Bizimle iletişime geçin

GENEL

SANKO Holding Yönetim Ofisi, LEED Gold Sertifikası ile Taçlandı

Yayınlandı

-

SANKO Holding’in Gaziantep’teki genel merkez ofis binaları, çevresel sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği alanlarındaki üstün başarısı ile dünyanın en prestijli yeşil bina sertifikasyon sistemlerinden biri olan LEED’den “Gold” sertifikasını almaya hak kazandı. Bu başarı, SANKO Holding’in çevreye duyarlı yaklaşımının ve sürdürülebilirlik konusundaki kararlılığının bir göstergesi olarak öne çıkıyor.

Gaziantep Şehitkamil’de bulunan SANKO Holding Genel Merkez Binası A & B Blokları, çevreci bina alanında uluslararası arenada en saygın sertifikalardan biri olan LEED Gold sertifikasını almaya hak kazandı. Aralık 2024 tarihinde, ABD Yeşil Bina Konseyi (USGBC) tarafından verilen ve Green Business Certification Inc. (GBCI) tarafından onaylanan sertifika, LEED v4 Yeni İnşaat ve Büyük Yenilemeler için Bina Tasarımı ve İnşaatı kategorisinde verildi. SANKO’nun çevresel sürdürülebilirlik konusundaki başarısını taçlandıran bu önemli gelişme, USGBC ve GBCI Başkanı ve CEO’su Peter Templeton tarafından imzalı mektupla bildirildi. 

Sürdürülebilir bir gelecek için öncü adımlar

SANKO Holding Genel Merkez Ofisleri, LEED sertifikasyon sürecinde su verimliliği, enerji verimliliği ve sorumlu malzeme kullanımı gibi kilit alanlarda gösterdiği üstün performansla dikkat çekti. Proje, tasarım aşamasından inşaatın tamamlanmasına kadar her adımda çevresel etkileri minimize etmeyi hedefleyen bir yaklaşımla hayata geçirildi.

SANKO Holding’in grup şirketi olan Poligon İnşaat’ın Genel Müdürü Ahmet Sayın, projenin sürdürülebilirlik yaklaşımı hakkında şunları söyledi: “SANKO Holding Merkez Ofis projesinde, Poligon İnşaat olarak tasarım sürecinden inşaat aşamasına, inşaat sürecinden de operasyon sürecine kadar tüm adımlarımızı sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda atmaya özen gösterdik. Su ve enerji verimliliği, atık yönetimi, malzeme seçimi gibi konularda en iyi uygulamaları hayata geçirerek çevresel etkimizi minimize etmeyi hedefledik. Bu projede emeği geçen tüm ekip arkadaşlarımı tebrik ediyorum.”

Su verimliliğinde örnek proje

Binanın su verimliliği konusundaki başarısı, LEED sertifikasının en önemli unsurlarından birini oluşturuyor.  Projede, su tüketimini azaltmak için bir dizi yenilikçi çözüm uygulandı.

  • İç mekân su kullanımında yüzde 76 tasarruf: Düşük su tüketimli armatürler, musluklar, rezervuarlar ve duş başlıklarının kullanımı, standart binalara kıyasla %76’lık bir su tasarrufu sağlıyor. Ayrıca rezervuarlarda arıtılmış gri su kullanımı ile su tüketimi daha da azaltılıyor.
  • Dış mekân su kullanımında yüzde 59 azalma: Peyzaj tasarımında, yerel iklim koşullarına uyumlu ve düşük su ihtiyacı olan bitkiler tercih edildi. Yağmur suyu hasadı ile elde edilen suyun peyzaj sulamasında kullanılması, şebeke suyu ihtiyacını %59 oranında düşürdü.
  • Su ölçümü ve takibi: Bina ana su sayacına ek olarak, yağmur suyu ve bahçe sulama suyu ölçümleri yapılarak tüketimler takip ediliyor, kayıp ve kaçaklar kontrol altında tutuluyor.

Enerji verimliliğinde zirve

SANKO Holding Genel Merkez Ofisleri, enerji verimliliği konusunda da örnek teşkil eden uygulamalara sahip.

