GENEL
Trio Gayrimenkul olarak sektöre yön vermeye devam edeceğiz…

Yayınlandı
2 saat önce-
Yazar:
yapiinsaatdergisi
Trio Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Sezgi Bilge
- Öncelikle, Sezgi Hanım kimdir, sektöre ne zaman başladı? bilgi verir misiniz?
İstanbul doğumluyum ve Mimar Sinan Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldum. Üniversite yıllarımda çalışma hayatına atılmayı çok istiyordum ve o dönemde gayrimenkul danışmanlığı ile tanıştım. Bu meslek ilgimi çekti ve denemeye karar verdim. Dört yıl boyunca gayrimenkul danışmanlığı yaparak sektörde tecrübe kazandım. Mezun olduktan sonra, 2005 yılında Trio’yu kurdum. Bugün, 2025 itibarıyla, 20 yılı geride bıraktığımız bir Trio hikayesi var. Şu anda İstanbul ve Bodrum ofislerimizde 97 iş ortağımızla büyümeye ve gelişmeye devam ediyoruz.
- Türkiye gayrimenkul piyasasını genel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
Son yıllarda hangi dinamikler öne çıktı?
Türkiye gayrimenkul piyasası hem yerli hem de yabancı yatırımcılar için dinamik ve cazip bir pazar olmaya devam ediyor. Ancak son yıllarda piyasayı etkileyen birkaç önemli trend dikkat çekiyor.
Öncelikle, yüksek enflasyon ve döviz kuru dalgalanmaları gayrimenkulü, yatırımcılar için güvenli bir liman haline getirdi. Arsa ve ticari gayrimenkuller, uzun vadede daha stabil kazanç sunduğu için öne çıkıyor. Konut kredilerindeki faiz dalgalanmaları ise yerel talebi doğrudan etkiliyor. 2024’ün son çeyreğinde faizlerin düşmesiyle hareketlilik başladı, ancak krediye erişimde hâlâ zorluklar var.
Kentsel dönüşüm ve deprem riski, yatırımcıları dönüşüm projelerine yöneltiyor, ancak süreç hukuki ve finansal engeller nedeniyle yavaş ilerliyor. Buna rağmen, uzun vadeli fırsatlar sunmaya devam ediyor. Ayrıca, yabancı yatırımcılar açısından Türkiye yine cazip bir pazar. 2025’te özellikle İstanbul, Antalya ve Bodrum gibi bölgelerde artan ilgi bekleniyor.
Pandemi sonrası, geniş yaşam alanlarına olan talep arttı. Bahçeli evler ve şehir dışındaki projeler daha popüler hale gelirken, dijitalleşme de sektörü dönüştürüyor. Kripto parayla gayrimenkul işlemleri ve gayrimenkul yatırım ortaklıkları (REIT) gibi yeni modeller, sektöre yenilik getiriyor.
2025 yılına dair beklentilerimiz olumlu. Talepteki artış, faiz oranlarının düşmesi ve kentsel dönüşüm projelerinin hızlanmasıyla birlikte piyasanın büyümesi öngörülüyor. Gayrimenkul sektörü, doğru zamanda yapılan hamlelerle hâlâ kazançlı bir yatırım aracı olmaya devam edecek.
- Kentsel dönüşüm projelerinin gayrimenkul piyasasına etkileri nelerdir?
Bu süreçte karşılaşılan en büyük zorluklar ve fırsatlar neler?
Kentsel dönüşüm projeleri hem güvenli yaşam alanları yaratmak hem de bölgesel kalkınmayı desteklemek açısından büyük bir öneme sahip. Özellikle deprem riski gibi kritik bir konu, bu projeleri daha da vazgeçilmez hale getiriyor. Yenilenen bölgelerde gayrimenkul değerleri hızla artıyor; İstanbul gibi şehirlerde dönüşüm yapılan mahallelerde yıllık %20-30 değer artışları görmek mümkün. Bu durum hem bireysel hem de kurumsal yatırımcılar için büyük bir fırsat sunuyor.
Ancak süreçte hukuki ve finansal zorluklar öne çıkıyor. Tapu sorunları, hak sahipleri arasındaki anlaşmazlıklar ve finansman eksikliği projelerin hızını kesiyor. Özellikle riskli bölgelerdeki dönüşüm projelerinin daha fazla teşvik edilmesi gerekiyor. Bununla birlikte, deprem güvenliği bilinci ve modern yapılara olan talep giderek artıyor, bu da dönüşüm projelerini yatırım açısından daha cazip hale getiriyor.
Sonuç olarak, kentsel dönüşüm yalnızca kar amaçlı değil, aynı zamanda sosyal bir sorumluluk olarak da ele alınmalı. İnsanlara daha güvenli, modern ve yaşanabilir alanlar sunmak, hem gayrimenkul piyasasına hem de toplumun geleceğine değer katacaktır. Bu süreçte en önemli hedefimiz, hızlı, şeffaf ve güvenilir projelerle hem yatırımcıların hem de halkın beklentilerini karşılamak olmalı.
- Yabancı yatırımcıların Türkiye’ye ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hangi bölgeler ve projeler daha fazla ilgi görüyor?
