RÖPORTAJ
TLC Klima: 35 Yıldır Enerji Verimliliği ve Sürdürülebilirlikle Geleceğe Yatırım
Yayınlandı
6 saat önce-
Yazar:
yapiinsaatdergisiTLC Klima, 35 yılı aşkın süredir iklimlendirme sektöründe konforu ve sürdürülebilirliği bir arada sunuyor. Gree markasıyla işbirliği yaparak enerji verimliliği yüksek, çevre dostu ürünler geliştiren firma, Türkiye pazarında karbon salınımını azaltmayı ve kullanıcıların maliyetlerini düşürmeyi hedefliyor. Global stratejileri ile çevresel duyarlılığı ön planda tutan TLC Klima, sürdürülebilirlik yolunda önemli adımlar atıyor.
1. Öncelikle, markanızın/firmanızın genel yapılanması hakkında bilgi verir misiniz? Hem global ölçekte hem de bölgesel olarak markanızın/firmanızın genel değerlendirmenizi alabilir miyiz? Markanızın sektörünüzdeki konumu hakkında neler söylemek istersiniz?
TLC Klima olarak, iklimlendirme sektöründeki 35 yılı aşkın tecrübe ve birikimimiz ile yaşam şartları ne olursa olsun, herkesin hayatına konfor ulaştırmayı ilke edindik. Bu ilkeden yola çıkarak Gree ile yolculuğumuz 2016’da başladı. Split ve salon tipi klimaların yanı sıra; home grubu, multi sistem, ticari ve VRF klima ürün gruplarımız ile 12.000 m3 depomuzla her sezon, 10.000’in üzerinde yedek parça stoktan hızlı ürün ve yedek parça teslimi gerçekleştiriyoruz. 5 bölge müdürlüğümüz ve alanında uzman mühendis kadromuzla Türkiye’nin her yerine konfor ve kaliteli hizmeti ulaştırıyoruz. Personel sayımız 70 kişiyi geçmiş olup, günden güne büyümektedir.
Gree Electric Appliances Inc., Zhuhai’de (Çin) 1991 yılında kurulmuştur. Ar-Ge, üretim, pazarlama ve servis hizmetlerinin entegre olduğu uluslararası bir iklimlendirme firmasıdır. Gelişim hedefi olarak ‘yüzyıllık bir sanayi kuruluşu olmak’ fikrini benimsemiştir. Mükemmel ürün kalitesi, gelişmiş teknolojileri ve benzersiz satış yöntemi ile kendi alanındaki sanayiye öncülük etmektedir. Bireysel klimalar, merkezi klimalar, hava kaynaklı su ısıtıcıları, ev aletleri, beyaz eşya gibi geniş bir ürün yelpazesine sahip olan firma GREE, TOSOT ve KINGHOME adında üç marka geliştirmiştir.
Gree 16‘sı Çin’de, biri Brezilya, biri Pakistan’da olmak üzere 18 üretim merkezine sahiptir. Gree’nin global olarak yıllık 60 milyon takım klima üretim kapasitesi mevcuttur. Bu rakam Türkiye’nin yıllık maksimum klima satın alma miktarının 30 katıdır. Gree’nin global olarak 90 bin çalışanı mevcuttur.
2. Sürdürülebilirlik konusunda firmanızın Evrensel Yaklaşımını ve Kurumsal Stratejilerini bizimle paylaşabilir misiniz? Sürdürülebilir Dünya kapsamında özellikle odaklandığınız/hayata geçirdiğiniz Sosyal Sorumluluk Projeniz var mıdır, detaylarını öğrenebilir miyiz?
TLC Klima olarak sürdürülebilirlik hem ticari faaliyetlerimizin hem de toplumsal sorumluluğumuzun temelini oluşturuyor. Türkiye pazarında, enerji verimliliği yüksek ve çevre dostu ürünlerle hem kullanıcıların maliyetlerini azaltmayı hem de karbon salınımını minimuma indirmeyi hedefliyoruz. Bu çerçevede, enerji tasarruflu inverter sistemler ve doğal soğutucu gazlarla çalışan cihazlar gibi çözümler sunarak doğrudan çevresel fayda sağlıyoruz.
Sosyal sorumluluk alanında ise yerel ihtiyaçlara odaklanıyoruz.
Gree, global ölçekte sürdürülebilirliği kurumsal stratejisinin merkezine koyan bir markadır. Markanın vizyonu, ürün tasarımından üretim süreçlerine kadar çevresel duyarlılığı önceliklendirir. Özellikle yenilenebilir enerji kullanımına yönelik çalışmalar, Gree’nin global alanda sürdürülebilirlik taahhüdünü güçlendiriyor. Örneğin, güneş enerjisiyle çalışan klima sistemleri ve doğal soğutucuların kullanımı, enerji verimliliğini artırmak ve karbon salınımını azaltmak için geliştirilen inovasyonlardır. Ayrıca, Gree’nin global çapta çalışanlar ve iş ortakları için düzenlediği bilinçlendirme programlarıyla, çevresel farkındalık her düzeyde yaygınlaştırılmaktadır. Bu global stratejiler, temsilci firma olarak bizim de Türkiye’deki uygulamalarımıza rehberlik etmektedir. Her iki perspektifte de sürdürülebilirlik, yalnızca bir kurumsal hedef değil, aynı zamanda gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma sorumluluğudur.
3. Üretimde Sürdürülebilir Stratejiye sahip bir firma olarak, markanıza sağladığı katma değerler neler oldu? Sürdürülebilir marka olarak ürünleriniz müşteri tercihlerinde farkındalık oluşturdu mu? Müşteri tercihlerindeki değişimleri bizlerle paylaşır mısınız?
Gree gibi sürdürülebilir stratejilere odaklanan bir firma için bu yaklaşım, markaya hem maddi hem de manevi birçok katma değer sağlamaktadır. Çevreye duyarlı bir üretim ve ürün portföyü, müşterilerin markaya duyduğu güveni artırırken, sektördeki itibarımızı da güçlendirdi. Gree’nin enerji verimli ve çevre dostu ürünleri, yalnızca maliyet avantajlarıyla değil, aynı zamanda çevresel etkileri azaltma konusundaki güçlü taahhüdüyle de kullanıcıların dikkatini çekiyor.
Son yıllarda, özellikle enerji maliyetlerinin yükselmesi ve çevre bilincinin artmasıyla birlikte, tüketicilerin tercihleri önemli ölçüde değişti. Enerji tasarrufu sağlayan, çevre dostu ve uzun vadeli kullanım avantajı sunan ürünlere olan talep hızla yükseldi. Gree’nin enerji verimliliğine odaklanan teknolojileri, müşterilerin bu bilinçli tercihlerine yanıt vererek markayı öne çıkardı. Örneğin, inverter teknolojisi ile donatılmış klimalarımız hem düşük enerji tüketimi hem de çevresel sorumluluğu ile bireysel ve ticari müşteriler arasında popüler hale geldi. Aynı şekilde, doğal soğutucu gazlar kullanan ürünler, çevre dostu yapıları sayesinde özellikle otel zincirleri ve büyük ticari projelerde tercih sebebi oldu. Müşteri geri bildirimlerinden de görüyoruz ki, sürdürülebilir bir marka kimliğine sahip olmak, yalnızca ürünlerimizi değil, şirketin bütünsel algısını da olumlu yönde etkiledi. Bu durum, uzun vadeli müşteri sadakati oluşturmanın yanı sıra, yeni nesil tüketicilerde markaya yönelik daha güçlü bir bağlılık yaratıyor. Sürdürülebilirlik stratejileri, Gree’yi sadece bir iklimlendirme markası değil, aynı zamanda geleceği düşünen bir çözüm ortağı olarak konumlandırdı. Bu yaklaşımlar, müşterilerimizde farkındalık oluşturarak hem çevreye hem de işimize değer katmaya devam ediyor.