  • Yüzde 56 enerji tasarrufu: Bina, uluslararası standartlardaki binalara kıyasla %56 daha az enerji tüketiyor. Çevreci enerji tüketen sistemler, yüksek yansıtma özelliğine sahip çatı malzemeleri ve üstün yalıtım özellikleri, bu başarıda önemli rol oynuyor.
  • Yüzde 39 daha az sera gazı salımı: Enerji verimliliğine yönelik uygulamalar sayesinde, binanın sera gazı salımı benzer binalara göre %39 daha düşük seviyede.
  • Yenilenebilir enerji üretimi: Çatıda yer alan 328 kWp gücündeki fotovoltaik güneş enerjisi sistemi, yıllık enerji ihtiyacının %38’ini karşılıyor.
  • Gelişmiş enerji ölçümü: Ana elektrik ve doğalgaz tüketimlerine ek olarak, kullanım sıcak suyu, ısıtma, aydınlatma ve priz yükleri de ölçülerek enerji tüketimi detaylı olarak takip ediliyor.

Sorumlu malzeme kullanımı ile çevreye duyarlı yaklaşım

SANKO Holding Genel Merkez Ofisleri, malzeme seçiminde de sorumlu bir yaklaşım sergiledi.

  • Geri dönüşüm odaklı atık yönetimi: İnşaat sırasında oluşan katı atıkların %75’i geri dönüştürülerek yeniden kullanıma kazandırıldı.
  • Çevresel ürün deklarasyonlu malzemeler: Yaşam döngüsü boyunca çevresel etkileri belgelenmiş (EPD belgeli) malzemeler tercih edildi.
  • Geri dönüştürülmüş içerik: Yapı malzemelerinin %25’i geri dönüştürülmüş içeriğe sahip.
  • Yerel malzeme kullanımı: Malzeme ulaşımından kaynaklanan çevresel etkiler, yerel malzeme kullanımıyla en aza indirildi.

Diğer önemli çevreci uygulamalar

SANKO Holding Genel Merkez Ofisleri, su ve enerji verimliliği ile sorumlu malzeme kullanımının yanı sıra, şu alanlarda da çevreci uygulamaları hayata geçirdi:

  • Sürdürülebilir arazi kullanımı: İnşaat kirliliği önlendi, açık alanlar ve yeşil alanlar özenle tasarlandı, ısı adası etkisi ve ışık kirliliği azaltıldı.
  • Merkezi konum ve toplu ulaşım: Hassas araziler korundu, otopark alanları minimize edilerek yeşil araç kullanımını teşvik eden uygulamalar yapıldı.
  • Bina iç ortam kalitesi: Yüksek kaliteli iç hava, doğal havalandırma, tütün dumanı kontrolü, düşük emisyonlu malzemeler, aydınlatma ve gün ışığı kullanımı ile konforlu ve sağlıklı bir çalışma ortamı sunuluyor.

SANKO Holding Yönetim Ofisi’nin LEED Gold sertifikası alması, şirketin sürdürülebilirlik konusundaki taahhüdünü ve çevreye duyarlı yaklaşımını kanıtlıyor. Bu proje, Gaziantep ve Türkiye için örnek bir yeşil bina uygulaması olarak öne çıkıyor ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma hedefine katkı sağlıyor.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

BOSTIK’İN BAŞARISI TAÇLANDIRILDI

Yayınlandı

-

Block X740 Cementech Extra, en başarılı su yalıtımı kategorisinde “Yılın Ödülü”ne layık görüldü

Bostik Block X740 Cementech Extra, Yalıtım Sektörü Başarı Ödüllerindesu yalıtımı kategorisinde en başarılı ürün seçildi. Yenilikçi çözümleri ve üstün kalite anlayışıyla inşaat sektöründe fark yaratan Bostik, su yalıtımı konusundaki uzmanlığını Block X740 Cementech Extra ile bir adım daha ileri taşıdı.

Bostik Block X740 Cementech Extra, çift bileşenli yapısı ve akrilik dispersiyonlu formülü sayesinde, 1,5 mm’ye kadar çatlakları köprüleyebiliyor. Bu kabiliyeti ile sektördeki diğer su yalıtım harçlarından ayrışarak uzun ömürlü bir korumayı garanti ediyor. Su depoları ve havuz uygulamalarında basınçlı suya karşı dayanıklılığıyla öne çıkıyor. Benzersiz hijyenik formülü sayesinde içme suyu depolarında dahi güvenle kullanılabiliyor. Block X740 Cementech Extra fırça veya püskürtme yöntemiyle hızlıca uygulanabiliyor. Onu rakiplerinden ayıran bu en önemli özellik sayesinde işçilik süresini kısaltarak maliyeti düşürüyor.

