabiki mükemmelliyetçiliğinden ve kontrolcülüğünden gelen sinirli yapısı ve başka hataları da vardı. 

Ama eksiklerine ve hatalarına rağmen, hayatınızda hani bazı çok özel insanlar vardır, onları tanıdıkça, sevginiz, saygınız, bağınız ve hayranlığınız artar. İşte babam benim  ‘Süper kahramanımdı.’ 

Hayatın akışında, onun yolunda ilerlerken, aklımda hep onun tembihleri yankılanıyor. Ve onu her geçen gün daha da fazla özlüyorum. Babamı anlatan anonim bir söz ile cümlelerimi sonlandırmak isterim: “Öyle bir hayatınız olsun ki, çocuklarınız hakkaniyet ve dürüstlüğü düşündüklerinde, akıllarına siz gelesiniz.” Kitabı keyifle okumanız dileğiyle….

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Isı Kaybını ve Terlemeyi Önleyen İç Cephe Boyası: Bi’Boya Comfort Isıtutan

Yayınlandı

-

Bi’Boya, iç cephelerde ısı kaybını ve terlemeyi önleyen Comfort Isıtutan ile yaşam alanlarına yenilikçi bir soluk getiriyor. 

Kalekim güvencesiyle geliştirilen Bi’Boya Comfort Isıtutan, diğer iç cephe boyalarına göre 4 kat daha düşük ısı geçirgenlik katsayısı ve mikro cam kürecikler içeren formülüyle çift cam etkisi yaratarak ısı yalıtımı sağlıyor.

Çift cam etkisiyle konforlu bir yaşam

Mikro cam kürecikler sayesinde ısı iletkenliğini düşürerek duvarlarda ısı kaybını önleyen Bi’Boya Comfort Isıtutan, akrilik emülsiyon esaslı formülüyle rutubet, küf ve mantar oluşumuna karşı üstün koruma sağlıyor. Özellikle kuzey cephelere bakan duvarlarda etkili olan ürün, yoğuşmayı önleyerek rutubetin olumsuz etkilerini minimize ediyor. Isı yalıtım etkisi sayesinde ortam ısısını dengeleyerek, iç mekanlarda daha konforlu bir ortam yaratıyor. 

Çevre ve insan sağlığına saygılı

Solvent içermeyen ve suyla seyreltilebilen Bi’Boya Comfort Isıtutan, kokusuz kullanımıyla çevre ve insan sağlığına zarar vermiyor. Düşük ısı iletkenliği sayesinde duvarlardaki ısı transferini azaltarak nemlenmeyi önlemeye yardımcı oluyor. Aynı zamanda, içeride oluşan nemi dışarı atma özelliği ile yapıların “nefes almasını” sağlıyor ve iç mekan hava kalitesini artırıyor.

Rutubete karşı etkili çözüm

Rutubet, yaşam alanlarında ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecek bir problem. Dış cephe yalıtımının yetersiz olması, mekanların yeterince havalandırılmaması, kapalı alanlarda çamaşır kurutulması ve mobilyaların nemli duvarlara dayalı olması gibi faktörler rutubetin başlıca nedenleri arasında yer alır. Bi’Boya Comfort Isıtutan, bu sorunların çözümüne yönelik güçlü bir destek sunuyor.

Kadifemsi dokunuşla estetik ve pratik

Bi’Boya Comfort Isıtutan, kadifemsi mat dokusuyla duvarlara yumuşak ve pürüzsüz bir görünüm kazandırıyor. Rulo izi bırakmayan ve rötuş belli etmeyen yapısıyla üstün örtme gücüne sahip olan ürün, iç mekanlarda estetik ve pratik bir çözüm sunuyor.