4. Sektörünüzün gelişimi için büyük bütçeler ayırdığınızı takip ediyoruz. Emek yoğun AR-GE çalışmalarınızda sürdürebilirlik odaklı neler yaptığınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Bu doğrultuda, yeni yatırımlarınız ve sürdürülebilir yeni ürünleriniz/yeni markalarınız olacak mıdır?
Yeni ürünler konusunda da inovasyona açık bir yaklaşım içindeyiz. Gree’nin Türkiye’deki ürün gamını genişleterek, farklı segmentlere hitap edecek düşük enerji tüketimli, inovatif ve kullanıcı dostu modeller ve uzun vadede yenilenebilir enerji kaynaklarıyla uyumlu cihazlar sunma hedefimiz var.
Gree Intelligent Equipment ve Danimarkalı Universal Robots, Çin’in Zhuhai kentinde 25 Eylül 2024 tarihinde stratejik bir iş birliği anlaşması imzaladı. Ortaklık, iş birliği robotları ve otomasyon sistemleri entegrasyonu alanında inovatif projelerle imalat sanayisinin dönüşümünü hedefliyor. Bu iş birliği, otomobil, elektronik, fotovoltaik lityum piller ve ev aletleri gibi sektörlerde üretim süreçlerine yenilik katmayı amaçlıyor. Bizler de Gree Klima’nın Türkiye temsilcisi olarak bu gelişmeleri yakından takip ederek, yerel pazara sağlayacağı yenilikçi çözümlerle endüstriyel dönüşüme katkı sunmayı hedefliyoruz. Bu hedefimizi gerçekleştirirken elbette hem TLC çalışanları hem de iş ortaklarımız ile birlikte yürüyoruz. Karbon ayak izimizi azaltmaya yönelik lojistik süreçlerimizde yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler uyguluyoruz. Detaylarını ilerleyen dönemlerde paylaşıyor olacağımız operasyonlarımızda çevresel etkilerimizi minimize etmek için kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz. Gree’nin AR-GE çalışmalarının temelinde sürdürülebilirlik önemli unsurlardan biri. Çevre dostu yeni teknolojiler geliştirmek, sadece sektöre yön vermekle kalmıyor, aynı zamanda Gree ve TLC Klima’nın marka değerini artırarak müşteri nezdinde güçlü bir güven oluşturuyor. Bu doğrultuda yatırımlarımızı artırarak sürdürülebilir bir gelecek için çalışmaya devam edeceğiz.
5. Sürdürülebilir Çevre Politikaları ve Yaşanabilir Çevre Stratejileri adına uygulanan Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ve Avrupa Birliği İklim Hedefleri birtakım değişiklikleri de beraberinde getirmiştir. Bu kapsamda, 2030 yılına kadar Sera Gazı Emisyon Oranlarının çok ciddi oranda azaltılması ve 2050 yılında da net sıfırlanması hedeflemektedir. Geliştirdiğiniz ürünlerinizin üretim ve dağıtım süreçleri doğrultusunda çevresel etkileri de düşünüldüğünde, “Kurumsal Karbon Ayak İzi” konularında neler söylemek istersiniz?
Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ve İklim Hedefleri doğrultusunda, TLC Klima olarak temsilcisi olduğumuz Gree’nin çevreye duyarlı üretim ve operasyon süreçleriyle kurumsal karbon ayak izimizi azaltmaya yönelik kapsamlı adımlar atılıyor. Ürün geliştirme süreçlerinde, enerji verimliliği yüksek cihazlar ve çevre dostu soğutucu gazlarla karbon emisyonu azaltılıyor. Aynı zamanda, cihazlarımızın yaşam döngüsü boyunca sürdürülebilir bir kullanım sunması için akıllı kontrol sistemleri gibi teknolojilerle enerji tasarrufu sağlıyoruz. Gree’nin globaldeki çevre politikalarına ek olarak, Türkiye’de de bu farkındalığı artırmayı hedefliyor ve tüm çalışmalarımızda çevresel sürdürülebilirliği bir öncelik olarak görüyoruz. Bu vizyon hem markamıza değer katıyor hem de geleceğe olan sorumluluğumuzu yerine getirmemizi sağlıyor.
6. Sürdürülebilir Gelecek odaklı bir firma olarak geleceğe yönelik sürdürülebilirlik hedefleriniz, hedefleriniz doğrultusunda oluşturduğunuz yol haritanız hakkında da bilgi alabilir miyiz?
Gree ve TLC Klima olarak sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için belirlediğimiz hedefler, çevresel ve sosyal sorumluluğumuzu her alanda en üst düzeye çıkarmayı amaçlıyor. Geleceğe yönelik sürdürülebilirlik hedeflerimiz, sadece çevresel etkiyi azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda sektördeki konumumuzu daha üstlere taşımayı da hedefliyor. Yol haritamızın temelinde çevresel, ekonomik ve toplumsal sürdürülebilirlik ilkelerini bir arada hayata geçirecek stratejiler bulunuyor. Hem üretim süreçlerinde hem de ürün geliştirmede bu stratejileri hayata geçirmeyi ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmayı taahhüt ediyoruz.
Bunları da Beğenebilirsin
RÖPORTAJ
Baumit’ten Geleceğe Dönüşüm: Sürdürülebilirlik ve Çocuklara Yönelik Sosyal Sorumluluk Projesi
Yayınlandı
4 saat önce-
Aralık 20, 2024Yazar:
yapiinsaatdergisiAvusturya merkezli Baumit, Türkiye’deki sürdürülebilir yapı çözümleri ile dikkat çekerken, “Geleceğimizi Mantoluyoruz” projesi ile çocuklara enerji verimliliği ve çevre bilincini aşılıyor. Şirket, sağlıklı yaşam alanları yaratmak için dünya çapında karbon tasarrufu sağlamaya devam ediyor.
1.Öncelikle, markanızın/firmanızın genel yapılanması hakkında bilgi verir misiniz? Hem global ölçekte hem de bölgesel olarak markanızın/firmanızın genel değerlendirmenizi alabilir miyiz? Markanızın sektörünüzdeki konumu hakkında neler söylemek istersiniz?
Kökleri 200 yıl öncesine dayanan Avusturya merkezli Schmid Industrie Holding’in çatısı altındaki en büyük firma olan Baumit, 1988 yılında iki yapı malzemesi firmasının iş birliği ile kuruldu. Avrupa’nın mantolama devi olarak konumlanan şirketimiz, Türkiye’de 2007 yılından beri aktif olarak bu vizyon ile faaliyet gösteriyor. Gebze’de 2008 yılında açılan üretim tesisimiz, yıllık 300 bin ton üretim kapasitesine ve likit üretim yeteneğine sahip. Türkiye’de müşterilerimize yüksek kaliteli, dayanıklı ve uzun ömürlü yapı malzemeleri sunarak onların beklentilerini fazlasıyla karşılamak hedefiyle çalışıyoruz. Tüm çalışmalarımızda da şirketimizin misyonu olan sürdürülebilir geleceğe sadık kalıyoruz. Bu kapsamda yapı malzemeleri sektöründe birçok yeniliğe imza atmanın yanı sıra sürdürülebilirliği çalışmalarımızın merkezine koyuyoruz. Dış cephe ısı yalıtım sistemlerinde uzman bir marka olmamızın sorumluluğu ışığında farklı ihtiyaçlara yönelik sistem ve ürün çeşitliliğimizle daha dayanıklı cepheler yaratılmasına imkan sağlıyoruz. Sunduğumuz inovatif çözümlerle enerji ihtiyacını kalıcı olarak azaltmaya yönelik çalışmalar yürütüyoruz.