Bostik Türkiye ve Merkez Asya Yapı Tüketici Departmanı İş Birimi Direktörü Bilgehan Türkkan, aldıkları ödül ile gurur duyduklarını ifade etti. Türkkan, “Bostik Block X740 Cementech Extra, Yalıtım dergisi tarafından bu yıl 20. si gerçekleştirilen Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri’nde kendi kategorisinde yılın ödülüne layık görüldü. Block X740 Cementech Extra, hem performans hem de güvenilirlik açısından en yüksek standartları karşılayarak sektöre ilham veriyor. Ülkemizin son yıllarda içinde bulunduğu enflasyonist ortama rağmen teknoloji yatırımlarımızda hız kesmedik, reçetelerimizde kalitemizden ödün vermedik. Bu yüzden bu ödülü almak bizim için çok değerli.” dedi. 

Okumaya Devam Et

GENEL

Binalarda yangın sistemi nasıl olmalı, yangınlara nasıl müdahale edilmeli!

Yayınlandı

-

Uzmanı yangına karşı alınması gereken önlemleri anlattı!

Kaçış yollarını gösteren ışıklar 1 saniye bile kapanmamalı!

Yangına karşı nasıl önlem alınması gerektiğini anlatan İSG Uzmanı Dr. Rüştü Uçan, 4 katlı veya daha yüksek binalarda yangın tüplerinin, her 25 metrede bir yerleştirilmesi, bu tüplerin yerden 30-40 cm yukarıda, duvara asılı bir şekilde bulunması gerektiğini kaydetti. 

Yangın söndürme tüplerinden kaçış yollarına kadar birçok kritik detaya dikkat çeken Uçan, “Her binada en az iki yangın merdiveni bulunması gereklidir. Katlarda kat planı yer almalı. Bu plan, her kattaki kişilerin nasıl tahliye olacağını ve hangi yollardan kurtulacaklarını göstermeli.” diye konuştu. 

4 katlı ve üzeri binalarda yangın önlemlerin zorunlu olduğunu ifade eden Dr. Uçan, “Yangın anında tüm bu sistemlerin eksiksiz çalışması şart.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, yangına karşı nasıl önlem alınması gerektiğini anlattı.

Koridor uzunluğu 25 metreyi geçiyorsa, 2 veya 3 tüp yerleştirilebilir

Bir binada yangına karşı nasıl önlem alınması gerektiğine işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Öncelikle, 4 katlı veya daha yüksek binalarda alınması gereken yangın önlemlerine bir örnek üzerinden bakalım. İlk olarak, binalarda yangın tüplerinin bulunması gerekiyor. Yangın tüpleri, her 25 metrede bir yerleştirilmelidir. Bu tüpler, yerden 30-40 cm yukarıda, duvara asılı bir şekilde bulunmalıdır ve düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir. Eğer koridor uzunluğu 25 metreyi geçiyorsa, 2 veya 3 tüp yerleştirilebilir. Bu durum, binanın büyüklüğüne ve yapısına bağlı olarak değişiklik gösterebilir.” dedi.

Her binada en az iki yangın merdiveni bulunması gerekli

Yangın merdivenlerinin önemine dikkat çeken Uçan, “Her binada en az iki yangın merdiveni bulunması gereklidir. Binanın büyüklüğüne bağlı olarak bu sayı artabilir; örneğin, bazı binalarda üç yangın merdiveni bulunabilir. Katlarda kat planı yer almalı. Bu plan, her kattaki kişilerin nasıl tahliye olacağını ve hangi yollardan kurtulacaklarını göstermeli. Bir binaya, otele ya da hastaneye gittiğimizde bu tür bilgilendirmeleri mutlaka incelemeliyiz. Bu bilgiler, yangın anında nasıl hareket edeceğimizi bilmemiz açısından oldukça önemlidir.” diye konuştu.

Acil yardım butonu ve yangın dolabı bulunmalı!

Acil durum butonuna da dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, şöyle devam etti:

“Bu buton kırılarak yangın başladığına dair uyarı verilmeli. Bu uyarı, yüksek sesle duyulabilir ve böylece hızlı bir şekilde harekete geçilmiş olur. Türkiye’deki en büyük sorunlardan biri de olay anında, özellikle karanlıkta, bu tür talimatları okumanın mümkün olmaması. Acil çıkış ışığı olmalı ve elektrikler kesildiği anda akü, jeneratör, batarya…gibi sistemlerle beslenerek çıkış yönünü göstermeli. Binalarda yangın dolabı bulunmalı. Yangın dolabının içinde genellikle 25 metre uzunluğunda bir alana erişim sağlayan hortum olmalı.”