Yabancı yatırımcıların Türkiye’ye ilgisi dönemsel dalgalanmalar yaşasa da güçlü bir potansiyel taşımaya devam ediyor. 2023 ve 2024’te global ekonomik sıkışıklıklar nedeniyle bir duraklama olsa da 2025 itibarıyla bu ilginin yeniden canlanacağını öngörüyoruz. Özellikle Avrupa, Orta Doğu ve Körfez ülkelerinden yatırımcılar için Türkiye hem yaşam hem de finansal getiriler açısından cazip bir pazar.
İstanbul, kültürel yapısı ve ticari avantajlarıyla her zaman ilk sırada yer alıyor. Antalya ve Bodrum gibi turistik bölgeler de özellikle lüks projeler ve yazlık konseptli yatırımlar için dikkat çekiyor. Yüksek standartlara sahip rezidanslar, denize sıfır villalar ve sosyal olanaklarla donatılmış projeler, yatırımcıların öncelikli tercihleri arasında.
Hollandalılar, İngilizler, Ruslar ve Orta Doğulu yatırımcılar Türkiye pazarında öne çıkarken, farklı dönemlerde başka ülkelerden de talep görüyoruz. Ancak yabancı yatırımcı ilgisini sürdürülebilir kılmak için süreçlerin daha hızlı ve şeffaf hale getirilmesi gerekiyor. Ayrıca, İstanbul dışındaki gelişen bölgeler için teşvik politikaları, yabancı sermaye çekmek adına büyük fırsatlar sunabilir. Türkiye, doğru stratejilerle bu ilgiyi artırmaya devam edebilir.
- Türk vatandaşlarının gayrimenkul yatırımı yaparken öncelik verdiği kriterler nelerdir?
Yatırım eğilimlerinde değişiklik gözlemliyor musunuz?
Türk yatırımcılar gayrimenkul alırken birkaç temel kritere odaklanıyor. Kira getirisi, en önemli önceliklerden biri. Özellikle belirsiz ekonomik dönemlerde, düzenli gelir sağlayan yatırımlar büyük ilgi görüyor. Lokasyon da kararları etkileyen bir diğer faktör. Ulaşım, sosyal imkanlar ve depreme dayanıklılık gibi unsurlar, yatırımcıların tercihlerinde belirleyici oluyor.
Son yıllarda yatırım eğilimlerinde büyük bir değişim gözlemliyoruz. Eskiden konut yatırımları ön plandayken, artık arsa ve ticari gayrimenkul yatırımları daha popüler. Arsa, uzun vadeli kazanç potansiyeliyle dikkat çekerken, ticari gayrimenkuller hem yüksek kira getirisi hem de dövizle gelir sağlama avantajı sunuyor. Ayrıca, yurtdışına yapılan yatırımlar da giderek artıyor. Dubai, Karadağ ve Kuzey Kıbrıs gibi bölgeler, vergi avantajları ve güvenli yatırım ortamıyla Türk yatırımcılar için cazip destinasyonlar arasında.
Özetle, Türk yatırımcılar artık daha bilinçli hareket ediyor ve sadece bugünü değil, geleceği düşünerek yatırımlarını planlıyor. Bu yaklaşım, gayrimenkul piyasasının dinamiklerini önemli ölçüde değiştiriyor.
- Gayrimenkul sektörünün Türkiye’de ve globalde karşılaştığı en büyük zorluklar nelerdir?
Çözüm önerileriniz nelerdir?
Gayrimenkul sektörü hem Türkiye’de hem globalde çeşitli zorluklarla karşılaşıyor, ancak bu zorlukların çözümüyle büyük fırsatlar da yaratılabilir. Türkiye’de en büyük sorunlardan biri, ekonomik belirsizlikler ve finansmana erişim zorluğu. Yüksek faiz oranları alıcıların gücünü zayıflatıyor, bu da sektörü doğrudan etkiliyor. Özellikle kentsel dönüşüm projelerinde hukuki ve finansal engeller süreci yavaşlatıyor. Buna karşın, deprem riskiyle birlikte dönüşüm projelerinin önemi giderek artıyor.
Globalde ise yüksek inşaat maliyetleri ve sürdürülebilirlik talepleri sektörü zorlayan başlıklar arasında. Bir yandan çevre dostu projelere ihtiyaç var, bir yandan da bu projelerin maliyetleri firmaları zorluyor. Ayrıca, dijitalleşme konusunda sektör henüz yeterince hızlı ilerlemiyor.
Çözüm olarak, Türkiye’de finansman modelleri daha erişilebilir hale getirilmeli. Özellikle düşük faizli konut kredileri ve kentsel dönüşüm projelerine özel teşvikler büyük fark yaratabilir. Globalde ise yeşil dönüşüme daha fazla yatırım yapılması ve dijital teknolojilerin entegre edilmesi şart. Blockchain gibi teknolojilerle sektöre şeffaflık kazandırılabilir.
Özetle, gayrimenkul sektörü doğru politikalar ve yenilikçi çözümlerle zorlukları fırsata çevirebilecek bir potansiyele sahip. Hem yerel hem de globalde, bu dinamikleri iyi değerlendirmek gerekiyor.