2.Sürdürülebilir bir geleceğin sağlanmasında, üretim süreçlerinin ve ilgili hammadde/tedarik zinciri operasyonlarının tüm dünya ile koordineli bir şekilde yönetilmesi günümüzde çok daha önem arz eden bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla, Sürdürülebilirlik konusunda firmanızın Evrensel Yaklaşımını ve Kurumsal Stratejilerini bizimle paylaşabilir misiniz? Sürdürülebilir Dünya kapsamında özellikle odaklandığınız/hayata geçirdiğiniz Sosyal Sorumluluk Projeniz var mıdır, detaylarını öğrenebilir miyiz?
Gelecek için attığımız en önemli adımların başında sağlıklı yaşam alanları üzerine çalışmalarımızı genişletmek için kurduğumuz Baumit Viva Park geliyor. Avrupa’nın en büyük karşılaştırmalı Ar-Ge merkezi olarak faaliyet gösteren Baumit Viva Park’ta bulunan model evlerin her birinde ortalama kullanıcı davranışlarını simüle ederek her yıl 1,5 milyondan fazla veri topluyor, duvarların sesi oluyoruz. Ayrıca yine her yıl 45 milyon metrekare alanın mantolanmasını sağlayacak ürün üretiyor ve böylece bir milyon ton karbon azaltımı sağlıyoruz. Kuruluşumuzdan bugüne 800 milyon ton karbon tasarrufu sağladık. Bu rakam, 10 milyon otomobilin atmosfere yaydığı karbon miktarına ya da 300 bin kez aya gidip gelmeye denk geliyor. Sürdürülebilir olmak, karbon ayak izini azaltmak bizim önceliğimiz. Bunların dışında gelecek nesillere enerji verimliliği bilincini kazandırmayı ve mantolamanın dünya için önemini anlatmayı hedefliyoruz. Bu hedefimiz doğrultusunda 2019 yılında ‘Geleceğimizi Mantoluyoruz’ kurumsal sosyal sorumluluk projemizi hayata geçirdik. Projemiz çerçevesinde çocukları küresel ısınma, iklim değişikliği, enerji tasarrufu ve ısı yalıtımı konusunda bilinçlendiriyor, sosyal yardımlarda bulunuyoruz. Projemizin ilk yılında zor kış şartlarında yaşayan binlerce çocuğu geniş bayi ağımızın yardımıyla montlarla sıcacık sardık. 2020 yılına geldiğimizde AHBAP Derneği iş birliği ile bu kapsamı genişlettik ve toplamda 25 bin çocuğun kışı daha sıcak geçirmesine yardımcı olduk. İçinde çocuklarımızın anlayabileceği dilde enerji verimliliği ve binalarda ısı yalıtımının öneminin anlatıldığı bir defter de hediye ettik. gelecegimizimantoluyoruz.com web sitemizle çocuklara küresel ısınma ve enerji verimliliği ile ilgili kolayca anlayabilecekleri içerikler sunduk.
Daha fazla çocuğa ulaşabilmek ve çocukların sürdürülebilir bir gelecek konusundaki bakış açısını zenginleştirmek hedefiyle 2023 yılı itibarıyla projemizi bir adım daha yukarı taşıdık ve Çocuklar Ülkesi KidZania’ya sponsor olduk. KidZania İstanbul’da çocukların küresel iklim değişikliği ve enerji verimli yapıların önemi konularını eğlenceli ve eğitici aktivitelerle öğrenecekleri Baumit inşaat ve mantolama deneyim alanını oluşturduk. Ayrıca minik kaşiflerin küresel ısınma, enerji verimliliği ve mantolamanın önemini daha iyi anlamaları ve farkındalıklarının artması için keyifli ve öğretici bir animasyon filmi hazırladık. Son olarak da uzman pedagoglarla birlikte hazırladığımız ‘Bumi ile Enerjim Verimli, Geleceğim Güvenli’ çocuk kitabımızı yayınladık. Bu kitabımızın lansmanını değerli tiyatro oyuncumuz Sevinç Erbulak ile gerçekleştirdik ve çocuklarımızdan çok güzel geri dönüşler almanın keyfini yaşadık.
Her yıl üzerine koyarak ilerlediğimiz ‘Geleceğimizi Mantoluyoruz’ projemizle daha fazla çocuğa erişerek enerji verimliliği, sürdürülebilirlik, ısı yalıtımının önemini anlatmaya ve onların bu alandaki farkındalıklarını güçlendirme devam edeceğiz
3.Üretimde Sürdürülebilir Stratejiye sahip bir firma olarak, markanıza sağladığı katma değerler neler oldu? Sürdürülebilir marka olarak ürünleriniz müşteri tercihlerinde farkındalık oluşturdu mu? Müşteri tercihlerindeki değişimleri bizlerle paylaşır mısınız?
Değişen sosyal ve ekonomik trendler elbette müşterilerin satın alma taleplerini de etkiliyor. Her sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de artık hız, sürdürülebilirlik ve inovasyon yüksek bir sesle konuşuluyor. Baumit olarak değişen müşteri beklentilerini hızla gelişen teknolojilerle birleştirerek; daha hızlı, daha kolay, daha uzun ömürlü ve daha sürdürülebilir mantolama sistemleri üretmek için durmaksızın çalışıyoruz. Ürünlerimizi üretirken inovasyon merkezimizden aldığımız verilerin yanı sıra iş ortaklarımız ve saha ekiplerimizin geri bildirimleri de bize rehber oluyor. Bu noktada imza attığımız iki ürünümüz hakkında da bilgi vermek isterim. Bunlardan ilki, kullanıcılarımızın hayatını kolaylaştırmak ve şantiyelerdeki atık miktarını azaltmak amacıyla bir ilke imza atarak geliştirdiğimiz kuru yapı harçları için çözünen torba teknolojisi. Baumit’in bu yenilikçi ürünüyle artık betonun çimento, kum ve agrega gibi bileşenleriyle uğraşmaya gerek kalmıyor. Baumit ALL IN Beton torbasına yalnızca su ekleyerek ambalajıyla birlikte karıştırmak yeterli oluyor, bu sayede beton kolaylıkla kullanıma hazır hale geliyor. Ar-Ge çalışmalarımız ve iş ortaklarımızla yürüttüğümüz yakın bilgi alışverişi sonucunda ürettiğimiz bir diğer inovasyonumuz olan Baumit Jel teknolojisini de inşaat sektörüyle tanıştırdık. Bu yenilikçi teknolojiyle tasarladığımız Baumit Contact ürünleriyle inşaat sahalarındaki hız, pratiklik ve sürdürülebilirlik ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Çevreye duyarlılığımızı bir adım öteye taşıyan bu seri, karbon emisyonlarını yüzde 41 oranında azaltarak ekolojik olarak da fark yaratıyor.
4.Sektörünüzün gelişimi için büyük bütçeler ayırdığınızı takip ediyoruz. Emek yoğun AR-GE çalışmalarınızda sürdürebilirlik odaklı neler yaptığınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Bu doğrultuda, yeni yatırımlarınız ve sürdürülebilir yeni ürünleriniz/yeni markalarınız olacak mıdır?
Mantolamada yeniliğin öncüsü olan şirketimiz, Ar-Ge ve inovasyona kesintisiz yatırım yaparak sektörü sürekli yenilikçi ürünlerle besliyor. Bu çabanın en parlak örneklerinden biri de kullanıma hazır ilk mineral son kat kaplama olarak inovasyon merkezimizde geliştirdiğimiz yeni Baumit CrystalSet. Baumit CrystalEffect ile birlikte son kat kaplamalardaki termoplastik bağlayıcıları benzersiz doğal kristal bağlayıcılar ile yeniledik. Bu doğal bağlayıcılar, mükemmel kir direncine ve yüksek nefes alma kabiliyetine sahip, kristal sertliğinde son derece dayanıklı bir yüzey oluşturuyor. Böylece kir ve toz parçacıkları cepheye nüfuz edemiyor, rüzgâr veya yağmurla birlikte cephenin yüzeyinden uzaklaşıyor.