Uygulama kolaylığı ve geniş kullanım alanı

Bi’Boya Comfort Isıtutan, iç cephede uygun şekilde hazırlanmış kara sıva, beton, çimento levha, alçı panel gibi mineral yeni yüzeylere, eski boyalı yüzeylere ve macun üzerine kolaylıkla uygulanabiliyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

ZERAY GYO CEO’SU FURKAN BOZAN SEKTÖRÜ DEĞERLENDİRDİ

Yayınlandı

-

Nitelikli iş gücü, Gayrimenkul sektörünün global ve yerel her olaydan etkilenmesi, Yabancı kaynağa erişim maliyeti ve tüm göstergelerin bütününde inşaat kalite maliyetlerinin enflasyondan ötede seyretmesi gibi faktörler nedeniyle iş modellerini sürekli çevik yönetim mekanizmaları ile sürdürmeye çalıştığını vurgulayan Bozan “Bu zorlu süreçlerde ancak; öngörü kabiliyetlerini geliştirici faaliyetlerde bulunan, bağlı dış çevrelerin nabzını tutan %5’i temsil eden kurumsal firmalar ayakta durabilmekte. Sağlam adımlar atarak ilerleyebilenler görülmek istenir ise yatırımcılarına kazandırmayı önceliğine sıralamış, geçmiş tecrübeleri doğrultusunda eriştiği güvenli marka değerine yatırım yapan bizim gibi firmalar izlenebilir. Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları gayrimenkul sektörünün durağandan çıkıp yükselişe geçtiği dönemlerde daha yakından izlenmelidir. Halka Arzımızı panoramik bakış açısı ile başta piyasa göstergelerine göre kurguluyoruz. Dönüşümümüzle evrildiğimiz yeni süreçte 2025 yılının 2. Yarısını potansiyel dönem olarak görüyoruz. Halka Arzımız ile birlikte başta faaliyet alanlarımızı genişleteceğiz ve yani yatırım sorumlulukları alarak borsa performans hedeflerimizi gerçekleştirmeyi ana amaçlarımızdan göreceğiz.” dedi.

BÜYÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Bozan, “Dünyada ve bölgemizde yaşanan gelişmeleri akılcı bir yaklaşımla analiz ediyoruz. Planlarımızı ve stratejilerimizi makroekonomik değişkenler ile sektör dinamiklerini göz önünde bulundurarak oluşturuyoruz. Stratejik planlamalarımızın temelinde; kalite odağımızı kaybetmeden güçlü finansman yapımızı korumak ve etkin risk yönetimi ile yatırımcılarımıza güven içerisinde fırsatlar sunmak bulunuyor. Firmamız; tek ortağı bulunan fakat kurumsal ilkelerle hareket etmek üzere GYO’ya dönüşen, profesyonellikle disiplini, koruyucu mekanizmalar olarak görüp, başardığı işlerle anılmak isteyen, özgürlüğünü de özgünlüğüne de korumak üzere insan kaynağına yatırım yapan bir boyutta hareket ediyor. Borsada işlem görmemizle marka değerimiz daha geniş kitlelerin göz önünde parlayacaktır. Üsteleneceğimiz bu yeni rollerde ülkemizde istisnai bir konumda yer alacağımıza inanıyoruz. 

6 potansiyel, geliştirilecek projemizin net nakit akışımıza katkısı 2 Milyar 100 Milyon TL değerinde iken projelerin geliştirilmesi akabinde 6 Milyar 900 Milyon TL değere erişecektir. Bu firmamızın karlılık göstergelerinin en önemlilerinden biridir. 

Ayrıca 7 aktif projemizin birleşimi ile Toplam 13 Proje ile son dönemlerin en büyük halka arzlarından birine hazırlanıyoruz. 

Bugün her koşulda gerçekleştirdiğimiz konut satışları ile canlı likidite içerisinde hareket kabiliyetimizi geliştirebiliyoruz. Geçirdiğimiz süreçler daha zorluydu diyebilirim. 2025 yılı gayrimenkul sektörü için karlılığa bağımlı bir yıl olacaktır. Faiz oranlarının düşmesi başta olmak üzere yatırıma teşvik her olayda karlılığa üşüşen bilinçler baş gösterecektir. 