- Gayrimenkul sektörü için yeni finansman modelleri veya alternatif yatırım araçları hakkında görüşleriniz nelerdir?
Son zamanlarda sektörde yenilikçi finansman modelleri oldukça ilgi çekiyor. Örneğin, Londra gibi yerlerde artık kripto para ile gayrimenkul yatırımı yapılabiliyor. Bunun yanı sıra, gayrimenkulün hisselere bölünmesiyle %10 veya %20 gibi küçük bir pay alarak yatırım yapma imkanları sunuluyor. Bu sistem, büyük yatırımlar yapmak istemeyen ama sektöre dahil olmak isteyenler için oldukça avantajlı bir model.
Türkiye’de ise gayrimenkul yatırım ortaklıkları (REIT) gibi modeller giderek popülerleşiyor. Bu tür sistemler, daha küçük yatırımlarla düzenli gelir elde etme fırsatı sunuyor. Örneğin, bizim de Altınbaş Holding ile geliştirdiğimiz bir model var. Burada insanlar bir proje üzerinden hisse alıyor ve döviz cinsinden garantili kira getirisi ile risksiz ve güvenli bir yatırım modeli olmasının yanı sıra arkasında güçlü bir holdingin bulunması, yatırımcılara büyük bir güven sağlıyor.
Ayrıca, sürdürülebilir projelere yatırım yapmak da giderek önemli hale geliyor. Bugün global ölçekte çevre dostu projelere çok büyük ilgi var. Türkiye’de bu alanda hala alınacak çok yol olsa da sektöre yeni finansman modelleri ve çevreci projelerle daha fazla değer katabiliriz.
- Sürdürülebilir yapıların ve yeşil gayrimenkul projelerinin önemi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu konuda Türkiye’nin mevcut durumu nedir?
Sürdürülebilir yapılar ve yeşil projeler artık sadece bir trend değil, sektör için bir gereklilik haline geldi. Özellikle globalde, çevre dostu projelere büyük bir önem veriliyor. Artık yeşil sertifikalara sahip olmayan projelerin birçok ülkede şansı pek yok. Çünkü yatırımcılar, uzun vadede çevresel etkileri minimize eden, enerji verimliliği sağlayan ve karbon ayak izini azaltan projelere yöneliyor.
Türkiye’de ise bu konu henüz istenilen düzeyde değil. Ne yazık ki, sürdürülebilirlik genellikle isteğe bağlı bir özellik olarak değerlendiriliyor. Üreticiler ve yatırımcılar bu alana yeterince yönelmiyor. Ancak yeni nesil, özellikle Z kuşağı, bu konuda çok daha bilinçli. Onların bu hassasiyeti gelecekte sektörü yönlendirecek bir faktör olacak.
Bizim burada yapmamız gereken, hem sektörü hem de alıcıları bilinçlendirmek. Yeşil dönüşüm sadece çevreye değil, uzun vadede yatırımcının cebine de kazandırıyor. Daha düşük enerji maliyetleri, yüksek değer artışı ve global pazarlarda daha fazla rekabet şansı sunuyor. Türkiye’de de bu alanda teşviklerin artırılması ve projelerin desteklenmesi gerekiyor. Çünkü sürdürülebilir projeler, sadece bir yatırım aracı değil, aynı zamanda gelecek nesillere bırakacağımız bir miras.
- Gayrimenkul sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Global ve yerel bazda sektörün 5-10 yıllık projeksiyonu hakkında öngörüleriniz nelerdir?
Önümüzdeki 5-10 yıl içinde, gayrimenkul sektörünü teknoloji, sürdürülebilirlik ve yeni yatırım modelleri şekillendirecek. Globalde akıllı şehir projeleri ve çevre dostu yapılar öne çıkarken, Türkiye’de özellikle kentsel dönüşüm ve altyapı projeleri büyük bir ivme kazanacak.
Teknoloji sektörde dijitalleşmeyi hızlandıracak; blockchain tabanlı tapu işlemleri, sanal gerçeklik kullanımı ve yapay zeka ile yatırım analizleri daha yaygın hale gelecek. Sürdürülebilirlik ise artık bir lüks değil, zorunluluk olacak. Yeşil sertifikalı projeler ve enerji verimliliği sağlayan yapılar daha çok talep görecek.
Türkiye’de ticari gayrimenkuller ve arsa yatırımları, özellikle döviz getirisi ve uzun vadeli kazanç beklentisiyle ilgi görmeye devam edecek. Doğru adımlarla, sektörün geleceği hem yerel hem de global ölçekte oldukça umut verici görünüyor.
- Trio Gayrimenkul olarak, 2024 yılı kapsamında planladığınız/gerçekleştirdiğiniz yurt içi ve yurt dışı hedefleriniz doğrultusunda, neler söylemek istersiniz?
2024 bizim için hem yurtiçinde hem de yurtdışında güçlü hedefler belirlediğimiz bir yıl oldu. Özellikle yurtdışında yetkisini aldığımız projelerimizle uluslararası pazarlarda daha aktif bir rol üstleniyoruz. Golden Visa, vatandaşlık ve oturum izinleri gibi süreçlerde uzmanlaşarak, global yatırımcılar için güvenilir bir çözüm ortağı olmayı başardık.