Yakın geleceğe baktığımızda güvenli, kaliteli, sağlıklı ve konforlu yapılar için sürdürülebilirliği odağına alan çevre dostu inovatif ürünlere, doğru uygulamalara ve çözüm odaklı yaklaşımlara duyulan ihtiyacın arttığını görüyoruz. Bu doğrultuda sektörümüzün tüm paydaşlarıyla birlikte ülkemizde sürdürülebilir konutların inşasına yüksek katma değer sunmak en önemli hedefimiz. Baumit olarak, bu hedefe ulaşmak için ürün çeşitliliğimizi ve hizmet kalitemizi artırmayı önceliklerimiz arasına alıyoruz. Bu amaçla Ar-Ge yatırımlarımıza odaklanarak yeni ürün ve teknolojiler geliştirmeye ve enerji verimliliği konularında öncü rol oynamaya devam edeceğiz.
5.Sürdürülebilir Çevre Politikaları ve Yaşanabilir Çevre Stratejileri adına uygulanan Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ve Avrupa Birliği İklim Hedefleri birtakım değişiklikleri de beraberinde getirmiştir. Bu kapsamda, 2030 yılına kadar Sera Gazı Emisyon Oranlarının çok ciddi oranda azaltılması ve 2050 yılında da net sıfırlanması hedeflemektedir. Geliştirdiğiniz ürünlerinizin üretim ve dağıtım süreçleri doğrultusunda çevresel etkileri de düşünüldüğünde, “Kurumsal Karbon Ayak İzi” konularında neler söylemek istersiniz?
Baumit olarak, ‘En temiz enerji, henüz hiç tüketilmemiş olandır’ felsefemiz ışığında Go2morrow projemizi başlattık. Proje kapsamında işe ana uzmanlık alanımız olan ısı yalıtım harçlarının reçetelerini daha çevreci bir hale getirmekle başladık. İlk etapta ısı yalıtım harçlarımızın karbon emisyonlarını yüzde 41 oranında azalttık. 2030 yılına kadar da dünyamız için çok daha fazlasını başarmak istiyoruz. Go2morrow hareketimiz çerçevesinde, en öncelikli hedefimiz global olarak karbon emisyonlarımızı ton başına yüzde 20 oranında azaltmak. Yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanma misyonumuz doğrultusunda her bir ton ürünümüzde yüzde 10 daha az enerji tüketmeyi ve ‘üret-kullan-at’ anlayışından ‘dönüşüm ve yeniden dönüşüm’ anlayışına geçmeyi hedefliyoruz. Ayrıca, döngüsel ekonominin etkin bir şekilde işlemesi için yaşam döngüsü uzun ve çok fonksiyonlu ürünler üretiyoruz.
6.Sürdürülebilir Gelecek odaklı bir firma olarak geleceğe yönelik sürdürülebilirlik hedefleriniz, hedefleriniz doğrultusunda oluşturduğunuz yol haritanız hakkında da bilgi alabilir miyiz?
Küresel ısınma, doğal kaynakların tükenmesi ve iklim değişikliği gibi sorunlara neden olan faktörler arasında hızla artan şehirleşmeyi de görüyoruz. Bu noktada sürdürülebilir bir gelecek için yapı sektörünün ödevine iyi çalışarak bu etkileri minimuma indirecek ürün ve üretim teknikleri geliştirmesi gittikçe daha da önem kazanıyor. Biz de Baumit olarak yalıtım ürün gamımızda yer alan çözümlerimizle çevreye duyarlı binaların inşasına katkıda bulunuyoruz. Yalıtımın yapılara sağladığı temel katkılar arasında; enerji tüketimini önemli ölçüde azaltması, yaşam konforunu artırması ve uzun vadede ekonomik tasarruf sağlamasını sıralayabiliriz.
Baumit olarak, sürdürülebilir bir gelecek adına sağlıklı, enerji verimli ve güzel evler inşa etmeleri için iş ortaklarımıza güç veriyoruz. Bu vizyonumuz kuşkusuz sürdürülebilirlik yaklaşımımızı da destekliyor. Sürdürülebilirlik ajandamızı şekillendiren GO2morrow hareketi, şirketimizin kurumsal bakış açısını net bir şekilde yansıtıyor. Nesillerin ötesine uzanan bir vizyonla geleceği olumlu yönde şekillendirmeyi hedefliyoruz. Bu hedefimiz çerçevesinde üretimde kullanılan ham maddelerin sorumlu bir şekilde tedarik edilmesinden enerji tasarruflu üretim tesislerine kadar her adımda çevre dostu uygulamaları benimsemeye özen gösteriyoruz. Ayrıca Ar-Ge çalışmalarımızla yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler geliştirerek sektörde öncü bir rol üstleniyoruz.
RÖPORTAJ
Borusan Cat: Sürdürülebilir Geleceğin ve Eşitliğin Öncüsü
Yayınlandı
4 saat önce-
Aralık 20, 2024Yazar:
yapiinsaatdergisi30 yıllık tecrübesiyle Borusan Cat, sıfır atık projeleri, güneş enerjisi yatırımları ve döngüsel ekonomi modelleriyle karbon emisyonlarını azaltıyor. Kadın istihdamını artıran projeleriyle sektörde eşitlik bayrağını taşıyan marka, ‘İş’te Eşit Kadın Sertifikası’ ile fark yaratıyor.
- Öncelikle, markanızın/firmanızın genel yapılanması hakkında bilgi verir misiniz? Hem global ölçekte hem de bölgesel olarak markanızın/firmanızın genel değerlendirmenizi
alabilir miyiz? Markanızın sektörünüzdeki konumu hakkında neler söylemek istersiniz?
- Borusan Cat olarak “Daha İyi Bir Dünya İçin Çözüm Üretiriz” şirket amacıyla 1994 yılında çıktığımız yolculuğumuzda bugün 3.000 çalışma arkadaşıyla inşaat, madencilik, enerji ve ulaşım endüstrilerinde faaliyet gösteriyoruz. Türkiye merkezli bir şirket olarak Kafkasya ve Orta Asya’da da operasyonlarını yürüten büyük bir organizasyonuz. Caterpillar ürünlerinin yanı sıra dünyanın önde gelen jeneratör markalarından FG Wilson’un da distribütörlüğünü üstleniyoruz.
30 yıllık tecrübemizle sektörümüzde kendimizi yalnızca bir distribütör olarak değil, proaktif ve interaktif iş modelleriyle fark yaratan bir çözüm ortağı olarak konumlandırıyoruz. Teknoloji ve inovasyon odaklı yaklaşımımız, bizi hem bölgesel hem de global ölçekte ön plana çıkarıyor. Sürdürülebilirlik, inovasyon, müşteri memnuniyeti ve güvenilirlik konularında sektörümüzde öncü bir konuma sahibiz. İş yapış biçimimizle müşterilerimize ve faaliyet gösterdiğimiz coğrafyalara değer katmayı hedefliyoruz.
- Sürdürülebilir bir geleceğin sağlanmasında, üretim süreçlerinin ve ilgili hammadde/tedarik zinciri operasyonlarının tüm dünya ile koordineli bir şekilde yönetilmesi günümüzde çok daha önem arz eden bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla, Sürdürülebilirlik konusunda firmanızın Evrensel Yaklaşımını ve Kurumsal Stratejilerini bizimle paylaşabilir misiniz? Sürdürülebilir Dünya kapsamında özellikle odaklandığınız/hayata geçirdiğiniz Sosyal Sorumluluk Projeniz var mıdır, detaylarını öğrenebilir miyiz?
Borusan Cat olarak, sürdürülebilirliğin çevresel bir konu olmanın ötesinde, dünya için bir zorunluluk olduğuna inanıyoruz. Bu, sürdürülebilirliğe ve küresel sorunlara karşı sorumluluğumuzun temelini oluşturuyor. Sürdürülebilirlik çalışmalarımızı ise Borusan Grubu’nun iklim, insan ve inovasyon başlıklarını temel alan i³ stratejisi ile şekillendiriyoruz. Birçok farklı proje ve çalışma ile bu stratejiye katkı sağlıyoruz. Borusan Grubu çatısı altında, 2006’dan beri UN Global Compact’in bir parçasıyız.