Yangın merdivenlerinin bulunduğu alanlara eşya konulmamalı

Yangın merdivenlerinin kapısının kilitli olmamasının önemine vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Yangın merdivenleri binanın dışında çelikten yapılmış olabilir ya da içeride konumlandırılmış olabilir. Bu merdivenler, acil durumlarda insanların tahliye edilmesi için çok önemlidir. Ancak ne yazık ki apartmanlarda yangın merdivenlerinin bulunduğu alanlara eşya koyuluyor. Bu kesinlikle yapılmamalıdır. Yangın planının uygulandığı bu alanlar tamamen boş bırakılmalıdır, çünkü kaçış anında bu eşyalar ciddi engeller oluşturabilir. Ayrıca her katta, o katın kaçıncı kat olduğunu belirten bir işaret bulunmalıdır.” dedi.

Fıskiye sistemleri ve duman dedektörleri erken müdahale için kritik!

Normal apartmanlarda sprink (fıskiye) sistemlerinin gerekmeyebileceğini ancak birçok kişinin bulunduğu binalarda sprinklerin de olması gerektiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Yangın anında alarm devreye girdiğinde ya da duman algılandığında bu sistemler otomatik olarak çalışır. İçlerindeki cam bir güvenlik mekanizmasıyla kırılır ve su püskürterek yangını bastırır. Bu sayede yangının yayılması önlenmiş olur. Bu sistemler, yangın güvenliği açısından oldukça önemlidir. Duman dedektörü de olmalıdır. Bu dedektörler, dumanı algıladığı anda alarm veriyor ve sistem devreye giriyor. Bu da yangın anında erken müdahale için kritik bir role sahip.” şeklinde konuştu.

Düzenli kontrol ve bakım şart!

Yangın pompasının aylık olarak test edilmesi ve yılda bir kez kapsamlı bakımdan geçirilmesi, yangın algılama sisitemlerinde duman ve ısı sensörlerinin 6 ayda bir kontrol edilmesi ve gerektiğinde kalibrasyon yapılması, yangın alarm panosunun da aylık olarak kontrol edilerek sistemin çalışır durumda olduğunun raporlanması gerektiğini de kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, sprink sistemlerinin yılda bir kez uzman ekiplerce kontrol edilerek test edilmesi gerektiğini ve kaçış yolları ile merdivenlerin de haftalık olarak denetlenmesi, kapıların açık ve engellerden arındırılmış olduğundan emin olunmasının önemini vurguladı.

Jeneratör devreye girerek yangın pompaları hemen çalışmalı!

Yangına müdahalede yangın pompalarının çok önemli olduğunu vurgulayan Uçan, “Yangın söndürme ve elektrik kesintisi durumunda hızlıca jeneratör devreye giriyor. Pompa fıskiyelerden yangın alanına su püskürtüyor. Elektriğin kesilmesiyle sistemin çalışmaması söz konusu olmamalı. Elektrikli jeneratörü yedekleyen dizel yakıtlı sistemler olmalı. Zaten yangın anında güvenlik protokolleri gereği elektrikler otomatik olarak kesiliyor. Elektrik kesildiği anda jeneratör devreye giriyor ve yangın pompaları hemen çalışmaya başlıyor. Büyük binalarda çok büyük su depoları bulunuyor. Bu depolarda yangın durumunda kullanılmak üzere özel bir alan var. Depolardaki su tamamen bitse bile, yangına özel ayrılan su miktarı bu durumu telafi ediyor. Bu sistemler, suyun kesintisiz bir şekilde kullanılmasını sağlıyor. Sprink sistemi çalışmaya başladığında, yangını bastırmak için su püskürtüyor. Ayrıca itfaiye ekipleri geldiğinde bu sistemler, itfaiyeye de destek sağlıyor.” dedi.

Tatbikatlar önemli!

Dr. Uçan belirli periyotlarda tatbikatların da çok önemli olduğunu söyledi ve sistem denetim periyotlarını şu şekilde ifade etti:

Sprink Sistemleri:

Sprink sistemleri yılda bir kez uzman ekiplerce kontrol edilmeli ve test edilmelidir.

Yangın Pompa Grubu:

Yangın pompaları aylık olarak test edilmeli, yılda bir kez kapsamlı bakımdan geçirilmeli.