Bizler ise bugünden güçlü yapımız doğrultusunda yatırımcılarımıza yüksek potansiyelli fırsat çeşitlilikleri sunuyoruz. 2025 yılında sektördeki lider konumumuzu pekiştirmeyi hedefliyoruz. Özellikle bulunduğumuz bölgelerde kalite algısında yer etmiş lüks konsept projelerimiz ve eşsiz mimari yapımızla zamansız nitelikte projeler üretmeye devam edeceğiz. Bu anlayışımız en büyük farkımız ve değerimiz. 2025 yılı, büyüme yolculuğumuzda kritik bir dönüm noktası olacak. Tüm yatırımcılarımız ve paydaşlarımız kazan kazan ilişkimizle unutulmaz başarılar yazdıran tükenmez kalemlerimiz. Referans nasıl bir önem bilmek lazım. Sürdürülebilirliğimizi baştan aşağı tasarlıyoruz ve bunu koruma altına almak adına güncellenmeyi artık süreklilikte bir gereklilik olarak görüyoruz.” dedi.

BENZERSİZ ALIM MODELLERİ SUNUYORUZ

Yatırımcılara müjdeli haber veren Bozan, “2025 yılında konut fiyatlarındaki artış trendinin devam etmesi öngörülüyor. İnşaat maliyetlerindeki yükseliş ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar konut fiyatlarını doğrudan etkileyebilir. Bu durum, nitelikli konuta erişimi daha da zorlaştırıyor. Biz de ZERAY GYO olarak müşterilerimize esnek ve avantajlı ödeme seçenekleri sunarak bu süreçte onların yanında olmayı sürdüreceğiz.

ZERAY GYO, yenilikçi proje anlayışı ve sektöre kazandırdığı benzersiz değerlerle, baharın gelişini müjdeleyen görkemli bir kampanya ile öne çıkıyor. Müşteri beklenti ve taleplerini en üst seviyede karşılamayı amaçlayan şirketimiz, gayrimenkul sektöründe fark yaratmaya devam ediyor.

Bahar kampanyamız kapsamında, tüm projelerimizde %35’e varan indirim fırsatı sunuyoruz. Bunun yanı sıra, şirket bünyesinde hazırladığımız kişiye özel vade farksız veya 72 aya varan ödeme seçenekleri ile müşterilerimize güvenli ve esnek finansman imkânı sağlıyoruz. Hem yatırımcılarımız hem de konut sahibi olmak isteyen müşterilerimiz için sunduğumuz bu avantajlı koşullar, ZERAY GYO’nun müşteri odaklı yaklaşımının bir göstergesidir.

ZERAY GYO’nun bahar kampanyası, yatırımcılar için kaliteli yaşam, yenilikçi projeler ve güvenilir finansal çözümlerle dolu eşsiz bir fırsat niteliği taşıyor. ZERAY GYO, müşterilerimizin kazancını ortak kazanım olarak gören bir felsefeyle hareket ederek, finansal avantajları ve ödeme kolaylıklarını ön planda tutuyor. Özel kampanyamız sayesinde, ikinci konut sahibi olmayı hedefleyenler de kredi kısıtlamalarının getirdiği zorlukları aşarak, özgün projelere yatırım yapma fırsatını yakalıyor.” dedi.

Okumaya Devam Et

GENEL

Doka Kalıp, Bauma 2025 Fuarı’nda sektöre yenilikçi çözümler sunacak

Yayınlandı

-

Öncü teknolojiler ve dijitalleşmeyle inşaatta verimliliği zirveye taşımayı hedefleyen Doka, Münih’te gerçekleştirilecek fuarda 40’tan fazla ürün ve çözümünü inşaat sektörüyle buluşturacak.

Umdasch Group ve Doka, 7 Nisan’da başlayacak Uluslararası İnşaat, Madencilik Makinaları ve Malzemeleri Fuarı – BAUMA Munich’te, 40’tan fazla öncü, yenilikçi çözümünü sektörün her alanından ziyaretçilere tanıtacak.

Doka, fuardaki 5 bin 300 metrekarelik alanda, FN.420 – FN.423 no’lu standlarında kalıp, iskele ve yapı elemanları alanında çözümlerini sunacak. Ziyaretçiler, beton inşaatını geleceğe uygun hale getirmek, şantiyede verimliliği ve üretkenliği artırmak için tasarlanmış yeni teknolojileri, ürünleri ve malzemeleri deneyimleyebilecek.  