Yurtiçinde ise portföy çeşitliliğimizi artırıp, dijital dönüşüme yatırım yaparak süreçlerimizi hızlandırdık. Müşteri memnuniyeti her zaman önceliğimiz, bu yüzden ekip olarak sürekli eğitimler alıyor, yenilikleri takip ediyoruz. Hem yerelde hem globalde hedefimiz, sektörde lider bir marka olarak müşterilerimize en iyi hizmeti sunmak.
- Röportajımızın sonuna eklemek istediğiniz mesajlar ve duyurular var mıdır?
Gayrimenkul sadece bir yatırım aracı değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı ve gelecek garantisidir. Biz Trio Gayrimenkul olarak, bu bilinçle hareket ediyoruz. Güven ve kaliteyi bir arada sunarak, müşterilerimizin hayallerini gerçekleştirmek için çalışıyoruz.
Amacımız, sadece alım-satım süreçlerinde değil, yatırımcılarımıza her adımda kazandırmak ve onlara doğru yönlendirmeler yapmak. Kentsel dönüşüm projelerinde çözüm ortağı olmak, global standartlarda hizmet sunmak ve Türkiye’deki emlakçılık algısını olumlu yönde değiştirmek için var gücümüzle çalışıyoruz.
Ayrıca, sektöre yeni bir vizyon kazandırmak ve gayrimenkul profesyonellerine ilham vermek için sürekli projeler geliştiriyoruz. Gayrimenkulün sadece bugünü değil, geleceği şekillendiren bir araç olduğuna inanıyoruz.
Sizlere, sektörümüzü daha ileriye taşımak adına yaptığımız tüm yenilikleri ve gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğiz. Hep birlikte, gayrimenkulü sadece bir yatırım değil, bir değer yaratma aracı haline dönüştürmek dileğiyle…
Bunları da Beğenebilirsin
GENEL
İGA İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen, ACI World Yönetim Kurulu Üyeliğine Seçildi

Yayınlandı
41 dakika önce-
Şubat 24, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
İGA İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen, dünya havacılık sektörünün en önemli çatı kuruluşlarından biri olan Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI World) Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildi.
Stratejik konumu, modern altyapısı ve yolcu deneyimine verdiği önemle dünyanın en önemli küresel aktarma merkezlerinden biri olan İGA İstanbul Havalimanı, uluslararası alandaki başarılarını sürdürüyor. Küresel ölçekte havalimanlarını temsil eden en etkili organizasyonların başında gelen Uluslararası Havalimanları Konseyi (Airports Council International – ACI) World’ün düzenlediği Genel Kurul’da İGA İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen Yönetim Kurulu Üyeliği’ne seçildi.
Önümüzdeki 3 yıl boyunca ACI World Yönetim Kurulu’nda Türkiye’yi temsil edecek olan Selahattin Bilgen, ACI World’ün karar alma mekanizmasındaki 28 Yönetim Kurulu üyesi ve Avrupa bölgesini temsilen seçilen yedi üye arasında yer alacak. Milano, Brüksel ve Münih gibi Avrupa’nın önde gelen havalimanı CEO’ları ile birlikte görev yapacak olan Bilgen’in, Ocak 2024’ten bu yana sürdürdüğü ACI Europe Yönetim Kurulu Üyeliği’nden sonra ACI World Yönetim Kurulu’ndaki bu temsiliyeti, İGA İstanbul Havalimanı ve Türkiye havacılığı için büyük bir öneme sahip. Türkiye’nin küresel havacılıktaki artan etkisini ve liderlik konumunu pekiştiren karar, İGA İstanbul Havalimanı’nın uluslararası arenada bir referans noktası hâline geldiğini de gösteriyor.
Havacılık sektörünün gelişimi ve ilerlemesi için politika oluşturma, eğitim, araştırma-geliştirme faaliyetleri yürüten ACI World, dünya havacılık sektörünün en üst düzeydeki kuruluşlarından biri. 169 ülkede faaliyet gösteren ve toplam 2110 havalimanını bünyesinde barındıran ACI World’ün 814 üye arasından seçilen yönetim kurulu üyeleri hem ülkelerini temsil ediyor hem de havacılık sektörüyle ilgili alınan kararların yürütülmesinden sorumlu oluyor.
Bir yıldır ACI Europe Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapan şimdi de ACI World’de Türk havacılık sektörünü temsil etmekten gurur duyduğunu belirten İGA İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen şöyle konuştu: “Bu önemli göreve seçilmiş olmaktan büyük onur duyuyorum. İGA İstanbul Havalimanı olarak, küresel havacılık sektörünün gelişimine katkıda bulunmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin uluslararası havacılıktaki prestijini artıran bu gelişmeler hem sektöre hem de ülke ekonomisine büyük katkılar sağlıyor. ACI World Yönetim Kurulu’ndaki rolümüzle, sektörümüzün geleceğini şekillendiren stratejik kararların alınmasına aktif olarak katılacak, Türkiye’yi uluslararası havacılık sahnesinde en iyi şekilde temsil etmeye devam edeceğiz.”