Yangın Algılama Sistemi:

Duman ve ısı sensörleri 6 ayda 1 kontrol edilmeli ve gerektiğinde kalibrasyon yapılmalı. Yangın alarm panosu, aylık olarak kontrol edilmeli, sistemin çalışır durumda olduğu raporlanmalı.

Kaçış Yolları ve Merdivenleri:

Haftalık olarak denetlenmeli, kapıların açık ve engellerden arındırılmış olduğundan emin olunmalıdır. Doi numarası: https://doi.org/10.32739/uha.id.58243

Okumaya Devam Et

GENEL

Sürdürülebilir büyüme yolunda Seranit’ten önemli bir adım

Yayınlandı

-

Seranit, halka arz yolculuğuna başlıyor

Türkiye’nin ilk porselen karo fabrikası olarak Bilecik Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan ve 1992 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren Seranit Granit Seramik San. Tic. A.Ş., halka arz sürecine hazırlanıyor. Şirket, Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) taslak izahname onayı için başvurusunu tamamladı. Sektörde yenilikçi ve kaliteli hizmet anlayışıyla faaliyetlerini sürdüren Seranit, bugünkü güçlü üretim altyapısıyla halka arz sürecinde yatırımcılara yeni fırsatlar sunmayı hedefliyor.

Seranit, 500 bin metrekare üretim kapasitesiyle başladığı yolculuğunda, bugün 700 dönümlük bir alanda iki üretim tesisi ve 14 milyon m² üretim kapasitesiyle faaliyet gösteriyor. “Yeniliklerin Merkezi” mottosuyla hareket eden, Türkiye’nin ilk teknik porselen üretim fabrikası olan Seranit, 8 mağazası, 85 yurt içi bayisi, 40 ülkede 55 satış noktası ve 3.000’den fazla müşteri portföyüyle sektördeki lider konumunu sürdürüyor. 

Sektöre öncülük eden teknoloji ve tasarımlar sunuyor

Türkiye’de yüksek teknik değerlere sahip, dayanıklı ve estetik ürünleriyle tanınan Seranit, geniş ebat ve renk seçenekleriyle dış cephe uygulamalarında sektörün ihtiyaçlarına yönelik yenilikçi çözümler sunuyor. Şirket ayrıca, seramik ürünlerinin yanı sıra banyo dolabı, banyo tezgâhı, duş kabini ve duş karosu üretimi yaparken; vitrifiye ve batarya gibi aksesuarlar tedarik ediyor. Seranit Concept mağazaları ise mutfak ve banyo ihtiyaçlarını karşılayan geniş ürün çeşitliliğiyle sektöre bütünsel çözümler getiriyor. Ayrıca, Vanucci markası altında fonksiyonel ve estetik mutfak mobilyaları üreterek müşteri beklentilerini karşılıyor.

Halka arz sürecinin şirket için önemli bir kilometre taşı olduğunu belirten Seranit Genel Müdürü Fatih Kıvanç, “Teknik üstünlüğümüz, yenilikçi yapımız ve güçlü üretim kapasitemizle şirketimizin halka arzla birlikte değerinin daha da artacağına inanıyoruz. Hedefimiz, 2025 yılında halka arz sürecimizi tamamlamak. Sürdürülebilir büyüme yolculuğumuzdaki bu önemli kilometre taşı, yeni pazarlara açılma, üretim kapasitesini artırma ve teknolojik yenilikleri hızlandırma imkânı sunacak. Gelecek stratejimizi, sürdürülebilir büyüme ve inovasyon odaklı yatırımlarla üretim kapasitesini artırmak, Ar-Ge projeleriyle verimlilik ve modernizasyon sağlamak üzerine şekillendirdik. Ayrıca, Vanucci markamız için yeni bir fabrika yatırımı planlayarak üretim altyapımızı da genişletmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda güçlü üretim altyapısıyla, Seranit’in sektördeki öncü konumunu daha da pekiştireceğiz” dedi. 

Seranit’in halka arz başvurusu kapsamında SPK’ya sunulan taslak izahname, SPK’nın onayının ardından resmi internet sitesi www.seranit.com.tr ve aracılık hizmeti sağlayacak olan Halk Yatırım Menkul Değerler Anonim Şirketi’nin internet sitesi www.halkyatirim.com.tr adresinde yayımlanacak. Halka arz işlemleri, “sabit fiyatla talep toplama” yöntemiyle Halk Yatırım liderliğindeki bir konsorsiyum tarafından gerçekleştirilecek.

Okumaya Devam Et

Trendler