Doka CEO’su Robert Hauser: “Yeni teknolojilerle gerçek değer yaratmaya kararlıyız“

McKinsey 2024 araştırmasına göre, inşaat verimliliği, uzun yıllardır diğer sektörlerin gerisinde seyretti. İmalatta verimlilik 2000-2022 yılları arasında yüzde 90 ve genel ekonomide yüzde 50 artarken, inşaatta yılda sadece yüzde 0,4’e denk gelen yüzde 10’luk bir iyileşme görüldü.

Geleceğin dünün yöntemleriyle inşa edilemeyeceğini vurgulayan Doka CEO’su Robert Hauser, konuya ilişkin şunları söyledi:

“İnşaat sektörü muazzam zorluklarla karşı karşıya. Her şeyden önce üretkenlikteki durgunluğun üstesinden gelmesi gerekiyor. Biz büyük resmin sadece bir parçası olsak da, alanımızda gerçek değer yaratmaya kararlıyız. Yeni teknolojiler ve en önemlisi tüm kalıp sürecinin tutarlı bir şekilde dijitalleştirilmesi yoluyla bunu gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Müşterilerimiz için bunu mümkün kılmak bizim tutkumuz olmalı, daha azı değil.” 

Dünyanın en fazla sera gazı salan sektörlerinden biri olarak inşaat sektörünün artık dönüşmesi gerektiğini belirten Hauser, “CO₂ azaltılmış beton, değişimin temel faktörlerinden biridir ve 2040 yılına kadar net sıfıra ulaşma yönündeki iddialı hedefimiz doğrultusunda daha düşük karbonlu bir inşaat geleceğini desteklemeye kararlıyız. Bu kapsamda akıllı kalıp prototipimizi de böylesine önemli bir fuarda sunmaktan heyecan duyuyoruz” diye konuştu.

Fuarda inşaatın yeni çağına yönelik hedeflerini açıklayacak

Doka’nın büyüyen ürün ve hizmet portföyü, modası geçmiş inşaat uygulamalarını güncelleyerek sektörü geleceğe hazırlıyor. Bauma 2025’te müşterilerinin üretkenliklerini artırmalarına yardımcı olmak üzere tasarlanmış yenilikçi ürün ve çözümlerini sunacak olan Doka, inşaatın bir sonraki çağına yönelik hedeflerini daha da vurgulamak için tamamen dijitalleştirilmiş kalıp süreci vizyonunu açıklayacak.


Doka’nın bu konudaki odak noktası, her zaman ve her yerde tüm kalıplama süreci üzerinde benzersiz şeffaflık ve tam kontrol sağlamak için bağlantılı bir platform aracılığıyla kusursuz süreç entegrasyonu sağlamak şeklinde.

Akıllı Şantiye: İnşaat otomasyonu, robot teknolojileri ve daha fazlası

Yarı otomatik bir kalıp robotu, tamamı dijital olarak kontrol edilen ürünler, beton duvar yapımı için yeni bir çalışma yöntemi ve daha birçok açıdan önem taşıyor. Doka standındaki buna yönelik yeni “akıllı inşaat” bölümü, dış mekan alanında ziyaretçileri bekliyor olacak.

Doka’nın fuarda sunacağı yeni çözümlerinden biri, beton perdelerin inşası için yeni bir yöntem sunan Doka’nın bu amaçlı ürünü LeanForm olacak. Bu ürünü, tıpkı bir montaj hattı gibi, komple kalıp ünitelerinin bir vinç tarafından yerine kaldırılmadan önce güvenli, kontrollü bir iş istasyonunda monte edilmesini sağlayan merkezi bir ön montaj platformu LeanForm, depolama ve çalışma alanları arasındaki mesafenin kısalması, nakliye ihtiyacının en aza indirilmesi, sahada araştırma ve bekleme sürelerinin kısalması gibi pek çok avantaj getiriyor. Doka ayrıca, bir robotun çeşitli bileşenleri mobilize edip ön montaj platformuna yerleştireceği geleceğe bir bakış da sunuyor. 