ACI’ın en prestijli organizasyonlarından biri olan 34. Avrupa Havalimanları Konseyi Yıllık Genel Kongresi’ni 1-4 Temmuz 2024 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirdiklerini hatırlatan Bilgen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İGA İstanbul Havalimanı’nın ev sahipliği yaptığı bu etkinlik, Türkiye’nin uluslararası havacılıkta giderek artan rolünü gözler önüne serdi. Avrupa havacılık sektörünün en önemli etkinliklerinden biri olarak kabul edilen Kongre, sektörün önde gelen CEO’ları ve üst düzey yöneticilerinin yanı sıra, 500’den fazla havalimanı profesyonelini bir araya getirdi. 2026 yılında da ACI World “Müşteri Deneyimi Zirvesi”ne (Customer Experience Summit) de ev sahipliği yapmaya hazırlanıyoruz. İGA’nın böylesine prestijli bir etkinliklere ev sahipliği yapması, İstanbul’un havacılık sektöründeki merkezi konumunu pekiştirirken, İGA’nın global ölçekteki etkisini daha da artıracak. ACI World Yönetim Kurulu’ndaki yeni görevimizle birlikte, sektörün geleceğine yön veren kararların içinde yer alarak, bu etkiyi daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz”.
GENEL
Warmhaus: Türkiye’den Dünyaya İnovasyon ve Kalite ile Isıtma Çözümleri

Yayınlandı
45 dakika önce-
Şubat 24, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Warmhaus, 46 bin metrekarelik yeni üretim tesisinde yenilikçi çözümleriyle Türkiye’nin lider, dünyanın sayılı ısıtma markalarından biri olarak faaliyet gösteriyor.
Warmhaus Genel Müdürü Erdem Ertuna
- Global ölçekte ve bölgesel olarak markanızın/firmanızın genel değerlendirmenizi alabilir miyiz? Sektördeki konumunuz ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Warmhaus, Bursa Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi’nde (TEKNOSAB) bulunan 46 bin metrekare üretim alanına sahip üretim tesisinde panel radyatör, kombi, şofben ve duvar tipi yoğuşmalı kazan üretiyor. Cihazda toplam 5 üretim hattı ve panel radyatörde 3.600.000 metretül üretim kapasitesiyle üretim gerçekleştiriyoruz. Panel radyatör alanındaki üretim kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük 3, dünyanın ise en büyük 5 firmasından birisiyiz. Türkiye genelinde 2 bin satış noktamız ve 200 yetkili servimiz ile tüketicilerimize ulaşıyoruz. Ürünlerimizin yanı sıra tüketicilerimiz için ürünlerimizi en verimli ve tasarruflu şekilde kullanabilecekleri ve tüm hizmetlerimizden kolayca yararlanabilecekleri dijital uygulamalar geliştiriyoruz. Ar-Ge ekibimiz ile sektörümüze pek çok ilki kazandırdık. Kendi sınıfında dünyanın en küçük kombisi MinerWa’da bunlardan birisi. MinerWa kombi aynı zamanda dünyanın en prestijli tasarım ödüllerini art arda kazanan ilk kombi oldu. Ayrıca Türkiye’de ilk defa Warmhaus tarafından üretilen Gaz Adaptif Sistemli kombi var. Gaz Adaptif Sistem farklı gaz kalitesi ve alev miktarlarında tasarruflu şekilde çalışmasını sağlıyor.
- 2024 yılı için, sektörümüzdeki en belirgin trendler ve firmanız özelinde en belirgin değişimler neler oldu? 2024 yılı nasıl geçti, kısa bir bilgilendirme alabilir miyiz?
2024 yılı yeni üretim tesisimizde çalışmalara başladığımız bir yıl olduğu için bu anlamda bizim için önemli bir yıl oldu. Daha önce cihaz ve panel radyatör olarak iki ayrı fabrikada üretim yapıyorduk. Bu iki fabrika tek çatı altına toplandı. Tüm ekip olarak tek bir fabrika da bir araya gelerek çalışmalarımızı sürdürmek bizi daha da motive etti. Yeni fabrikamızda 2024 yılı başından itibaren eşanjörlerimizi üretmeye başladık. Yerli sermaye ile faaliyet gösteren bir şirket olarak tasarımları da tamamen bize ait olan yerli eşanjörlerimizi ürettiğimiz kombilerimizde kullanmaya başladık. Yurtdışında cihazda ve panel radyatörde ilk defa giriş yaptığımız pazarlar oldu. Özellikle Avrupa pazarında talebi artan dikey panel radyatör üretimi için olan yatırımımızı tamamladık. Kasım ayı itibari ile seri üretimine başlayarak müşterilerimize sunduk.
- 2025 yılı sektörel ön görünüz doğrultusunda, başlıklarınız ve belirlediğiniz hedefleriniz neler olacaktır? 2025 yılında sektörümüzdeki gelişmeler ve markanızdaki/ürünlerinizdeki yenilikler neler olacak? Kısaca, 2025 nasıl geçecek, beklentinizi öğrenebilir miyiz?