İklim başlığı altında, doğal kaynakların verimli kullanılması ve karbon emisyonlarının azaltılması yönünde adımlar atıyoruz. Sıfır Atık sertifikasına sahip tesislerimiz ve Revizyon Merkezlerimiz yalnızca çevresel etkiyi azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda döngüsel ekonomi modeline olan katkımızı da artırıyor. Örneğin, Borusan Cat’in CRC Revizyon Merkezleri’nde, ömrünü tamamlamış makineler ve parçalar yenileniyor, böylece doğaya atık olacak ürünler yeniden kullanılabilir hale geliyor. Bu yaklaşım, yalnızca çevreyi korumakla kalmıyor, aynı zamanda kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlayarak operasyonel verimliliği de artırıyor. Ayrıca, iklim değişikliği ile mücadele kapsamında, güneş enerjisi projelerine yatırım yapıyoruz. Adana bölge binamızda kurduğumuz güneş enerjisi sistemi ile enerji ihtiyacımızın büyük bir kısmını yenilenebilir kaynaklardan karşılıyoruz. Bu ve bunlar gibi projelerimizle yıllık karbon emisyonumuzu ciddi şekilde azaltıyoruz. Karbonsuzlaşma yol haritamızı oluşturduk ve somut adımlarla bu hedefimize doğru ilerliyoruz.
İnsan odağında, toplumsal sorumluluklarımızı büyük bir ciddiyetle ele alıyoruz. Borusan Cat olarak sadece müşterilerimize değil, çalışma arkadaşlarımıza ve topluma da değer katmayı önemsiyoruz. Bu doğrultuda, fırsat eşitliğini odağına alan ve kadınların sektörümüzde iş gücüne katılımını artırmak için çeşitli projeler geliştirdik. Özellikle, kadın iş makinesi operatörlerinin sektöre katılımını teşvik eden projelerimizle, sektördeki cinsiyet eşitliği anlayışını dönüştürmeyi hedefliyoruz. Kadınların iş gücündeki varlığını artırmak, sadece toplumsal cinsiyet eşitliği adına bir adım atmak değil, aynı zamanda iş dünyasında daha verimli ve yaratıcı bir ortam yaratmak için önemli bir fırsat sunuyor.
Borusan Cat olarak, toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlayan çalışmalarımızla, Sürdürülebilirlik Akademisi ve İngiliz denetim şirketi Intertek iş birliğiyle yapılan bağımsız bir denetim sonucunda, ülkemizin bu alandaki en kıymetli sertifikalarından birine layık görüldük. İş hayatında kadınlara eşit haklar ve fırsatlar sunan kurumları belgelendiren İş’te Eşit Kadın Sertifikası’nı alarak sektörümüzde bir ilki gerçekleştirdik. Toplumsal cinsiyet ve fırsat eşitliği taahhütlerimizi eyleme geçirmiş olmaktan ve bu alandaki dönüşüme öncülük etmekten mutluluk duyuyoruz.
Ayrıca, çalışma arkadaşlarımızın gelişimini desteklemek amacıyla Global Öğrenim ve Gelişim Departmanımız aracılığıyla yeni nesil öğrenme çözümleri sunarak lokasyon, zaman ya da dil gibi bariyerleri kolayca aşabiliyoruz. Teknolojik gelişmelerle paralel olarak, yapay zeka ve dijitalleşme alanında da eğitim programları sunarak arkadaşlarımızı geleceğe hazırlıyoruz. İş ve yaşam dengesini sağlamayı da önemsiyoruz. Robotik Süreç Otomasyonu (RPA) gibi teknolojilerle, çalışma arkadaşlarımızın günlük tekrar eden iş yükünü hafifleterek daha yaratıcı ve stratejik işlere odaklanmalarını sağlıyoruz.
İnovasyon başlığı ise bizim için sürdürülebilirliğin olmazsa olmazı ve sektörümüzde bizi belki de herkesten en çok ayıran özelliğimiz. Dijitalleşme, sürdürülebilir bir gelecek için en önemli araçlardan biri. Bu noktada, Borusan Cat olarak dijitalleşmeyi iş süreçlerimizde bir dönüştürücü güç olarak kullanıyoruz.
Sektöründe bir ilk olan Boom360 uygulaması, müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını dijital ortamda karşılamalarına olanak sağlıyor. Bu uygulama üzerinden müşterilerimiz, makinelerinin durumunu izleyebiliyor, kampanyaları takip edebiliyor ve yapay zeka destekli çözümlerle filolarını ve günlük iş süreçlerini yönetebiliyor. Boom360 içerisinde yer alan ve 30 saniyeden kısa sürede sesten arıza tespit eden yapay zeka uygulamamız sayesinde hem müşteri sahasında zaman ve maliyet kaybını önlüyor, hem de sahayı fiziki ziyaret etmeden potansiyel sorunu çözerek karbon ayak izimizi azaltıyoruz.
Ayrıca, Müneccim adını verdiğimiz yapay zeka uygulamamız sayesinde, iş makinelerinden toplanan veriler ile potansiyel arızaları önceden tespit edebiliyoruz. Bu yenilikçi yaklaşım, hem işletmelerin kesintisiz bir şekilde çalışmasını sağlıyor hem de çevresel etkileri azaltıyor. Yenilikçi ürünler ve hizmetlerle, yalnızca sektörümüzdeki yerimizi güçlendirmiyor, aynı zamanda çevreye duyarlı, akıllı ve sürdürülebilir çözümler sunuyoruz.
Sürdürülebilirlik anlayışımız, Borusan Cat için yalnızca çevreye duyarlı olmanın ötesinde, tüm iş süreçlerimizi dönüştüren, iş dünyasında daha verimli, daha eşitlikçi ve daha inovatif bir yaklaşımı benimsememizi sağlayan bir iş modeli. Bu vizyon doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz projeler ve stratejiler, sürdürülebilirliğin bizim için sadece bir hedef olmadığını, aynı zamanda bir değerler bütünü oluşturduğumuzu gösteriyor.
- Üretimde Sürdürülebilir Stratejiye sahip bir firma olarak, markanıza sağladığı katma değerler neler oldu? Sürdürülebilir marka olarak ürünleriniz müşteri tercihlerinde farkındalık oluşturdu mu? Müşteri tercihlerindeki değişimleri bizlerle paylaşır mısınız?
Elbette, sürdürülebilirlik odaklı stratejilerimizin toplumsal fayda sağlıyor ve müşterilerimizde farkındalık oluşturduğuna inanıyoruz. Ancak burada önemli bir noktayı vurgulamak gerekiyor: Sürdürülebilirlik sorumluluğu müşterilerde değil, biz firmalarda da olmalıdır. Çünkü müşterilerin bilinçli tercihlerde bulunmasını beklemek kadar, firmaların da bu süreci doğru şekilde yönlendirmesi büyük önem taşıyor.
Örneğin, biz Borusan Cat olarak sektörde hala yaygın olarak kullanılan “Reaktif” iş yapış biçiminden, arıza ortaya çıkmadan çözüm üretmeyi hedefleyen ‘‘Proaktif’’ iş yapış şekline geçtik ve nihayetinde müşterimizin de süreçte aktif rol oynadığı ‘‘İnteraktif’’ iş modelimizle ilerliyoruz. Artık sahada makinelerde arıza çıkmadan devreye girmeye çalışıyoruz. Müşterilerimiz de sürece dahil ediyoruz. Makinelerinin sesini uygulamamıza dinleterek arıza tespiti yapabiliyorlar. Böylece müşterilerimizin saha operasyonlarının kesintiye uğramamasını sağlıyoruz. Bu sayede müşterilerimize değer katarken, iş akışlarını durdurmadığımız gibi çevreye de katkıda bulunuyoruz.