Geçen fuarda prototip olarak ilk kez görücüye çıkan DokaXbot Lift ise BAUMA 2025 için tamamen yeniden tasarlandı. Sezgisel zemin seviyesinde kullanım, otomatik ince ayarlar ve zemin düzensizliğini telafi etme özelliklerine sahip olan DokaXbot Lift, artık 5,7 metre yüksekliğe kadar kalıp elemanlarının hassas bir şekilde konumlandırılmasını sağlayarak baş üstü çalışmaları daha güvenli ve verimli hale getiriyor. DokaXbot Lift, açık alanda ve ana salondaki canlı gösterilerin bir parçası olarak sergilenecek.

Kalıp çözümlerinin otomasyonunda yeni endüstri standartlarını belirleyen Doka, yeni nesil hareket sistemi FormDrive ile de, yüksek katlı ve altyapı inşaatlarında otomatik kalıp çözümlerinin temelini oluşturuyor. Yüksek katlı sergideki bu yeni sistemin kalbi, tırmanma sistemini kaldırmak ve perde kalıbının tüm hareketlerini yönlendirmek için kullanılan mobil bir kontrol ünitesi. Bu, manuel iş yükünü azaltırken aynı zamanda güvenlik ve üretkenliği de artırıyor.

Akıllı ısıtmalı kalıp prototipi geliştirdi

Doka, yeni ve daha iklim dostu beton karışımlarının yaygınlaşmasını desteklemek için akıllı bir ısıtmalı kalıp prototipi de geliştirdi. Prototip, hedeflenen ısıtma sayesinde CO₂ azaltılmış betonun gecikmeli mukavemet gelişimini hızlandırarak sahada güvenli ve verimli bir şekilde kullanılmasını sağlıyor. Entegre dijital sensörler, sahadaki performansı daha da optimize etmek için gerçek zamanlı beton izlemeye olanak tanıyor. Prototip, araştırma projeleri ve canlı şantiyelerdeki başarılı denemelerin ardından uluslararası fuarda görücüye çıkacak. 

Bu teknolojiyle Doka, kalıbın sadece bir destek yapısından daha fazlası olduğunu kanıtlıyor. Bu, düşük karbonlu betona geçişte ve şantiyelerin karbonsuzlaştırılmasında önemli bir etken.

Doka, döngüsel ekonomi ilkelerini entegre ederek sürdürülebilirlik ve ekonomik verimliliğin bir arada yürüdüğünü de kanıtlıyor. Xlife üst tabaka, tamamen geri dönüştürülmüş plastikten yapılmış bir çekirdeğe sahip ilk Doka kalıp tabakası. Özellikle yüksek dayanıklılık ve çoklu yeniden kullanım döngüleri için tasarlanan bu ürün, malzeme tüketimini ve bakım maliyetlerini azaltarak hem finansal hem de çevresel avantajlar sağlıyor. Kullanım ömrünün sonunda, levha tekrar kullanıma sokulmak üzere kapalı döngü sistemine geri gönderiliyor ve burada yeni levha çekirdeklerine dönüştürülüyor.

DokaXdek, Safeflex ve XT20 kiriş 

Fuarda yer alacak Doka’nın diğer ürünleri arasında DokaXdek, Safeflex ve XT20 kiriş geliyor.

Döşeme kalıbı alanında DokaXdek masa, DokaXdek panel ve DokaXde frame’den oluşan DokaXdek sistem ailesi fuarda en son yeniliklerle sunulacak. Safeflex, hareketli güvenlik ağı ve Safeflex sistemi ile kiriş döşeme kalıbı için yeni bir güvenlik yükseltmesi, hem prekast hem de yerinde beton uygulamalarında stabilite ve güvenlikte yeni standartlar belirliyor.  