Tüketiciler enerji ve su gibi önemli kaynakların en tasarruflu ve çevreci şekilde kullanımı konusunda son dönemlerde çok bilinçlendi. Bu bilincin artarak devam edeceğini, dolayısı ile 2025 yılında da iklimlendirme sektöründe enerji verimliliği sağlayan teknolojilere sahip ürünlere talebin olacağını öngörüyoruz. Nitekim Warmhaus olarak biz de Ar-Ge çalışmalarında özellikle bu konuya odaklanıyoruz. Warmhaus “Bi’ Başka Gelecek Mümkün” mottosu ile çalışmalarını sürdürüyor. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için hem bireylerin hem de kurumların üzerine düşen görevler var. Biz Warmhaus olarak sorumlu bir marka olma anlayışı ile bize düşen görevin bilincindeyiz. “Bi’ Başka Gelecek Mümkün” derken bunu kastediyoruz. Hepimizin alacağı önlemler ile başka bir geleceğin, daha iyi bir geleceğin mümkün olacağına inanıyoruz. Bunun için de çevreye zarar vermeyen, enerji ve su gibi önemli kaynakları en verimli ve tasarruflu şekilde kullandıracak ürünler tasarlamak ve üretmek için çalışıyoruz.
Yeni yılın ilk çeyreğinde ısı pompasını ürün gamımıza eklemeyi planlıyoruz. Yeni yılda Türkiye içinde yeni bayilikler ve servis sayımızı artırarak, yaygınlaşma çalışmaları ile yurtiçi pazar payımızı artırmak için çalışmalar yürüteceğiz. Doğal gaz yatırımlarının yaygınlaşması ile özellikle Ege ve Akdeniz şehirlerinde hem yetkili satıcı hem de yetkili servis hizmetlerini yaygınlaştırmak için yapılanmalarımız olacak.
- 2024 yılı ihracatınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Belirlenmiş olan yeni bölgelerdeki ilgili pazarlarda gerçekleştirdiğiniz yıllık ihracatınız ile ilgili neler söylemek istersiniz?
2024 yılında yurtdışındaki pazarlarda konumumuzu korumak ve güçlendirmek için çalıştık. Orta ve Doğu Asya’da yeni müşterilerimiz ile çalışmaya başladık. Avrupa’da ve Güney Amerika’da mevcutta bulunduğumuz pazarlardaki payımızı artırmak ve bu kıtalarda yeni ülkelere giriş sağlamak için çalışmalar yürüttük.
- 2025 yılı için ihracat hedeflediğiniz yeni bölgelerdeki yeni ihracat stratejilerinizi öğrenebilir miyiz? Bu kapsamda ihracat odaklı yeni üretim / yeni ürün yatırımlarınız ile ilgili bilgi almak, kısaca 2025 yılı için ihracat beklentinizi de öğrenebilir miyiz?
Yüzde yüz yerli sermaye ile ürettiğimiz ürünlerimizi 40’tan fazla ülkeye ihraç ediyoruz. 2025 yılında da mevcutta bulunduğumuz pazarlarda pazar payımızı genişletmek için çalışmaya devam edeceğiz. Yurtdışında Orta ve Doğu Asya pazarlarına ağırlık vermeyi planlıyoruz. Bu bölgelerde kombi segmentinde büyüme potansiyeli görüyoruz. Avrupa’da olduğumuz ülkelerde ise mevcut pazar payımızı korumak üzere aktifliğimiz devam ediyor. Sadece yurtdışı pazarlara sunmak üzere yeni kombi modelleri üzerinde çalışıyoruz.
- Sürdürülebilir Çevre Politikaları ve Yaşanabilir Çevre Stratejileri doğrultusunda, 2024 yılında gerçekleştirdiğiniz çalışmalarınız ile Sosyal Sorumluluk Projeleriniz hakkında neler söylemek istersiniz?
Warmhaus olarak çevreye zarar vermeyecek, enerji ve su gibi önemli kaynakları en verimli şekilde kullanabilecek ürünler geliştiriyoruz. Birkaç örnek vermem gerekirse; kombilerimizde bulunan Pr-Heat özelliği sıcak suyun musluğa gelme süresini düşürerek, suyun ısınması için beklenen süreyi minimuma indiriyor. Bu özellik sayesinde yaşam için en önemli kaynağımız olan suyun boşa akmasının önüne geçilmiş oluyor. Kombilerimizin özel izolasyonu minimum ısı kaybını sağlayarak çevreye zarar verebilecek gereksiz gaz tüketiminin önlenmesini sağlıyor. Ayıca kombilerimiz NOx sınıfı 6 olduğu için düşük emisyon değerlerine de sahip. Bir yandan çevreci ürünler geliştirmeye devam ederken üretim alanlarımıza da aynı bakış açısı ile yatırımlarımızı yapıyoruz. Üretim tesisimiz enerji verimliliği yüksek bir tesis olarak sektörün en yeni teknolojilerine sahip. Yeni üretim tesisimizde özellikle enerji verimliliği yüksek tesis ekipmanlarına yatırım yaptık. Ayrıca kendi enerjimizi üretebilmek amacıyla fabrika çatımıza GES kurulumu için fizibilite çalışmaları yapıyoruz.
GENEL
IQ Alüminyum: 2024’te Yenilikçi Ürünlerle Sektörde Güçlü Adımlar

Yayınlandı
58 dakika önce-
Şubat 24, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
2024’te lansmanı yapılan ‘IQ Slimline’ ve ‘New Arma’ ürünleri, estetik tasarımları ve teknik özellikleriyle sektörde fark yarattı.