Ayrıca, Borusan Cat olarak, revizyon merkezlerimizde ömrünü tamamlamış komponentleri yeniden hayata döndürerek müşterilerimizi büyük bir masraftan kurtarıyor, aynı zamanda büyük bir atık oluşumunun önüne geçiyoruz. Bu da sürdürülebilir bir çözüm sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda müşteri tercihlerinin değişmesine ve çevre dostu ürünlere olan talebin artmasına zemin hazırlıyor.
Müşterilerimize sadece bilinçli seçimler yapmalarını sağlamak değil, aynı zamanda onlara çevreye duyarlı, verimli ve faydalı çözümler sunmak, iş modelimizin en önemli parçası olmalıdır. Bu yaklaşımla, iş süreçlerimizi daha sürdürülebilir hale getiriyor, topluma ve doğaya saygılı bir iş modeli oluşturuyoruz ve müşteri tercihlerini de bu anlamda yönlendirebiliyoruz.
- Sektörünüzün gelişimi için büyük bütçeler ayırdığınızı takip ediyoruz. Emek yoğun AR-GE çalışmalarınızda sürdürebilirlik odaklı neler yaptığınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Bu doğrultuda, yeni yatırımlarınız ve sürdürülebilir yeni ürünleriniz/yeni markalarınız olacak mıdır?
Sektörümüzde sürdürülebilirliğin gelişimi için teknolojik çözümlere büyük yatırımlar yapmayı bir öncelik olarak kabul ediyoruz. Borusan Cat olarak, Ar-Ge çalışmalarımızda da bu stratejiyi benimseyerek hem çevresel hem de toplumsal sorumluluklarımızı yerine getirmeye odaklanıyoruz. Emek yoğun AR-GE süreçlerimizde, sürdürülebilirliği temel bir hedef haline getirdik. Bu doğrultuda, hem mevcut ürünlerimizi daha verimli ve çevre dostu hale getirmek için sürekli iyileştirme çalışmaları yürütüyor hem de yeni ürünler geliştirme aşamasında çevresel etkilerini minimize etmeye özen gösteriyoruz.
İş yapış biçimimizin dönüşümünü başlattığımız 2017’den bugüne geldiğimizde, sektörümüze ve müşterilerimize değer katan, yapay zeka, yazılım robotu, nesnelerin interneti gibi teknolojilerle ürettiğimiz çözümlerle ülkemizde ve dünyada farklı bir noktada bulunuyoruz. Üretken bir Ar-Ge merkezine sahibiz. Yeni teknolojiler yaratmanın yanında veri madenciliği ve süreç madenciliği de yapıyoruz.
Yapay zeka ve robotik teknolojilere yatırımı önümüzdeki dönemde de artıracağız. Örneğin şu anda Robotik Süreç Otomasyonu (RPA) ile iş süreçlerimizi kusursuzlaştırmak için muhasebeden satışa farklı departmanlarımızda 300’e yakın yapay zeka robotu kullanıyoruz. İnsan kaynağımızı bu sayede en etkili şekilde kullanmış oluyoruz. Yeni yatırımlarımız da bu vizyon doğrultusunda şekilleniyor. İş yapış süreçlerimizi sürdürülebilirlik odaklı geliştirme konusunda çalışmalarımız hızla devam ediyor. Bunun yanı sıra, atık yönetimi ve geri dönüşüm çözümlerinde de yenilikçi projeler üzerinde çalışıyoruz.
Geçmiş yıllarda, komponent revizyon merkezlerimizde önemli CAPEX yatırımları gerçekleştirdik. Gelecek dönemde de bu yatırımlarımızı sürdürmeyi hedefliyoruz. Ayrıca; AR-GE, inovasyon ve dijital altyapıyı geliştirme konularında yatırımlarımızı arttırmayı planlıyoruz. Stratejik hedeflerimiz doğrultusunda, sürdürülebilir büyümeyi destekleyecek yatırımları gerçekleştirmeye devam edeceğiz.
- Sürdürülebilir Çevre Politikaları ve Yaşanabilir Çevre Stratejileri adına uygulanan Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ve Avrupa Birliği İklim Hedefleri bir takım değişiklikleri de beraberinde getirmiştir. Bu kapsamda, 2030 yılına kadar Sera Gazı Emisyon Oranlarının çok ciddi oranda azaltılması ve 2050 yılında da net sıfırlanması hedeflemektedir. Geliştirdiğiniz ürünlerinizin üretim ve dağıtım süreçleri doğrultusunda çevresel etkileri de düşünüldüğünde, “Kurumsal Karbon Ayak İzi” konularında neler söylemek istersiniz?
Avrupa Yeşil Mutabakatı, Borusan Cat ve genel olarak sektörümüz için büyük bir dönüşüm fırsatı sunuyor. Bu fırsatı, çevresel etkilerimizi azaltarak daha sürdürülebilir bir iş modeli oluşturmak için kullanıyoruz. Karbon ayak izimizi küçültmek amacıyla üretim süreçlerimizde enerji verimliliği sağlıyor, atıkları minimize ediyor ve geri dönüşüm uygulamalarını güçlendiriyoruz. Ayrıca, dijital çözümlerimiz ve yapay zeka tabanlı teknolojilerimizle hem kendi insan kaynağımızın hem de doğal kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlıyoruz. Gelecekte, yenilenebilir enerji yatırımları ve sürdürülebilir malzeme kullanımı gibi adımlarla daha yeşil bir dünya için katkılarımızı artırmayı hedefliyoruz. AB’nin karbon emisyonlarını azaltma hedefleri doğrultusunda, Borusan Cat olarak, çevre dostu iş yapış biçimleri ve sürdürülebilirlik odaklı projelerle karbon ayak izimizi minimize etmeye büyük önem veriyoruz. Gelecekte, dijitalleşme ve yenilenebilir enerji yatırımlarıyla daha sürdürülebilir iş modelleri geliştirmeyi sürdüreceğiz.
- Sürdürülebilir Gelecek odaklı bir firma olarak geleceğe yönelik sürdürülebilirlik hedefleriniz, hedefleriniz doğrultusunda oluşturduğunuz yol haritanız hakkında da bilgi alabilir miyiz?
Geleceğe yönelik sürdürülebilirlik hedeflerimiz, çevresel, sosyal ve ekonomik dengeyi gözeten bir iş modeli oluşturmaya dayalı. Yol haritamızda, enerji verimliliği, sıfır atık hedefi ve karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik somut adımlar yer alıyor. 2030 yılına kadar karbon ayak izimizi önemli ölçüde küçültmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda, dijitalleşme ve yenilikçi teknolojilerle üretim süreçlerimizi optimize ederken, aynı zamanda tedarik zincirimizin de sürdürülebilirliğini sağlamak için yerel ve küresel iş birliklerini güçlendiriyoruz.
Ayrıca, toplum yararına sosyal sorumluluk projelerine daha fazla yatırım yaparak, sürdürülebilirlik anlayışımızı toplumsal düzeyde de yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz. Bu yol haritasıyla, sadece iş süreçlerimizde değil, tüm değer zincirimizde çevre dostu bir dönüşüm gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.
RÖPORTAJ
Flokser Kimya ile Geleceği Şekillendiren Sürdürülebilir Adımlar
Yayınlandı
4 saat önce-
Aralık 20, 2024Yazar:
yapiinsaatdergisi1982’den bugüne yenilikçi yaklaşımlarıyla dikkat çeken Flokser Kimya, sürdürülebilirlik vizyonuyla hem çevreye hem de topluma fayda sağlamayı hedefliyor. AR-GE liderliği, sosyal sorumluluk projeleri ve inovatif ürünleriyle geleceği şekillendiriyor.