Doka ayrıca, verimliliği artırmak için ürün portföyüne yeni bileşenler ekledi. Bunların başında, yüzde 50 daha yüksek yük kapasitesi sunarak yüzde 15’e varan malzeme ve maliyet tasarrufu sağlayan yenilikçi XT20 kiriş geliyor. Yeni özelliklere sahip olmasına rağmen ekstra sağlam XT20, uyumluluktan ödün vermeden bilinen H20 boyutları içinde kalıyor. Ayrıca, yeni Doka Eurex 20 temel zemin desteği, daha yüksek yük taşıma kapasitesini daha düşük ağırlıkla birleştirerek tüm döşeme sistemlerinde daha kolay kullanım ve daha düşük maliyet avantajı sağlıyor.

Doka’nın ürün portföyüne önemli bir ekleme daha yapılıyor. Doka, 2024 yılında monolitik alüminyum kalıp alanında pazar lideri olan Malezya merkezli MFE’yi satın aldı. Şimdi, BAUMA 2025’te Doka, monolitik kalıp teknolojisini ilk kez fuara getiriyor ve modern, yüksek hızlı inşaat üzerindeki etkisini gösteriyor.  

İskelede standartları yükseltiyor

Doka, grubun özel iskele markası AT-PAC ile birlikte, hem inşaat hem de endüstriyel müşteriler için verimliliği ve güvenliği artırmak üzere tasarlanmış yeni iskele çözümlerini sergileyecek. Yeni iskele ürün serilerine ayrılmış bir alanda, inşaat projeleri için Ringlock iskelenin çok yönlülüğünü artıran cephe iskelesi, erişim sistemleri ve genişletilmiş taşıma uygulamalarındaki gelişmeler yer alacak. Bu yeni ürün serileri, ziyaretçilere Bauma fuar alanının nefes kesici panoramik manzarasını sunan standın öne çıkan özelliklerinden biri olan entegre izleme platformuna sahip 30 metrelik etkileyici bir iskele kulesi ile birlikte sergilenecek.

Daha hafif ve çok yönlü taşıma çözümleri

Doka, fuarda en yüksek endüstri standartlarını karşılamak üzere tasarlanan yeni nesil taşıma sistemlerini de sunacak. Dünya çapında görücüye çıkan yeni DokaXshore, 100 kN ayak yükü kapasitesi ile maksimum verimlilik için tasarlanmış hafif, aletsiz bir taşıma sistemi. Bu yenilikçi sistem, montaj hızı, kullanım kolaylığı ve yüksek güvenlik gerektiren projeler için üretildi.

Doka Unikit Ağır Yük İskele Sistemi yüksek yapılar, köprü, tünel, enerji santrali ve endüstriyel şantiyelerde kendini kanıtladı. UniKit, fuarda Doka’nın temel bileşenlerini sergileyeceği iskele kulesi sergisinde ve ürün salonunda sergilenecek. Yakında bu üniversal mühendislik kitinin çok yönlülüğünü artıracak iki büyük yenilik açıklanacak. Yerden çok kısa mesafelerde bile 400 kN’a kadar aktarım yapabilen duvara monte bir destek ve her yükseklikte güvenli erişim ve güvenli bir çalışma alanı sağlayan UniKit Ağır Yük İskele Sistemi’nin Ringlock iskele ile tam entegrasyonu.

Dinamik kapalı sergi aracılığıyla akıllı inşaat

Ziyaretçiler Doka standında ana şirket Umdasch Group ile birlikte paylaşılan dinamik bir kapalı sergi aracılığıyla sürükleyici bir yolculuğa çıkacaklar. Akıllı inşaata adanmış heyecan verici bir açık alan ve çarpıcı Ringlock iskele kulesi de sergide görülebilecek. 7-13 Nisan tarihleri arasında Münih’te gerçekleştirilecek olan etkinlik boyunca 100’den fazla canlı gösteri ‘We Make It Work’ temasını hayata geçirecek. Umdasch Group, fuarda her zamankinden daha güçlü bir şekilde yer alacak. Grup, önde gelen markaları ve uzmanlığı bir araya getirerek yenileme, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme gibi ana temaları tek bir çatı altında birleştiriyor. Ziyaretçiler, bir yapı nesnesinin yaşam döngüsü boyunca entegre çözümler sunan bu bütünsel yaklaşımın inşaatın geleceğini nasıl şekillendirdiğini ilk elden deneyimleyecekler.

Okumaya Devam Et

Trendler