IQ Alüminyum Marka Direktörü Müfit Atlas
Global ölçekte ve bölgesel olarak markanızın/firmanızın genel değerlendirmesini alabilir miyiz? Sektördeki konumunuz ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Genel değerlendirme yaparken, 2024’te öncelikle sektörümüze yön veren inşaat sektörünü de ele almamız gerekiyor. İnşaat maliyetlerinin artması, 2024 yılında inşaat sektöründe en önemli konu başlıklarının fiyat ve vade olmasına neden oldu. Bu durum kimi müteahhitlerin bazı yatırımlarını durdurmasını ya da ertelemesini gerektirdi. Bu da beklenen hacmin yaratılamamasına neden oldu.
IQ Alüminyum olarak biz ise geçen yıl güçlü iş ortaklıklarımızla iş birliğimiz sayesinde başarılı ve nitelikli işlere imza attık. İş ortaklarımızın bizlere verdiği güç, cesaretimizi artırdı ve hedeflerimize ulaşmada bize destek oldu. Bu dönemde yeni ürünlere odaklandık ve başta ‘IQ Slimline’ ile ‘New Arma’ ürünlerimizin lansmanıyla pazarda öne çıktık. Bunlar da bizim sektördeki konumumuzu güçlendirdi.
2024 yılı için sektörümüzdeki en belirgin trendler ve firmanız özelinde en belirgin değişimler neler oldu? 2024 yılı nasıl geçti, kısa bir bilgilendirme alabilir miyiz?
Az önce de belirttiğim gibi 2024’te ‘IQ Slimline’ ile ‘New Arma’ ürünlerimizin lansmanlarıyla sektörümüze yenilikçi ürünlerimizi sunduk. Hem markamız hem de sektörümüz adına sorumluluklarımızın farkındayız ve yenilikçi çalışmalarımız her zaman iş süreçlerimizin doğal akışı içerisinde yer alıyor.
Özellikle ‘IQ Slimline’ ürünümüz, ‘profillerin duvar içine gömülmesi, eşik ve tahliye kanalının zemine gizlenebilmesiyle dikkat çekti. Ayrıca alüminyum görünür yüzey alanı düşürülen bu yenilikçi ürünümüz, gizlenebilen profil yapısı ile de dekoratif ve estetik duruşuyla tüketicilerin tercihi oldu.
‘New Arma’ sürme sistemimiz de geniş cam alanları ile maksimum ışık geçirgenliği sağlamasıyla mekanlara ferahlık katıyor. Modern mimarilere uyum sağlayan minimal tasarımı ve yenilikçi aksesuarlarının yanında bu ürünümüz yüksek hava ve su yalıtımı sunmasıyla da öne çıkıyor.
‘Bir Tasarım Problemi’ etkinliğimiz ise 2024’teki bir başka önemli çalışmamızdı. Ana sponsor olarak yer aldığımız bu etkinlikte tasarım ve mimarlık alanındaki lider isimleri, sektör temsilcilerini ve mimarlık fakültesi öğrencilerini sektörün önde gelen isimleri ile buluşturduk.
‘Serbest Mimarlar Derneği’nin farklı şehirlerde düzenlediği ‘İkili İş Görüşmeleri’ne de katıldık ve ülkemizin farklı bölgelerinde ürünlerimizi mimarlarımıza tanıttık.
Özetle 2024; markamız açısından beklentilerimiz kapsamında verimli bir yıl oldu.
2025 yılı sektörel öngörünüz doğrultusunda, başlıklarınız ve belirlediğiniz hedefleriniz neler olacaktır? 2025 yılında sektörümüzdeki gelişmeler ve markanızdaki/ürünlerinizdeki yenilikler neler olacak? Kısaca, 2025 nasıl geçecek, beklentinizi öğrenebilir miyiz?
İnşaat sektörü temsilcilerinin öngörülerine göre faizlerin aşağı yönlü olması beklentisiyle birlikte 2025 yılında sektörel bir büyüme bekleniyor. Ayrıca ‘Afetlere Dirençli Şehirler Projesi’ kapsamında devletimizin kentsel dönüşüme önem verdiğini de biliyoruz. Bu gelişmeler bizim de 2025’e dair umutlarımızı güçlü kılıyor.
Diğer yandan biz marka olarak güçlü ve profesyonel iş ortaklarımız ve bayilerimizle proje odaklı çözümlerimizi sürdüreceğiz. Güçlü satış ve proje ekibimiz ve bayilerimiz sayesinde müşterilerin taleplerini yakından takip ediyoruz. Bu doğrultuda AR-GE ekibimizle yeni inovatif ürünlere odaklanacağız ve markamıza yakışır yenilikçi ürünlerin lansmanını yapacağız.
Ayrıca 2024’te hız verdiğimiz marka iletişimi çalışmalarını sürdürerek marka bilinirliğimize katkıda bulunacak projeler gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.