- Öncelikle, markanızın/firmanızın genel yapılanması hakkında bilgi verir misiniz? Hem global ölçekte hem de bölgesel olarak markanızın/firmanızın genel değerlendirmenizi alabilir miyiz? Markanızın sektörünüzdeki konumu hakkında neler söylemek istersiniz?
Flokser, 1982 yılında Tükek ailesi tarafından İstanbul’da kurulan bir aile şirketidir. İlk üretimimize 450 metrekarelik bir atölyede, duvar kâğıdı üreticiliği ile başladık. Daha sonra Flokser Tekstil olarak floklu kumaş ve suni deri üretimi ile yatırımlarımıza devam ettik. Flokser Kimya ise Türkiye ve komşu ülkelerin ihtiyaç duyduğu poliüretan ham madde talebini karşılamayı amaç edinerek 2006’da üretime başladı ve 2021’den beri ayrı bir tüzel kişilikle yoluna devam etmekte. Bugün, üretmekte olduğumuz çeşitli ürün grupları ile birçok alanda faaliyet göstermeye devam ediyoruz. İnşaat, terlik ve taban, mobilya, otomotiv, yapıştırıcı, beyaz eşya, izolasyon sektörlerinde poliüretan, poliüre, polyester ürünleri sunuyoruz. Hedef kitlemizi, ayakkabı terlik imalatçıları, buzdolabı imalatçıları, otomotiv ve ofis mobilyası üreticileri, panel üreticileri, araç hava filtresi üreticileri, yapı ve inşaat sektöründe ısı, ses ve su yalıtımı amaçlı uygulama yapan firmalar ve savunma sanayii olarak tanımlayabiliriz. Poliüretan sektörünün ilk devlet destekli ARGE Merkezini kurarak kendi alanımızda her zaman öncü olduk. ARGE 250 listesinde de her sene en çok ARGE bütçesi olan firmalar listesinde bulunuyoruz.
- Sürdürülebilir bir geleceğin sağlanmasında, üretim süreçlerinin ve ilgili hammadde/tedarik zinciri operasyonlarının tüm dünya ile koordineli bir şekilde yönetilmesi günümüzde çok daha önem arz eden bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla, Sürdürülebilirlik konusunda firmanızın Evrensel Yaklaşımını ve Kurumsal Stratejilerini bizimle paylaşabilir misiniz? Sürdürülebilir Dünya kapsamında özellikle odaklandığınız/hayata geçirdiğiniz Sosyal Sorumluluk Projeniz var mıdır, detaylarını öğrenebilir miyiz?
Flokser Kimya olarak kurum kültürümüzün temelini sürdürülebilirlik oluşturuyor. Temel amacımız; gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmaların merkezine insanı koyarak, bu bağlamda çevreye duyarlı ürünler üretirken aynı zamanda gelecek nesiller için inovatif ve sürdürülebilir bir dünya tasarlamayı hedefliyoruz. Bunları yaparken içinde bulunduğumuz topluma da sosyal sorumluluk projelerimizle fayda sağlamaya özen gösteriyoruz. Flokser’in kuruluşundan beri devam eden burs programını Toplum Gönüllüleri Vakfı ile Flokser Kimya Eğitim Fonuna dönüştürdük. Her yıl çalışma arkadaşlarımızın çocuklarına ve belirli bölümlerde okuyan lise ve üniversite öğrencilerine burs veriyoruz. Çıkardığımız sürdürülebilirlik temalı çocuk kitaplarını dezavantajlı bölgelerdeki köy okullarına göndererek küçük yaşlarda çocuklarımızda farkındalık yaratmaya çalışıyoruz.
Şirketimizde sürdürülebilirliğin önemini daha iyi göstermek ve hedeflerimize daha fazla odaklanabilmek için sürdürebilirlik departmanını kurduk. Burada Birleşmiş Milletler Sürdürülebilirlik Hedefleri doğrultusunda şirket hedeflerimizi ve yol haritalarımızı belirledik. Şirket mottomuz olan “Birlikte Geleceğe”de aslında geleceğimizi düşünerek hareket etmek ve misyonumuz doğrultusunda varlığımızı sürdürmek bulunuyor.
- Üretimde Sürdürülebilir Stratejiye sahip bir firma olarak, markanıza sağladığı katma değerler neler oldu? Sürdürülebilir marka olarak ürünleriniz müşteri tercihlerinde farkındalık oluşturdu mu? Müşteri tercihlerindeki değişimleri bizlerle paylaşır mısınız?
Uzun bir zaman çoğu tüketici için sürdürülebilirlik, satın aldıkları markalarda “olması güzel” bir özellik olarak değerlendirildi. Öte yandan bu kavram tüketiciler için nadiren temel bir özellik olarak kabul edildi. Günümüzde ise bu durumun değişmek üzere olduğunu görüyoruz. Zira artık gündemimizi sürdürülebilirlik, küresel ısınma, karbon ayak izi gibi konular oluşturuyor. Hayatımıza giren bu kavramların da tüketicilerin beklentilerini etkilemesi de kaçınılmaz.
Son dönemlerde yapılan pek çok araştırma, tüketim kalıplarında büyük bir değişimin eşiğinde olduğumuzu ve gerçekten sürdürülebilir markaların zayıf iddialarda bulunan veya sürdürülebilirliğe yeterince yatırım yapmayan markalardan avantaj elde edeceğini gösteriyor.
Örneğin Deloitte’un sürdürülebilirlik ve sürdürülebilir davranışlara yönelik tüketici tutumları üzerine gerçekleştirdiği bir ankete göre tüketicilerin en çok değer verdiği sürdürülebilir veya etik uygulamalar şunlar: Sürdürülebilir ambalaj ve ürünler üretmek, üretim süreçlerinde atıkların azaltılması, etik çalışma uygulamalarına bağlılık, insan haklarına saygı ve karbon ayak izinin azaltılması…
Görüldüğü üzere sürdürülebilirliğin satın alma için temel bir gereklilik olarak kabul edileceği bu dönüm noktasına hızla yaklaşıyoruz ve şirketlerin bu duruma şimdiden hazır olması gerekiyor. Biz de Flokser Kimya olarak tüm uygulamalarımızı bu değişen şartlar çerçevesinde hayata geçiriyoruz. Kendi paydaşlarımızla bu farkındalık üzerinden projeler geliştiriyoruz. ARGE Merkezimizin odaklandığı projeler de sürdürülebilirlik üzerine yoğunlaşıyor.
- Sektörünüzün gelişimi için büyük bütçeler ayırdığınızı takip ediyoruz. Emek yoğun AR-GE çalışmalarınızda sürdürebilirlik odaklı neler yaptığınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Bu doğrultuda, yeni yatırımlarınız ve sürdürülebilir yeni ürünleriniz/yeni markalarınız olacak mıdır?
Ürünlerimizi yenilikçi ve sürdürülebilir çözümlerle geliştiriyoruz. AR-GE çalışmalarımız da bu doğrultuda şekilleniyor. Özellikle Türkiye’de buzdolabından izolasyona kadar bizim “sert köpük” diye tabir ettiğimiz ürünlerin üretimi sırasında ciddi bir atık ortaya çıkıyor. Hem geri dönüşümden kaynaklı hem üretimden kaynaklı. Bunların da bir şekilde bertaraf edilmesi gerekiyor. Bu yan ürünlerin ürüne dönüştürülmesi noktasında başka firmalarla gerçekleştirdiğimiz projeler hali hazırda mevcut. Burada geri dönüşüm atıklarının bir dolgu maddesi veya katkı maddesi olarak yeniden üretilmesine odaklanmıyor aksine kimyasal bir yolla tekrar ham maddeye dönüştürüyoruz. Benzer projeleri ayakkabı sektörü için de yapıyoruz.
Bununla beraber AR-GE merkezimizde geliştirdiğimiz bio içerikli poliüretan sistemler ile karbon ayak izini iyileştiriyor ve çevre kirliliğinin azaltılmasında önemli bir rol oynuyoruz. Dünyanın sınırlı fosil bazlı kaynaklarına olan bağımlılığı azaltarak, yenilenebilir hammadde kaynaklarını ürünlerimize taşıyoruz.
- Sürdürülebilir Çevre Politikaları ve Yaşanabilir Çevre Stratejileri adına uygulanan Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ve Avrupa Birliği İklim Hedefleri bir takım değişiklikleri de beraberinde getirmiştir. Bu kapsamda, 2030 yılına kadar Sera Gazı Emisyon Oranlarının çok ciddi oranda azaltılması ve 2050 yılında da net sıfırlanması hedeflemektedir. Geliştirdiğiniz ürünlerinizin üretim ve dağıtım süreçleri doğrultusunda çevresel etkileri de düşünüldüğünde, “Kurumsal Karbon Ayak İzi” konularında neler söylemek istersiniz?
Çağın en önemli problemi olan küresel ısınma gibi evrensel sorunları gündemimize alıyoruz. Bu yüzden öncelikli hedefimiz ve projelerimiz düşük karbon ayak izi değerine sahip ürünler üretmek ve 2050’de net karbon ayak izimizi sıfırlamak. Bu konuyla ilgili, emisyon değerlerimizi arıtacak sistemler, enerji tasarrufu sağlayacak ve yenilenebilir enerjiye döneceğimiz projelerimiz bulunuyor.
Aynı zamanda sürdürülebilirlik alanında dijital adımlar da atmaya çalışıyoruz. Bu kapsamda bordro süreçlerimizi dijitale taşıdık. Bordro süreçlerimizde artık kağıt kullanımı tamamen ortadan kalktı. Tüm çalışanlarımız, maaş bordrolarına hızlı ve güvenli bir şekilde dijital ortamdan erişebiliyor. Bu sayede kağıt kullanımını minimuma indirerek, doğaya olan karbon ayak izimizi küçültüyoruz. Raporlar ve onay süreçlerimizin de hepsini dijital ortamlarda takip ediyoruz. Sürdürülebilir ve çevre süreçlerimiz için çalışmalarımız devam ediyor. Burada “Sıfır Atık Belgesi” aldık.
- Sürdürülebilir Gelecek odaklı bir firma olarak geleceğe yönelik sürdürülebilirlik hedefleriniz, hedefleriniz doğrultusunda oluşturduğunuz yol haritanız hakkında da bilgi alabilir miyiz?
Flokser olarak kuruluşumuzdan bu yana ihracatta göstermiş olduğumuz finansal başarılar ile ülke ekonomisine sağladığımız kalkınmanın yanı sıra, toplumsal ve çevresel hayatın gelişiminde de öncü olduk. Kurumsal sosyal sorumluluk politikamız, bütünsel değerler çerçevesinde ve sürdürülebilirlik stratejisine dayalıdır.
Tüm insanlığın ortak paydası olan kaynakların etkin ve verimli kullanımında gelecek nesillere karşı sorumluluk bilinciyle hareket ediyoruz. Bu nedenle enerji, su, ısı tasarrufu sağlayan ürünler ve bio bazlı ürünler üzerine özel projeler yapıyoruz. İnovatif ürünlerimizi hayata geçirirken trendleri belirliyor ve müşterilerimize özel ürünler üretiyoruz. Sürekli gelişim ve inovasyon ilkesi, yenilikçi bakış açısı ve sektöre öncülük etme misyonu doğrultusunda gerçekleştiriyoruz. Bugün sektörde kolay temizlenebilen ve insan sağlığına zararsız bio bazlı kaplama poliüretanlarını Türkiye’de ilk üreten firmayız.
Flokser Kimya olarak toplumsal ilerlemeye katkıda bulunmak için, farklı sektörlere sunduğumuz çözümlerle yaşamları iyileştirmek, tüketicilerimizin hayatlarını kolaylaştırmak, kalitesi ve inovatif ürünleri ile bir dünya markası olmak kurumsal hedeflerimiz arasında yer alıyor. Toplumun yararı için kalıcı, sürdürülebilir, şeffaf bir işleyişle çalışıyoruz. Kurumsal vatandaş olarak da bulunduğumuz topluma ve çevreye fayda sağlamak için sosyal sorumluluk projeleri üretmeye devam ediyoruz.
Son Yazılar
- teskon+SODEX 2025’te “Tesisat Mühendisliği ve Yapay Zeka” kavramlarına odaklanacak Aralık 20, 2024
- Bosch Home Comfort Group’un yeni modülasyonlu oda kumandası ile yüksek konfor ve tasarruf imkanı Aralık 20, 2024
- E.C.A., Hotel Tech Otel Teknik Ekipman ve Malzemeleri Fuarı’nda İklimlendirme Ürünlerini Sergiledi Aralık 20, 2024
- Form MHI Klima Sistemleri ile Antalya Adalet Sarayı’ndaki iklimlendirme konforunu artırıyor Aralık 20, 2024
- Baumit’ten Geleceğe Dönüşüm: Sürdürülebilirlik ve Çocuklara Yönelik Sosyal Sorumluluk Projesi Aralık 20, 2024
- Borusan Cat: Sürdürülebilir Geleceğin ve Eşitliğin Öncüsü Aralık 20, 2024
- Flokser Kimya ile Geleceği Şekillendiren Sürdürülebilir Adımlar Aralık 20, 2024
- Form Endüstri Tesisleri: İklimlendirme Sektöründe Yenilikçi ve Sürdürülebilir Çözümler Aralık 20, 2024
- Geberit: 150 Yıldır Sıhhi Tesisat Sektöründe Yenilikçi Çözümler ve Sürdürülebilirlik Vizyonu Aralık 20, 2024
- TLC Klima: 35 Yıldır Enerji Verimliliği ve Sürdürülebilirlikle Geleceğe Yatırım Aralık 20, 2024
- Akdeniz’in İncisi Agora Antalya AVM’de Tasarruflu İklimlendirmeyi Aldağ Cihazları Sağlıyor Aralık 18, 2024
- İmbat, 2024’te Küresel Büyümesini Sürdürdü Aralık 18, 2024
- Panasonic yangın algılama çözümleriyle yüksek güvenlik sağlıyor Aralık 18, 2024
- Günsan Elektrik: 35 Ülkeye Uzanan Yenilikçi ve Güvenilir Çözümler Aralık 18, 2024
- IQ Alüminyum Sistemleri: Mimari Çözümlerde Kalitenin ve Yeniliğin Adı Aralık 18, 2024
Trendler
- RÖPORTAJ6 ay önce
“İklimlendirme Sektöründe Kullanıcıların Daha İyi Bir Yaşam Sürmelerine Yardımcı Olacak Yeniliklere Öncülük Etmeyi Sürdüreceğiz”
- GENEL7 ay önce
Alarko Carrier, 11 Yıldır İhracatta Zirvenin Sahibi!
- GENEL8 ay önce
Sika Yapı Kimyasalları, Deprem ile İlgili Bilinçlendirme Projesine devam ediyor
- GENEL8 ay önce
Enerji verimliliğinin yolu ısı yalıtımından geçiyor
- SEKTÖREL8 ay önce
Doka Türkiye, 17-20 Nisan 2024 tarihleri arasında bu yılın merakla beklenen TurkeyBuild Fuarı’na katılım sağlayacak
- GENEL7 ay önce
Yeşil Holding’den inşaatta ezber bozan teknoloji RENCO Kompozit Yapı Sistemi
- GENEL8 ay önce
TÜRKÇİMENTO: YEŞİL ÇİMENTO, ÜLKEMİZİN KARBON EMİSYONUNU DÜŞÜRECEK
- RÖPORTAJ6 ay önce
Viessmann Olarak Her Ürünümüzle Paydaşlarımıza Üstün Konfor Sunmak Konusunda Tutkuluyuz