Sürdürülebilir Çevre Politikaları ve Yaşanabilir Çevre Stratejileri doğrultusunda, 2024 yılında gerçekleştirdiğiniz çalışmalarınız ile Sosyal Sorumluluk Projeleriniz hakkında neler söylemek istersiniz? 2025 yılı Sürdürülebilir Vizyonunuz hakkında ve planladığınız Sosyal Sorumluluk Projeleriniz ile ilgili de bilgi almak isteriz.
Sürdürülebilir yaklaşımlar günümüzde şüphesiz çok önemli. IQ Alüminyum olarak bizler de bu konunun farkında olarak öncelikle yalın üretim teknikleri kullanarak her sürecimizi daha verimli hale getirmeye çalışıyoruz. Diğer yandan sürdürülebilirlik ilkelerimiz doğrultusunda, yaşam döngüsü boyunca doğal kaynak tüketimi ve atık üretimini azaltıcı ve çevre kirliliğini önleyici çalışmalar yapıyoruz. Enerji verimli ürün ve servis hizmetleri satın alarak, yenilenebilir enerji kaynaklarımızı etkin olarak kullanmayı ve enerji performansımızı iyileştirecek tasarım faaliyetlerimizi destekliyoruz. Yani su ve atık yönetiminden enerji yönetimine kadar birçok alanda sürdürülebilir çalışmalar ortaya koyuyoruz.
Röportajımızın sonuna eklemek istediğiniz mesajlar ve duyurular var mıdır?
Son olarak IQ Akademi’den bahsetmek istiyorum. İstanbul Kozyatağı’nda bulunan IQ Akademi’de üniversitelerin mimarlık fakültesi öğrencileri ile buluşmalar yapıyoruz. Genç mimar adaylarını akademimizde IQ Alüminyum uzmanlarımız ile bir araya getirerek, özellikle sektörümüz kapsamında mesleki anlamda donanımlarına katkı sunuyoruz. Aslında bu konuda gençlerimizin gelişimine yönelik de bir şekilde sosyal sorumluluk görevi yürüttüğümüzü söyleyebilirim. IQ Akademi’de mimarlık öğrencilerini 2025 yılında da ağırlamaya devam edeceğiz.
Son Yazılar
- İGA İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen, ACI World Yönetim Kurulu Üyeliğine Seçildi Şubat 24, 2025
- Warmhaus: Türkiye’den Dünyaya İnovasyon ve Kalite ile Isıtma Çözümleri Şubat 24, 2025
- Sistem Alüminyum’dan 30. Yılında Rekor Büyüme Şubat 24, 2025
- Koramic Yapı Kimyasalları: 2025’te Büyüme ve Sürdürülebilirlik Hedefleriyle Yola Devam Şubat 24, 2025
- IQ Alüminyum: 2024’te Yenilikçi Ürünlerle Sektörde Güçlü Adımlar Şubat 24, 2025
- 2024’te Günsan Elektrik’ten İhracat ve Yenilikte Büyük Atılım Şubat 24, 2025
- Bostik’ten Ekonomik ve Kaliteli Ürünlerle Yenilikçi Adımlar Şubat 24, 2025
- Doka, Alüminyum Monolitik Kalıp Sistemleri ile Ürün Yelpazesini Genişletti Şubat 24, 2025
- Trio Gayrimenkul olarak sektöre yön vermeye devam edeceğiz… Şubat 24, 2025
- Sika: Yapı Kimyasalları Sektöründe 113 Yıllık Küresel Liderlik Şubat 24, 2025
- E.C.A., Lüleburgaz ve Çorlu’da Seminer Düzenledi Şubat 21, 2025
- ÖZAK GYO YEPYENİ BİR SEMT KURUYOR! Şubat 21, 2025
- Vaillant Group Türkiye, Yetkili Satıcıları ile Dubai’de Buluştu Şubat 21, 2025
- DAIKIN ISI POMPALARI, ENERJİ TASARRUFU VE KONFORU BİR ARADA SUNUYOR Şubat 21, 2025
- Saint-Gobain, küresel çapta Fosroc’un Satın Alımını Tamamladı Şubat 21, 2025
Trendler
- RÖPORTAJ8 ay önce
“İklimlendirme Sektöründe Kullanıcıların Daha İyi Bir Yaşam Sürmelerine Yardımcı Olacak Yeniliklere Öncülük Etmeyi Sürdüreceğiz”
- GENEL9 ay önce
Alarko Carrier, 11 Yıldır İhracatta Zirvenin Sahibi!
- GENEL10 ay önce
Sika Yapı Kimyasalları, Deprem ile İlgili Bilinçlendirme Projesine devam ediyor
- GENEL10 ay önce
Enerji verimliliğinin yolu ısı yalıtımından geçiyor
- SEKTÖREL10 ay önce
Doka Türkiye, 17-20 Nisan 2024 tarihleri arasında bu yılın merakla beklenen TurkeyBuild Fuarı’na katılım sağlayacak
- GENEL7 ay önce
Bosch, Johnson Controls ve Hitachi’den konut ve hafif ticari iklimlendirme işini satın alıyor
- GENEL9 ay önce
Yeşil Holding’den inşaatta ezber bozan teknoloji RENCO Kompozit Yapı Sistemi
- GENEL7 ay önce
Irak Kalkınma Yolu ile yıllık 5 milyar dolarlık potansiyel